Belediyenin Borcu 314 Milyona Düşürüldü

Kastamonu Belediye Meclisi'nin Ocak ayı ilk toplantısı, Belediye Başkanı Hasan Baltacı başkanlığında gerçekleştirildi.

Kastamonu Belediye Meclisi'nin Ocak ayı ilk toplantısı, Belediye Başkanı Hasan Baltacı başkanlığında gerçekleştirildi. Toplantıda gündem maddeleri tek tek görüşüldü. 

Toplantının açılışında yeni yıla değinen AK Parti Belediye Meclisi Grup Başkan Vekili Necati Atak; “2025 yılının ilk meclis toplantısını yapıyoruz. 2025 yılı manevi bir iklim içerisinde geçti. İnşallah 2025 yılı hayırlara vesile olur. Dünyada huzurun adaletin, barışın olmasını temenni ediyorum. Toplantımızın hayırlara vesile olmasını diliyorum” dedi.

‘Bunun İçin Seçildik Ve Bu Koltukta Bugün Oturuyoruz’

Meclisteki değişikliklere değinen CHP Grup Başkan Vekili Alican Yılmaz; “Meclis salonunda bir takım değişiklikler yapılmış. 2007 yılından beri ilk defa meclis toplantı salonu önemsediğiniz için bu değişim için çok teşekkür ediyorum. Bildiğim kadarıyla bir dahaki toplantıya kadar mikrofon sistemleri de değişecek. Onlarda hazır olacak teşekkür ediyorum. Mecliste ilk günden beri sizlerde söz ediyorsunuz. Önemsiyoruz. Kastamonu’ya dair konuların, ülkeye dair konuların burada konuşulması gerektiğini söylüyorsunuz. Buna inanıyoruz. Bunun için seçildik ve bu koltukta bugün oturuyoruz. AKP Meclis Üyesi Ahmet Bey burada yok. O yüzden çok uzatmayacağım. Keşke oda bu kürsüde, burada konuşmayı, bize ve kendi grubuna olan eleştirilerini cesaretle burada dile getirebilse. Bunu temreni eder daha mutlu olurdum. Kendisine oy verenlerde daha mutlu olurdu” ifadelerini kullandı. 

Meclis salonlarına önem verilmesi gerektiğini hatırlatan Belediye Başkanı Hasan Baltacı; “Meclis salonuna özen göstermek aslında bizi seçen millete özen göstermektir. Bizi ekranları başında izleyen Kastamonululara, milletimize buradan saygılarımı ve se sevgilerimi gönderiyorum. Onlar daha iyi izleyip de sesimizi dinleyebilsinler diye bir takım değişiklikler yaptık. Yapamaya da devam ediyoruz. Önümüzdeki ay daha iyi bir ekran sistemi ile Belediye Meclis toplantılarımıza da devam edeceğiz” dedi.

‘2024-2024 Yılları Arasında 160 Bin Metrekare Arsa Satışı Gerçekleşmiş’

Arsa satışları hakkında kendilerine yönlendirilen sorulara cevap veren CHP Belediye Meclis Üyesi Tezcan Biçicioğlu; “Başkanım arsa satışları ile ilgili hem sizlere hem de bizlere çokça sorular sorulmakta. Bunlarla ilgili meclisimizi bilgilendirmek istiyorum. 31 Mart 2024 seçimlerinden bu güne kadar belediyemiz bugüne kadar toplamda 6 bin 203 metre kare büyüklüğünde 7 adet farklı parsel satışı gerçekleştirdi. Bunlardan 110 milyon 402 bin TL gelir elde ettik. Bunu bir karşılaştırma ile açmak istiyorum. 2014-2019 yılları arasında Tahsin Babaş döneminde 114 bin 779 metre kare arsa satışı gerçekleştirilmiştir. Bu 115 binin metrekarenin içinde konak takas sayıları arsaları da dahilidir. Galip Vidinlioğlu döneminde ise 2019-2024 yılları arasında 44 bin 995 metre kare arsa satışı gerçekleştirilmişidir. 2 belediye başkanı toplamında 2024-2024 yılları arasında 160 bin metrekare arsa satışı gerçekleşmiş. Buda 31 Mart 2024 seçimleri donrası arsaların 26 katı etmektedir. Bu satışlardan günümüzde gram altın fiyatlarını da ekleyecek olursak Tahsin Babaş döneminde bugün ki, değer üzerinde bir milyar 477 milyon 974 bin TL’lik arsa satışı gerçekleşmiş Galip Vidinlioğlu döneminde ise, 504 milyon 151 bin TL arsa satılmıştır. Buda yine 31 Mart seçimleri sonrasını 26 katına tekabül ediyor. Bu 2 başkan döneminde satılan arsa 1160 bin metre kare arsa 23 tane gazi stadı büyüklüğünde” şeklinde konuştu. 

‘Şu Ana Kadar 286 Milyon TL Borç Ödemesi Gerçekleştirdik’

CHP Belediye Meclis Üyesi Umut Araç ise; “Biz belediyemizi aldığımızda 505 milyon TL borcumuz vardı. Tabi geride kalanların muhasebeleşmemiş faturalarla birlikte bu borç yaklaşık 600 milyon TL civarında gerçekleşti. Şu ana kadar 286 milyon TL borç ödemesi gerçekleştirdik. 52 milyon TL’lik personel kıdem tazminatı ödemelerini de eklersek 338 milyon TL borç ödemesi yapmış oluyoruz. Bugün toplam borcumuz 314 milyona kadar düşmüş durumda. Belediyeyi, aldığımızda esnaf ve kamu borcumuz 332 milyonken şuan ki borcumuz 217 milyon TL. Vergi ve SSK borçlarımız ise 69 milyon TL iken şuan 23 milyon TL. Banka kredi ve faiz 80 milyonken şuan 40 milyona kadar düşmüş durumda. Tabii herkesin bilindiği gibi iktidar ne yapıp edip CHP’li belediyelerin hizmet etmesini engellemek amacıyla SSK borçlarının tahsil edilmesi yönünde bir karar aldı. Hatta Cumhurbaşkanı bu konuda talimatlar verdi. Hatta silkelemek tabirini kullanarak çok ağır bir ifadede bulundu. Biz biliyoruz ki onların silkelemek istedikleri belediyelerden ziyade 31 Mart seçimlerinde kendilerine oy vermeyen halkımızdır. Onlara gidecek hizmet yönünü kesmek intikam almaktır onların amacı. Ama tabi biz buna izin vermeyeceğiz. Biz göreve geldiğimizde ödenememiş SSK ve vergi borumuz 68 milyonken şuan 23 milyon TL. İller Bankasından toplam 158 milyonluk bir kesinti yapılmış bizden. Eğer bu kesinti yapılmamış olsaydı SSK ve vergi borçlarımızdan doğmakta olan 35 milyona yakın faiz ödemesini yapmak zorunda kalkmayacaktık. İller Bankasından 158 milyon TL kesilmiş. Eğer bu kesinti olmasaydı biz 35 milyon TL faiz ödemek zorunda kalmayacaktık. Ahmet bey şuan yok burada olsaydı SSK’da yapacağımız arsa trampamı ile ilgili ‘bir ay daha bekleyelim’ gibi bir söylemde bulunmuştu. Ama eğer biz bir ay daha bekleydik 4 milyon TL daha faiz ödemek zorunda kalırdık” dedi. 

Alican Yılmaz da aynı konuyla ilgili olarak; “Hem bizler hem de Kastamonular görmüş oldu ki arsa satılıkları kimseyi zengin etmemiş. Arsa satışları vakfa kurban edilmemiş. Arsa satışlarından elde edilen gelir doğrudan elde edinimlerle kimseye peşkeş çekilmemiş. Arsa satışlarından elde edilen gelirle borçlar ödenmiş. Size ve yönetiminize teşekkür ediyorum” ifadelerine yer verdi.

‘158 Milyon Kesinti Ne Maksatla Kesiliyor Onu Da Bilmek İstiyorum’

Necati Atak; “Belediyemizin borcunun inmesi güzel bir şey. Sadece öğrenmek istediğim bir şey vardı. Geçen ki toplantıya ben gelememiştim. Bu SGK borçları ile ilgili takas yapılarak borçların tamamının ödendiğine dair bir bilgim vardı. Birde bu 158 milyon kesinti ne maksatla kesiliyor onu da bilmek istiyorum. Bu arsa takaları ile ilgili borçların sıfırlaması bir bilgim vardı benim. Hala varsa takastan sonra o borçlar nedir merak ettim. Temennim şu ki keşke hiç arsa satılmasa. Ama arsa genellikle üretiliyor ve üretilmeye devam edecek sizde çalışacaksınız. Neticede ihtiyaç olduğu zaman kullanılacaktır. Bu satılan arsaların her biri bu memleketin faydasına ve belediyelerin hizmetleri için harcanmıştır. Eğer bu harcama kalemlerinde 504 bin bir milyar demişsiniz hesabı ona göre yapmışsınız. Bir buçuk milyar gibi, bir şey yapıyor altın hesabına göre arkadaşlar. Bu harcamalar uygun yâda aslına uygun değildi farklı yerlere harcanmışsa hesap sorulması normaldir. Ama neticede sizde 8 ayda 7-8 tane arsa sattınız. Daha beş yılınız var arsa satışlarınız da olacaktır. Hiç kimseyi zan altında bırakmamak lazım. Bugün bu kadar arsa satıldı. Yarın daha fazla satılacaktır. Önemli olan bundan sonra da yine bu Kastamonu için faydalı işler yapmak” şeklinde konuştu.

‘Kastamonu’ya Verdiğimiz Her Bir Sözü Yerine Getirmeye Çalışıyoruz’

Yaptıkları her işte şeffaf olacaklarını söyleyen Belediye Başkanı Hasan Baltacı; “Belediyelerin temel görevlerinden biri de arsa üretmek. Bazen sosyal konut yapılabilmesi, gelir elde edilmesi için bazen de borçları ödeyebilmek için, bazen de kentsel dönüşüm adı altında belediyelerin temel görevlerinden biri arsa elde etmektir. Ama bugün yaptığımız açıklamayla biz Kastamonu’ya verdiğimiz her bir sözü yerine getirmeye çalışıyoruz. Biz yaptığımız her işte şeffaf ve açık olacağız. Bizden önceki dönemlerde yapacağımız arsa satışlarında elde edilen gelirler nereye harcandığına dair bir açıklama olmadığı için biz bugün bu açıklamayı yapmayı uygun gördük. Bundan sonrada bu açıklamaları yapmaya devam edeceğiz. Grup başkan vekilimizde bir konuya değindi. Tabii ki arsa satılacak. Ama bizden önceki dönemlerde satılan arsaların bugün ki altın kuruyla yaptığımız hesaplamalarda elde edilecek gelirleri paylaştık. Ama ardından da şunu söyledik ‘Kent Reklam’a gibi harcamalar yapılmadı. 2024 yılında elde ettiğimiz bu gelirlerle nerelere harcama yaptığımızı bütün kamuoyu ve gruplarda bilecek. SGK borçları meselesine gelince SGK borcunun bir kısmını arsa takaslarından ödedik. Arsanın ederi kadar ödeme yaptık. Ama bir kısmı hala duruyor. O kısmı da ödemeye devam edeceğiz. Ancak duran 23 milyonluk borç vergi borcu yani belediyenin vergi borcu. Bizden kesilen 158 milyon borcunda bütün borç ve dökümünü sizlerle paylaşabiliriz. Bazen vergi borcuna bazen üyesi olduğumuz Kastamonu Mahalli İdareler Birliği gibi birliklere olan borçlarımıza kesildi. 158 milyon bir borç kesildi. Hâlbuki bu ekonomik krizde belediyeleri ayakta tutmak adına bazı borçlar ödenebilirdi. Ama böyle iyi niyetli bir yaklaşımı son 9 ayda görmedik. Herhalde bundan sonrada göremeyeceğiz” dedi.

‘Bir Tarafta Borçlu Olan Belediye, Diğer Tarafta Alacaklı Olan Devletimiz Var’

Sözlerine devam eden Belediye Başkanı Hasan Baltacı; “İktidar partisi, kendi yönettiği belediyeler söz konusu olunca çok cömert davranıyor. Cumhuriyet Halk Partisi belediyeleri söz konusu olunca yakasından tutup silkelemeye çalışıyor. Örneğin, İzmir’de AK Parti’nin yönettiği tek belediye Menemen Belediyesi’dir. Belediye, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndan hibe bir arsa başvurusunda bulunuyor. Daha önce bizim burada yaptığımız başvuru gibi hemen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı arsayı veriyor ve alıyorlar. Bu arsayı SGK’ya teklif ediyorlar, borcunu ödemek için. Şimdi bir tarafta borçlu olan belediye, diğer tarafta ise alacaklı olan devletimiz var. Nasıl diyorsunuz? Bizim belediyemiz, evet, bizim belediyemiz ve bizim devletimiz. Bu belediyenin ayakta kalabilmesi için daha etkin olabilmesi için SGK borçları üzerinden silkelemeye gerek yok. Bu konuda çok açıklamalar yapıldı. Türkiye’de bugün SGK’nın alacaklarının yüzde 90’ı özel şirketlere, bazı kuruluşlara ait, yüzde 10’u ise belediyelere ait. Bu yüzde 10’un yüzde 5’i Cumhuriyet Halk Partisi’nin yönettiği belediyelere ait. Bu ülkenin emekli maaşları, işçi maaşları yüzde 5’lik kısımdan çıkacaksa, canımız feda, biz maaşımızı da verelim. Hiç sorun değil, ama iş başka bir şey. Türkiye’nin gündemi hızlı değişiyor. Her gündem de bizi ilgilendiriyor. Dileriz ki Kastamonu ve Türkiye’nin gündemiyle ilgili Kastamonu Belediyesi’nde önemli konuşmalar, görüşmeler yaparız” ifadelerine yer verdi.

‘Hiç Kimsenin Yardımlara Muhtaç Olmadığı Bir Ülkeyi Kurmayı Başaracağız’

Belediye Başkanı Hasan Baltacı, asgari ücrete ve emeklilerin maaşlarına yapılan zamlara dikkat çekerek; “Belediyeleri silkeleyin diyor. Hangi ülkenin belediyelerini kastediyor, insan bir kere şöyle durup düşünmeli. Bizi silkelemekten bahsediyor, biz de bu tek adam rejimine yıllardır hepimizin Cumhurbaşkanı olmuş olsa, hepimize eşit ve adil davranırdı. Şimdi silkelemek meselesine ilk duyduğumuzda da aynı cümleyi kurduk. Eğer Sayın Erdoğan hepimizin Türkiye’nin Cumhurbaşkanı olsaydı, bununla ilgili gayret etmiş olsaydı ne yapardı? Sadece Cumhuriyet Halk Partisi belediyelerinden SGK borcu istemezdi, hepimizden isterdi. Ya da Menemen Belediyesi örneğinde olduğu gibi, herkese eşit şekilde SGK borçlarını bitirirdi. Ama ben söylediğim sözden farklı olduğunu düşünüyorum. Sayın Erdoğan, hepimizin Cumhurbaşkanı olmaya doğru ilerlediğini düşünüyorum, çünkü sadece artık Cumhuriyet Halk Partisi belediyelerini silkelemiyor. Yüzde 30 maaş artışıyla asgari ücretlileri de silkeledi. Bugün yüzde 11’lik emekli maaşlarına yapılan zamlarla emeklileri de silkeledi. Türkiye’nin tamamını silkeleyerek, Türkiye’nin tamamını yoksullukla eşitleyerek, sanırım böyle hepimizin Cumhurbaşkanı olmayı başaracağını düşünüyorum. Keşke olumlu yönden bu cümleyi kurabilseydik, ama bu cümleyi olumlu yönden kurabilecek herhangi bir gelişme de yok. İnşallah önümüzdeki dönemde olur diye düşünüyorum. Bu arada, 2024 yılı emekliler yılıydı, 2025 yılı emekliler yılı mı olacak, asgari ücretliler yılı mı olacak, Allah bu millete direnme gücü, mücadele gücü, ayakta kalma gücü versin diyorum. Cumhuriyet Halk Partisi tarafından yönetilen belediyelerin yapmış olduğu sosyal belediyecilik hizmetleri var. Bizim yapmış olduğumuz sosyal belediyecilik hizmetleri, sırf muhalefet olsun diye küçümsenen bazı işler var. Onların bu dönem ne kadar kıymetli olduğunu göreceksiniz. Yani yüzde 30 asgari ücret zammıyla açlık sınırının altında yaşamaya mahkûm edilen bu ülkenin insanları, yüzde 11 emekli maaş artışıyla açlık sınırının dibinde yaşamaya çalışan emeklilerimize karşı, Cumhuriyet Halk Partisi’nin yönettiği belediyeler sosyal belediyecilik faaliyetlerine hız verecek. Göreceksiniz, önümüzdeki dönem süt dağıtımı, kent lokantası kurumu, sosyal dayanışmadan aktarılan kaynakların ne kadar kıymetli olduğunu hep birlikte göreceğiz. İnşallah bir gün hiç kimsenin bu yardımlara muhtaç olmadığı bir ülkeyi de kurmayı başaracağız” dedi.

‘Şu An 530 Oyuncağımız Toplandı’

Sosyal yardım kadar dayanışmanın da çok kıymetli olduğuna inandıklarını belirten Başkan Yardımcısı Eda Büyükdemirci de; “Bir halka en çok yakışan şeyin dayanışma olduğuna inanıyoruz. Bu anlamda da geçtiğimiz hafta yeni yıl kapsamında bir oyuncak kampanyası başlatmıştık. ‘Çocuklar gülerek girsinler yeni yıla’ demiştik. Buradaki temel motivasyonumuz da şu oldu aslında: son beş yılda oyuncaklara yüzde 500’ün üzerinde zam geldi. Çocuklar için, onların temel gelişimleri için hayati öneme sahip olan bu oyuncaklar ulaşılmaz bir hâle geldi. Biz de dedik ki bu anlamda toplu bir dayanışma örneği gösterebilir miyiz? Sağ olsun, bütün Kastamonu bu anlamda çok kıymetli bir dayanışma örneği gösterdi. Şu an 530 oyuncağımız toplandı. Aynı zamanda çevre ilçelerden de katkı sunanlar oldu. Her birine ayrı ayrı çok teşekkür ediyoruz” dedi. 

‘Kastamonu’nun Vicdanına Sunmak İstiyorum’

Eda Büyükdemirci konuşmasının devamında; “Ancak bu dayanışmanın içerisinde bizi üzen bir durum gerçekleşti. Bunu da belirtmek istiyorum ve Kastamonu’nun vicdanına sunmak istiyorum. Bizim bu kampanyamızı görünce bazı okullar bu dayanışmaya destek vermek istediler ve çocuklar kendi aralarında oyuncak toplamak istediler. Aileler de bu anlamda bir araya gelerek oyuncak topladılar. Biz de bu anlamda, ‘Eğer gelmek isterseniz size bir otobüs gönderebiliriz, gelip oyuncaklarınızı bırakabilirsiniz’ dedik. Ancak bu durum İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün kulağına gidiyor ve daha sonrasında çocukların kendi aralarında topladıkları bu oyuncakların bize teslim edilmesi ve okulların bu kampanyaya katılımı engelleniyor. Bu bizi üzmekle beraber şaşırtmadı. Zira bu Milli Eğitim’le ilk defa karşılaştığımız durum değil. Öncelikle şunu belirtmek isterim; biz göreve geldiğimizden beri çocuklar, öğretmenler ve öğrenciler bizim için her zaman ayrı bir kıymetli. 10’dan fazla okulumuzun temel ihtiyaçlarını karşıladık; parkesini, oyun parkını yaptık, düzenli olarak çimini biçiyoruz, budamasını yapıyoruz. Bunların hepsini tek tek saymak istemiyorum, zira bunun görevimiz olduğuna inanıyoruz. Bunu Milli Eğitim Müdürlüğü için değil, öğrenciler ve öğretmenler için yapıyoruz. Ancak biz okullarımız için elimizden geleni yapmamıza rağmen örneğin, ‘Okullarımızda her sabah çorba dağıtalım’ dedik. Bir baktık Milli Eğitim Müdürlüğü, ‘Hayır, çorba da dağıtamazsınız’ dedi. Çocukların her sabah içeceği bir kap çorba bile dert oldu. Daha sonrasında 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde karşı karşıya geldiğimiz nezaketsizliği de Kastamonuluların vicdanına sunmak istiyorum. Bize bir davetiye geldi. Tören kapsamında ilk törene, İstiklal Marşı’nın okunduğu resmi törene Belediye Başkanımız davet edilmişti. Ama arkasında, protokol heyetiyle beraber okullara yapılacak olan ziyarete Başkanımız eklenmemişti. Pek çok protokol üyesi belli başlı okullara ziyaret kapsamında programlanmışken, biz Başkanımızın adını görememiştik. Sebebini merak ettik açıkçası. ‘Bir önceki törende ne olmuş acaba? Galip Bey davet edilmiş mi acaba?’ dedik. Davet edildiğini gördük. Sonrasında bu nezaketsizlik karşısında İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile yaptığımız görüşmede, ‘Şu okul o kuruma daha yakındı, o yüzden o okulu o kuruma verdik. Onun dışında şu okul bu kişiyi davet etti, o yüzden oraya verdik. Protokol listesinde İl Nüfus Müdürlüğü de yok. Niye bu kadar alınganlık gösteriyorsunuz?’ gibi cevaplar aldık” ifadelerine yer verdi. 

‘Öğretmenlerimizin Ve Öğrencilerimizin Yanında Olmaya Devam Edeceğiz’

Eda Büyükdemirci son olarak; “Dolayısıyla yaşamış olduğumuz bu üzücü durumu da Kastamonuluların takdirine sunuyorum. Biz yine de sonuna kadar bütün okulların, öğretmenlerin, öğrencilerin yanında olmaya devam edeceğiz. Her ne kadar, örneğin Bilim Şenliği’nde çadır, masa, sandalye, ses sistemi gibi desteklerde bulunduğumuz hâlde, Valiliğe ve milletvekillerine teşekkür edilirken Belediyeye bir teşekkür çok görülmüş olsa da. Herhangi bir teşekkür beklemeden öğretmenlerimizin ve öğrencilerimizin yanında olmaya devam edeceğiz” dedi.

‘İnsanların Kredi Alma Şansları Yok’

Türkiye’nin değerlerini kaybetmek üzere olduğunu söyleyen Cumhuriyet Halk Partisi Meclis Üyesi Tufan Seydioğlu; “Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik durum her geçen gün dar boğaza doğru gitmektedir. Bunun sağı, solu, iktidar tarafı yok. Ben sıkıntı yaşıyorsam herkes yaşıyor. Kimi bir TL için yaşıyor kimi 10 TL için. Artık para döngüsünün dönmesi zorlaşmaya başladı. Mesleğim gereği gerek araç gerek emlak nakit apara bitti piyasada yüzde 95 takas geliyor. İnsanların kredi alma şansları yok. İnsanların evine giren rakam maalesef boğaz bitiriyor. Bir ülkeyi yok etmek için illa ki asker istisna etmeye veya atom bombası atamaya gerek yok. Bir ülkenin 4 tane değeri vardır. Bu 4 değeri bitirdiğin an ülke bitiyor. Eğitim, adalet, ekonomi ve bu üçüne bağlı olarak hızla yozlaşan manevi değerlerini kaybeden ahlaksızlığa doğru giden bir toplum. Bu ülkenin bitişidir. Maalesef bu saydıklarımın hepsini şu ülke yaşamaya başladı” şeklinde konuştu.

‘Ülkemiz Kuvvetler Ayrılığının Bulunduğu Bir Hukuk Devletidir’

Kreşler hakkında açıklamalarda bulunan veren CHP Belediye Meclis Üyesi Nurullah Şahin; “Geçen sefer ki toplantıda kreşlerle ilgili bir kanun teklifinden söz edilmişti. Bu konu hakkında konuşacağım. Milli Eğitim Bakanlığı kreşlerle ilgili bir yazı gönderdi. Yazıda ‘Kreş adı altında faaliyet gösteren Belediye anaokullarına işlem yapılsın kapatılsın’ deniyordu. Gerekçe olarak da Anayasa Mahkemesinin kararı gösterildi. Karar 2007 yılında verilmiş. Burada birçok soru aklımıza geliyor. Soru olarak ‘Milli Eğitim Bakanlığı Anayasa Mahkemesi kararını uygulamak için neden 17 yıl bekledi? ‘diyebilirsiniz. Ki ‘Bu zamana kadar AK Parti uygulamadığı Anayasa Mahkeme kararı olmadı’ ülkemiz kuvvetler ayrılığının bulunduğu bir hukuk devletidir. Ve AK Parti’de hukuka saygı gereği bu kararı uygulamıştır’ diyebilirsiniz. ‘Bunun belediyelerin el değiştirmesiyle bir alakası yok’ diyebilirsiniz. Ama hukukta böyle bir kararda var. Yargı kararları 30 gün içinde uygulanır. Ama aradan 17 yıl geçmiş ve şuan uygulanmak istenmiş. Anayasanın iptal ettiği madde okul öncesi eğitim kurumlarıyla ilgili kreşler milli eğitime bağlı değil. Öyle ise kreşler neden kapatılmak isteniyor? Burada da diyebilirsiniz ki Milli Eğitim Bakanlığı’nın 26 Kasım’da gönderdiği yazı belediyenin kreş adı altında okul öncesi eğitim kurumları açtıkları bunlarında kapatılması gerektiğine dair. ‘Bunda ne gibi bir mahsur var?’ diye sorabilirsiniz. Ama kazın ayağı öyle görünmüyor. Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim Kurumları Genel Müdürü Fethullah Güner, bu yazıdan tam bir ay önce 25 Ekim’de özel okul sahipleri ile yaptığı bir toplantıda bu basın toplantısına açık olarak yapılmış bir toplantıydı. ‘Belediyelerin kamuya açık kreş yapma yetkisi yoktur’ diyor. Yani bir ay önce özel okul patronlarına müjdeyi veriyor. Belediyelerin şuan açtıkları kreşlerin aylık ücretleri ortalama aylık 8 ila 10 bin civarı ilen özel kreşler ücretleri şuan 20-30 bin civarıdır. Şuan güncellenen asgari ücretin 22 bin TL olduğunu düşünürsek bir annenin bir çocuğuna nasıl bakacağı durumunu düşünmemiz gerekiyor. Bizler neden vatandaşlarımızı özel okul patronlarının inisiyatifine bırakıyoruz. Neden AK Parti’nin yaptığı her icraat bir ranta çıkıyor? Geçen toplantıda Naci Bey özellikle söyledi. ‘Bu konunu Anayasa Mahkemesine götüren Cumhuriyet Halk Partisidir’ diye. Bu soru karşısında ilk başta sustuk ama bu şekilde bir cevap verilebilir” dedi. 

‘314 Kilometrelik Alanda Çok Yoğun Bir Mesai Harcadılar’

Yağış sonrası alınan önlemler hakkında konuşan Cumhuriyet Halk Partisi Belediye Meclis Üyesi Burak Livan; “Malumunuz kış aylarına giriş yaptık. İlimizde karın yoğun olduğu 23 Kasım cumartesi gününden itibaren mesai arkadaşlarımla birlikte yoğun bir çalışma içerisine girdik. O günden itibaren her gece 13 araç ve yaklaşık 100 personelimiz Kastamonu’muzun her bölgesinde farklı görev tanımları ile birlikte görevlerinin başında oldu ve olmaya devam ediyor. Kar küreme ve buzlama ekiplerimiz özellikle buzlanma ve yağışın etkili olduğu gün ve gecelerde bizim sorumlu olduğumuz yaklaşık 314 kilometrelik alandan geceden sabaha kadar çok yoğun bir mesai harcadılar. Bugüne kadar Park ve Bahçeler Müdürlüğümüz yaklaşık 2 buçuk ton Temizlik İşleri Müdürlüğümüz ise 12 ton olmak üzere toplam 14,5 ton buz çözücü solüsyon ve Fen İşleri Müdürlüğümüz ise buzlama çalışmaları kapsamında 900 ton tuz karışımı kullandı. Ana caddedeler vb. yerlerde bu sayede herhangi bir sorunla karşılaşmadık. Yoğun kar yağışına göre her hangi bir trafikte aksama da olmadı. Bu sayede vatandaşlarımız evlerine güvenle gidebildiler. Ekiplerimiz sonuna kadar da yine teyakkuz içinde olacaklar. Vatandaşlarımız kar lastiği olmadan trafiğe çıkmamaları, dikkatli ve tedbirli olmalarını rica ediyoruz” şeklinde konuştu.

Nurullah Şahin’in açıklamalarına değinen AK Parti Belediye Meclis Üyesi Mehmet Naci Terzi ise; “Nurullah bey bazı uzun açıklamalarda bulundu. Bir açıklamanın uzun olması doğru olabileceği anlamına gelmiyor. Söylenilen şeyin etrafında dolaşarak aslında o konuyu açıklamış olmuyor. Benim geçen hafta itiraz ettiğim nokta şu, 2005 yılında Ahmet Necdet Sezer ve 114 tane CHP Milletvekili belediyelere okul öncesi eğitim kurumu açması hakkında düzenleme hakkında dava açıyorlar. Ve 2007 yılında Anayasa Mahkemesi belediyelerin okul öncesi kurumları açmasını yasaklıyor” dedi.

‘Birçok Cemaat Ve Tarikatı Kreş Ve Gündüz Bakım Evi Adı Altında Açabiliyor’

Mehmet Naci Terzi’nin ifadelerinin üzerine Nurullah Şahin; “Az önce belirttim. 66 aya kadar olanlar gündüz bakım evi olarak geçiyor. Ama şuan milli eğitim müfredatında olması gerekenler her kes açabiliyor. Burada özellikle yaşa takılıyorsunuz ya belediyelerin böyle bir sorumluluğu var. Kendi içerinde memurlar da çalışıyor, bunların çocuklarına bakacak bir kreş, gündüz bakım evi temin etmek zorunluluğu var. Kanun hepsini belirtmiş. Bizim burada tartışımız konu bu yerlerin Cumhuriyet Halk Partisi iptal kararı sunması sizce de bir sebebi var mı? Ucu açık bir kanun sınırları belirlensin. Bunun inisiyatifini kimse almasın. Milli Eğitim bu işin başında olsun. Müfredatı o belirlesin. Şuan birçok cemaat ve tarikatı kreş ve gündüz bakım evi adı altında açabiliyor. Çocukları alabiliyor. Ve bunu denetleyen kimse olmuyor. Bunun için özellikle iptal başvurusu var. Ve bu kanun hala düzeltilmedi” ifadelerine yer verdi.

‘Eğitimle İlgili Yapılacak Bütün Hizmetleri Her Zaman Arkasındayız’

Kastamonu’da ve Türkiye’de yapılan tüm hizmetlerin arkasında olduklarını Terzi de; “Keşke Kastamonu Belediyesi üniversite, lise, kolej, anaokulu açabilse. Biz eğitimle ilgili Kastamonu’ya Türkiye’ye yurtdışındaki Türklerle ilgili yapılacak bütün hizmetleri her zaman arkasındayız. Bundan mutluluk ve gurur duyarız. Kastamonu belediyesi olarak yapacağınız he türlü eğitimle ilgili, çalışmaların yanındayız ve arkasındayız. Bununla ilgili bir sıkıntımız yok. Açılacak eğitim kurumlarına bir itirazımız yok. Açacağınız kreş mi? Bu binaların koşulları bu kurumları açmak için uygun mu? Yoksa Kastamonu’ya bir yer açıldığı zaman niye rahatsız olalım?” dedi.

Akademi Kastamonu hakkında konuşan Belediye Başkanı Hasan Baltacı; ”Üniversite açmadık ama üniversite hazırlık için Akademi Kastamonu adı altında bir etüt merkezi açtık. Orada 250 mevcudumuz var. 250 çocuk ve gencimize üniversiteye hazırlık kursları vermeye başladık. İnşallah ondan da rahatsızlık duymazsınız. Kreş, gündüz bakım evi her ne ise açtığımız tesis Aile ve Sosyal İl Müdürlüğü tarafından gelip kontrol edilerek ruhsatlandırılan bir tesis. Yani sizin sorduğunu soruların cevabını hepsini biz devletin bir kurumuna zaten vermişiz. Denetlemekle yükümlü kurumlar zaten denetlemiş” ifadelerini kullandı.

‘Herkesin Bu Memlekete Borcunu Ödemesi Lazım’

AK Parti Belediye Meclis Üyesi Grup Başkan Vekili Necati Atak; “Kastamonu’da insan sayımızdan çok araba sayımız var. Bu son 2024’ün son ayında geçen aylara göre daire satışlarında bir patlama olmuş. Bir iki katına çıkmış. Bunları TÜİK’ten de alıp verebilirim. Savaş ve pandemi gibi dönemsel olaylar yaşamışız. Diğer Avrupa ülkelerinde olduğu gibi hiçbir yağmalama söz konu olmamıştır. Bu vergileri Cumhuriyet Halk Partisi ödesin diğerleri ödemesin diye bir kanun yok. Bütün belediyeler kimse bunu ödemek zorundadır. Ama herkesin bu memlekete borcunu ödemesi lazım. Çünkü emeklilere ve işçilere para verecek buradan alıp oradan verecek. Döngü bu şekilde devam edecek. Devlette belediye de kamu malıdır. Milletin malıdır dolaysıyla. Bunları millet gözlemliyor. Gözlemleri sonucu seçimlerde sandığa yansıtılacaktır. Bizler üzerimize düşeni yapalım. Devlet bir kamu kurumu olduğu için normal bir insandan istenilen özellikleri isteyerek ruhsat aşması yok. Sadece denetlemesi var. Biz 5-6 ay önce tarafımızdan bir önerge verdik. Bunun neticesini bir türlü alamadık. Olukbaşı’nda akşam saatlerinde trafikte bir bozukluk oluyor ve insanlar geçişleri ile ilgili bir takım problemler yaşıyor. Kastamonu’da bugün otopark problemi çok fazla. Bununla ilgili bir çalışma yaptık mı? Daha önceden kamyon ve tır garajları ile ilgili bir sıkıntımız var. Kastamonu halkı bizi hizmet edelim diye seçti” şeklinde konuştu.

‘Biz Yolumuza Gurur Duyanlar İle Devam Edeceğiz’

Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkan Vekili Alican Yılmaz son olarak; “Öncelikle TÜİK verilerine girmeyeceğim bile. Benim için bir fıkradan ibaret. Az önce çok yalın bir biçimde açıkladınız. Necati Bey diyor ki, SGK borçları sadece CHP’li belediyelerden değil tüm belediyelerden alınıyor’ diyor. SGK’nın toplam 100 TL borcu var. Bunun yüzde 10’u belediyelerin. Bu 10 TL’yi alsın. 90 TL’yi hiç konuşmayacağım. Kalan yüzde 90’ı neden konuşulmuyor? Bu şirketler ve yandaşlarının SGK ve vergi borçlarını konuşmuyorlar. Hani yüzde 10’luk kısmı ile çözülecekse çözeriz. Diğer yüzde 90’lık kısım ne olacak? Bununla ilgili hiçbir şey söylenmeyecek mi? Bizler etüt merkezleri ve kreşlerle birlikte bu çocuklara sahip çıkmaya kararlıyız. 2 sebebi var. 1’incisi yoksulluk. Kreşe gidemeyen çocuklar ve zorluk çeken aileler var. Dershane ücretlerinin fazla olmasından dolayı çocuklarını gönderemeyen aileler var. Bu yoksulluğu AKP yönetiminin oluşturduğu bir yoksulluktur. 2’ncisi ise bu çocukları cemaatlere ve tarikatlara yem etmemek adına bu işleri yapıyoruz. Siz bu tekrar çıkıp kandırıldık diyemeyin diye. Tekrar bu ülkenin başına bir darbe yapılıyor diye çıkmayın diye. Tekrar bu cemaattir diye methiyeler düzüp sonra bunlar terör örgütüdür kusura bakmayın biz bilememişiz demeyin diye bu çocukları cemaatlere teslim etmeyeceğiz. Bu çocukları tarikatlara teslim etmeyeceğiz. Rahatsız olanlar ve gurur duyanlar olacak. Biz yolumuza gurur duyanlar ile devam edeceğiz” ifadelerine yer verdi.

Toplantının devamında gündem maddeleri görüşülerek karara bağlandı. 
Belediyenin Borcu 314 Milyona Düşürüldü

Bakmadan Geçme