Ceza İnfaz Kurumu'nda sosyal market açıldı
Esnaf ve halkın desteğiyle Kastamonu E Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü'nde, tutuklu ve hükümlülerin ihtiyaçlarını karşılamak üzere 'sosyal market' açıldı. Kastamonu Cumhuriyet Başsavcısı Bülent Kantarcı, Ceza İnfaz Kurumlarında dizilerde görüldüğünden daha güzel bir ortam bulunduğunu söyledi. Kastamonu E Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü, örnek bir yardımlaşma projesine ev sahipliği...
Esnaf ve halkın desteğiyle Kastamonu E Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü’nde, tutuklu ve hükümlülerin ihtiyaçlarını karşılamak üzere “sosyal market” açıldı. Kastamonu Cumhuriyet Başsavcısı Bülent Kantarcı, Ceza İnfaz Kurumlarında dizilerde görüldüğünden daha güzel bir ortam bulunduğunu söyledi. Kastamonu E Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü, örnek bir yardımlaşma projesine ev sahipliği yaptı. Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Ahmet Çalışkan'ın girişimleriyle proje kapsamında Kastamonu Ticaret ve Sanayi Odası, Kastamonu Baro Başkanlığı, Kastamonu Eczacılar Odası ve SFC Entegre Orman Ürünleri'nin bağışladığı eşyalar, tutuklu ve hükümlülere “sosyal market” aracılığıyla sunulmaya başlandı. Ceza İnfaz Kurumu’nda kalan ihtiyaç sahibi tutuklu ve hükümlülere giysi yardımında bulunmak için yıllardır kişisel çaba gösteren cezaevi görevlileri, bunu kurumsal olarak sürdürmek üzere proje hazırladı. Kastamonu'ya yeni ataması yapılan Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Ahmet Çalışkan'ın girişimleriyle cezaevi bünyesinde oluşturulan “sosyal market”, Cumhuriyet Başsavcısı Bülent Kantarcı, Kastamonu Baro Başkanı Mehmet Çiftçi, KATSO Başkanı Selçuk Arslan, SFC Entegre Orman Ürünleri Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Gülamoğlu ile Ceza İnfaz Kurumu personeli ve savcıların katılımıyla açıldı. Açılış kurdelesinin kesilmesinin ardından davetliler, sosyal marketi gezerek ürünleri inceledi. “İHTİYAÇ SAHİBİ TUTUKLU VE HÜKÜMLÜLERİMİZ OLABİLMEKTEDİR” Ceza İnfaz Kurumlarının, dizilerde görüldüğünden daha güzel bir ortamı olduğunu söyleyen Kastamonu Cumhuriyet Başsavcısı Bülent Kantarcı; “Cezaevi hayatı, dışarıda olan insanlara göre biraz uzak olduğundan göz ardı edilebildiği gibi insanların her zaman düşünmediği konulardan birisidir. Dışarı da nasıl ki yardıma muhtaç insanlar olduğu gibi cezaevi içerisinde de ihtiyaç sahibi tutuklu ve hükümlülerimiz olabilmektedir. Bu ihtiyaçlar daha çok şahsi ihtiyaçlar seviyesinde bulunduğundan her zaman dile getirilemeyen ve talep edilemeyen şeylerdir. Bazen tiryaki olduğu halde sigara parası bulamayan hükümlü ve tutukluların iç çamaşırı, diş fırçası, diş macunu gibi kişisel ihtiyaç olarak değerlendirilebilecek eşyalara veya eşofman, kazak, pijama veya çok eskimiş olmasına rağmen yeni bir giysi veya ayakkabıya hatta bazen bir terliğe para ayıramadıkları bir gerçektir. Devletimiz tabi ki hükümlülerimizin tüm ihtiyaçlarını karşılamaktadır. Yeme, içme, sağlık hizmetleri, eğitim ve tedavi hizmetleri Kastamonu Ceza İnfaz Kurumu idaremiz tarafından karşılanmaktadır. Ama bazen kişisel ihtiyaçlarını karşılayacak parası olmayan hükümlü ve tutuklularımız yönünden diş fırçalama, temiz çorap giyme, iç çamaşırı değiştirme gibi alışkanlıkların edindirilmesi eğitimin bir parçası olmasına rağmen ekonomik yetersizlikler nedeniyle bazen mümkün olamamaktadır. Bu yapılan çalışma ile Ceza İnfaz Kurumu’ndan çıkan hükümlü ve tutuklularımız bu eğitimi alarak temiz, günlük bakımına özenli bir şekilde ailelerine ve topluma dönebileceklerdir. Bu anlamda emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. İnşallah önümüzdeki günlerde bu çalışma biraz daha genişletilerek içerisinde bulunan eşyalar daha da artırılarak hükümlü ve tutuklularımızı bu hizmetten istifade ettirmek istiyoruz. Onların daha sağlıklı ve bilinçli şekilde Ceza İnfaz Kurumumuzdan çıkmalarını temenni ediyoruz” dedi. “HEPSİNİN BİZLER İÇİN AYRI BİR HİKAYESİ VAR” Dışarıdan gönderilen tüm ihtiyaç maddelerinin gerekli aramaları yapıldıktan sonra hükümlü ve tutuklulara ulaştırıldığını ifade eden Kantarcı; güvenliğin ön planda olduğunu bildirerek; “Bizler Ceza İnfaz Kurumunda yaşayanların insan olduğu bilinci içerisinde görevlilerimizin hareket etmesini temin etmeye çalışıyoruz. Bu yönde eğitimler veriyoruz. Hükümlü ve tutuklunun üzerindeki o suçlu damgasını kazıdığınız zaman altından bir insan çıkar. Hepsinin bizler için ayrı bir hikayesi var. Onlara insan olarak değer verip o şekilde işlem yapmaya çalışıyoruz. Bunları yaparken güvenlik ön planda olduğundan çalışmalarımızın her zaman basına yansıması mümkün olamamaktadır. İmkanlar dahilinde cezaevinde yapılan çalışmaları topluma aktarmak için basın mensuplarının verdiği destekten ötürü de ayrıca teşekkür ediyorum. Kastamonu'da kurumlar arası iletişimin ne kadar etkili olduğunu ve bunun sonucunda neler yapılabileceğini her zaman görüyoruz. Bu konuda destek verenlere de teşekkür ediyorum” diye konuştu. “TELEVİZYONDAKİ OLUMSUZ GÖRÜNTÜLERDEN ÇOK DAHA GÜZEL BİR ORTAM VAR” Son günlerde yaşanan hükümlü ve tutuklu sayısı artışından dolayı avukat görüşme odalarının yetersiz kalması nedeniyle yaşanan sıkıntılarında yapılan çalışmalar ve fiziki değişikliklerle giderildiğini, baronun katkılarıyla oluşturulan avukat-müvekkil görüşme odalarının daha güzel bir şekle kavuşturulduğuna dikkat çeken Kantarcı; “Ceza İnfaz Kurumumuzun iç kısmında kaldığı için sizleri içeri çağırıp bazı şeyleri gösteremiyoruz. İnanın Ceza İnfaz Kurumlarında bazen televizyonda veya dizilerde gördüğünüz olumsuz görüntülerden çok daha güzel bir ortam var” şeklinde konuştu. “SOSYAL DEVLETİN BÖYLE OLMASI GEREKİYOR” Kastamonu Baro Başkanı Av. Mehmet Çiftçi de, sosyal marketin hayata geçirilmesinde emeği geçen herkese teşekkür ederek, şunları kaydetti: “Bizler, avukatlar olarak ihtiyaç sahibi hükümlü ve tutukluların müvekkilimiz olsun ya da olmasın elimizden geldiği kadar ihtiyaçlarını karşılıyorduk. Bunun bu şekilde kurumsal boyutta bizlerinde destekleriyle yapılması bizleri mutlu etti. Sosyal devletin böyle olması gerekiyor bizde olması gereken yerdeyiz. İhtiyaç sahibi hükümlü-tutuklu da olsa, suçlu da olsa her ne olursa olsun sonuçta bunlar bir insandır. Bu yüzden ihtiyaçlarını karşılamak durumundayız. Bu tür yerleri açması kolay ama sürdürülebilmesi zordur. Süreçte, Baromuz olsun şahıslarımız olsun buralara elimizden gelen desteği sağlamaya çalışacağız. Burası ilk önce Kastamonuluların oluyor, daha sonra Adalet Bakanlığının oluyor. Biz, Kastamonulular olarak buralara sahip çıkacağız” “BİR MİKTAR MAKİNE CEZA İNFAZ KURUMU'NA GETİRİLEREK FASON MAL ÜRETİLECEK” Kastamonu Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Selçuk Arslan ise, Ceza İnfaz Kurumu bünyesinde oluşturulan sosyal marketin kendileri için büyük bir yardımlaşma örneği oluşturduğunu belirterek, şunları söyledi: “Ceza İnfaz Kurumu Müdürümüz, bizleri ziyaretinde bazı projelerinden bahsetmişti. Bizde, son derece isabetli bir çalışma olduğunu ve bu projelere destek verebileceğimizi ifade etmiştik. Şuanda küçük çapta başlatılan Sosyal Marketi, inşallah 3-4 katı büyüklüğüne ulaştırırız. Kastamonu, bu konuda duyarlıdır. Başlattığımız bir işin bizler, her zaman devamını getiririz. Ceza İnfaz Kurumu Müdürümüzün birde ikinci projesi vardı. Kurumumuzda, bir şeyler üretilip dışarıya satılmasıydı. Bununla ilgili çalışmalarımızı bizler biraz ilerlettik. Tekstil atölyelerinden Ceza İnfaz Kurumuna bir miktar makine getirip fason mal üretebiliriz. Sandık üretimi yapabiliriz. Bu projelerinde hayata geçirilmesinden Ticaret Odası olarak bizler hazırız.” “SENİN İÇİN FAZLA OLAN BAŞKASI İÇİN İHTİYAÇTIR” “Senin için fazla olan başkası için ihtiyaçtır” sloganıyla yola çıktıklarını anlatan Kastamonu E Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Ahmet Çalışkan da, “Ceza İnfaz Kurumlarında bulunan hükümlü ve tutukluların devlet tarafından karşılanan zorunlu ihtiyaçları dışında birçok ihtiyacı bulunmaktadır. Hükümlü ve tutuklular bu ihtiyaçlarını ekonomik durumları nispetinde; gerek kantin gerek dışarıdan aileleri tarafından gönderilen koli ile temin etmektedir. Ancak maddi durumu iyi olmayan ya da dışarıdan bu desteği alamayan birçok hükümlü ve tutuklumuz bulunmakta. Her ne kadar kurumumuz imkanları veya bu kişilerin Sosyal Yardımlaşma Vakıfları ve Sivil Toplum Kuruluşlarına müracaatları, ihtiyaçlarını kısmen giderse de, çoğunlukla arzu edilen zaman da olamamakta, bu da mağduriyeti hızlı bir şekilde giderememektedir” ifadelerini kullandı. “İŞADAMLARIMIZLA İRTİBATA GEÇEREK SOSYAL MARKETİMİZİ OLUŞTURDUK” Çalışkan, şöyle devam etti: “Ceza İnfaz Kurumunda bulunan ve ihtiyaç sahibi olan hükümlü ve tutuklular, Ceza İnfaz Kurumunda geçirdikleri süre zarfında; insani ihtiyaçlarını bir nebze de olsa giderebilmeleri veya en az yeme, içme, ısınma ve barınma gibi temel ihtiyaçlarının yanında giyim ve öz bakım ihtiyaçlarına hızlı bir şekilde çözüm bulabilmek, hem mağduriyetin önüne geçmek hem de kişinin sosyal ve psikolojik olarak dışlanmasını önlemek amacıyla Sosyal Marketimizi kurmaya karar verdik. Bu doğrultuda sivil toplum kuruluşları ve işadamlarımızla irtibata geçerek sosyal marketimizi oluşturduk. Bizlere bu desteği ve yardımları sağlayan kurumlarımıza ve işadamlarımıza teşekkür ediyorum” Açılışın ardından Turizm Eğitim Merkezi tarafından Ceza İnfaz Kurumunda kalmakta olan hükümlü ve tutuklu bayanlara yönelik açtıkları kurslarda eğitim gören bayanların hazırladıkları yiyecek ve içecekler, davetlilere ikram edildi.