• Haberler
  • Genel
  • Bilim dünyası KAYIN için Kastamonu'da birleşti

Bilim dünyası KAYIN için Kastamonu'da birleşti

Kastamonu Üniversitesi ve Uluslararası Ormancılık Araştırma Birliğinin (IUFRO) iş birliği ile 'Uluslararası 10.  Kayın Sempozyumu' düzenlendi. Kastamonu Üniversitesi 3 Mart Konferans Salonu'nda dün başlayan sempozyuma yurt dışından yoğun katılım gerçekleşti. Türkiye için artan ekonomik piyasa değeri özel bir öneme sahip olan Kayın ağacına yönelik düzenlenen sempozyumun amacı kayın ekosistem dinamikleri son gözlemler, son tehditlere ve...

Kastamonu Üniversitesi ve Uluslararası Ormancılık Araştırma Birliğinin (IUFRO) iş birliği ile ‘Uluslararası 10.  Kayın Sempozyumu’ düzenlendi. Kastamonu Üniversitesi 3 Mart Konferans Salonu’nda dün başlayan sempozyuma yurt dışından yoğun katılım gerçekleşti. Türkiye için artan ekonomik piyasa değeri özel bir öneme sahip olan Kayın ağacına yönelik düzenlenen sempozyumun amacı kayın ekosistem dinamikleri son gözlemler, son tehditlere ve uygun yönetim kavramları üzerinde bir sinoptik bakış sağlamak olduğunu söylendi. Sempozyumda konuşan Vali Şehmus Günaydın, Türkiye’nin değişik yerlerinde göreve yaptığını ve ormanların kendisini en çok sanayinin çevreye vermiş olduğu zararı minimize etmesi yönüyle etkilediğini belirtti. “ORMANLARIN FAYDASINI GÖRMÜŞ BİR VİLAYETİZ” Kastamonu’da orman varlığının fazla olması nedeniyle doğal dengenin korunması ve ekonomiye katkısını çok yakından müşade ettiklerini ifade eden Vali Günaydın; “Ormanların beni, en çok etkileyen faydalarından bir tanesi sanayinin şehre vermiş olduğu zararı minimize etmesindeki varlığı oldu. Ben, Yatağan Kaymakamlığı görevinde bulundum. Yatağan’da Termik Santrali bulunuyor. Termik Santrali günde, yaklaşık 18 bin ton kömür yakıyor. Bunların ortaya çıkardığı karbonmonoksit veya diğer zehirli gazlar ile aynı zamanda partiküller dediğimiz madde gibi hava kirliliği oluşturan bu tür maddelerinin çevreye verdiği zararı önlemede ormanların faydaları çok büyük. Bundan ben, ziyadesiyle çok memnun oldum. Yatağan’ın da yaklaşık yüzölçümünün yüzde 65’i ormanlarla kaplı bir şehirdir. Bu yüzden ormanlarımızın, erozyonu önleme ve ekonomiye büyük katkısı gibi faydalarının yanında beni en çok etkileyen hava kirliliğini önleyen kısmıydı. Bizlerde, Kastamonu’da tarih boyunca fazlasıyla ormanların şehrimize katkısını her zaman gördük. Düzenlediğimiz Ahşap Fuarında ormanlarımızın ve ağaç sanayimizin katkılarını görmüş oluyoruz” dedi. Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Seyit Aydın, üniversitelerin, cemiyet meselelerine ilmi çözümler sunan, kültürel mirasa katkıda bulunan müesseseler olduğunu söyledi. Bu yönüyle mahalli meselelerin ve konuların ilmi olarak ele alındığı, tartışıldığı yerler olduğunu belirten Aydın şu şekilde konuştu: “Aynı zamanda,  meselelere milletlerarası bir bakış açısı getirmek, milli ve milletlerarası konulara, bölgenin şartlarını ve değerlerini hesap ederek bakmak, yine üniversitenin vazifeleri arasındadır. 1-6 Eylül 2015 tarihleri arasında tertip edilen 10. Uluslararası Kayın Sempozyumu adlı faaliyete de bu düşünceyle Kastamonu Üniversitesi olarak ev sahipliği yapmaktan memnuniyet duymaktayız.” 14 ÜLKEDEN İLİM İNSANI KATILDI Kastamonu Üniversitesi ile IUFRO işbirliği ve Orman ve Su İşleri Bakanlığı Orman Genel Müdürlüğü’nün organizasyon katkılarıyla Kastamonu'da düzenlenen 10. Uluslararası Kayın Sempozyumu'na destek verenleri de söyleyen Aydın; “Türkiye'nin en önemli orman bölgesindeki Kastamonu Entegre, SFC Entegre Orman Ürünleri, Ekol Kontrplak, Tosya Ağaç Kaplama ve Yonga Levha (TKS), Bürotime ve Dortek gibi ormana dayalı Orman Endüstrisi kuruluşları da sponsor kuruluşlar olarak yer almışlardır. Katkı ve desteklerinden dolayı hepsine çok teşekkür ediyor, şükranlarımızı sunuyorum. 2006 yılında kurulan genç ve dinamik üniversitemiz için uluslararasılaşma sürecinde bu tür bilimsel aktiviteler büyük önem arz etmektedir. İlki 2012 yılında yine IUFRO ile ortaklaşa tertip edilen 14. Uluslararası Göknar Sempozyumu, üniversitemizin Fen Bilimleri alanındaki ilk uluslararası faaliyetiydi. 10. Uluslararası Kayın Sempozyumu da; bölgemiz ve ülkemiz için önemli bir sektör olan ormancılık alanında, farklı ülkelerden bilim insanı ve uygulamacıların ilmi birikim ve tecrübelerini paylaşmaları, işbirliği yapmaları, problemlerin çözümü ve en iyi uygulamaların yaygınlaştırılması için çok önemli bir fırsat olacaktır. 14 ülkeden ilim insanının katıldığı ve 87 ilmi araştırmanın tebliğ edileceği 10.Uluslararası Kayın (Beech) Sempozyumunu milletlerarası dostluk bağlarını güçlendirecektir Bu ilmi faaliyetin, Kastamonu Üniversitesi ev sahipliğinde Türkiye'de düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Sempozyumun hedeflerine ulaşmasını, bilim dünyasına katkı sağlamasını ve hayırlar getirmesini diliyorum” diye konuştu. “GELECEK NESİLLERE AKTARILACAK ROJELER YAPMAYA BAŞLADIK” Belediye Başkanı Tahsin Babaş ise Kastamonu gibi ağacı ve ahşabı ünlü olan bir şehirde böyle bir sempozyumun yapılmasının kendilerini memnun ettiğini söyledi. Kastamonu’nun tarihiyle, kültürüyle övünen bir şehir olduğunu ve kültürel değerler olarak sivil mimarinin en güzel yaşatıldığı konakların Kastamonu’da yer aldığını ifade eden Babaş şu şekilde konuştu: “Bu konuda da belki yeterli miktarda koruyamamışız ama şöyle bir karar aldık, bundan sonra bu tarihi ve kültürel değerlerimizi yaşatıp gelecek nesillere aktarmak üzere projeler yapmaya başladık. Buradan sayın valimize diğer kamu kurum ve kuruluşlarımıza, bölge müdürlüğümüze verdiği katkılardan dolayı huzurunuzda teşekkür ediyorum.” Bu ayın 10’unda yapılacak Ahşap Tanıtım Günleri hakkında da konuşan Babaş,  çalışmaların devam ettiğini söyleyerek; “Ahşap sanayi sektörümüze yaptıkları katkılardan dolayı teşekkür ediyorum. Kastamonu ahşabını iyi tanıtmamız gerekiyor. Kastamonu ormanlarını ve ağaçlarını iyi tanıtmamız ve iyi korumamız gerekiyor. Gelecek nesillere de iyi bir şekilde teslim etmemiz gerekiyor. Bunun içinde gerekli çalışmaları sürdürdüğümüzü de söyleyebilirim” dedi. “KASTAMONU İNSANI ORMANINI SEVER, AĞACINI KORUR” Kastamonu’da atalarımızın 19. yüzyıldan bugüne kadar yüzlerce ahşap konak yaptıklarını ifade eden Babaş bunların sivil mimarinin en güzel örnekleri olduğunu söyledi. Bunlardan bazılarının korunduğunu bazılarının da korunamadığını belirten Babaş; “Bunun üzerine çok ciddi çalışmalar yapıyoruz. Restorasyonlar tadilatlar onarımlar yapıyoruz. İnşallah hem Kastamonu’ya hem memleketimize hem de Kastamonu turizmine kazandırmak için büyük bir gayret içerisindeyiz. Kastamonu’nun yüzde 65’i ormanlarla kaplı, bu da bize şunu gösteriyor Kastamonu insanı ormanını sever, ağacını korur. Bunu her zaman böyle bildim, böyle de söylüyorum. Korumak da zorundadır. Çünkü bu işten çok ekmek kazananlar var ki onlar için de orman çok önemli bir varlıktır. Buradan Orman Bölge Müdürlüğümüze çok teşekkür ediyorum. Ormanlarla ilgili sorunsuz bir ortam yarattılar. Eskiden ormanlardan faydalanmak isteyenler olurdu, son 10 yılda böyle hiçbir şey duymadım da duymuyorum da. Her şey yerleşmiş teşkilat yerleşmiş insanlar bu işin bilincine varmışlar çok güzel bir şekilde ormanlarla ilgili çalışmalar sürdürülüyor. Görevim icabı Ilgaz Dağlarında çok çalıştım. Gürgen ve kayından anlamayabilirim ama Ilgaz Dağlarında gürgen ağacı olarak bildiğimiz yapı çok fazla var. Özellikle bu kayaların üstünde 30 metreyi aşan boylarda ağaçlarımız canlı bir şekilde duruyor ve bunların koruması, yaşatılması çok önemli bu da orman teşkilatımız tarafından ciddi bir şekilde yapılıyor” dedi. KAYIN ANADOLU’DA 1,7 MİLYON HEKTARLIK ALAN KAPLIYOR Kastamonu Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve sempozyum koordinatörü Prof. Dr. Sezgin Ayan Kayın, Türkiye ormanlarında Meşe Kızılçam, Karaçamdan sonra alansal olarak 4. sırada yayılışı olan bir cinsi olduğunu söyledi. Japonya'da Kayın, Fagus crenata olarak görüldüğünü, Orta Avrupa'da Fagus sylvatica, Balkanlarda Fagus moesica ve Türkiye'de ise Fagus orientalis olarak görüldüğünü söyledi. Kayının ana yayılışını Anadolu'da yaptığını yaklaşık 1.7 milyon hektarlık bir alan kapladığını söyleyen Ayan; “Bu alanın maalesef büyük kısmı net bir rakam verilememekle birlikte sürgün kökenli ormanlardır. Genel olarak sürgün kökenli ormanlar gen havuzunun darlığı nedeniyle biyotik ve abiyotik etkilere daha hassas ormanlardır. Bu nedenle mutlak surette; Türkiye ormancılığında Kayın Ormanlarının koruya tahvil edilmesi (yani tohum kökenli ormanlara dönüştürülmelidir” dedi. Osmanlı arşivlerinde bu ormanların tür çeşitliği açısından çok zengin olduğunu ifade eden Ayan şu şekilde konuştu: “Bugün kayının dominant olduğu ormanlar, geçmişte karışık ve tür çeşitliliği yüksek ormanlar idi. Bu hususun farkında olan Orman Genel Müdürlüğü son yıllarda kayın ormanlarını tekrar restore etme çabalarıyla tür çeşitliliğini artırma çabası içindedir.  Türkiye Kayın Ormanları için söylenebilecek önemli diğer bir husus ise, 1980 yıllarda başlayan yapraklı ormanların yerli ve yabancı hızlı gelişen iğne yapraklı türlerle özellikle de Kayın ormanların tür değişimine maruz kaldığıdır. Dönüştürülmüş bu alanların da Türkiye ormancısı tarafından değerlendirilmesi gerekmektedir. Kayının esas yayılış sahası olan Karadeniz ve Trakya ormanlarının dışındaki Türkiye'nin en güneyindeki Adana, Osmaniye, Hatay ve Kahramanmaraş yörelerindeki marjinal ve kenarpopülasyonlarımın ve son yıllarda tespit edilen kayın, Türkiye ormancılığında ekonomik değeri yanında ekolojik değeri ile ön plana çıkan bir tür Orman toprağının anası olarak değerlendirilir. Kayın kelimesinin Türk dillerindeki yaygınlığı, "Kadın" anlamına gelmesi ve doğurganlığı sembolize etmesi nedeniyle kutsallaştırılmıştır. Ana gibi kutsaldır.  Sempozyuma; Azerbeycan, Danimarka, Fransa, Almanya, Yunanistan, Macaristan, İran, Japonya, Romanya, Sırbistan, Slovenya, İsviçre, Amerika Birleşik Devletleri ve Türkiye olmak üzere toplam 13 ülkeden 87 adet bildiri sunulmuştur. Bu bildirilerin 40 adedi sözlü olarak 7 oturumda 27'si ise 2 poster bildiri oturumlarında sunulacaktır.” Silvikültür Daire Başkanı Halis Ömür ise yaptığı konuşmada, kayın hakkında detaylı bilgiler verdi. Ömür, ülkemizde şuan 2 milyon 48 bin hektar civarında kayın ormanı olduğunu söyleyerek konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Gençleştirmeye yönelik çalışmalar 20 yıllık yapılıyor. Kullanım alanı ile ilgili kayın çok önemli bir ağaç türümüz. Mobilya kontrplak sunta ve kısmen de yakacak olarak kullandığımız ağaç türü. Böyle kıymetli bir ağaç türü için kayın sempozyumu düzenleyen Kastamonu Üniversitesi’ne teşekkür ederim.” Sempozyuma Vali Şehmus Günaydın, AK Parti Milletvekili Metin Çelik, Kastamonu Cumhuriyet Başsavcısı Bülent Kantarcı, Belediye Başkanı Tahsin Babaş, Taşköprü Belediye Başkanı Hüseyin Arslan, Araç Belediye Başkanı Mustafa Ayanoğlu, Danimarka Kopenhag Üniversitesi’nden Prof. Dr. Palle Madsen, İran Tahran Üniversitesi’nden Prof. Dr. Khosso Sagheb Talebi ile yurt dışından ve Türkiye’nin çeşitli yerlerinden gelen akademik personeller ve ahşap üretimi yapan firma yetkilileri katıldı. Sempozyum 6 Eylül’de sona erecek.

Bakmadan Geçme