'Devletten hizmet alamayan bir şehir'

CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI UMUT ORAN: Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) 24’üncü Dönem Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı, Sosyalist Enternasyonal Başkan Yardımcısı Umut Oran dün Kastamonu’ya geldi. “GEREKSİZ BİR SEÇİM” CHP İl Başkanlığı’nı ziyaret eden Umut Oran burada CHP Milletvekili Adayı Selami Çelebioğlu’yla birlikte İl Başkanı Muzaffer Bıyıklı ve parti il ve ilçe yönetimi ile bir araya geldi. CHP İl Başkanı Muzaffer Bıyıklı yaptığı konuşmasında: “Biliyorsunuz 3 gün sonra yeniden bir seçime doğru gidiyor, seçmenimizden bir karar daha vermesi isteniyor. Biliyorsunuz seçmenimiz 7 Haziran’da sandık başına gidildi ancak çıkan sonuç beğenilmedi. Denildi ki aslında seçmenimiz böyle yapmak istememişti. Bu şekilde davranmak istememişti biz yeni bir seçime daha gidelim seçmenden bir tercih yapmasını isteyelim gibi milat iradesine saygısız bir şekilde davranıldı. 1 Kasım’da insanlar yeniden sandık başına götürülüyor. Yeni bir tercih yapması isteniyor. Gereksiz bir seçim. Milletin ortaya koyduğu iradeyi yok sayıp yeni bir seçim isteyenlerin umuyoruz ki diliyoruz ki 7 Haziran’da razı olmadıkları sonuçtan daha da kötü bir sonuçla karşılaşmaları. Biz bu kampanya döneminde elimizden geldiğince seçmene kendimizi anlatmaya çalıştık. Her ilçemize, her köyümüze, her seçmenimize ulaşmaya çalıştık. Ancak süre açısından olağandışı bir seçim yaşadığımız için bir sıkıntı yaşadık bu tabi sadece bizim için geçerli değil, tüm partiler için geçerliydi. Seçimlere 3 gün kala sayın eski genel Başkanımız Sosyalist Enternasyonal Başkan Yardımcısı Umut Oran da bizlere katkı sağlamak amacıyla Kastamonu’ya geldiler. Bu katkısının sandıkta mutlaka görülecek seçimlerde olumlu katkısı ortaya çıkacaktır” dedi. “KASTAMONU GERÇEKTEN ASLINDA TÜRKİYE’NİN BİR GERÇEĞİ” Kastamonu’ya gelerek CHP İl Başkanlığı’nı ziyaret eden 24’üncü Dönem Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı, Sosyalist Enternasyonal Başkan Yardımcısı Umut Oran, önemli açıklamalarda bulunarak; “Seçime artık çok az bir zaman kaldı. Kastamonu gerçekten aslında Türkiye’nin bir gerçeği. Cumhuriyet’in en önemli aydınlanma merkezlerinden bir tanesi. İlklerin şehri. Bugün gelmiş olduğu noktaya baktığımızda Türkiye’nin nasıl bir noktaya geldiğini hep beraber geliyoruz. Bu topraklarda ilk kadınlar mitingi 1919’da yapılmış. Yine bu topraklarda Mustafa Kemal Atatürk 1925‘te İnebolu’da şapka ve kıyafet devriminin yapmış. Bu topraklar milli mücadelenin lojistik merkezi haline gelmiş özellikle İnebolu Limanı ile beraber. Bugüne geliyoruz bakıyoruz bu topraklarda liman çalışmıyor. Birilerine veriliyor özelleştiriliyor. Balıkçılar mağdur ediliyor. Ticaret yapılamıyor, yine bakıyoruz yolların durumu, içme suyu kanalizasyon durumu, köyler sağlık hizmetlerinden yoksun. Devletten hizmet alamayan bir şehir. Şehir merkezinde kalp damar hastalıklarıyla ilgili anjiyo ile ilgili merkez hala burada kurulamamış yani Cumhuriyetin ilklerini hayata geçiren bu önemli şehirden bugünkü haline baktığımız zaman Türkiye’nin nasıl yönetildiğini görüyoruz. Kapatılan adliyeleri sayabiliriz. 13 yıl boyunca buraya doğru düzgün bir hizmet gelmemiş ve bugün bu şehir sosyo-ekonomik gelişme açısından da gerilerde kalmış bir şehrimiz” diye konuştu. “TÜM DÜNYA ŞU AN DA TÜRKİYE’Yİ KINIYOR” Basın özgürlüğüne de değinen Umut Oran; “Tabi Cumhuriyet dedik. Cumhuriyet, özgürlükler, basın özgürlüğü önemli. Basın özgürlüğüne değinmek istiyorum. Son yapılan saldırılarla da bıçak kemiğe dayanmış durumda. İktidar kaynaklı basına yapılan saldırılar iktidarın hedef gösterdiği, göz yumduğu saldırılar, sürekli olarak basın organlarına el konulması bir şekilde kendi medyası haline dönüştürülmesi yine Türkiye’de demokrasiye, Cumhuriyet’e yakıştırılmayan görüntüler. Özellikle basın mensubu arkadaşlarımızı ben bir kez daha uyarmayı görev biliyorum. İstanbul’da şuanda bazı basın kuruluşlarında büyük olaylar yaşanıyor.  Basına el konulmuş vaziyette. Baktığınız zaman basın özgürlüğü doğru çalışıyor mu? Adalet doğru çalışıyor mu? Tüm dünya şu an da Türkiye’yi kınıyor. Mülkiyet hakkına saygı yok. Basın hakkına saygı yok. Dün beraber yol yürüdükleri, aralarından su sızmayanlarla dün dost oldukları ile bugün düşman olabiliyorlar. Böyle bir siyaset, böyle bir iktidar anlayışı kabul edilemez. Yerel basında ulusal basında yapılmak istenen tüm basını tek elden yönetmek istemek. Yazılı ve görsel basında tek sesin çıkmasını istiyorlar. Böyle bir amaçla iktidar partisi şu anda basın özgürlüğünü katlediyor. Gazetelere el konuluyor. Sonra o gazeteler alınıyor. Havuz medyası olarak oluşturdukları bir takım yandaş ile adamlarına veriliyor. Bütün dünyanın gözü önünde bunlar yapılıyor. Ben pazartesi günü İspanya’daydım. Artık Türkiye’deki basın özgürlüğü konusunda, özgürlükler konusunda, demokrasi konusunda Türkiye’nin tutarsız dış politikaları konusunda cevap veremez durumundayım. Her ülke Türkiye’yi soruyor. Ne kadar kötü yönetildiğini, ne kadar itibarsızlaştığını, demokrasiden ne kadar uzaklaştığını aslında Türkiye’nin bunları hak etmeyen güçlü bir ülke olduğunu işaret ediyorlar. Bunlar benim için bir siyasetçi olarak bir vatandaş olarak üzüntü verici. Atatürk’le birlikte dünyaya laiklik, sosyal bir hukuk devleti olarak dünyaya rol model olan ülkemiz şu an güçsüz, itibarsız, yalnızlaşan Osmanlının hasta adam konumuna dönmüş durumda. Bu noktada iktidar patisinin yetkilileri hem cumhurbaşkanlığı makamında oturan hem de Başbakanlık makamında oturanlar bütün dünyanın gözü önünün içine baka baka Türkiye’de basın özgürlüğü sorunu yok diyorlar. Türkiye dünyadaki basın özgürlüğünde birinci sırada bir ülke diyorlar. Hani o kadar yalan ki bu yalan artık mızrak çuvala sığmıyor. Dünya bunun farkında ve ne yazık ki itibarımız yerle bir oluyor. Onun için 1 Kasım çok önemli. Onun için hepimize büyük görev düşüyor. Özellikle basın emekçisi arkadaşlarımıza da büyük sorumluluk düşüyor” şeklinde konuştu. “AKP İLE KOALİSYONU ASLA AKLIMIZDAN BİLE GEÇİRMİYORUZ” İl örgütlerine ve milletvekili adaylarına destek vermek için geldiğini vurgulayan Oran; “Biz de Türkiye’yi karış karış geziyoruz. 1 oyun peşindeyiz. Kimseye ödünç veya emanet verecek 1 oyumuz bile yok. Milletvekili adayı olmasan da Türkiye’yi karış karış, köy köy, belde belde geziyoruz. 3 gün sonra tek hedefimiz var CHP’nin tek başına iktidar olması koalisyon asla gündemimizde yok. AKP ile koalisyonu asla aklımızdan bile geçirmiyoruz. Bugün özellikle gerici ve bölücü aslında cumhuriyeti yıkıcı güçlere karşı bütün Atatürkçülerin bütün cumhuriyetçilerin bir araya gelmesi lazım. Bugün Türkiye’de bir yangın var. Bu yangını söndürebilecek tek bir parti var. O da Cumhuriyet Halk Partisi. Kendisinin Atatürk’le birleştiğini ortaya koyanlar bu seçimlerde CHP’de birleşmeleri gerekiyor. Buradan bu sözüm Vatan Partisi’ne, Demokratik Sol Parti’ye ve Atatürkçü değerlerde birleşen partilere. CHP ye bu seçimde oy vereceklerini yanında olacaklarını açıkça beyan etmeleri gerekiyor. Bu onlar için de bir samimiyet testi, Türkiye için de dönüm noktası. Böyle bir dönüm noktasında eğer seçilemeyeceğini bile bile oyların boşa gideceğini bile bile hala CHP’ye destek vermemek bu yıkıcı, bölücü, gerici anlayışa destek vermek demek oluyor. Biz kendilerini CHP’ye destek vermeye bir kez daha çağırıyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi milletvekillerimizin TBMM ne taşınmasına omuz vermelerini istiyoruz. Aksi takdirde onların oyları Cumhuriyet karşıtı partilerin ve kişilerin parlamentoya taşınmasına vesile olacak. Onlar açısından önemli. Bir samimiye testidir ve Türkiye için de dönüm noktasıdır. CHP olarak her yerde olduğu gibi Kastamonu’da da iddialıyız” dedi. “BÖYLE BİR ŞEY OLABİLİR Mİ?” “Buradaki aday arkadaşımız Türkiye’nin tanıdığı, Kastamonu dışında Kastamonu’da yaşayan Kastamonuluların 4 katı Kastamonulu yurttaşlarımız şehir dışında yaşıyor” diyerek sözlerine devam eden Oran; “İstanbul’da Kastamonuluların yoğun olarak yaşadıkları bir yer. Konfederasyonların federasyonun başkanı olarak. Biz bu seçimlerde 1 milletvekilini cepte olarak görüyoruz.  Kastamonulu hemşerilerimizden de CHP’ye, destek vermeleri çağrısında bulunuyoruz.  Son günlerde bir söylem var. 1 Kasım’da da yine sonuçlar 7 Haziran’daki gibi olursa tekrar bir seçimin yenilenmesi gibi bir söylemler var. Böyle bir şey olabilir mi? 7 Haziran’dan sonra biliyorsunuz en yapıcı, en samimi, en uzlaşmacı, ülkemizi en çok düşünen, parti Cumhuriyet Halk Partisi oldu. Bu konuda CHP’nin uzattığı elli tesriyle iten hatta uzattığımız ele yumrukla cevap veren diğer partilerin akılların başına geleceğini düşüyorum” şeklinde konuştu. “PARAMIZ YÜZDE 40 DEĞER KAYBETTİ” Oran, konuşmasını şu şekilde sonlandırdı: “Son 4 ayın bilançosuna baktığımızda 400’ün üzerinde şehidimiz var. Bunların yarısı sivil şehitler, yarısı da onların can güvenliğini korumaya çalışan askerimiz ve polisimizdir. Burada siyaset masum değildir. Dolayısıyla siyaset çözüm üretmesi gerekiyordu. Biz, Temmuz ayında terör ile araştırma yapılması için bir öneride bulunduk. Bir, komisyon kurulması ve bununla ilgili çözüm üretilmesini talep ettik. Fakat bu çıkan sonuçlardan bu partilerin ders alması gerektiğini düşünüyorum. Ekonomimiz, son bir yılda döviz yukarı çıktı. Paramız yüzde 40 değer kaybetti. Her vatandaşımızın cebindeki 10 lira 60 liraya kadar düştü. Bu ekonomik çöküntü ve yıkıntı karşısında bu siyasi partilerin böyle bir hataya düşmeyeceğini düşünüyorum. Bizim, tek hedefimiz tek başına iktidar olmaktır. Bu hedef doğrultusunda da çalışmaya devam ediyoruz. Koalisyon konusunda diğer partilerin geri dönmesi gerektiğini bir kez daha vurgulamak istiyorum. Çünkü CHP’nin ışığında diğer üç partide koalisyon konusunda son derece kötü sınav vermiştir. Türkiye’deki son 4 ayda ekonomik, güvenlik ve terör gibi sorunlarının bir anlamda sebebi olmuşlardır” “VATANDAŞ SARI KARTIN UCUNU GÖSTERİNCE KAYNAK OLDUĞU AKILLARINA GELDİ” Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) 24’üncü Dönem Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı, Sosyalist Enternasyonal Başkan Yardımcısı Umut Oran’ın CHP İl Başkanlığı ziyaretinde konuşan Selami Çelebioğlu; “Kastamonu, bugüne kadar istediği hizmetleri tam olarak alamadı. Rekabet aynı zamanda hizmetin kalitesini de artırır. 1 Kasım’da eğer bir sarı kart çıkarırlarsa iktidar partisinin aklı başına gelir. Sonra ki seçimde de bu böyle devam ederlerse kırmızı kart ile oyun dışı kalacakları kesindir. Dikkat ederseniz 7 Haziran seçimlerinden sonra CHP’nin vaatleri için kaynak yok dediler. Fakat aynı vaatlerin benzerlerini kendileri vaat eder oldular. Mehmet Şimşek, kaynak bulunması durumunda CHP’ye oy vereceğini söylemişti. Kendisinin CHP’ye oy vermesini bekliyoruz. Vatandaş sarı kartın ucunu gösterince kaynak olduğu akıllarına geldi. 1 Kasım sonuçları iktidar partisine bir uyarı olacaktır. İktidar hedefi koyan CHP’ye destek vereceklerini umuyoruz. 1 Kasım sonrası hükümeti CHP kuracaktır. Elimizde ki anket ve araştırmaların sonuçları da bunu göstermektedir. Kastamonu’nun sağlıktan, yola, limandan diğer hizmetlere kadar istediğini tam olarak alamadığını ve bu konularda Kastamonu’nun büyük sıkıntı yaşadığını söyleyen Çelebioğlu, “Daha önceden hastalar ilimize getirilirken şimdi ise, dışarıya sevk edilir hale geldi. Bu da ilimiz için içler acısı bir durum, bürokratlarımız ilimizin sorunları ile tam olarak ilgilenmediler. Milletvekili yapmış birisi ben Türkiye’nin milletvekiliyim diyor, o zaman ilimizden değil de başka bir yerden adaylığını koysaydı. Çünkü ilimize zarar veriyorlar. İlimiz için ise çalışmıyorlar” dedi.