Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan ekonomi mesajı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, uçakta gazetecilerle söyleşi gerçekleştirdi.
Yeni dönemde nasıl bir dış politika yürütüleceğine yönelik bilgiler paylaşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Cumhuriyetimizin 100’üncü yıl dönümünü idrak ettiğimiz bu yılda özellikle 'doğu mu batı mı' gibi bir ayrıştırmaya gitmek, bir defa bizim ilkelerimizin arasında yer almıyor. Biz batıya ne kadar yakınsak doğuya da en az o kadar yakınız. Bizim derdimiz özellikle bu yüzyılda dünyadaki tüm ülkelerle aynı anlayışla bir arada olmak. Hepsiyle tüm görüşmelerimizi en ideal şekilde sürdürmenin gayreti içerisinde olacağız. Tüm dünyayla şu ana kadar sürdürdüğümüz ilişkilerimizi bundan sonraki süreçte de rahat ve ilkeli şekilde yürütmeye devam edeceğiz. Diyalog ve diplomasiyi öncelikli olarak kullanarak inisiyatif almayı, bölgemizde ve dünyada barışın ve istikrarın egemenliği için ne gerekiyorsa onu yapmayı inşallah temenni ediyoruz ve bunu yapmaya da çalışacağız. Tabii bu temelde milletimizin hakkıyla beraber tüm insanlığın hakkını, hukukunu, ortak menfaatlerini savunmak da bizim asli sorumluluğumuz olacaktır” açıklamasını yaptı.
“GIDA, TARIM, HAYVANCILIK EN ÖNEMLİ ADIMLARDAN BİR TANESİ”
Yeni dönemde ekonomiyi güçlendirme beklentisini aynen devam ettireceklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yani burada ekonomiyi bir kenara koyalım diyemezsiniz. Her ülkenin ilk işi ekonomidir. Ve burada da atılacak olan adımda, özellikle gerek Hazine ve Maliye Bakanımızın şu andaki görevi gerek Merkez Bankasındaki değişiklik gerek BDDK’da attığımız adım, bütün bunlarla beraber ekonomiyle ilgisi olan bakanlarımız yani Ticaret Bakanımızdan Sanayi ve Teknoloji Bakanımıza, savunma sanayiine varıncaya kadar hepsi bu işle ilgili. Tabii ulaştırma önem arz ediyor. Gıda, tarım, hayvancılık en önemli adımlardan bir tanesi. Çünkü onun üzerinden de bizi vurmaya kalkıyorlar. Biz bunlara prim vermeden altyapı ve üstyapıda bütün çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Bu konularla ilgili olarak bir taraftan da tabii finans sektörümüzü güçlendirmenin gayreti içerisinde olacağız. Finans sektöründe kaynak arayışlarını devam ettiriyoruz, devam ettireceğiz. Bizim bankalar noktasında sıkıntımız yok. Bizim bankacılık sektörümüz zaten güçlüdür” dedi.
“ATACAĞI ADIMLARI MERKEZ BANKASI’YLA BERABER ATMASINI KABULLENDİK”
Finans yönetimini daha güçlü hale getirerek enflasyondaki düşüşü de daha aşağı çekmeyi hedeflediklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Tabii bazı arkadaşlar 'Cumhurbaşkanı faiz politikalarında ciddi bir değişime mi gidiyor' gibi bir yanılgının içine düşmesin. Ben burada aynıyım. Ama Hazine ve Maliye Bakanımızın şu andaki düşüncesi noktasında, biz tabii kendisine burada atacağı adımları süratle, rahatlıkla Merkez Bankası’yla beraber atmasını kabullendik, ‘hayırlı olsun’ dedik ve bu şekilde de enflasyonu tek haneye düşürmekteki kararlılığımızı da bildirdik. Bunu neye dayanarak söylüyoruz? Biliyorsunuz Başbakanlığım döneminde biz (enflasyonu) tek haneye düşürdüğümüzde faiz 4,6’ydı, enflasyon da 6,2’ydi. O zaman yine tabii bu işleri beraber yaptık ve şimdi de Sayın Bakanımıza bunları söyledik, aynı şekilde bunu birlikte yapmalıyız. Biz o zaman ‘düşük faiz, düşük enflasyon’ teorisiyle çalıştık. Şimdi de aynı anlayışla çalışıyorum, aynı düşüncedeyim ve bu şekilde bunu başarabiliriz diye inanıyorum” ifadelerini kullandı.
“ASGARİ ÜCRETTE ELİMİZDEN GELEN GAYRETİ GÖSTERECEĞİZ”
Asgari ücret noktasında işçileri enflasyona ezdirmeyeceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Asgari ücrette de elimizden gelen gayreti göstereceğiz. İşçimiz bu noktada rahat olsun, huzurlu olsun. Şu anda çalışmalar yapılıyor, bir an önce de inşallah kararı vereceğiz. Memur maaşlarına ilişkin adım da zaten temmuz ayındaki görüşmelerde atılacak” dedi.
Merkez Bankası Başkanlığına atanan Hafize Gaye Erkan’ı Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in kendisine önerdiğini belirten Erdoğan, ”Hafize Hanımı Mehmet Bey tanıyordu ve kendisi bu teklifi bana getirdi. Biliyorsunuz ben kadro hareketine inanırım. Yani ben bir göreve geldim; ne yapıyorum, kadromla geliyorum; yani bakan arkadaşlarımı seçiyorum, inceliyorum ve bununla da kalmıyorum, farklı bazı isimler varsa bunlar üzerinde de çalışmalar yürütüyorum ve buna göre de kabinemi oluşturuyorum. Bu kabineyi oluştururken şu anda benim bütün Bakan arkadaşlarım kendi Bakan Yardımcılarını benim önüme getirmişlerdir ve o bakan yardımcılarını ben kendilerinden aldıktan sonra ayrıca istihbaratla da onlar üzerinde bir çalışma yapmışımdır. Nasıldır, ne var ne yok filan Ve aynı şekilde yurt içinde, yurt dışında, eğer yurt dışındaysa orada da kimdir, nedir, nasıl birisidir bütün bunların hepsini soruşturuyoruz. Tabii maalesef çok garip ataklar var. Bu ataklarda da bakıyorsunuz, aman ya Rabbi neler uyduruyorlar neler. Biz tabii artık yani iğnenin deliğinden çok geçtik, bunları pek yutmuyoruz ama çalışıyoruz, ediyoruz. Ve bu kardeşimizin de başarılarını bizlere ilettiler, söylediler. Yani Goldman Sachs’tan tut da oradaki bankacılık, finans sektöründeki çalışmalarına varıncaya kadar bu durumları söylediler. Ve Merkez Bankası’nda bir de bayan yöneticimiz olsun diye düşündük. Bu adımı hayırlısıyla attık. Tabii kendisine de gerekli olan beklentilerimizi söyledik. Ve inşallah bu adımlarla birlikte de gerek Hazine ve Maliye Bakanımız gerek Merkez Bankası Başkanımız bizi mahcup etmeyecekler ve hayırlısıyla güzel neticeleri de alacağız diye düşünüyorum” diye konuştu.
“AİLE KONUSUNA BİZ HASSASİYETLE EĞİLİYORUZ”
Yeni Anayasa süreci ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, “Masa etrafındakilere bakıp konuşacak olursak, vermezler diye düşünüyorum. Ama bizim grubumuzun görevi nedir? Vereceklermiş gibi gidip kendileriyle görüşmektir. Arkadaşlarımıza ben görevi veririm, arkadaşlarımız grup başkanlarıyla veya başkan vekilleriyle görüşmelerini yaparlar. 'Böyle bir anayasa değişikliği için ne dersiniz?' diye sorarlar. Eğer böyle bir anayasa değişikliğine 'evet' derlerse biz de muhalefetle niçin anayasa değişikliğine gitmeyelim. Ki bunların içerisinde de en önemli maddemiz ailedir. Aile konusuna biz hassasiyetle eğiliyoruz. İki, Aile ve Gençlik Bankası çok çok önemli. Bu konuyu yine aynı şekilde kendilerine taşırız. Eğer buna olumlu yaklaşırlarsa bununla da ilgili adım atarız. Yani bunların bazıları anayasa değişikliği gerektirir, bazıları ise yasal düzenleme gerektirir. Ve şu anda anayasa değişikliği gerektiren konularda muhalefet bu işe ‘evet’ der mi sorusunun cevabına gelince, maalesef orada çok çok iyimser değiliz” dedi.