'Burası mecburi hizmetle dönen bir yer'
KAMU HASTANELERİ BİRLİĞİ GENEL SEKRETERİ DR. MUSTAFA UYANIK: Dr. Münif İslamoğlu Devlet Hastanesi'nin en büyük sorunun fiziki imkansızlıklar olduğunu vurgulayan Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Dr. Mustafa Uyanık, mevcut hastanesinin yaklaşık 20 bin metrekarelik bir alan ve 4 farklı binada hizmet sunmakta olduğunu belirterek '20 bin metrekarelik bir alanda yaklaşık 350 tane yatan hasta ve...
KAMU HASTANELERİ BİRLİĞİ GENEL SEKRETERİ DR. MUSTAFA UYANIK: Dr. Münif İslamoğlu Devlet Hastanesi’nin en büyük sorunun fiziki imkansızlıklar olduğunu vurgulayan Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Dr. Mustafa Uyanık, mevcut hastanesinin yaklaşık 20 bin metrekarelik bir alan ve 4 farklı binada hizmet sunmakta olduğunu belirterek; “20 bin metrekarelik bir alanda yaklaşık 350 tane yatan hasta ve günlük 3 bin civarında hastayı misafir etmemiz fiziki olarak biraz zor oluyor. Artık koğuş sisteminden çıktık ve 2-3 kişilik odalara dönüştürdük. Fakat bizim Sağlık Bakanlığı olarak isteğimiz, içinde banyosu ile tuvaleti olan odalardır. Bunu da ancak yeni hastane ile sağlama imkanımız olacaktır” diyerek hastane de fiziki imkansızlıktan dolayı yaşanan sorunlara değindi. “BU YIL İÇERİSİNDE ANJİYO ÇALIŞMALARINA BAŞLAYACAĞIMIZI DÜŞÜNÜYORUM” Kastamonu’nun sağlık alanın da yaşadığı en büyük sorunun anjiyo ve kardiyovasküler cerrahi yönünde olduğunu söyleyen Uyanık, bu alanda sürekli çalışmalar içerisinde olduklarını belirterek; “Bayağı bir yol kat ettik. Anjiyo ünitesinin kurulacağı mekan hazır hale getirildi. Şu anda cihazın yurtdışından gelişi ve kurulması bekleniyor. Biz Temmuz ayında kurulmasını bekliyorduk. Fakat cihazın yurtdışından gelişinde ve kurulmasında bazı gecikmeler olabiliyor. Kurulduktan sonra da yeni hastaneye geçmeden biz anjiyo çalışmalarına başlamayı hedefliyoruz. Anjiyo ünitesi için net bir tarih şu anda veremiyoruz. Biz anjiyo yapabilecek arkadaşlarımızın bu yönde eğitimlerini tamamladık. Bu yıl içerisinde anjiyo çalışmalarına başlayacağımızı düşünüyorum” sözleri ile anjiyo ve kardiyovasküler üniteleri için yapılan çalışmaları anlattı. “HER HEKİM POLİKLİNİK BEKLEMEKSİZİN, HER GÜN HASTA KARŞILAYABİLİYOR” Fiziki yetersizlikten dolayı polikliniklerin sayısında ve diyaliz merkezinde önceki dönemlerde sıkıntılarının olduğunu söyleyen Dr. Mustafa Uyanık; eski Turaş Otel’in binasını kiralayarak Diyaliz Merkezimizi ve 3’üncü kattaki idari birim odalarını buraya taşıdık. İdari birim odalarını da polikliniğe çevirerek sıkıntılarımızı biraz daha hafiflettik. Böylece her hekimimize poliklinik açma imkanımız oldu. Böylece her hekim poliklinik beklemeksizin, her gün hasta karşılayabiliyor. Nükleer Tıp’ımız yoktu. Nükleer Tıp’ı kurarak önemli bir eksiğimizi giderdik. Hasta refakatçilerinin çok rahat edemediğini gördük. Şu anda da çok rahat ettirebildiğimizi söyleyemeyiz. Fakat odalarda düzenlemeler yaparak, odalara refakatçiler için koltuklar yerleştirdik. Doğum ünitesi bizim için çok önemli. Doğum bizim anlayışımıza göre mahremiyet gerektiren bir konu. Bundan dolayı doğum ünitesinde günlük doğum ortalamamızı karşılayacak düzeyde, 6 tane tek kişilik odalar yaptık. Küçük çocukları yatan anneler için yeni anne odaları yaptık. Ayrıca, Toplum Ruh Sağlığı Merkezi’ni de Turaş’a taşıyarak, hastalara daha sağlıklı hizmet vermelerini sağladık” sözleri ile fiziki sıkıntılarının etkisini azaltmak için yaptıkları çalışmaları anlattı. “BURASI MECBURİ HİZMETLE DÖNEN BİR YER” Devlet Hastanesi’nde yaşanan personel sıkıntıları hakkında da konuşan Uyanık, en büyük sıkıntılarının pratisyen hekim olduğunu söyleyerek; “Bu Türkiye’nin en büyük sıkıntısı. 2010 yılında tüm Türkiye aile hekimliği sistemine geçtiğinde, pratisyen hekimlerinin aile hekimliğine kayması nedeniyle hastanelerde bu sorun meydana geldi. 81 ilin en az 60 tanesinde bu sorun var. Pratisyen hekimliğinin azlığı nedeniyle daha çok acil servislerde yaşanan bu sorunu uzman hekimler aracılığı ile çözmeye çalışıyoruz. Bu duruma da üzülüyoruz. Çünkü uzman hekimi asli görevi dışında bir görevde çalıştırıyoruz. Fakat bunu da yapmak zorundayız. Merkezde sağlık hizmetinde aksamalarımız yok ama ilçelerde nöbetçi doktorlarımız, izine çıktıklarında poliklinik hizmetlerimizde aksamalar oluyor. Çeşitli ilçelerimizde bazı branşlarda eksiklerimiz var. Çocuk hastalıkları açısından sıkıntılıyız. Bu durumda Türkiye genelinde yaşanan bir sorun. Çocuk hastalıklarının az olması ve çocuk hastalıkları uzmanlarının yan dal sınavlarını kazanıp, eğitime gitmesinden dolayı zaman zaman sıkıntılar oluyor. Bizim de çocuk hastalıkları açısından uzmanlarımızın sayısı istediğimiz düzeyde değil. Şu anda 3 tane çocuk hastalıkları uzmanımız var. Umarım yeni dönemde atanacak olan doktorlarla bu açıklarımız kapanır. Burası mecburi hizmetle dönen bir yer aslında. Gelen hekimlerin yaklaşık yüzde 90’nı burada mecburi hizmetini tamamladıktan sonra, daha farklı illere gitme ya da özel sektöre geçme yönünde tercihleri oluyor. Bundan dolayı da sürekli bir sirkülasyon oluyor. Fakat sağlık hizmetlerimiz açısından çok ciddi eksiğimiz yok. Sağlık hizmetlerimize en iyi şekilde vermeye devam ediyoruz” dedi. “BİZ ONLAR İÇİN BURADAYIZ” Türkiye genelinde sağlık çalışanlarına yönelik şiddet olaylarını Kastamonu’da yaşamadıklarını söyleyen Dr. Mustafa Uyanık; “Birkaç tane münferit olaylar yaşandı. Fakat diğer illerde ölümle yaşanan ya da ağır darp olayları ilimizde yaşanmadı. Biz sağlık çalışanları olarak Kastamonu halkına sağlık sunmaya çalışıyoruz. Gerçekten zor şartlar altında çalışıyoruz. Türkiye geneli için, vatandaşlarımızın biraz daha anlayışlı olmasını istiyoruz. Biz onlar için buradayız. Kastamonu halkına da şu ana kadar olan tutumundan ve anlayışından dolayı teşekkür ediyorum” dedi. “BOL MİKTARDA SIVI TÜKETMELERİNİ ÖNERİYORUM” Yaz mevsiminde artan sıcaklıklar karşısında vatandaşları daha dikkatli olması konusunda da uyaran Dr. Mustafa Uyanık; “Özellikle kronik kalp hastalığı, akciğer hastalığı, tansiyon ve şeker hastalıkları olanlar ve belli bir yaşın üstünde olan insanlarımız aşırı sıcaklardan çok etkileniyor. Gençlerimizde aynı şekilde aşırı sıcaklardan etkileniyor. Özellikle güneş çarpmaları yaşıyorlar. Kronik hastalıkları olanlarda akut alevlenmeler yaşayabilir. İnsanlarımız güneşin dik vurduğu saatlerde dışarıda gezmemeleri gerekiyor. 11.00 ile 15.00 saatleri arasında dışarıda gezmemelerini tavsiye ediyoruz. Bu saatler sıcakların en sert olduğu zaman. Kastamonu’nun bu konuda en büyük dezavantajı Türkiye’nin en yaşlı nüfusuna sahip 2’inci il olmasıdır. Onun için sıcaktan daha çok etkilenen bir popilasyona sahibiz. Bol miktarda sıvı tüketmelerini öneriyorum. İdrar ve ter ile atılan sıvı mutlaka telafi edilmelidir. Günlük 2 ila 2,5 litre su içilmelidir” sözleri ile çeşitli uyarılarda bulundu.