Diriliş'ten Anayasa Mahkemesi'ne protesto

Diriliş Osmanlı Genel Merkezi dün Ankara'da Anayasa Mahkemesi'nin önüne siyah çelenk koydu. Anayasa Mahkemesi önünde gerçekleşen eyleme Diriliş Osmanlı Başkanlığı İl Temsilcisi İsmail Aynacıoğlu ile Yönetim Kurulu Üyeleri katıldı. Anayasa Mahkemesi'nin Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmesi Can Dündar ile Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Erdem Gül hakkında verdiği kararı protesto etmek için Ankara'da toplandı. Grup adına...

Diriliş Osmanlı Genel Merkezi dün Ankara’da Anayasa Mahkemesi’nin önüne siyah çelenk koydu. Anayasa Mahkemesi önünde gerçekleşen eyleme Diriliş Osmanlı Başkanlığı İl Temsilcisi İsmail Aynacıoğlu ile Yönetim Kurulu Üyeleri katıldı. Anayasa Mahkemesi’nin Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmesi Can Dündar ile Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Erdem Gül hakkında verdiği kararı protesto etmek için Ankara’da toplandı. Grup adına açıklamada bulunan Diriliş Osmanlı Başkanlığı İl Temsilcilisi İsmail Aynacıoğlu,; “Bundan 2 yıl önce Bayırbucak Türkmenlerine gönderilen yardım TIR’larının Adana’da durdurulması ve devlet kurumlarının gizliğinin ifşa edilmesi pek tabii güzide vatanımıza ihanettir, alçaklıktır ve devlete karşı meydan okumaktır. Türkiye Cumhuriyeti devleti meydan okunacak, güçsüz gösterilecek bir devlet değildir” dedi. “VERİLEN KARAR İÇİMİZE SİNMEDİ” Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kararlara saygılı olduklarını belirten Aynacıoğlu, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Biz, hukuk devletiyiz, Anayasa Mahkemesi tabii ki kararını verecek ve verdide tabii ki karar uygulanacak ve uygulandı da ancak verilen karar içimize sinmedi. Gazetecilere verilen bu karar açıklandığı günden itibaren hem hukuken siyaset hem de medya kamuoyunda tartışılan bir konu haline gelmiştir. Mahkemenin hukuki değil siyasi bir karar verdiğine dair kanaatlerin özellikle hukuki çevrelerde oluşması, konunun hukuki boyutunun olumsuzluğuna dair bir işaretidir. Casusluk suçları kesinleşen ve Türkiye Cumhuriyeti Devletini alenen aşağılayan sözde gazetecilerin giydikleri hüküm ortadadır.” “SİYASİ KARARA KUŞKUYLA BAKIYORUZ” On birlerce dosyanın ve davanın yıllardır bekletildiği kurumda, bir anda özellikle seçilmiş gibi bu dosyaya el atıp ivedilikle tahliye kararı verilmesinin başta Cumhurbaşkanının daha sonra aziz millettin içine sinmediğini ileri süren Aynacıoğlu; “Yargının en yüksek mahkemesi, siyasi karara kuşkuyla bakıyor. Diriliş Başkanları olarak da bu siyasi kararın bizimde içimize sinmediğini bildiriyor ve vicdanları sızlattığından dolayı sivil toplum kuruluşu olarak saygı duyuyoruz” diye konuştu. “MEDYANIN SINIRSIZ ÖZGÜRLÜĞÜ OLAMAZ” Ülkemize karşı casusluk yapan kişi ya da kişilerin, bunun cezasını kesinlikle çekmeleri gerektiğini ifade eden Aynacıoğlu; “Zira dünyanın her yerinde olduğu gibi medyanın sınırsız özgürlüğü olamaz. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Karara Saygı Duymuyorum’ yorumunu, hukuk karşıtlısıymış gibi çarpıtanlara cevabımız şudur ‘Söz konusu casusluk davasının iki mağdur tarafı vardır. Biri milli istihbarat teşkilatımız, diğeri de sayın Cumhurbaşkanımızdır. Herhangi bir davada müşteki sıfatıyla yer alan kişinin ‘şikayetimden vazgeçmiyorum’ anlamında ‘uymuyorum’ demesi doğal bir haktır ve hukukidir. Devletimizin ve kıymetli Cumhurbaşkanımızın hassas söylemleri biz Diriliş Başkanları için çok önemli ve dikkate alınacak hususlardır. Biz Türkiye’nin üçte ikisinde teşkilatlanmış, uluslararası 18 ülke başkanımızla ve teşkilatlarımızla milyonların sesi olmaya, sessiz çoğunluğun sesini kalbinde hissetmeye odaklanmış bir STK’yız” şeklinde konuştu. “BİZLER, HİÇ KİMSENİN ARKA BAHÇESİ DEĞİLİZ” “Bizler, hiç kimsenin arka bahçesi değiliz” diyen Aynacıoğlu, şunları söyledi: “İsterdik ki bizim gibi milyonlara yön veren diğer STK, dernekler, kurumlar ve kuruluşlar cesur olup gerçekleri meydanlara çıkarak açık sözlülükle söylesinler. İsterdik ki diğer siyasi partiler tepkisini göstersin, isterdik ki diğer seçilmiş milletvekillerimiz tepkisini göstersinler, isterdik ki yerel yönetimlerdeki başkanlarımız, imar vereceğim, iskan vereceğim peşinde koşan müdürlerimiz tepkisi göstersinler. Aziz milletimizin oylarıyla seçilmiş başkanlarımız, çöp toplamakla, imar vermekle, asfalt yapmakla tam hizmet yapmış olmuyorsunuz, devletimizin en üstüne yapılan saygı çerçevesini aşan ve milletimizin her evladının vicdanlarını sızlatan tüm hatalı ve yanlış kararları çıkıp aslanlar gibi dik durarak karşı gelmeyi başarabilseniz. Ayrıca güneydoğuda devletimize ait bizlerin paraları ile alınan araçlarla hendekler kazarak çukurlar açan devletimize başkaldıran hain belediye başkanları kadar davasına sahip çıkmayan belediye başkanlarına da ayrıca yazıklar olsun. Ancak nerde kime imar verebiliriz kiminle iş birliği yapabiliriz planları arasında bunları görmeniz zaten mümkün değil. Bütün bu sebeplerden dolayı, Diriliş Başkanları olarak; Devletimize ve milletimize karşı olan sorumluluğumuz nedeniyle bu protesto eylemini, yasal çerçevede gerçekleştirmeyi devletimizin kurumlarını ve onları temsil eden saygın kişileri korumayı bir görev bildiğimizden gerçekleştirmiş bulunmaktayız. Artık bir vatanımız kaldı bir de vatan hainleri. Biz Diriliş Başkanları olarak her daim devletimizin ve milletimizin savunucusu olmaya devam edeceğiz” dedi.

Bakmadan Geçme