CHP'nin 'Gölge Bakanı' Suat Özçağdaş Kastamonu'da
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milli Eğitim Bakanlığı'ndan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı CHP'nin 'Gölge Bakanı' Suat Özçağdaş, Kastamon'da basın ve STK temsilcileri ile bir araya gelerek eğitim sistemi ve sorunları hakkında konuştu.
CHP Milli Eğitim Bakanlığı'ndan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, konuşmasında; “4-5 Kasım'da gerçekleştirdiğimiz Kurultay'dan sonra Cumhuriyet Halk Partisi'nin bir değişim süreci başladı. Çalışma biçiminde de Gölge Kabine Sistemine geçildi. Gölge kabine sistemi özellikle Anglosakson ülkelerde başarı ile uygulanan bir model. Hatta yasaları var kanunları var devlet tarafından verilen bütçeleri var. Gölge bakanların devlet tarafından verilen bütçeleri var. Amaç belli iktidarı hazırlanması için muhalefete verilen bir fırsat. Dolayısıyla Türkiye İçinde önemli bir model denemesi. Şimdi bunu deniyoruz. Yararlarını da görüyoruz. 17 bakanlık var. Bir de Cumhurbaşkanı yardımcısı var. Aynı organizasyon bizde de var. Her Bakanlığın karşısında 'Gölge Bakanlar' var. Bu bir makamsal konu değil. Aslında önemli olan şey şu: Karşımızda Milli Eğitim Bakanlığı'nın 3 bin tane üst düzey kadrosu var. Bizim ana muhalefet partisi olarak bunları üretebilmemiz için buraları tahkim edebilmemiz için insan kaynağına ihtiyacımız var. İnsan kaynakları oluşturmaya çalışıyoruz. Bunun bir boyutu da iktidarı hazırlanmaktır. Aynı politikayı oluşturduğumuz aynı projeleri birlikte geliştirdiğimiz ve iktidara hazırlandığımız bir kadro oluşturmak hedefindeyiz. Profesör Dr. Armağan Erdoğan, Gölge Bakan Yardımcımız. Profesörlüğünü de yüksek öğretim üzerine almış bir akademisyen kendisi. Dolayısıyla başta yüksek öğretim olmak üzere Hayat Boyu Öğrenme mesleki eğitim gibi konularda bizim Bakan Yardımcısı olarak görev yapan Parti Meclis Üyemizdir kendisi. Isparta Milletvekilimiz Yalım Halıcı ve Muğla Milletvekilimiz Gizem Özcan da gölge Bakan Yardımcısı olarak çalışıyorlar. Sayıları artacak devam edecek görevlendirmeler“ dedi.
'Okul Öncesinin Ayrı Bir Müdürlük Olması Gerektiğini Düşünüyoruz'
Milli Eğitim Bakanlığı'nın 17 Genel Müdürlüğü olduğunu ve buna karşılık çalışma grupları olduğunu dile getiren Özçağdaş; "Bu çalışma gruplarının içerisinde şuan itibariyle 120'nin üzerinde akademisyen ve sendikacı görev almış durumda. Buralarda görev alanların sayısı bine yaklaşacak. Daha çok başındayız. Bizim ortak akla ihtiyacımız var. Türkiye Adalet ve Kalkınma Partisi döneminde Ben söyledim oldu Ben bilirim yaparım modeline geçtiği için Türkiye bu patinajları yapıyor. Binlerce insanın ortak olarak iş yapması gerekiyor. Genel müdürlüklere benzer yapılarımız var. Ama onları da aşan yapılar var. Örneğin Milli Eğitim sisteminde Temel Öğretim Genel Müdürlüğü'nün altında okul öncesi var. Biz okul öncesinin ayrı bir müdürlük olması gerektiğini düşünüyoruz. Bu alanın çok önemli bir alan olduğunu düşünüyoruz. Onu ayrı bir çalışma grubu ile ele alıyoruz. Ya da Milli Eğitim Bakanlığı'nda Destek Hizmetleri Genel Müdürlüğü var. Ama biz eğitim ortamlarını baştan tasarlamamız gerektiğini düşünüyoruz. Okulların modern bir çocuk hapishanesi olduğunu düşünüyorum. Bu yapısından kurtulması gerektiğini düşünüyoruz. Dolayısıyla mimarlarla sosyologlarla beraber Türkiye'nin yeni nesil okullarını eğitim ortamlarını hazırlama hedefindeyiz. Kastamonu'yu 35 yıl sonra sosyal demokratlar yönetiyor. Dolayısıyla yerel yönetimlerde de 412 tane belediyemiz var. Eğitim önemli bir konu. Onun için ayrı bir çalışma grubumuz var. Dolayısıyla 20 çalışma grubumuz var buralarda çalışmalarımıza devam ediyoruz" ifadelerini kullandı.
'Yenişehir Belediyemiz Okul Öncesinde Çok Özel Bir Modeli Var'
Eğitim sisteminin düzelmesi için gerekli adımları attıklarını belirten CHP Milli Eğitim Bakanlığı'ndan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş; "İl ve ilçelerimizde eğitim sekreterlerimiz var. Bu eğitim sekreterleri bizimle birlikte çalışıyorlar. Tüm il ve ilçelerde eğitim komiteleri kuracaklar. Yerel yönetimlerimizin her birinden Eğitim Sorumlusu istiyoruz. Ankara'da bir toplantı yapacağız. İl, ilçe ve büyükşehir düzeyinde farklı boyutlarda eğitim alanında yapabileceğimiz çalışmaları yerel yönetimlerle konuşuyoruz. Bir politika geliştirmeye çalışıyoruz. Yaptığımız başarılı çalışmalar var. 24 saat süren eğitim maratonunda Beylikdüzü Belediyemizin dezavantajlı bölgelerdeki çocuklar için çocuklar için harika bir beslenme programı var. Yenişehir Belediyemiz okul öncesinde çok özel bir modeli var. Onlar o modelleri sundular. Dolayısıyla her bir belediyemizin güçlü olduğu yerler var. Dünyayı yeniden keşfetmek gerekiyor. Yerel yönetimlerimiz de birbiriyle konuşan birbiriyle öğrenen birbirleriyle paylaşan bir yapı olmasını hedefliyoruz” şeklinde konuştu.
'En Uzun Süre Tartışılan Yasa Teklifi Öğretmenlik Meslek Kanunu Oldu'
Bir diğer çalışma alanlarının parlamento olduğunu dile getiren Özçağdaş; "Parlamentoda klasik enstrümanlar var soru önergesi araştırma önergesi yasa teklifleri bunları yapıyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi 17 bakanlık var. Cumhuriyet Halk Partisi 3 araştırma önergesi verebilir. Bu da ayda bir düşmesi demek hatta ayda bir bile düşmüyor diyebiliriz. Biz neredeyse her hafta eğitimle ilgili konularda araştırma önergesi veriyoruz. Bunların tartışılmasını istiyoruz. Komisyonda öğretmenlik meslek kanunu ile ilgili çok ciddi bir tartışma yaşandı. En uzun süre tartışılan yasa teklifi öğretmenlik meslek kanunu oldu. Gelecek hafta pazartesi günü tekrar tüm eğitim sendikaları genel merkezde toplayarak öğretmenlik meslek kanunu tekrar konuşulacak” İfadelerini kullandı.
'Türkiye Yüzyılı Maarif Modeline Dava Açtık'
Bir diğer çalışma alanlarının ise hukuksal olduğunu dile getiren Özçağdaş; "Bazı işleri hukuksal mücadeleyle yapmak gerekiyor. Örneğin Türkiye yüzyılı Maarif Modeli gibi. Bu model için, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin çağ dışı eğitim manifestosu olduğunu söylüyoruz. Eğitim birimleri yönünden eleştiriyorum, bakan bana 30'larda şöyleydi 40'larda böyleydi diye garip garip cevaplar veriyor. Maarif Modelinin nesi yanlış onu anlatıyorum o bana başka cevaplar veriyor. Dolayısıyla Türkiye Yüzyılı Maarif Modeline Danıştay'da yürütmeyi durdurması için dava açtık. Bunlar Anayasa mahkemesi ile yürüyebilecek işler değil. Çünkü yasa olarak çıkmadıkları için Danıştay'a dava açabiliyorsunuz. Hem parti adına hem sorumlu gölge bakan olarak dava açtık. Cumhurbaşkanı söz verdi, bakan söz verdi ama sonra mülakatları da düzgün yapmadıklarını itiraf edecek şekilde mülakat gibi mülakat yapacağız deyip tekrar uygulamaya başladılar. Dolayısıyla yasal düzende yaptığımız çalışmalar var ve gölge bakanlık olarak. 6’lı masanın oluşturduğu bir eğitim politikası var ama siz de takdir edersiniz ki hem o dönemin ruhuna uygun hem de altılı masanın üzerinde anlaşabildiği konular dan oluşuyordu. Biz Cumhuriyet Halk Partisi'nin eğitim politikaları belgesini baştan oluşturuyor olacağız. Bu toplantılar onun için ilk toplantı. Oradaki Çalışma Gruplarımız çalışacaklar. Buradaki eğitim komisyonları çalışacaklar. En sonunda da Ankara'da büyük bir Eğitim Çalıştayı yaparak ana hatlarıyla eğitim politikamızı gözden geçirerek yeni bir yol oluşturuyor olacağız. Dolayısıyla böyle bir mutfak çalışmamız var, onu başlatmış durumdayız. Eğitim devasa bir konu doğal olarak bazı şeyler zaman alıyor" dedi.
'Eğitime Verdiğimiz Önemi Her Yerde Göstermeye Çalışıyoruz'
Son olarak sahada yapılan çalışmalara da değinen Özçağdaş; "Maarif modeli için 30 milletvekilimizle birlikte açıklama yaptık. Milli Eğitim Bakanlığı'nın önünde. Boğaziçi ODTÜ gibi yerlerde açıklamalar yaptık Hatta ODTÜ'nün 35 Bahar şenliğini Cumhuriyet Halk Partisi milletvekilleri olarak biz yaptık. Kayyum Rektörlüğümüzün engellemelerine rağmen. Boğaziçi çalışma grubumuz var. Üniversitelerle ayrı ilgili çalışan grubumuz var. Onun dışında sürekli Milli Eğitim açıklama yapmayı gerektiren bir alan. Pratiği çok yüksek bir alan. Sürekli sahadayız. Bu minvalde atanamayan öğretmenlere dikkat çekmek için, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'ne itiraz etmek için, öğretmenlerin sorunlarını dile getirmek için, Türkiye'nin eğitim alanındaki ilk mitingini Mayıs ayında İstanbul'da yaptık. Eğitime verdiğimiz önemi her yerde göstermeye çalışıyoruz. 24 saat eğitim ve maratonunu gerçekleştirdik. 92 konuşmacı geldi. 21 ana başlıkta 100 alt başlıkta eğitimciler genel sendika başkanları, akademisyenler, eğitim fakültesi öğrencileri, belediye başkanları, genel başkan yardımcıları, STK temsilcileri, yazarlar geldiler, 24 saat aralıksız konuştular. Bunu illere taşıyalım istedik. Önce Genel Merkezimizde 35 eğitim sendikasının genel başkanlarıyla toplanıp görüştük. Sonra deprem bölgesinden başladık. Hatay, Maraş, Antep, Malatya ve Adıyaman. Arkasından Edirne Çanakkale, Yalova. Bu hafta da Sinop, Kastamonu, Bartın, Zonguldak... Böyle 30 ile gideceğiz ilk etapta. Kasım Aralık'ta 14 büyükşehre gideceğiz. Bu yıl sonu itibarıyla illerimizin yarısında eğitim buluşmalarını gerçekleştirmiş olacağız. Sabah saatlerinde uzmanlarla bir araya geliyoruz öğretmen sendikacı akademisyen sivil toplum temsilcisi sonra İl başkanlarımızı Belediye başkanlarımızı valilerimizi ve rektörlerimizi ziyaret ediyoruz. Akşam saatlerinde de 7'den 70'e herkesin konuştuğu çocukların annelerin akademisyenlerin konuştuğu bir eğitim buluşması bir halk buluşması yapıyoruz. Bu akşam da Cumhuriyet Meydanı'nda gerçekleştirilecek eğitim buluşmamız. Genel Başkanımız Özgür Özel'in de özel sevgililerine selamlarını iletmiş olayım” şeklinde konuştu.