'Bundan sonra 3 milletvekiliniz oldu'
KASTAMONU'YU ZİYARET EDEN CHP MİLLETVEKİLLERİ: CHP İzmir Milletvekilleri Tacettin Bayır ile Özcan Purçu ve CHP Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak Kastamonu’yu ziyaret etti. Partililerle Şerife Bacı Öğretmenevi’nde bir araya gelen Milletvekilleri erken seçim, güncel olaylar ve Kastamonu hakkında açıklamalarda bulundu. BUNDAN SONRA 3 MİLLETVEKİLİNİZ OLDU Toplantıda konuşma yapan CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, Kastamonu’nun bundan...
KASTAMONU’YU ZİYARET EDEN CHP MİLLETVEKİLLERİ: CHP İzmir Milletvekilleri Tacettin Bayır ile Özcan Purçu ve CHP Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak Kastamonu'yu ziyaret etti. Partililerle Şerife Bacı Öğretmenevi'nde bir araya gelen Milletvekilleri erken seçim, güncel olaylar ve Kastamonu hakkında açıklamalarda bulundu. BUNDAN SONRA 3 MİLLETVEKİLİNİZ OLDU Toplantıda konuşma yapan CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, Kastamonu'nun bundan sonra 3 CHP'li milletvekilinin olduğunu İzmir ve Antalya milletvekilleri olmalarına rağmen Kastamonu’nun sorunlarıyla yakından ilgileneceklerini söyledi. "Gavur İzmir'den Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'nun Kastamonu'ya selamlarını getirdik. Kastamonu'nun CHP'li Milletvekili olmadığı için bizi görevlendirdiler. Bundan sonra 3 Milletvekiliniz oldu. Bizim bu ülkeye borcumuz var ve ülkemize vermem gereken şeylerin olduğunu düşünüyorum. Biz bu borçlarımızı ödemek adına milletvekili aday adayı olduk. Halkımızın teveccühü ile de bizi parlamentoya taşıdılar" diyen Bayır, Kasım ayında yapılacak olan erken seçimler hakkında da konuştu. “YÜZDE 3-4 GİBİ ARKADAŞ EL ALTINDAN HDP'YE OY KAÇIRDI” Seçimlerde çalmadık kapı sıkmadık el bırakmadıklarını ifade eden Bayır; “Dersimizi çok iyi çalıştık ve bunun karşılığını da ben gördüm. Cumhuriyet Halk Partisi seçime girerken oyu yüzde 25'ti. Sandıklar açıldı gene yüzde 25. Tam öyle değil. Aslında bizim mevcut yüzde 25 oyumuzu biz tam olarak koruyamadık. Bu program bize yüzde 3-4 oy getirdi bana göre. Yani Cumhuriyet Halk Partisi'nin olması gereken oyu yüzde 28-29'dur. Bunları geçen seçim için söylüyorum. Ne oldu da sandıkta yüzde 25 olduk. Bazı CHP'li arkadaşlar bu uzun adam tek başına diktatör olmasın diye, eğer HDP doğu ve güneydoğuda barajı aşamazsa diktatör olacak anlayışıyla ne yazık ki kendi partimizin içinden bir kesim arkadaş yüzde 3-4 gibi arkadaş el altından HDP'ye oy kaçırdı. Yani bir ailede 5 kişi varsa 2 oyu oraya kaçırdı” diye konuştu. "CUMHURİYET HALK PARTİSİ HİLAL-İ AHMER CEMİYETİ DEĞİLDİR" Bu durumun kendisine göre doğru olmadığını ifade eden Bayır şu şekilde konuştu: "Sonuç açısından doğru gibi gözükebilir matematik açısından doğru gibi gözükebilir. Ama Cumhuriyet Halk Partisi Hilal-i Ahmer Cemiyeti değildir. Cumhuriyet Halk Partisi Kızılay'da değildir. Cumhuriyet Halk Partisi çıkar kendi oyunu aslanlar gibi alır. Partili olmanın gereği de mensubu olduğun, altına imza attığın üyelik formuna sahip olmaktan geçer. Eğer Cumhuriyet Halk Partisi üyesiyseniz oyunu CHP'den başkasına gerekçen ne olursa olsun vermemelisin. Bu bölgede fazla olduğunu zannetmiyorum. Bizde özellikle sahil bölgelerinde bu oldu ve bu birazda abartıldı. HDP yüzde 13'le barajı aştı. Bizden en az 3 puan gitti diye düşünüyorum. Bu 3 puanın önümüzdeki seçimlerde geri döneceğini hesaplıyoruz. Bu arada uzun adamda boş durmuyor. Koalisyonun önünü tıkadığı gibi CHP'yi nasıl köşeye sıkıştırırız bunun hesabını yapıyor. Seçim 60 gün içerisinde olacaksa biz kendi içerimizde delege seçimlerimizle mi uğraşacağız. Ön seçimde kendi partililerimizden oy istemek için mi zaman kaybedeceğiz. Yoksa sahaya çıkıp daha önce CHP'ye oy vermemiş insanlardan oy mu isteyeceğiz. Bu ciddi problem olarak önümüzde duruyor. Eğer ön seçim yapılmaz ve mevcut listelerle devam edilecekse ben seçim çalışmalarında en az 3 defa Kastamonu'ya gelmeye söz veriyorum. İzmir'i bırakır buraya gelirim. İnşallah gerekli çalışmaları yaptıktan sonra 1 Kastamonulu arkadaşımızı milletvekili yaparız.” “İZMİR'DE NASIL ÇALIŞIYORSAK BURADA DA ÖYLE ÇALIŞACAĞIZ” Kastamonuluları selamlayarak sözlerine başlayan CHP İzmir Milletvekili Özcan Purçu, Kastamonu'da olmaktan çok mutlu olduğu belirtti. Purçu, Kastamonu'nun CHP Milletvekili olmadığını ancak kendilerinin Kastamonu’nun milletvekili gibi görev yapacaklarını söyleyerek; “İzmir'de nasıl çalışıyorsak, burada da öyle çalışacağız. Aynı geminin yolcularıyız. Şu an Türkiye'de yaşanılan olaylar hepimizi etkiliyor. Hangi partiden olursak olalım olumsuz tablo hepimizi etkiliyor. Memurumuzu, esnafımızı, köylümüzü, gençlerimizi, iş adamlarımızı hepimizi etkiliyor. Her gün kötü haberler alıyoruz. Şehitlerimiz partili, partisiz ayırmıyor. Ekonomimizde öyle. Bugün ne olacak, yarın ne olacak belli değil” dedi. “KILIÇDAROĞLU'NA BİR TANE KOALİSYON GÖRÜŞMESİ VE TEKLİFİ YAPILMAMIŞTIR” 7 Haziran’dan sonraki süreçte ülkemizin çıkarları doğrultusunda önce Türkiye diyerek yola çıktıklarını dile getiren Purçu sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Sayın Genel Başkanımız bizi topladı dedi ki: 'Arkadaşlar, bizim tabanımız bize tepkide gösterse biz AKP ile kurulacak koalisyonu yapacağız. Milletimizin, halkımızın çıkarları söz konusu' Koalisyon görüşmelerinde Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'na bir tane koalisyon görüşmesi ve teklifi yapılmamıştır. Dış politikayla ilgili ekonomiyle ilgili ne düşünüldüğüne dair CHP'nin görüşü alındı. Bu süreçte tüm Türkiye'yi oyaladılar. Olumsuz gelişmelerin bir tek sorumlusu var; ülkesini seven, vatanını seven, vatandaşını düşünen zihniyet iktidar uğruna kötü, kaos ortamını, memuruna zulüm çektirir mi? Suriye bitti, İran, Irak bitti. Hiçbir ülkeyle aramız iyi değil. Avrupa Birliği’ni düzenleme süreci bitmiştir. Dış politikamız sürünüyor. Dolar, euro, altın uçtu gitti. Sadece burada değil her yerde Ticaret Odasıyla, sanayicilerle görüşüyoruz. Ben Sökeliyim eskiden traktör kuyrukları vardı. Köyde tonlarca pamuk yığılı, pamuk zamanı görün bir tane traktör kapısında bekliyor mu? Yok. Şekeri dahi dışarıdan alır duruma geldik. Eğitim durumumuzda, 13 yılda 13 defa eğitim politikamız değişti. Her gün yeni bir sistem geliyor. Ortaokuldaki öğrencilerimiz çarpım tablosunu bilmiyor. Biz nereye gidiyoruz? Bir ülkeye yapılabilecek her türlü kötülük yapıldı” dedi. “İMAM HATİP LİSELERİNİ BİZ KURDUK” “İmam Hatip Liselerini biz kurduk” diyen Purçu, bunları ‘kapatacaklar’ denildiğini söyledi. İmam Hatip Liselerini yaşatacaklarını ifade eden Purçu; “Onlarda bizim okullarımız. Kastamonu'da milletvekilimiz yok, çıkması için çok çalışalım. Heyecanımıza heyecan katalım biraz daha çalışalım, inanın başaracağız” dedi. “ÜLKEMİZDE NELERİN OLUP BİTTİĞİ ORTADADIR” CHP Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak ise konuşmasında, sivil toplum kuruluşlarının susturulduğunu savundu. Hiçbir gelişmiş demokrasilerde böyle bir uygulamanın olmadığını ifade eden Budak; “İşine gelen sivil toplum kuruluşunu yanında alıp, işine gelemeyen sivil toplum kuruluşunu ezme mantığı ancak diktatörlükle yönetilen ülkelerde olur. Ülkemizde nelerin olup bittiği ortadadır. Biz siyasetçiler olarak aynı şeyleri konuşmak yerine daha ziyade halkımızın konuşmasını istiyoruz” dedi. “KOALİSYON HÜKÜMETİ KURULMASI İÇİN GÖRÜŞME MASASINDA BULUNMADILAR” Koalisyon hükümetinin kurulamaması konusuna da değinen Budak şu ifadeleri kullandı: “Türkiye'de koalisyon hükümetinin kurulamamasının sorumlusu biz değil, AKP'dir. Hiçbir zaman koalisyon hükümeti kurulması için görüşme masasında bulunmadılar. Bize her fırsatta seçim hükümeti önerdiler. Bizim 14 tane temel prensibimiz vardı. Bu prensipler evrensel kurallar çerçevesinde belirlenmiş kurallardır. Hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı, eğitim, ekonomik kalkınmışlık, sosyal adalet gibi temel prensiplerimiz AKP tarafından kabul görmedi. Aklı başında herhangi bir siyasetçinin yapmayacağı velev ki ülkemizin geçtiği zorlu günleri de hesaba katarsak bir an önce hükümetin kurulması için biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak çaba gösterirken AKP'nin işi yokuşa sürmesi nereden talimat aldığının göstergesi olarak ortaya çıktı” ifadelerini kullandı. “İKTİDARDA OLAN AKP KENDİ YAPTIKLARININ BEDELİNİ MUHALEFETE YÜKLEMEYE ÇALIŞIYOR” Türkiye özellikle 2007'den itibaren anti-demokratik uygulamaların büyüdüğünü iddia eden Budak; “Sosyal adaletten yoksun bırakılan halkımız AKP'nin keyfi uygulamaları ile karşı karşıya kaldı. Musluklar milletten ziyade yandaşlara akmaya başladı. Daha düne kadar adı sanı duyulmayan kişiler birden Türkiye'nin sayılı dolar milyarderleri arasına girdi. AKP kendi zenginlerini kendi yarattı. Zengin çok zengin olurken fakir daha çok fakirleşti. Kendinden olmayan iş adamlarına sindirme, yıldırma politikası uygulandı. AKP'nin uyguladığı yanlış dış politika yüzünden birçok iş adamının 40 milyar dolara yakın alacağı Libya'da, Mısır'da, Cezayir'de, Lübnan'da, Irak'ta kaldı. İş adamları hem paralarından hem de makinelerinden, işçilerinden oldu. Milli gelirimiz 800 milyar dolar civarından 560 milyar dolar civarına geriledi. Yılbaşından itibaren Türk Lirası'nın Dolar bazındaki kaybı yüzde 25 oldu. Dış borcumuz 400 milyar doları geçti. Özel sektörün borcu ise 280 milyar doların üzerine çıktı. IMF'ye borcumuz kalmadı diye hava atıyoruz ama devletin 400 milyar dolar, özel sektörün ise 280 milyar dolar borcundan bahsetmiyoruz. Dolardaki kur artışından kaynaklanan sebepler yüzünden Türkiye'nin 70 milyar dolarının kimlerin cebine gittiğini bilmiyoruz. Buharlaşan 70 milyar dolar ile Ilgaz Tüneli, İnebolu Yolu, Karadeniz Sahil Yolu'nun Kastamonu kısmı ve diğer yatırımlar kolaylıkla yapılabilirdi. AKP iktidarı döneminde dolardaki dalgalanmalardan nemalananların cebine giren para 120 katrilyona yaklaştı. Milli gelirimiz 8 bin dolar civarına indi. Bunun suçlusu CHP mi? İktidarda olan AKP kendi yaptıklarının bedelini muhalefete yüklemeye çalışıyor. Herkes hayatını kredilerle idame ettirmeye çalışıyor. Bankalara olan borçlu sayısı 2002'de ne idi? 2015 yılına geldiğimiz noktada borcu olanların ve borcunu ödeyemediği için icralık olanların durumu ne?” diye konuştu. “HÜKÜMETİ KURMAMAK İÇİN 45 GÜNLÜK BİR OYALAMA SÜRECİ OLUŞTU” Toplantıda konuşma yapan CHP İl Başkanı Muzaffer Bıyıklı yapılan 7 Haziran seçimlerinde milletin tek başına hiçbir partiye hükümeti kurma yetkisi vermediğini ve en az iki partinin uzlaşarak bir hükümet kurulmasını istediğini söyleyerek; “Seçim akşamından bu yana seçmenin düşüncesi dikkate alınmayarak bir erken seçim konuşarak milletin kararı dikkate alınmamıştır. Cumhurbaşkanımızın arzusunun, isteğinin bir seçim olduğu ortaya çıkmıştır. Cumhurbaşkanımız tarafsızlık yemini etmiş olmasına rağmen bu düşüncelerini açıkça ortaya koymaktan çekinmemiştir. Hükümeti kurma yetkisi öncelikle seçimlerde en çok oyu olan AK Parti Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'na verilmiş fakat yapılan görüşmeler sonucunda hükümet kurulamamıştır. Sanki hükümeti kurmamak için 45 günlük bir oyalama süreci doldurma gibi bir görüntü oluştu” açıklamasında bulundu.