'Bugünün partisi BBP olacaktı, AK Parti olmayacaktı'
BBP MİLLETVEKİLİ ADAYI AHMET YELİS Toplantıda ülkede yaşanan terör olaylarına ve ülkenin dış politikası ile ekonomisine değinen BBP Milletvekili Adayı Ahmet Yelis, Ankara'da yaşanan terör olaylarını kınayarak başladığı konuşmasını şu şekilde sürdürdü: '1 Kasım ülkemiz için önemli virajlardan biridir. Ülkemiz büyük problemlerle karşı karşıyadır. Eğitim, sağlık, güvenlik, hukuk ve adalet konularında problemler yaşamaktayız. Sınırlarımızda hakimiyetimizin...
BBP MİLLETVEKİLİ ADAYI AHMET YELİS; Toplantıda ülkede yaşanan terör olaylarına ve ülkenin dış politikası ile ekonomisine değinen BBP Milletvekili Adayı Ahmet Yelis, Ankara’da yaşanan terör olaylarını kınayarak başladığı konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “1 Kasım ülkemiz için önemli virajlardan biridir. Ülkemiz büyük problemlerle karşı karşıyadır. Eğitim, sağlık, güvenlik, hukuk ve adalet konularında problemler yaşamaktayız. Sınırlarımızda hakimiyetimizin zayıflaması, bölgeye bir çok ülkenin farklı niyetlerle müdahil olması ve ülkemizde sert bir politik iklimin var olması teröre zemin hazırlamaktadır. Çözüm sürecinde Apo ve PKK'nın muhatap alınmasıyla, güneydoğu meselemizde farklı bir mecraya sürüklenmiştir. 2002 yılındaki sıfır terörden 2015 yılında geldiğimiz nokta ortadadır. Toplumun fay hatları kaşınarak, ötekisi olan bir ülke haline geldik. Oy uğruna; bütün değerlerimiz aşındırılıp, feda edilmesi son derece yanlıştır. Ülkemizin folklorik ve kültürel zenginlikleri çatışır hale getirildi. Türkiye Cumhuriyeti üniter bir devlet olarak kurulmuştur ve folklorik özellikleriyle, nüanslarıyla kültürel alt yapısı vardır. Bu alt yapının üzerinde İslam ortak paydasında ve Türklük üst kimliğinde bir kez buluşmuşuz. Bu kimliği ve birliği kimse ortadan kaldıramaz.” “DEĞERLİ YALNIZLIKTAN BAHSEDİLİR DURUMA GELDİK” Türkiye’nin dış politikasına da değinen Yelis; dış politikada Kıbrıs, Suriye meselesi başta olmak üzere ABD, AB ilişkileri ile Rusya ve İran ilişkilerinin sorunlu hale geldiğini vurgulayarak; “Komşularla sıfır sorundan, değerli yalnızlıktan bahsedilir duruma geldik. Türkiye'yi yönetenler hızlı bir şekilde dış politika anlayışlarını gözden geçirmelidir. Büyük güçlerle politikaları örtüşen ve yıllarca bahar havası yaşayan iktidarın, yeni konsepte politika üretmesi için, tecrübeli ve zor günleri görmüş gerçek Akil İnsanlardan bir ekip oluşturmasını teklif ediyorum” dedi. “2015’DE BÜYÜME MUHTEMELEN YÜZDE 2’NİN ALTINDA KALACAK” 1999/2002 yıllarında, ANAP, DSP ve MHP iktidarı döneminde "Derviş yasaları" çıkarılarak ülkenin küresel sermayeye entegre hale getirildiğini söyleyen Ahmet Yelis, 2002-2015 yılları arasında ise AK Parti hükümeti tarafından ekonominin küresel sermayeye teslim edildiğini ifade ederek; “Bunun sonucunda ülke borcu olarak rekor düzeye çıkmış, ülke ekonomisini tehdit eder hale gelmiştir. Ferdi borçlar ise vatandaşlarımızı çaresiz hale getirmiştir. Sıcak para döviz arzını artırdığı için 2013 yılına kadar döviz kurları düşük kaldı. Bu nedenle ithalata bağlı bir üretim yapısı oluştu. Ayrıca Türkiye'nin dış rekabet gücü düştü. Son on yılda gelen yabancı sermaye fabrika kurmak ve yatırım yapmak için gelmiyor. Ya hazır karlı şirketleri satın alıyor veya sıcak para olarak geliyor. AKP iktidarında ekonomi yönetimi, siyasi hesaplar içinde ekonomik sorunlara çözüm üretmeye kalktı. Ranta, inşaata ve tüketime dayalı ekonomik politikalar ön plana çıktı. Ekonominin bütünü gözden kaçtı. Ekonominin dengeleri bozuldu. Şimdi ekonomide mağdur edebiyatına hazırlanıyorlar. Suçlu belli Küresel sermaye, TÜSİAD, Merkez Bankası yönetimi ve 7 Haziran seçimlerinde tek başına iktidar vermeyen seçmen. Zaten üstü kapalı seçmene tek başına iktidar vermezsen istikrar bozulur denilmekte, seçmen tehdit edilmektedir. Halbuki istikrarsızlığın sebebi hükümetin yanlış uygulamaları. İstikrarsız denilen 1946-2002 yılları arasında Türkiye büyümesi yüzde 5,1 iken, istikrar var denilen 2003-2014 arası ekonomik büyüme yüzde 4,7 olmuştur. 2003-2006 yılları arası büyüme yüzde 7,4 iken, 2007-2014 arası yüzde 3,2 olmuştur. Yüzde 3,2 çok kötü ama gittikçe kötüleşen bir trend var. 2015’de büyüme muhtemelen yüzde 2’nin altında kalacak. Türkiye'nin kısa vadeli borçlarının oranı yüzde 50’yi bulmuştur. Daralan dünya ekonomisinde para bulmak zorlaşmıştır. Önceki yıllarda hiç olmazsa öyle, ya da böyle finans bulma şansı vardı. Şimdi o da zora girmiş durumda. Ekonomik performans böyle gitmeye devam ederse Türkiye’nin fay hatları kırılır, yaralar derinleşir. Hızlı bir şekilde israftan vazgeçilip vatandaşa gerçekler anlatılmalıdır. İş ve aş üreten ekonomik politikalara geçilmelidir. Bunun için hukuk, adalet ve siyasi istikrara bir an önce kavuşmalı ve yatırımcıya güven verilmelidir” diye konuştu. “İSTENİLEN ŞEYLER O GÜNKÜ TARİHTE BELLİ İDİ” Kendilerinin hiçbir zaman oy odaklı ya da meclis odalı olarak seçime girmediklerini belirten Yelis, kendileri için oy oranından ziyade verecekleri mesajın önemli olduğunu söyleyerek; “Yoksa zamanında Genel Başkanımız olan Muhsin Yazıcıoğlu heyetler içinde yapılan teklifi eğer kabul etmiş olsaydı, faklı versiyonlar olurdu. Bugünün partisi BBP olacaktı, AK Parti olmayacaktı. İstenilen şeyler o günkü tarihte belli idi. Yazıcıoğlu’na ‘Şu noktaları seslendirmeyin, şu noktalara yönelin, önce bir partinin liderliğinde Türkiye’nin yönetimi size ait’ denildiğinde söylediği sözler bende saklı. Onun sonucunda da aynı çizgide gidiyoruz. Orada makas kırsaydık, farklı olabilirdi” dedi.