Cumhurbaşkanı Erdoğan millete seslendi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleşen Kabine Toplantısı'nın ardından millete sesleniş konuşmasını gerçekleştirdi.
Cumhuriyet’in 100. yılı ile ilgili konuşan Erdoğan, “Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere Milli Mücadele’nin tüm kahramanlarını, aziz şehitlerimizi, vatan topraklarını kanlarıyla sulayan yiğit gazilerimizi rahmetle yad ediyorum. Türkiye’nin gelişmesi, kalkınması, güçlenmesi için samimiyetle çalışan herkese teşekkür ederim. Gerek telefonla arayarak gerekse mesaj göndererek 100. yıl heyecanımızı paylaşan dost ülkelerin liderlerine şükranlarımı sunuyorum. Cumhuriyetimizin 100. yıldönümünü manasına ve önemine yakışır bir şekilde 85 milyon olarak büyük bir gururla kutladık. İstanbul Boğazı’nda yapılan geçit törenimizde ülkemizin savunma sanayi alanında ulaştığı seviyeyi yeniden görme fırsatı bulduk. Dünyanın ilk SİHA gemisi vasfını taşıyan, donanmamızın amiral gemisi TCG Anadolu’nun öncülüğünde 100 savaş gemimiz tarafından yapılan geçit töreni bizi hem duygulandırdı hem de kıvanç kaynağımız oldu. Geçit törenimiz, donanmamızın gücünü göstermesinin yanında çok önemli stratejik mesajlar da içeriyordu” dedi.
“Bu Mesajlarımızın Doğru Bir Şekilde Okunacağına İnanıyorum”
Cumhuriyet’in 100. yılında bazı gerçekleri tekrar hatırlattıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Vatanımızı canımız pahasına koruyacağımızı, istiklalimize sonuna kadar sahip çıkacağımızı, mabetlerimizin üzerine namahrem eli değdirmeyeceğimizi, her gün 5 defa gök kubbeyi çınlatan ezanlarımız susturmayacağımızı, ay yıldızlı al bayrağımızı indirtmeyeceğimizi, bağımsızlığımıza gölge düşmesine izin vermeyeceğimizi bir kez daha 85 milyon olarak tüm dünyaya ilan ettik. Bu mesajlarımızın doğru bir şekilde okunacağına inanıyorum. Bizim hiçbir ülkenin toprağında, denizinde, egemenliğinde, içişlerinde gözümüz yok. Biz sadece ecdadın rehberliğinde vatanımızı korumaya çalışıyoruz. İstiklali ve istikbali için sürekli bedel ödeyen bir millet olarak bizim için tercih değil bu, bizim için mecburiyettir. Türkiye hayatta kalabilmek için başta savunma sanayi olmak üzere her alanda güçlü olmak, sürekli kendini geliştirmek zorundadır. Diğer türlü çekile çekile 780 bin kilometre kareye sıkıştığımız mevcut vatan topraklarını bile bize çok göreceklerini gayet iyi biliyoruz. Kimseye husumet beslemeden, hiç kimseye düşmanlık etmeden ordumuzu güçlendirmeye devam edeceğiz” değerlendirmesinde bulundu.
100. yıl vesilesiyle yaptıkları hitaplarında Türkiye’nin son 1 asırda kat ettiği mesafeyi somut rakamlarla karşılaştırmalı olarak ortaya koyduklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, rakamların, kimin Cumhuriyete hakkıyla sahip çıktığını kimin de bunun istismarını yaptığını açıkça gösterdiğini kaydetti.
“Cumhuriyetimizi Ruhuna Uygun Şekilde Halkımızla Omuz Omuza Kutladık”
100. yıl etkinliklerinin milli bayram kutlamaları açısından bir referans teşkil edeceğine inandığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cumhuriyeti salonlara ve balolara hapsedenlere, millete mal etmek yerine kendi ideolojilerinin aparatı haline getirenlere, cumhuriyet adına bu ülkede yıllarca cumhur karşıtlığı yapanlara, cumhuriyeti tapulu mülkü gibi görenlere bu tarihi yıldönümünün nasıl idrak edilmesi gerektiğini gösterdik. Günlerce kutlamalarla ilgili yalan yanlış bilgi yayarak milletin ensesinde boza pişirenlere de cevabımızı en güzel şekilde verdik. Milleti dışlayan, milletin olmadığı soğuk törenler yerine, Cumhuriyetimizi ruhuna uygun şekilde halkımızla omuz omuza kutladık. Davetimize icap ederek evlerini, araçlarını, iş yerlerini bayraklarımızla süsleyen tüm vatandaşlarıma teşekkür ediyorum. Pazar günkü tablo, Gazi Mustafa Kemal’in de muradını yansıtmıştır. Gazi’nin yaklaşık bir asır önce yaptığı şu ikaz son derece mühimdir. Çevresindeki kimi şahısları Gazi Mustafa Kemal bakınız nasıl uyarıyor: ‘Beni övme sözlerini bırakınız, gelecek için neler yapacağız onları söyleyin.’ Cumhuriyeti sahiplenmek Gazi’nin emanetine sahip çıkmak övgü yarışına girmekle olmaz. Ülkenin geleceğine ufuk çizmekle olur. Gazi’nin mirasını gerçek anlamda yaşatanlar millete efendilik taslayanlar değil, 85 milyonun tamamına hizmetkarlık yapanlardır. Biz işte bunu sağladık, bunu başardık. Türkiye’ye ayağına vurulan prangalardan biz kurtardık. Bizim dönemimize kadar Türkiye’nin en büyük sorunu milletin kurduğu Cumhuriyet’i, milletin değerleriyle, inancıyla, kültürüyle hesaplaşma aracına dönüştüren istismarcılar olmuştur. Gardırop Atatürkçüleri, yıllarca bu ülkeyi ikinci sınıf demokrasiye, ekonomiye mahkum ve mecbur etmişlerdir. Cumhuriyete ve kazanımlarına gardırop Atatürkçüleri kadar zarar veren başka bir kesim olmamıştır” ifadelerini kullandı.
“Hiçbir Zaman Prim Vermeyeceğiz”
“Gazi’nin vefatından sonra milleti yıllarca inim inim inletenler işte bunlardır. Milleti mümeyyiz görmeyip yıllarca önünden sandığı kaçıranlar bunlardır” diyen Erdoğan, “Rahmetli Menderes’ten merhum Özal’a kadar Türkiye sevdasıyla çalışanlara hayatı zindan eden bunlardır. 1960’tan itibaren her 10 yılda bir milli iradeye kast edenler bunlardır. Anadolu insanını takunyalı, örümcek kafalı, makarnacı, yobaz, göbeğini kaşıyan adam diyerek aşağılayan bunlar. Kızlarımızı kılık kıyafetlerinden dolayı üniversite kapılarında ağlatanlar bunlardır. Kadınların sadece okuma haklarını değil kamuda çalışma ve seçilme hakkını da gasp edenler yine bunlardır. Cumhuriyet mitingleri adı altında darbe çığırtkanlığı yapanlar bunlardır. Oy tercihleri sebebiyle depremzedelerimize hakaret edenler yine bunlardır. Bu faşist zihniyetin mensuplarıdır. Milletle ve milli iradeyle barışmak istemeyen bu çevreler bugün de farklı yöntemlerle içlerindeki nefreti kusmaya devam ediyor. Biz bunların kim olduklarını ve hangi habis niyetlerle hareket ettiklerini gayet iyi biliyoruz. Cumhuriyet kutlamalarına bile nefret söylemi bulaştıran bu güruha asla boyun eğmeyeceğiz, hiçbir zaman prim vermeyeceğiz” dedi.
“Türkiye Cumhuriyeti’ne Tarihinin En Büyük Yatırımlarını Kazandırdık”
Türkiye’nin güçlü, güvende ve itibarlı olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ne 40 yılı aşan siyasi hayatımız boyunca ne de 21 yıllık iktidarlarımız döneminde demokrasiden ve milli iradenin rehberliğinden asla sapmadık. Hizmet ve eser siyasetini dünya görüşümüzün merkezine yerleştirdik. Milleti kutuplaştıranlardan değil, toplumu kucaklaştıranlardan olduk. Kimseyi dışlamadan, farklılıkları tehdit olarak görmeden herkesi aynı hedef, aynı kader etrafında toplayarak milli birliğimizi tahkim ettik. Gazi’nin ‘en büyük eserim’ dediği Türkiye Cumhuriyeti’ne tarihinin en büyük yatırımlarını kazandırdık. Milli iradeyi hakim kılmak için demokrasimizi tüm kurum ve kuralları ile tesis etmek için cumhur ile Cumhuriyet arasına çekilen tel örgüleri kaldırmak için Türkiye Cumhuriyeti’nin ilelebet payidar olması için gece gündüz demeden çalıştık, çabaladık, mücadele verdik. Eksiklerimiz, kusurlarımız, yapmak isteyip de tüm gayretlerimize rağmen yapamadıklarımız şüphesiz olmuştur. Elini vicdanına koyan herkesin kabul edeceği gerçek şudur: Türkiye Cumhuriyeti 100. yaşını kutlarken daha önce hiç olmadığı kadar güçlüdür, güvendedir, itibarlıdır. 21 yıl boyunca karşılaştığımız onca engele, zorluğa ve saldırıya rağmen bu hayali gerçeğe dönüştürmenin haklı gururunu yaşıyoruz. Elbette geldiğimiz konumu asla yeterli bulmuyoruz” açıklamasını yaptı.
Cumhuriyetin ikinci asrını, Türkiye Yüzyılı ile taçlandırmayı hedeflediklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan; “Daha fazla demokrasi, özgürlük, güvenlik, kardeşlik, refah, huzur ve kalkınma için 85 milyonun tamamını Türkiye Yüzyılı’nın inşasına destek olmaya davet ediyorum. Biz birlikte Türkiye’yiz. Biz tüm zenginlikleriyle büyük Türk milletiyiz. Tarihi şanlı zaferlerle dolu kahraman ecdadın torunlarıyız. Bize yakışan birliktir, beraberliktir, bir duvarın tuğlaları gibi kenetlenmektir. Bunu başardığımızda Allah’ın izniyle önümüze çıkacak hiçbir engel yoktur. El ele gönül gönüle vererek, Türkiye Yüzyılını kucaklaşmanın, büyümenin, kalkınmanın ve barışın yüzyılı yapacağımıza yürekten inanıyorum” dedi.
“Türk Ekonomisini Güçlendirmeye, Büyütmeye Devam Edeceğiz”
Uluslararası alanda etki sahibi bir ülke olmanın yolunun tüm unsurlarıyla ekonomisi güçlü bir ülke olmaktan geçtiğine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan; “Bu anlayışla Türk ekonomisini güçlendirmeye, büyütmeye devam edeceğiz. Geçtiğimiz haftalarda 12. Kalkınma Planını meclisimizin takdirine sunduk. 2024- 2028 yıllarını kapsayan 12. Kalkınma Planı’nı Meclis görüşmeleri tamamlandıktan sonra yürürlüğe koyacağız. Tüm taraflarla istişare ederek hazırlanan planın en önemli özelliği, 2053 vizyonumuza ışık tutmasıdır. Birileri parti içi kavgalarla, Güneş Motel utancını aratmayan pazarlıklarla, siyaseti zedeleyen ayak oyunlarıyla günlerini geçirirken biz 30 yıl sonrasını düşünüyor, 30 yıl sonrasının hedeflerini belirliyoruz. Cumhuriyetimizin 100. yılına 21 yıl öncesiyle kıyas bile edilemeyecek kadar güçlü girdiysek, İstanbul’un fethinin 600. sene-i devriyesini inşallah satın alma paritesine göre dünyanın ilk beş ekonomisinden biri olarak karşılayacağız. Türkiye ekonomisi için 2053 hedefimiz 7.7 trilyon dolar milli gelir düzeyine ulaşmaktır. Türkiye bugün birileri için hayal gibi görünen bu seviyeyi yakalayacak potansiyele, imkana ve kapasiteye fazlasıyla sahiptir. Bu hedeflere giderken en kritik husus; günlük sorunlarda boğulmamaktır. Biz de gözümüzü ufuktan ayırmamaya hassasiyet gösteriyoruz. Meydanlarda vatandaşımıza verdiğimiz sözleri ekonomimizin şartlarını zorlama pahasına devam ediyoruz” dedi.
Kredi Ve Burslara Güncelleme
Yeni kredi ve burs rakamlarını açıklayan Erdoğan, “Göreve geldiğimizde yüksek öğrenim öğrencilerimizin kredi burs miktarı 45 liracıktı. Biz bu rakamı 27 kat artışla 2023 yılı itibariyle lisansta 1250 liraya, yüksek lisansta 2 bin 500 liraya, doktorada 3 bin 750 liraya çıkarttık. Ayrıca kredi almış öğrencilerimizin geri ödemelerindeki TEFE-TÜFE oranını silerek yalnızca anaparanın ödemesini temin ettik. Bu şekilde 3,3 milyon öğrencimizin toplam 27 milyar liralık borcunu silmiş olduk. Şartlarımızı taşıyan öğrencilerimizin burs, başvuran her öğrencimizin de kredi imkânında faydalanmasını sağlıyoruz. Aynı şekilde tek bir öğrencimizi dahi açıkta bırakmamak için yurtlarımızın sayısını ve yatak kapasitesini artırdık. Bu sene 950 bin aşkın gencimize yurtlarında barınma imkanı sunuyoruz. Şimdi de Gençlik ve Spor Bakanlığımızdan kredi veya burs alan 2 milyon 600 bin öğrencimize önümüzdeki yıl ödeyeceğimiz rakamları açıklıyorum; 2024 yılı kredi burs rakamını lisans öğrencileri için bin 250 liradan 2 bin liraya, yüksek lisans öğrencileri için 2 bin 500 liradan 4 bin liraya, doktora öğrencileri için 3 bin 750 liradan 6 bin liraya çıkartıyoruz” dedi.
“Enflasyona Ezdirmeyeceğiz”
Emeklilere yapılacak 5 bin lira tutarındaki bir defaya mahsus ödeme ile ilgili sürecin tamamlanmak üzere olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Meclisimizin onayından sonra açıkladığımız çerçevede emeklilerimizin ödemelerini önümüzdeki haftalarda gerçekleştireceğiz. İster emekli ister kamu görevlisi. Ücretli çalışanlarımızı hiçbirini enflasyona ezdirmeyeceğimizin bilinmesini istiyorum. 21 yıldır bu konuda asla taviz vermedik. Bundan sonra da taviz vermeyeceğiz” dedi.