Çağımızın Ciddi Sağlık Sorunu Yeme Bozukluğu
Son yıllarda bireyler ve toplumlar üzerinde yapılan araştırmalar yeme bozuklarının ciddi bir artış gösterdiğini sunmaktadır.
Yeme içme bozukluğu insanların yaşadığı sağlık sorunları yaşamı oldukça olumsuz etkilemektedir. Uzman Klinik Psikolog Yiğit Daimselamet yeme bozukluğu ve alınabilecek önlemler hakkında açıklamada bulundu.
Yeme bozuklarının çeşitleri olduğunu vurgulayan Uzman Klinik Psikolog Yiğit Daimselamet; “Yeme bozuklukları, modern çağın yaygın ve karmaşık sağlık sorunlarından biridir. Anoreksiya nervoza, bulimiya nervoza ve tıkınırcasına yeme bozukluğu gibi çeşitli türleri vardır. Bu rahatsızlıklar, bireylerin fiziksel sağlığını tehdit etmenin yanı sıra, psikolojik ve sosyal yaşamlarını da olumsuz etkileyebilir. Anoreksiya nervoza, bireylerin vücut ağırlığını kontrol etmek için aşırı kısıtlı diyet uygulamaları ve/veya aşırı egzersiz yapmalarıyla karakterize edilen ciddi bir yeme bozukluğudur. Belirtiler arasında aşırı kilo kaybı, yemek yemekten kaçınma, vücut ağırlığı ve şekli hakkında sürekli endişe yer alır. Nedenleri arasında genetik yatkınlık, düşük özgüven ve toplumsal baskılar bulunur. Bulimiya nervoza, tekrar eden aşırı yeme atakları ve ardından gelen telafi edici davranışlarla (kusma, aşırı egzersiz, laksatif kullanımı) karakterize edilen bir yeme bozukluğudur. Belirtiler arasında kontrolsüz yeme, yeme ataklarından sonra kendini kusturma ve vücut ağırlığı hakkında aşırı endişe yer alır. Genetik faktörler, duygusal stres ve düşük özgüven nedenler arasındadır. Tıkınırcasına yeme bozukluğu, kısa bir süre içinde aşırı miktarda yiyecek tüketme ve bu süreçte kontrol kaybı yaşama ile karakterize edilir. Belirtiler arasında hızlı yemek yeme, tok hissetmeden yemek yemeye devam etme ve ataklardan sonra suçluluk hissetme bulunur. Genetik yatkınlık ve duygusal stres nedenler arasında sayılabilir. Ortoreksiya nervoza, sağlıklı yeme takıntısı ve aşırı kısıtlı diyetler ile karakterize edilir. Belirtiler arasında sağlıklı yiyecekler hakkında aşırı düşünme ve sosyal etkinliklerde yemek yemekten kaçınma yer alır. Nedenleri arasında mükemmeliyetçilik ve sosyal medyanın etkisi bulunur” dedi.
‘Yeme Bozuklukları Toplumsal Bir Sağlık Problemidir’
Yeme bozukluğunun aynı zamanda toplumsal bir sorun olduğunu ifade eden Uzman Klinik Psikolog Yiğit Daimselamet; “Yeme bozukluklarının gelişiminde genetik yatkınlık, düşük özgüven, depresyon, anksiyete, toplumun ideal beden algısı ve medya baskısı önemli rol oynar. Çocukluk döneminde yaşanan travmalar, istismar ve yaşamın herhangi bir döneminde yaşanan yoğun stres de bu rahatsızlıkları tetikleyebilir. Yeme bozukluklarının belirtileri ve nedenleri hakkında farkındalık yaratmak, ailelerin çocuklarının duygusal ve fiziksel sağlığına dikkat etmesi, yeme bozukluğu belirtileri gösteren bireylerin profesyonel yardım alması önemlidir. Stresle başa çıkma yöntemlerinin öğretilmesi, düzenli fiziksel aktivite, yeterli uyku ve dengeli beslenme gibi sağlıklı yaşam alışkanlıklarının kazandırılması da önleyici tedbirler arasında yer alır. Yapılan araştırmalar, yeme bozukluklarının tedavisinde bilişsel davranışçı terapinin (BDT) etkinliğini vurgulamaktadır. BDT'nin özellikle bulimiya nervoza ve tıkınırcasına yeme bozukluğu tedavisinde semptomları azaltmada etkili olduğunu göstermiştir. Genetik faktörlerin yeme bozukluklarının yüzde 50'sinde etkili olduğunu ortaya koymuştur. Bu bulgular hem psikolojik hem de biyolojik faktörlerin önemini gözler önüne sermektedir. Aile terapilerinin özellikle genç bireylerde yeme bozukluklarının tedavisinde önemli bir rol oynadığını göstermektedir. Aile içi iletişimin ve desteğin yeme bozukluklarının üstesinden gelmede rolü çok büyüktür. Yeme bozukluklarındaki en önemli sorunlardan biri de sosyal medyanın etkisidir. Sosyal medya platformlarında ideal beden algısının gençler üzerindeki olumsuz etkilerini ve bu etkilerin yeme bozukluklarına yol açabileceğini gözlemlemekteyim. Yeme bozuklukları, sadece bireysel bir sorun değil, toplumsal bir sağlık problemidir. Bu rahatsızlıkların nedenlerini anlamak ve önleyici tedbirler almak, sağlıklı bir toplum için atılması gereken önemli adımlardır. Bu süreçte, bireylerin yanı sıra ailelerin, eğitimcilerin, sağlık uzmanlarının ve medyanın ortak çalışması büyük önem taşır. Sağlıklı beden algısının teşvik edildiği, destekleyici ve farkındalık dolu bir toplumda, yeme bozukluklarının önüne geçmek mümkün olabilir” şeklinde konuştu.