Bozkurt'taki sel afeti örnek oldu
Bozkurt'ta yaşanan sel afeti Hukuk, Doğa ve Toplum Vakfı tarafından raporlandı. 'Afetler ve İdarenin Veri Konusundaki Yükümlülükleri: Kastamonu Bozkurt İlçesi Örneği' rapor kamuoyunun bilgisine sunuldu.
Yayımlanan rapor hakkında Hukuk, Doğa ve Toplum Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Özlem Altıparmak; “Bu yayın, afetlere açık bir coğrafyada kamu idareleri tarafından tutulması ve açıklanması gereken verilere erişmek için başlattığımız girişimlerin neticesinde ortaya çıktı. Bilgi edinme talebiyle yazdığımız bir dilekçe ve devamındaki sürecin sonunda, afetlerde veri tutulmasına dair yükümlülüklerin yerine getirilmediği tespit ettik ve Kamu Denetçiliği Kurumu’na başvuru yapmak zorunda kaldık. Kamu Denetçisi Kurumu başvurumuzu incelenemez bulduğu için reddetti ve karar gerekçesinde Türkiye’de idarenin ayrıştırılmış veri tutma yükümlülüğü bulunmadığını söyledi. Kamu Denetçiliği Kurumu’nun verdiği karar elbette nihai ve bağlayıcı bir karar değil ancak Türkiye’de idarenin veri tutma yükümlülüğüne dair çok şey anlatıyor. Talep ettiğimiz veriler 2021 yılında Kastamonu ilinin Bozkurt ilçesinde yaşanan sel felaketine ilişkindi. Ölen, yaralanan ve kayıp olan kişilerin sayısına ve cinsiyetlerine dair talep etiğimiz bilgilere ne yazık ki ulaşamadık. Veri tutmanın bir zorunluluk olduğunun bilinmesine ve bu yükümlülüklerin kanun, strateji ve eylem planlarında yer almasına karşın uygulamanın hiç de bu şekilde olmadığını bizzat deneyimledik. Bu durumun afetlere dirençli toplumlar, bireyler ve mekânlar yaratılması konusundaki tüm taahhüt ve eylem planlarına aykırı olması nedeniyle hem başvurumuzu hem de verilen kararları paylaşarak Türkiye’de afetle ilgili verilere gerçek durumu tüm hak sahipleri ve ilgililerin dikkatine sunmak istedik. Veriler sadece sayılardan ibaret değildir ve aslında çok şey anlatırlar. Bir hukuk devletinde şeffaf yönetimin, yurttaş ile devlet arasında kurulan güven bağının, eylem ve işlemlerde hesap verilebilirliğin ve nihayetinde adalete erişimin en önemli göstergeleridir. Özellikle cinsiyet, engellilik, yaş gibi kırılganlıkları dikkate alarak ayrıştırılmış şekilde tutulan veriler afet riskinin azaltılması, iklim değişikliğine karşı uyum eylemleri planlaması ve direnç geliştirme konusunda büyük önem taşır. Yayınımızın Türkiye’de veri tutulması açısından yürütülecek çalışma ve tartışmalarda bir kaynak niteliği taşımasını ve sivil toplum kuruluşları, hukukçular ve kamu idareleri açısından şeffaflık, hesap verebilirlik ve adalete erişim konularında yol gösterici olmasını diliyoruz” ifadelerini kullandı.
Raporda; Afet Yönetiminde Verinin Önemi, Adalete Erişim ve Savunuculukta Bir Yöntem Olarak “Kamu Denetçisi Kurumu”, Kamu Denetçiliği Kurumu Başvuru Dilekçesi, Kamu Denetçiliği Kurumu Kararı, sonuç ve öneriler yer alıyor.