Budamış'tan sonra 4 köy daha sırada

Türkiye Muhtarlar Konfederasyonu 33'üncü İstişare toplantısı Antakya'da yapıldı. HATMEK Salonu'nda gerçekleşen toplantıya Hatay Vali Yardımcısı Mahmut Hersanlıoğlu, MHP Hatay Milletvekili Mehmet Necmettin Ahrazoğlu, Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş, Türkiye Muhtarlar Konfederasyonu Genel Başkanı Hüseyin Akdeniz, Hatay Muhtarlar Derneği Başkanı Mahmut Gülcü ile Bölge ve İl Muhtarlar Federasyon Başkanları, İl ve ilçe Muhtarlar...

Türkiye Muhtarlar Konfederasyonu 33’üncü İstişare toplantısı Antakya’da yapıldı. HATMEK Salonu’nda gerçekleşen toplantıya Hatay Vali Yardımcısı Mahmut Hersanlıoğlu, MHP Hatay Milletvekili Mehmet Necmettin Ahrazoğlu, Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş, Türkiye Muhtarlar Konfederasyonu Genel Başkanı Hüseyin Akdeniz, Hatay Muhtarlar Derneği Başkanı Mahmut Gülcü ile Bölge ve İl Muhtarlar Federasyon Başkanları, İl ve ilçe Muhtarlar Dernek Başkanları, yöneticileri ve Hataylı muhtarlar katıldı. “MUHTARLAR DEMOKRASİNİN KILCAL DAMARIDIR” Toplantıda konuşma yapan Türkiye Muhtarlar Konfederasyonu Genel Başkanı Hüseyin Akdeniz, mahalle yönetimlerin temel sorunun, yönetim sistemi içerisindeki yerini belirsizliği olduğunu söyledi. Akdeniz; “Önemleri günden güne artan yerel yönetimler, bir tarafta mevcut hizmetleri daha etkin ve yaygın olarak yerine getirirken, diğer tarafta, yeni kamusal hizmetler sunma zorunluluğuyla karşı karşıya kalmaktadırlar. Geçtiğimiz aylarda özlük haklarımıza ilişkin gerek ödeneklerimizin artırılmasında, gerekse sosyal güvencesi olmayan muhtarlarımızın Bağ-Kur primlerinin devlet tarafından karşılanması konusundaki yapılan düzenlemelerde başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere, hükümetimize ve parlamentoda grubu bulunan siyasi partilerimize teşekkür ediyorum. İyi yapılan şeylere teşekkür edeceğiz, kötü yapılan şeyleri eleştireceğiz. Ama eleştirirken de neler yapılması gerektiğini söyleyeceğiz. Yani köprüyü geçtikten sonra asla köprüyü yıkmayacağız. Nasıl siyasi partilerimiz demokrasimizin vazgeçilmez unsurlarıysa, muhtarlar da demokrasinin temel taşı, kılcal damarıdır” dedi. “MUHTARLAR ARTIK RÜTBESİ SÖKÜLMÜŞ ASKER GİBİ” Mahalle yönetimlerinin temel sorununun kamu yönetimi sistemi içerisindeki yerini belirsizliği olduğunu söyleyen Akdeniz; “Mahalle yönetimleri merkezi idarenin mahalle ölçeğinde uç birimi gibi çalışmakta kendine verilen yasal görevleriyle birlikte hizmetlerin yürütülmesinde merkezi yönetime ve yerel yönetime yardımcı olmaktadır. Önemleri günden güne artan yerel yönetimler, bir tarafta mevcut hizmetleri daha etkin ve yaygın olarak yerine getirirken, diğer tarafta, yeni kamusal hizmetler sunma zorunluluğuyla karşı karşıya kalmaktadırlar. Yerel yönetimlerin en küçük birim olan muhtarlığın belki özlük hakları sorunu çözüldü ama hizmet edebilirlik alanı her geçen gün daha da daraltılmaktadır. Muhtarlarımız yakın bir gelecekte ’Muhtar, sen ne iş yaparsın’ sorusuyla karşı karşıya kalmaları muhtemeldir. Nüfus daireleriyle bağı koparılmış, nüfus cüzdanı kayıp ve değiştirme belgesi düzenlemesi iptal edilmiş, korkarım ki, yakın bir gelecekte yerleşim yeri belgesi de düzenleyemez hale geleceğiz. Bir başka olumsuzluk ise artık mahallemize gelen ve gideni bilmiyoruz. Kent yönetim sisteminin temelinde, hizmetlerde etkinlik ve demokratik katılımın ve sorumluluk ilkelerinin yürürlüğünün sağlanması için gerekli koşulların yaratılması önem taşımaktadır. Mevcut köy kanunu ve mahalle kanunu ile sorunlara aracılık yapmamız mümkün gözükmüyor. Kanunlarımızda sorumluluğumuz çok ama yetkimiz yok. Köyken mahalleye dönüşen, tüzel kişiliği kaldırılmış bir muhtarlar artık rütbesi sökülmüş asker gibi. Diğer tarafta mahalle muhtarlarımızın zaten hiç rütbesi olmadı” ifadelerini kullandı. “DOĞRU DÜRÜST BİR SEÇİM KANUNUMUZ BİLE YOK” Belediye Kanunun 9’uncu maddesi hakkında da konuşan Akdeniz; “Bu kanunda maalesef bu sorunun cevabı yok. Yine, doğru dürüst bir seçim kanunumuz bile yok. Muhtar olmak için okur-yazar olmak yeterli. Ne adaylık başvurumuz var, ne birleşik oy pusulamız var, ne de seçim güvenliğimiz. Kör ve topalda olsa bir sivil toplum örgütümüz var çok şükür. Gönüllülük esasına dayalı örgütlenmeye çalışıyoruz. Bin bir zorluk ve baskı altında. Aslında iki isteğimiz var. Birincisi seçim sistemimizde değişiklik, ikincisi Türkiye muhtarlar birliğinin kurulması. Evet, birlik kurulursa belki konfederasyon yok olacaktır. Yeter ki birlik kurulsun da biz başkan olmayalım. Biz bu kurumun sorunlarını çözmek için çaycı bile olmaya razıyız. Yeter ki çözümsün. Diğer taraftan, mahalle önce kendi içinde iletişim ağlarını, bir anlamda ortak yaşamı ortak yönetime dönüştürücü iç bağlantılarını kurmak zorundadır. Mahalleler belediye sınırları içinde güçlerini birleştirerek mahalle birlikleri oluşturabilir, müzakere toplantıları organize edebilir. Mahalle muhtarları kendi mahalleleriyle ilgili, belediyelerin stratejik plan yapım süreçlerinde, ihtisas komisyonlarında, meclis toplantılarında, mahallelerine ilişkin görüş ve yaklaşımları iletebilmeleri ve belediyenin, mahalleleri ilgilendiren konularda, ilgili mahalle yönetimlerini muhatap alma zorunluluğu yasal hale getirilebilir. Belediye Meclisi kararlarının mahalle muhtarlıklarında ilan edilmesi, meclis gündeminin önceden mahalle halkına duyurulması ve sakinlerin toplantıları izlemeye davet edilmesi, kent yönetimine ve yaşamına bilinçli katılım imkânı sağlayabilir. Mahallenin, merkezi ve yerel işlevleri birlikte yürüten özgün konumunu sürdürmesi öngörülmelidir. Mahalle, politik teslimiyete dayalı bir yönetim yapısı içinde değil, ortak yaşam algısının, bir arada yaşamanın gerektirdiği öz saygı, hak ve sorumluluk bilincinin geliştirilmesine dönük bir kamusal alan olarak yapılandırılmalıdır” şeklinde önerilerde bulundu. BUDAMIŞ’TAN SONRA 4 KÖY DAHA SIRADA Hatay’daki toplantıya ilimizi temsilen katılan Türkiye Muhtarlar Konfederasyonu Muhtarlar Derneği Başkanı Muammer Yapıcıoğlu; toplantı da ilimizi tanıttıklarını ve Muhtarlar Müzesi için destek sözü aldıklarını söyledi. Ayrıca Yapıcıoğlu, geçtiğimiz gün referandum gerçekleştirerek mahalle olma adına önemli bir adım atan Budamış köyünü tebrik ederek, ilerleyen süreçte Dere köyünün, Koru köyünün, Sarıömer köyünün ve Gömeç köyünün de Kastamonu Belediyesi sınırları içine katılarak mahalle olmasını temenni ettiklerini belirtti.

Bakmadan Geçme