Büro Memur-Sen 7'nci Olağan Genel Kurulu Gerçekleşti
Büro Memur-Sen Kastamonu Şubesi, 7'nci Olağan Genel Kurulunu bugün Şerife Bacı Öğretmenevi'nde gerçekleştirdi.
112 delege, 850 üyeli 7’nci Olağan Genel Kurulunda mevcut Başkan Mehmet Ruhi Temür ise tek adaydı. Genel Kurul, Kur'an-ı Kerim tilavetinin okunması ile başladı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunması ile devam eden Genel Kurulda ardından protokol konuşmaları yer aldı.
Büro Memur-Sen Şube Başkan adayı Mehmet Ruhi Temür yaptığı konuşmasında şu ifadelere yer verdi; “Çalışanlarla işveren arasında köprü olmayı, hem çalışanın hem de işverenin, mutlu bir şekilde çalışabilmesini amaçlayan sendikamız, çalışanlarımızın huzur ve refah içinde çalışması ve sorunları çözmek için mücadele etmekteyiz. Ancak; açlık sınırının 22 bin 131 TL, yoksulluk sınırının 72 bin 88 TL olduğu bir ülkede, maalesef çalışanlarımızın yüzde 90 yoksulluk sınırının altında yaşamaktadır. Bu da iş verimini azaltmakta geçim sıkıntısı çalışanların kafasını meşgul etmektedir. Toplu sözleşme görüşmelerinde enflasyon değerleri dikkate alınarak artış verilmekte ise de, alınan zamlar enflasyona karşı erimekte, refah düzeyi her geçen gün düşmektedir” ifadelerini kullandı.
‘Enflasyona Karşı Biraz Olsun İyileştirme Sağlanmalıdır’
Enflasyona karşı iyileştirme konusuna değinen Büro Memur-Sen Şube Başkan adayı Mehmet Ruhi Temür; “Refah payının bir an önce verilerek enflasyona karşı biraz olsun iyileştirme sağlanmalıdır. Sendikamızın sosyal alanda yapılmasını talep ettiği konuların başında 3600 ek göstergenin söz verildiği üzere birinci dereceye gelmiş tüm kamu görevlilerine verilmesi gerekmektedir. Bu hak 4 meslek grubuna mahsus değildir. Birinci dereceye gelmiş tüm memurların hakkıdır. Çalışma hayatında işçi memur arasında mali ve özlük haklarında ki farklılıkların giderilmesi, gerekmektedir. Kamu görevlilerine kira yardımı verilmesi gerekir” diye konuştu.
‘Giyim Yardımı Yapılmamaktadır’
Çalışma şartlarına değinen Başkan adayı Mehmet Ruhi Temür; “Tüm kamu görevlilerini içine alan şiddetle mücadele yasasının çıkarılması, mülakatların kaldırılması, hizmetli, destek personeli ve benzeri kadrolarda görev yapan personellerin, çalışma şartları ve aynı işi yapan farklı statüdeki personelin arasındaki eşitsizliklerin giderilmesi, idari izin, resmi tatil ve bayram tatili için ek ücret verilesi, ve bunlara benzer konulardaki taleplerimiz için görüşmelerimiz devam etmektedir. Bugün en küçük bir esnaf bile yanında çalıştırdığı çalışanlarına iş ortamında giyeceği elbisesini almaktadır. Oysa, bizde yönetmelikle giyeceğimiz kıyafetin tarifi yapılmış olmasına rağmen, giyim yardımı yapılmamaktadır. Zaten dar gelir içinde yaşamaya çalışan bizler yılda en az iki takım elbise almak içinde bütçeden para ayırmak zorunda kalıyoruz" dedi.
‘Bu Çok Büyük Bir Haksızlıktır’
Diğer bir hususun ise 50 ve üzeri personel çalışan iş yerlerinde devletin cüzi bir miktarda yemek yardımı yaptığını aktaran Temür, "Ancak ilçelerimizde ve merkezde bulunan ve sayısı 50'nin altında personeli bulunan kamu kurumlarındaki çalışan arkadaşlarımız maalesef yemek yardımı alamamaktadır. Bu çok büyük bir haksızlıktır. Çalışanlar ne yapsınlar taş mı yesinler. İşçi olarak görev yapan arkadaşlarımızda böyle bir durum yoktur. Sayısına bakılmaksızın doyurucu bir yemek yardımı yapılmaktadır. Devlet baba ise çalışanlar da evlatlarıdır. Ayrım yapılması doğru değildir. Yine vardiyalı sisteme göre çalışan güvenlik görevlileri 112 acil çağrı merkezi çalışanları ve yurt yönetim personeli gibi çalışanlarımız nöbet tutmakta iken görev yerlerini terk edemezlerken kurumlarında da yemek verilmediğinden kendi imkânları ile beslenmelerini yapmaktadırlar bu doğru değildir. Bir an önce tayın bedeli verilmelidir” şeklinde konuştu.
‘Memurun Elinden Emekli Olma Hayali De Alınmıştır’
Temür konuşmasının devamında ise şunları kaydetti; “Ek ödemelerin ve diğer ödemelerin taban aylığa yansımaması sonucu maalesef memurun elinden emekli olma hayali de alınmıştır. Çünkü zaten yoksulluk sınırının altında olan maaşımız emekli olduğumuzda yüzde 55 düşmekte ev kirasına bile yetmemektedir. Emeklilerimize çalışırken aldığımız eş ve çocuk yardımı da verilmemektedir. Tüm bu sorunlarımız anlatmakla maalesef bitmiyor. İşte bu ve buna benzer sorunlarımızın çözüme kavuşturulması için bir çatı altında toplanarak güçlü bir ses çıkartarak sorunlarımızı haykırmalıyız. Tüm çalışan arkadaşlarımızı etkili ve yetkili sendikamıza davet ediyorum. Çünkü işveren ile bu sorunlar ancak yetkili sendika ile görüşülür ve karara bağlanır. Ilgaz Dağı'ndan ileri gitmeyen yetkisiz ve etkisiz sendikaların boş vaatlerine inanmayın.”
‘Sendikacılığı Birlik-Beraberlik, Hak-Hukuk Ve Adalet Tesis Etmek İçin Yapmaktayız’
Son olarak sözlerine devam eden Şube Başkan Adayı Temür;” Bizler sendikacılığı birlik-beraberlik, hak-hukuk ve adalet tesis etmek için yapmaktayız. Bu mücadeleyi yaparken sendikalı olan, olmayan ayrımı yapmadan, herkesin yararlanabileceği talepleri seslendiriyoruz. Biz sendikacılığı birilerini karalamak veya birilerinin yanında olmak için de yapmıyoruz. Bize haksız yakıştırmalar yapanlar kendileri siyasetle iç içe olmakta ve sendikacılığı sadece sokaklarda eylem yapmaktan ibaret zannetmektedirler.Oysa; nihai hedefi çalışanların her türlü ekonomik ve sosyal haklarında azami iyileştirmenin sağlanması için mücadele etmek ve bu hakları almak olan sendikamız; çalışanların haklarını, sorunlarını, taleplerini dile getirmek ve bu uğurda mücadele vermek için gayret göstermekte, özelde üyelerinin, genelde ise tüm memurların haklarını yetkili makamlara iletmek için büyük mücadeleler vermektedir. Bu kapsamda Sayın Genel Başkanımızın gerçekleştirdiği Bolu'dan Ankara'ya yürüyüş eylemi en güzel örnektir” şeklinde konuştu.
‘AK Parti'nin Kamu Çalışanlarının Hak Ve Hukuklarına Gösterdiği Dayanışmacı Ve Medeni Tutumun Net Göstergesidir’
AK Parti Kastamonu Milletvekili Fatma Serap Ekmekci ise; “Başta Memur-Sen kurucu başkanı merhum Mehmet Akif İnan hocamız olmak üzere ebediyete irtihal eden tüm emek verenlerinize rahmet diliyor, emek ve hak mücadelenizde başarınızın daim olmasını temenni ediyorum. Bu salondaki vatanperverliğin merhum Mehmet Akif İnan'ın "Kim demiş her şeyin bitişi ölüm. Destanlar yayılır mezarımızdan" sözlerinin Kastamonu'daki sağlaması olduğunu görüyoruz. Uzun ve meşakkatli bir yoldan geliyorsunuz. Kamu çalışanlarının sendika kurma hakkı talepleri özellikle 1990'lı yılların başında hız kazandı ve sizlerin iradesi ile anayasal hak halini aldı. Hükümetimiz döneminde 2010 yılında yapılan Anayasa referandumunda toplu sözleşme hakkının gündeme alınması ve 2012 yılında 4688 sayılı kanuna eklenerek yasalaşması; sizin azminizi ve AK Parti'nin kamu çalışanlarının hak ve hukuklarına gösterdiği dayanışmacı ve medeni tutumun net göstergesidir” dedi.
‘Vatan Size Minnettar’
Vekil Ekmekci konuşmasının devamında ise şunları kaydetti; “Sizler sadece kendi çalışma haklarınız için mücadele etmediniz. 28 Şubat'a karşı dik durdunuz, siz 28 Şubat'ın milletimizin öz değerlerine saldırdığı o karanlık dönemde çakmak çakmak boyun eğmez ışığınız ile ülkemize aydınlık oldunuz. 27 Nisan bildirisine, 367 dayatmasına, 17-25 Aralık girişimlerine, 15 Temmuz ihanetine kadar istiklal ve istikbalimize dair her kalkışmaya aslanlar gibi karşı durdunuz. Vatan size minnettar. Sizler sendika kavramını anarşi, terör ve yasadışı yapılar ile kol kola olmanın ya da emek kesimi dışındaki yapıların arka bahçesi olmaktan çıkardınız. Sendika kavramını bu sayede korkulur ve uzak durulur olmaktan çıkardınız. 1 milyonu aşan üye sayınız bu gayretinizin ve doğru politikalarınızın neticesidir. Devleti, vatanı, manevi değerleri ile barışık sendikacılık yönteminizin Türkiye Cumhuriyetimizin ilelebet payidar kalmasının en güçlü payandalarından biri olduğuna şüphe yok. Emek kesimini toplumun diğer kesimlerine düşman etmeden ve düşman kılmadan ama hak ve hukukunu da zerre zafiyet göstermeden savunan sendikacılık anlayışınızın en doğru yol olduğuna şüphe yok” ifadelerine yer verdi.
‘Ülkemizin Âli Menfaatleri, Kamu Çalışanlarının Refahı İçin Bir Ve Beraber Yürümeyi Sürdüreceğiz’
Son olarak sözlerine devam eden Milletvekili Fatma Serap Ekmekci; “Sendikal haklar ve kamu çalışanlarının refahının yükseltilmesi için Cumhurbaşkanımız, Genel Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan altın sayfalar açtı 23 yıl boyunca. Hakların ve yaşam kalitesinin artırılmasına yönelik atılan bu adımları, kamu çalışanlarının refah ve ferahının sarsılmaz temeli olarak kabul etmemiz gerekir. Kamu çalışanlarının itibar, hak ve kimliğini Cumhurbaşkanımız, Genel Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan gibi koruyan ve uğrunda mücadele veren bir liderin değil Türkiye'de dünyada emsali yok ve olamaz. Büro Memur-Sen sendikasının omuz başındayım ve daim olacağım. İlimizin ve ülkemizin âli menfaatleri, kamu çalışanlarının refahı için bir ve beraber yürümeyi sürdüreceğiz. Emek, daim ve baki baş tacımız” şeklinde konuştu.
‘Emellerine Asla Ve Asla Ulaşamayacak’
İl Genel Meclisi Başkanı Doğan Ünlü de toplantının hayırlara vesile olması temennisiyle sözlerine başlayarak şunları aktardı; “Sendikasal faaliyetlerden bahsettiniz, yürüyüşten, baktık yürüyorsunuz. Bizde de siyasi olarak inandığın yolu yürü diye bir sloganımız vardı mesela. O zaman, hepimiz için inandığımız bir yol var. Bu yolda ne yapıyoruz? Yürümeye devam ediyoruz. İçinden geçtiğimiz şu dönemde bakıyoruz yine Cumhurbaşkanımız hem ülkesi için, hem milleti için, hem tüm dünya mazlumları, mağdurları için ne yapıyor? Gece gündüz demeden kararlı bir şekilde çalışmalarına devam ediyor. Cumhurbaşkanımızın yapmış olduğu bu çalışmalar belki ülke içinde, biz kendimizi zaman zaman göremiyoruz ama, bugün mesela Fransız medyası dünyanın yön veren lideri olarak gösteriyor. Fransa'nın önemli dergilerinden birisi, Cumhurbaşkanımızın kapak yapıyor diyor ki, dünyanın en önemli lideri. Dünyaya yön veren lider olarak Cumhurbaşkanımızı gösteriyor. Tabi şöyle bir bakın, on gün içinde hangi ülkeleri gezdi? Hangi mücadeleleri yaptı? Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bizler bunları yaparken maalesef Türkiye'nin içinde bazı gruplar var. Bunlar bir şey yapmıyor. Bunların işi yıkmak. Bunların işi takoz olmak, engel olmak. TÜSİAD dedi başkanımız, yıllarca bunlar toplumun en fazla para kazanan zümre insanları diyelim bunlara değil mi? Tuzu kuru olanlar bunlar, derdi olmayanlar. Ülkesi gibi, milleti gibi, sorunları gibi, ülkenin sorunları gibi derdi olmayanlar. Onlar için tek var olan şey var, kendi kazançları ve kendi istediklerini yapacak yönetim anlayışı. Bunu yıllarda bulabiliyorlar mı? Bulamıyorlar. Eskiden buluyorlardı, eski Türkiye'de vardı bunlar. Ama Türkiye'nin ilerleyişinden ve Türkiye'nin iyi yönetilmesinden rahatsız olan bu cenah, emellerine asla ve asla ulaşamayacak. O vesayet anlayışı eski Türkiye'de kaldı. Onu bitirdik Allah'a şükür. Kimle bitirdik? Aziz halkımızla bitirdik. Kimle bitirdik? İşte buradaki sendika üyelerimizin dik duruşu sayesinde bitirdik. Hep beraber olduk değil mi? Aynı gemideydik, aynı yoldaydık, aynı inançla yürüdük” diye konuştu.
‘Bizim Girdiğimiz Yol, Kutlu Bir Yol’
Girdikleri yolun kutlu bir yol olduğunu belirten İl Genel Meclis Başkanı Ünlü;“15 Temmuz'da da 17-25 Aralık'ta da Gezi Parkı'nda da değil mi? Depreminde, selinde, bütün mücadelesinde siz sendikalı kardeşlerimize, büyüklerimize hep beraber mücadeleyi verdik, vermeye devam edeceğiz. Çünkü bizim girdiğimiz yol, kutlu bir yol. Derdi olmayan davası olmaz. Bizim derdimiz var. Bizim derdimiz Türkiye, bizim derdimiz milletimiz, bizim derdimiz mazlum coğrafyaların huzur içinde yaşaması. Bizim derdimiz bu şer odaklarına karşı hep beraber dimdik ayakta durabilmek. Sağ olsunlar Cumhurbaşkanımız sayesinde ondan aldığımız cesaret ve özgüvenle beraber dimdik ayaktayız, ayakta durmaya devam edeceğiz. Tabii başkanım ifade etti; Biz sendikalarımızın sorunlarını kendi sorunlarımız gibi görüyoruz. Maaşın da iyileştirmesi gerekiyor mu? Evet. Özlük haklarından bahsetti, emeklilikle ilgili yine ücretlerinden bahsetti. Evet başkanım bunlarla ilgili de devletimiz inşallah nasıl bundan önceki dönemde eksiklikleri giderdiyse bundan sonraki dönemde de biz de sizden aldığımız bu talep ve istekleri büyüklerimize iletmekle mükellefiz. Birlikte talep ve istekleri sorunları da gidereceğiz” değerlendirmesinde bulundu.
‘En İyisini Yapmaya Çalışan Bir Devletimiz Var’
En iyisini yapmaya çalışan bir devlet olduğunu söyleyen İl Genel Başkanı Ünlü; “Bir üyemiz istifa etti dedi başkanımız. Zoru görünce kaçanlardan olmadık başkanım. Eksikliklerimiz olabilir. Dört dörtlük olamıyoruz, kimse olamıyor. Dört dörtlük olmak kolay değil. Ama en iyisini yapmaya çalışan bir devletimiz var, imkanlar ölçüsünde. Bazı şeyler kolay değil. Yani Türkiye gibi bütün sıkıntılarla boğuşan, mücadele eden bir ülkede keşke elimizde daha fazla imkanlar, daha fazla iyi şartlar olursa hepsini sizlere zaten yansıtacağımızı biliyorsunuz. Ama ileriki dönemde inşallah daha iyi şartların da oluştuğu, daha güzel, daha mutlu olacağımız günlerde bu zorlu süreçleri aştığımızda gelecek. Bunların da faydasını hep beraber ne yapacağız? Yaşayacağız, göreceğiz. Ramazan ayına giriyoruz. Mübarek bir atmosfere giriyoruz. Rabbim inşallah Ramazan ayına da hayırlısıyla erişebilmeyi nasip eylesin. Ya bizim sizlerden talebimiz ne? Bürokrasiden çalışanlarımızdan isteğimiz ne biliyor musunuz? Çalışmak” dedi.
‘Bürokratik Sıkıntılar Çıktığında Canımız Sıkılıyor’
Herkesin görevini yerine tam anlamına getirdiğinde bürokratik engellerin ortadan kalktığında Türkiye'nin yeni bir Türkiye olacağını ifade eden Ünlü, "Türkiye daha güçlü bir Türkiye olur. Onun için hep beraber el birliğiyle ülkemiz için hep birlikte çalışalım. Bakıyoruz bazen bürokratik engeller, bürokratik sıkıntılar çıktığında canımız sıkılıyor. Süreç, zaman geçiyor. Bu engellerden dolayı birçok iş yarıda kalmış oluyor. Geride kalmış oluyoruz. Ama işimizi tam anlamıyla, liyakatıyla beraber yaptığımızda aşamayacağımız engel de yok Allah'ın izniyle. Hepinize görevlerinizde başarılar diliyoruz. Değerli Başkanım emeğiniz çok. Sendika başkanlarımızın mücadelesi azımsanamayacak. Hem ilimizde, ülkemizde mücadeleleri çok fazla. Her zaman doğrunun, haklının, hakkının yanında yer aldılar, yer almaya devam ediyor." diyerek sözlerini noktaladı.