'Bu sahtekarlara yardım ederek engellilere kurşun atmayın'

SAKATLAR DERNEĞİ BAŞKANI SERHAT YOLASIĞMAZOĞLU:   Sakatlar Derneği Başkanı Serhat Yolasığmazoğlu; dernek çalışmaları, ilimiz engellilerinin sosyal yaşamdaki yeri, engellilere yönelik hizmetler ve yeni neslin engellilere bakış açısı gibi birçok konu hakkında açıklama yaptı. 1960 yılında kurulan derneğin Kastamonu Şubesi olarak 2000 yılından bu yana Kastamonu’da faaliyet gösterdiklerini ifade eden Yolasığmazoğlu; “Her zaman ki iddiam Kastamonu engellileri birçok anlamda şanslı. Kastamonu’daki kamu kurum ve kuruluşları diğer illere göre engelli arkadaşlarımıza mesafeli değiller. Kastamonu Üniversitesi öğrencilerinin özellikle engelli arkadaşlarımıza destekleri takdire şayan. Her etkinliğimize katılıyorlar. Hatta üniversitemiz içerisinde kurulmuş olan birçok kulüple ve kendi içlerinde oluşan sivil toplum hareketleri ile de sürekli çalışmalarımız var. Kastamonu Üniversitesi’nde yetişen gençler engellilere karşı mesafesiz bir şekilde hareket ediyor. Diğer üniversitelere göre öne çıkan bir yönü de bu” dedi. “İSTİHDAM ANLAMINDA ŞANSLIYIZ” Kastamonu engellilerinin her anlamda şanslı olduğunu vurgulayan Serhat Yolasığmazoğlu, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “İstihdam anlamında da şanslıyız. Kastamonu kamu kurum ve kuruluşlarında engelli çalışan açığı yok. Engellilerin istihdamında resmi kurum ve kuruluşlar ile özel sektör elinden geleni yapıyor ve istihdam sağlamaya çalışıyor. Bu karşılıklı bir durum. Elbette ki ara sıra istihdam eksikliği çıkıyor. Yeni kurulan iş yerleri oluyor, kapatılan iş yerleri oluyor. İstihdam anlamında diğer illere göre iyi olduğumuzu düşünüyorum. Yakında engelli arkadaşlarımızın EKPSS sınavı var. Bunda da biz diğer illere göre başarılıydık. Bu sene de başarılı olacağımızı düşünüyoruz. Milli Eğitim ve Kastamonu Belediyesi ile birlikte ortak bir proje yaptık. Kastamonu’da ki engelli arkadaşlarımız sınavda başarılı olsun diye kurs düzenledik. Arkadaşlarımıza kurs veriyoruz. Benim burada derdim; yüzde 100 tüm kursiyerlerin istihdam edilmesi ve Kastamonu’yu il çıtası haline getirerek ilk 5’e-10’a girebilmek. Bunlara çokta uzak olmadığımızı görüyorum.” “DERNEĞİMİZİN BİR ÜYESİNİN BELEDİYE BAŞKANI OLMASININ GURURUNU YAŞIYORUZ” Belediye Başkanı Tahsin Babaş ile beraber çok yönlü faaliyetlerinin olduğunu ifade eden Yolasığmazoğlu; “Kastamonu engellilerinin belediyeye yakın olmasının bir sebebi var. Sayın Belediye Başkanımız Tahsin Babaş Bey derneğimizin Disiplin Kurulu Başkanıdır. Biz derneğimizin bir üyesinin belediye başkanı olmasının gururunu yaşayan bir kuruluşuz. Sayın başkanımız hem derneğimizle ilgi hem de engellilerimizle ilgili çok duyarlı. Engellilerin istihdamı anlamında Simit Arabam Engel Tanımam projesi var. 10 tane simit arabasında engelli arkadaşlarımıza Kastamonu simidi sattırıyoruz. Aynı zamanda arabanın niteliklerine baktığımızda biraz daha farklı, post modern bir şekilde yapıldı. Yeni Kastamonu ortaya çıkmaya başladı. Tamamen engellilere yönelik yapılmış İstiklal Parkı var. Bu parkın işletmesi derneğimiz tarafından yürütülmektedir. Kastamonu’nun en nefes alınabilecek, en düzenli aile çay bahçelerinden bir tanesidir. Bunlarla derneğimize gelir sağlamaya çalışıyoruz. Sayın başkanımız akülü sandalye ve medikal malzeme konusunda Kastamonu’da çığır açtı. İlimizde her sokak, her cadde akülü sandalyelerle doldu. Bu, gün geçtikçe artacak” ifadelerini kullandı. “HER YÖNÜYLE KASTAMONU’NUN TANITIMINI YAPMAK İÇİN UĞRAŞIYORUZ” Sosyal anlamda engellilerin toplum içerisinde olduğunu dile geren Yolasığmazoğlu; “Arkadaşlarımız artık şehrin içinde sürekli geziyorlar. Bizim belediyeye bağlı servis aracımızda var. Engelli arkadaşlarımızın günlük yaşamla ilgili sıkıntılarını gidermeye çalışıyoruz. Yine belediyemiz, Kastamonu’da yapılan son parkların içerisinde ve çevre düzenlemelerinde engellilerle ilgili göze çarpan birçok şey yapmış durumda. Her şeyden evvel yeni yapılan parklarımız ve düzenlemeleri engelli erişebilirliğine tam uygun.  Bu da bizi diğer illerden oldukça öne çeken bir özellik. Bütün parklarımız engelli arkadaşlarımızın yüzde 100 yararlanabileceği bir pozisyona geldi. Bu da bizim için verilen ciddi hizmetlerde biridir. Yine sayın başkanımız derneğimize destek olsun diye Kuzeykent’te bir kafe açtı. Hababam Cafe Rıfat Ilgaz’ın ismini devam ettiriyor. Kastamonu’nun yereli ile ilgili bir şeyler yapalım diye bu ismi koyduk. İşletmelerimizde derneğimiz için para kazanmanın dışında Kastamonu’ya hizmet etmek zorunda olduğumuzu düşünüyoruz. Münire Medresesi’nde de turizme hizmet veriyoruz. Her yönüyle Kastamonu’nun tanıtımını yapmak için uğraşıyoruz. Sayın başkanımızın destekleriyle fuarlarda derneğimiz boy göstermektedir. Engellileri temsil ettiğimiz için yaptığımız her işi dört dörtlük yapmak zorundayız. Engellilerle ilgili insanların belleklerindeki negatif görüntüyü silmemiz lazım. Onurumuzu ve duruşumuzu ön plana koymamız lazım. Bize fırsat verildiğinde her şeyi yapabildiğimizi, normal insanlar gibi faaliyet yapabileceğimizi her seferinde göstermeye çalışıyoruz” dedi. “ŞEHRİN GELİŞİMİNE KATKI SAĞLAMAK KASTAMONU ENGELLİLERİNİN DE BOYNUNUN BORCUDUR” Belediye Başkanı Tahsin Babaş’ın desteğiyle kurslar açtıklarını ifade eden Yolasığmazoğlu; “600’e yakın kursiyerimiz oldu. Her konuda kurs veriyoruz. Burada hem engellilere hem de sağlam kişilere kurslar veriyoruz. Şehirde sadece engellilerle ilgili faaliyet yaparız diye bir şey yok. Bu şehrin gelişimine katkı sağlamak Kastamonu engellilerinin de boynunun borcudur” diye konuştu. ENGELSİZ REHABİLİTE MERKEZİ YAPILACAK Belediye Başkanı Tahsin Babaş’ın destekleriyle önümüzdeki günlerde Engelsiz Rehabilite Merkezi’nin açılacağını da sözlerine ekleyen Yolasığmazoğlu; “Bunun Kuzeykent’te arsası tescillendi. Yakın bir zaman da projesi bitecek ve yapımının tamamlanacağını düşünüyoruz. Tüm dernek ve sivil toplum kuruluşları yerel yönetimlerle beraber çalışmak durumundadır” şeklinde konuştu. “ÜLKEMDE ENGELLİLER ENGELSİZLER MEVZUNUN ORTADAN KALKMASI LAZIM” Yaşam alanları konusunda sadece resmi kurum ve kuruluşlarla ilgili bazı problemlerinin olduğunu belirten Serhat Yolasığmazoğlu, şunları kaydetti: “Engellilerin erişebilirliği yasal olarak sabit durumda iken ilimizde ve tüm Türkiye’de bu halen istediğimiz seviyede olmadı. Bu konuda yine diğer illerden önde olduğumuzu söyleyebilirim ancak yeterli değil. Bizim temel isteğimiz, istediğimiz kuruma, istediğimiz her yere rahat bir şekilde girebilmek. Ayrıcalık veya özel bir şey istemiyoruz. Amerika’da siyahlarla beyazların kavgası bitti, insanlık ortaya kondu. Ülkemde de engelliler engelsizler mevzunun ortadan kalkıp tamamı ile insani olarak yaklaşmalarını bekliyoruz. Bu engelleri çarşıdaki pazardaki insanlar yapmadı. Okumuş insanlar yaptı. Mimarlar ve mühendisler yanlış çizdiler, unuttular. Bir odanın yüksekliği 2.20 santimetre olması lazım çünkü her insan gelsin yararlansın diye. Kapı girişleri 70-80 santimetre olması lazım çünkü şişmanı, zayıfı rahat girip çıkabilsin diye. Peki, aynı insan türü var sandalye üzerinde bunu niye o standartlara katıp düşünmedin. O merdivenleri yaparken niye onu düşünmedin. Asansör içindeki genişlikleri şişmana, zayıfa göre yaparken niye sandalye üzerindeki engellileri düşünmedin. TSE standartları kitapçığında bunlar 1991 yılından bu yana var. Şehrimizdeki resmi kurumların birçoğu 1991 yılından sonra yapıldığı halde bu düzenlemeler maalesef yok. Şimdiki yasal zorunlukla biraz daha düzenlenmeye çalışılıyor.” “BİZ ENGELLERİMİZİ ÇARŞIDAN PAZARDAN SATIN ALMADIK” Engelliler için evleri parmaksız hücre olarak tanımlayan Yolasığmazoğlu; “Hiçbir suç işlemediğimiz halde niye evlerde hapis kalalım. Engelli için ev parmaksız hücredir. Tek suçumuz isteyerek sahip olmadığımız engelimiz. Biz engellerimizi çarşıdan pazardan satın almadık. Bu nedenle yaşmak zorundayız. Toplum içinde de olmak zorundayız” dedi. “O İNSANLARA YARDIM ETTİĞİNİZ ZAMAN BİLİN Kİ BİZE KURŞUN ATARSINIZ BİZİ BOĞAZLARSINIZ” İlimizde engelliler için incitici bir durum yaşandığını ifade eden Yolasığmazoğlu bunu şu şekilde aktardı: “En incitici durum şu ki, Kastamonu engellisi 2000 yılından bu yana hiç bağış toplamadı, toplamaz da. Özellikle gazete, dergi, mecmua gibi envanteri engelliler, Sakatlar Derneği, gaziler ve lösemililer adına satan bazı insan müsveddeleri var. Onlar engeli, engelliyi, lösemili insanları kullanmaya çalışıyorlar. Bunların hepsi sahtekar kuruluşlar. Sağda solda bu kötü mesleği devam ettiriyorlar. Kanunen bir şey yapamıyoruz. Bunlar kanuni açıklıklardan yararlanan hırsızlar. Bu sahtekarlara yardım ederek engellilere kurşun atmayın. O insanlara yardım ettiğiniz zaman bilin ki bize kurşun atarsınız, bizi boğazlarsınız. O insanlar bunlarla geçiniyor. Şehrimizde o sahtekarlar öyle bir ilerlediler ki burada dükkan bile tuttular. Adapazarı temsilciliğini açtılar buraya. Kanunen yardım toplamaya hakları yok ama dergi satabiliyorlar. Tüm Kastamonu’da engelliler adına bunları satıyorlar.” “TARİHSEL SÜREÇTE ENGELLİLER VAR OLDU BUNDAN SONRADA VAR OLACAK” Türk toplumunun engellisine sahip çıkmaya başladığını dile getiren Yolasığmazoğlu; “Özellikle yetişen yeni nesil engelliler konusunda kaderci değil, insani bakıyor. Her insan birbirinde sorumludur. O yüzden engelli arkadaşlarına sakat diye bakmıyorlar, normal bir birey olarak bakıyorlar. Uzak durmuyorlar. Rampadan çıkmaya çalışan engelliyi tutup kolundan çıkarıyorlar. Bir yerde engelli problemi varsa o problemin düzeltilmesi için müracaat ediyorlar. Bu yaklaşımlardan sonra engelli problemi olacağını düşünmüyoruz. Tarihsel süreçte engelliler var oldu, bundan sonrada var olacak. Her sağlam insan bir engelli adayı. Toplumun buna hazırlanması lazım. Onun için sosyal yaşamın tamamen engellilere göre hazırlanması lazım” dedi. “BİR TEK DERDİMİZ VAR YÜKSELEN KASTAMONU’DA ENGELLİLER DE VAR OLACAK” Dernek olarak sadece engellilerle ilgili değil Kastamonu’nun geleceği için de çalıştıklarının altını çizen Yolasığmazoğlu; “Bu hiç kimsenin garibine gitmesin. Bazı kurum ve kuruluşlardan ‘Sakatlar Derneği de her şeyin içinde var’ diye serzenişler işitiyoruz. Biz görevimizi yapmak zorundayız. Biz Kastamonu’nun gelişimi ile ilgili nasıl fikir sahibi olmayız. Bir tek derdimiz var yükselen Kastamonu’da engelliler de var olacak” açıklamasında bulundu. “ENGELLİDEN ÇOK ENGELLİ DOSTLARINDAN KORKSUNLAR” Özellikle büyük şehirlerde sıkılıkla karşılaşılan; engelli rampalarının önüne araba çekilmesi ya da her hangi bir şekilde bu rampaların giriş ve çıkışlarının kapatılması durumu hakkında da değerlendirmede bulunan Serhat Yolasımazoğlu; “Engellilerin sandalye geçişlerinde kullandığı rampaların girişlerine ve çıkışlarına bazen arabalar çekildiğini görüyoruz. Bu çok olmamakla beraber ilimizde de görülüyor. Vatandaş 5 dakika işim var diye buralara arabasını çekiyor. Engelliler bunu beklemek zorunda değil. Rampanın önünde birçok arkadaşımız bu duruma düşmüştür. Sen yolun ortasına arabanı çekip gidiyor musun? Buraya da çekip gidemezsin. Burası engelli yolu çünkü. Engelli rampasının oraya arabanı çekip gitmeye nasıl cesaret ediyorsun. Özellikle sosyal medyayla birlikte iletişim hızlanmaya başladı. Yeni gençlik bizden evvel şahit oldukları bu durum karşısında zıplıyorlar. Arabayı ters çevirmekten tutun da arabanın üzerine yazılar yazıp etiket ve posterler yapıştırıyorlar. Bu tür insanları rahatsız ediyorlar. Engelliden çok engelli dostlarından korksunlar. Engelli dostlarının tepkileri daha ağır oluyor” diyerek sözlerini sonlandırdı.