Belediye Meclisi Mart Ayı Toplantısı Gerçekleştirildi

Kastamonu Belediye Meclisi'nin Mart ayı ilk toplantısı, Belediye Başkanı Hasan Baltacı başkanlığında gerçekleştirildi. 

Toplantının açılışında kış aylarının zorluklarına değinen CHP Belediye Meclis Üyesi Tuğer Topçuoğlu; “Bu kış çok çetin şartlarda geçti. Kastamonu uzun zamandır bu kadar soğuk hava şartlarına maruz kalmamıştı. Bu geçtiğimiz dönemde ise Fen İşleri Müdürlüğümüz bu süreçte bin tondan fazla tuz ve kum kullandı. Temizlik İşleri Müdürlüğümüz 35 ton buz çözücü solüsyon kullandı. Park Bahçeler Müdürlüğümüz ise 10 ton solüsyon ile halkımızın kullandığı yollar ve alanlarda buzlanma ile mücadele etti ve müdürlüklerimiz zamanında aksiyon alarak başarılı bir iş çıkardı. İklimsel olarak sert geçen bu kış aylarında karla mücadele konusunda faaliyet gösteren, başta Başkanımız Hasan Baltacı, ilgili Belediye Başkan Yardımcımız Burak Livan’a, Fen İşleri Müdürümüz Selçuk Şen ve Fen İşleri personelimize, Park Bahçeler Müdürümüz Selin Serap Tabaklı Hanım ve personellerine, Temizlik İşleri Müdürümüz Mehmet Gürses ve personellerine karla mücadele konusunda göstermiş oldukları özveri ve çalışkanlık için teşekkür ederim. Belediyeciliğin hep ekip işi olduğu söylenir ama aslında belediyecilik planlı çalışabilen ekip işidir. Son yılların en zor ve uzun süreli karlı hava koşullarının eksi derecelerde geçtiği dönemde, belediyedeki arkadaşlarımız özellikle gece yaptıkları başarılı ve doğru planlanmış çalışmalarla şehrimizin sabah mesailerini hazır ettiler. Bulvar ve caddelerimizde buzlanmaya karşı önceden gerekli tedbirler de alındı. Bu sebeple günlük hayatın akışında herhangi bir sorunla karşılaşılmadı. Tüm belediye personellerimize, şehirde yaşayan her bireyin hayatına dokunan katkılarınız için teşekkür ederim” dedi.

 ‘Yolcuların Yüzde 55,4’ü Kadın’

CHP Belediyesi Meclis Üyesi Murat Aydoğan toplu ulaşım sorunlarına değinerek; “İlimiz toplu ulaşım ve buna bağlı olarak trafik sorunlarının çözülmesi amacıyla saha çalışmalarına başlanmış ve bugüne kadar 10 ayrı durakta toplam bin 65 vatandaşımız ile anket yapılmıştır. Anket çalışmalarımızla çeşitli kriterler belirlenmiştir. En çok kullanılan otobüs hatları, başlangıç ve bitiş mahalleleri ve bu mahalleler arasındaki yolcu dağılımı, otobüs haricinde kullanılan özel araç, taksi, servis gibi alternatif ulaşım araçları, özel halk otobüsü kullanım sıklığı, halk otobüsü kullananların mesleki dağılımları, kullanım amaçları, yolculuk öncesi ve sonrası aktarma yapıp yapmadıkları, halk otobüsü kullananların yaş dağılımı, toplu taşıma araçlarına ulaşım süreleri ve hizmet kalitesinden memnuniyet durumları gibi sorularla değerlendirmeler yapılmıştır. Mart ayı içerisinde de 10 adet toplu taşıma durağında inen yolcuların analizi yapılacak ve bu şekilde yoğun duraklar belirlenmiş olacaktır. Bu durakların yolculuk değerlerine göre hatlarda düzenlemeler ve yeni hat oluşumları gibi planlamalar yapılacaktır. Bugüne kadar yapılan çalışmalarda görüşülen yolcuların yüzde 55,4’ünün kadın, yüzde 44,6’sının ise erkek olduğu tespit edilmiştir. Yapılan bin 65 anketin büyük çoğunluğu yüzde 33 oranında 18-25 yaş aralığında gerçekleştirilmiş olup, 65 yaş üstü ankete katılım oranı ise %7,6’dır. Yapılan anketlerde en çok kullanılan otobüs güzergahı yüzde 22 oranı ile Süt Mahalle 3 güzergahı olarak karşımıza çıkmaktadır. Diğer hatlar ise Süt-Değirmen arası aktarma yapanların oranı yüzde 6,6 gibi düşük seviyede kalmaktadır. Kent merkezindeki toplu taşıma durakları baz alınarak sorulan toplu taşıma durağına erişim sürelerinde, yüzde 73,2 oranında yolcuların 5 dakika aralığında durağa ulaştığı görülmektedir. Bu oran ile birlikte Kastamonu merkezinde toplu taşıma durakları mesafelerinin analizinin yapılması gerektiği anlaşılmaktadır. Ön değerlendirmeler neticesinde özel halk otobüslerini en fazla kullanan kesimin öğrenciler olduğu, yolculukların başlangıç ve bitiş mahallelerine bakıldığında Kuzeykent, Mehmet Akif Ersoy, Aktekke, İnönü, İsmail Bey ve Cebrail mahallelerinin ön plana çıktığı, bu rota üzerinde ana güzergah hatlarının planlamalara dahil edilebileceği, duraklara erişimin 5 dakika sürdüğü ve bu durumun durakların birbirine çok yakın olduğu anlamına geldiği görülmüştür. Bu nedenle durak yerlerinin yeniden planlanması gerektiği tespit edilmiştir. Kent genelinde, köy ve ilçeler haricinde aktarma kullananların oranının düşük olduğu, en çok kullanılan hatların Süt-Değirmen ve Süt Mahalle-Kuzeykent hatları olduğu gözlemlenmiştir. Ayrıca genel katılım görüşlerinde, otobüs şoförlerinin davranışları, sefer saatlerine uyumu, 65 yaş üstü yolcuları almama gibi sorunların anketlerde önemli bir yüzde olarak karşımıza çıktığı görülmüştür. Otobüslerin oturma ve ayakta bekleme alanlarının yetersiz olduğu, kart sisteminin dönemsel olarak arıza yaptığı, yolcu kapasitesi yüksek araçların yolcular tarafından istendiği, engelli rampalarının kullanılmadığı yüksek oranda karşımıza çıkmıştır” ifadelerini kullandı.

‘Kastamonu Dayanışma Konusunda Ne Kadar Mahir Olduğunu Göstermiştir’

CHP Belediye Meclis Üyesi Vuslat Atak; “Dayanışmanın, paylaşmanın, birlik ve beraberliğin ayı olan mübarek Ramazan ayındayız. Öncelikle tüm hemşehrilerimizin Ramazan ayını kutluyorum. Cumartesi günü Kuzeykent Pazar Yeri'nde yüzlerce yurttaşımızla birlikte ilk iftarımızı yaptık. Ramazan ayı boyunca da tüm vatandaşlarımızı hep birlikte oruçlarımızı açmak için yeryüzü soframıza davet ediyoruz. Yine Ramazan ayında paylaşmanın örneklerinden biri olan Ramazan kolilerimiz ile ilgili başvurularınızı aldık, bu hafta içinde kolilerimizi teslim etmeye başlayacağız. Hem yeryüzü soframızda hem de Ramazan kolilerimizde halkımızla dayanışmaya katkı sunan tüm gönüllülerimize teşekkür ediyoruz. Kastamonu bir kez daha dayanışma konusunda ne kadar mahir olduğunu göstermiştir. Yine bu güzel ayı büyük bir coşku ve neşeyle karşılamamızı sağlayan Belediye Başkanımız Sayın Hasan Baltacı'ya ve hamiyetli, erdemli kadrolarımıza teşekkürlerimizi sunuyoruz. Tüm hemşehrilerimizin mübarek Ramazan ayını kutluyor, bu güzel ayın yuvamız Kastamonu'ya ve ülkemize sevgiyi, barışı, kardeşliği getirmesini diliyorum” şeklinde konuştu. 

'İktidar, Vatandaşın Cebindeki Son Kuruşa Göz Dikerek Kendince Bir Hesap Görüyor'

CHP Belediye Meclis Üyesi Nurullah Şahin vatandaşların yaşadığı mağduriyetlere dikkat çekerek; “Kasım ayı meclis toplantımızda Plan Bütçe Komisyonu Başkanımız bu konuyu duyurmuştu ancak yeniden bilgilendirme yapmayı zorunlu görüyorum. 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu'na göre yeni satın alınan taşınmazlar, ifraz edilen araziler ve veraset intikal işlemlerinde emlak bildirimlerinin 3 ay içerisinde verilmesi gerekmektedir. Bunun yanı sıra, 2464 sayılı Belediye Gelirler Kanunu kapsamında yeni açılan iş yerleri için kira sözleşmesinin yapıldığı tarihten itibaren 1 ay içerisinde çevre temizlik bildirimi verilmesi zorunludur. Burada çok kritik bir noktaya dikkat çekmek istiyorum. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 352’nci maddesi gereğince bu beyanların zamanında yapılmaması durumunda hükümet tarafından belirlenen 2’nci derece usulsüzlük cezası uygulanmaktadır. Bu ceza 2021 yılında 32 liraydı, 2022 yılında 43 liraya çıktı, 2023 yılında 95 liraya çıktı. 2024 yılının başında ise 150 liraydı ancak 31 Mart seçimlerinden sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla 2 Ağustos 2024’te çıkarılan kararname ile bu ceza 150 liradan 3 bin 500 liraya yükseltildi. Sayın Cumhurbaşkanı bununla da yetinmedi, 30 Aralık 2024 tarihli 577 sayılı tebliğ ile 5 bin liraya çıkardı. Yani kısacası, 2’nci derece usulsüzlük cezası 6 ay içerisinde %3 bin 234 oranında artırıldı. Bu inanılmaz artışın 2 nedeni var. 1’incisi, Sayın Erdoğan yerel seçimleri kaybetmenin bedelini vatandaşa ödetmek istiyor. Cumhuriyet Halk Partili belediyeleri zor durumda bırakıp vatandaşı mağdur ederek bizlerle karşı karşıya getirmeye gayret ediyor. 2’ncisi, iktidarın kötü ekonomi yönetimi nedeniyle devasa bütçe açığını vatandaştan çıkartmaya çalışıyor. Bunu 2025 yılı Türkiye bütçesine bakarak söylüyorum. Öyle ki, Türkiye Cumhuriyeti'nin 2025 yılı bütçe gideri 14 trilyon 731 milyar lira, 2025 yılı bütçe geliri ise 12 trilyon 800 milyar lira olarak öngörülüyor. Açık tam olarak 2 trilyon lira. İşte bu açık, vatandaşlara yüklenen ağır cezalarla, vergilerle ve zamlarla kapatılmaya çalışıyor. Açıkça görülüyor ki iktidar ekonomiyi batırdı, şimdi de faturayı vatandaşa kesiyor. Bu, vatandaşın sırtına yeni bir yük bindirme operasyonudur. Tam da burada büyüklerimizin söylediği bir söz vardır: ‘Yiğidi kuru soğana muhtaç eden, kin tutan padişahtır.’ İktidar, ekonomik krizi çözmek yerine vatandaşa ceza yağdırarak, vatandaşın cebindeki son kuruşa göz dikerek kendince bir hesap görüyor. Halkı zora sokan, onu ezerek yönetmeye çalışan bir anlayış, günü geldiğinde halkın vicdanında mahkûm olacaktır. Bir kez daha vurgulamak isterim, vatandaşlarımıza kesilen bu fahiş cezalar tamamen Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından belirlenmiştir. Belediyemizin bu süreçte herhangi bir yetkisi veya müdahale şansı bulunmamaktadır. Ancak biz, vatandaşlarımızın mağdur olmaması için üzerimize düşeni yapıyoruz. Belediyemizin web sitesinde, ana binamızda, Tapu Müdürlüğü binasında gerekli duyurularımızı yaptık. Daha geniş kitlelere duyurmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Vatandaşlara önemli bir ricamız var: Bu cezalarla karşılaşmamaları için beyanlarını yasal süreleri içinde vermelerini istiyoruz” dedi.

Vatandaşların Mağduriyeti Tartışma Konusu Oldu

Konu ile ilgili olarak söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Necati Atak; “Kesilen cezalar hükümete mi gidiyor, belediyede mi kalıyor? Herkesin bildiği gibi, tapu gayrimenkul aldığı zaman en az 3 ay içerisinde bir bildiri yapması lazım. Yapmadığı zaman, vatandaşın bunu ihmal etmesi birçok sonuca yol açıyor. Vatandaşın bu tür eylemleri bir an önce yapması gerekiyor. Bu, bir uyarı niteliğinde bir ceza olabilir ama bunun tamamının hükümete gitmesi mümkün değil, belediyeye de gidiyor. Yalnız burada bir tek kalemi söyleyerek her tarafa bu şekilde zamlar yapılıyormuş, milletin parasına göz dikiliyormuş gibi algı yapmak doğru değil. Neticede vatandaşı uyararak, dikkat çekerek aldıkları malın beyanını vermesini öngörerek yapılan bir şey. Çöp vergisi de belediyeye gidiyor, neticede bunlar hep belediyenin kasasına giriyor. Beyan vermeyerek kaç kişi ceza yedi? Bu konuda yüzlerce mi, binlerce mi? Bundan ne kadar gelir elde edilebilir, bunu merak ediyorum. Kastamonu’da bu cezaya maruz kalan kaç kişi vardır” şeklinde konuştu.

Konuya ilişkin cevap olarak CHP Belediye Meclis Üyesi Nurullah Şahin; “Bu cezaların belli bir oranı, trafik cezalarında olduğu gibi, belediye sınırları içerisinde kesilirse belirli bir yüzdesi belediyeye gidiyor. Kalan kısım ise vergi dairesi aracılığıyla devlete aktarılıyor. Beyan vermeyerek kaç kişinin ceza aldığını araştırıp bilgilendiririm” dedi.

CHP Grup Başkanvekili Alican Yılmaz ise; “2021, 2022, 2023 yılları arasında hükümet bu konuyu caydırmayı düşünmemiş, nedense yerel seçimlerden sonra aklına gelmiş. Aynı yıl içerisinde 3 bin 500 liradan 5 bin liraya çıkmış. Bence bu, akıllarda soru işareti bırakan ve vicdanları rahatsız eden bir tutum” ifadelerine yer verdi. 

‘Milyonlarca Emekli Ve Asgari Ücretli Açlık Sınırı Altında Yaşamaya Çalışıyor’

CHP Belediye Meclis Üyesi Umut Araç, asgari ücretli ve emeklilerin açlık sınırı altında yaşadığını vurgulayarak; “ AK Parti iktidarının yıllardır uyguladığı yanlış ekonomi politikalar, vatandaşlarımızın ciddi bir geçim sıkıntısı yaşadığı, esnafın iş yapmakta zorlandığı, çiftçinin para kazanamadığı, bunlardan kaynaklanan sorunların güçlü şekilde hissedildiği bir zaman diliminden geçiyoruz. En düşük emekli maaşı 14 bin 469 lira, asgari ücret ise 22 bin 104 lira. TÜİK rakamlarına göre enflasyon yüzde 42, Türk-İş’e göre ise açlık sınırı 23 bin 324 lira, yoksulluk sınırı ise 76 bin lira. Milyonlarca emekli ve asgari ücretli açlık sınırı altında yaşamaya çalışıyor. En yakışı sorunun hayat pahalılığı ve enflasyon olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Öyle bir haldeyiz ki Diyanet İşleri Başkanlığı, emekliye ve asgari ücretliye fitre verilebileceğini söylüyor. Yani Diyanet’e göre ülkemizde emekli ve asgari ücretli fitreye muhtaç halde yaşıyor. Tüm bu şartlara rağmen AK Parti Genel Yardımcısı, hiç sıkılmadan asgari ücretliye veya emekliye 10 bin lira zam yapsak hepsini harcarlar, enflasyon yükselir; yani emekli, asgari ücretli enflasyonun sebebidir anlamına gelen sözlerle ifade edebiliyor. Saray yandaşları şatafat içerisinde yaşarken, sarayın bir günlük gideri 46 milyon, bir saatlik masrafı yaklaşık 2 milyon lirayken, 86 milyon vatandaşımızdan sabır dilenmesi asla kabul edilemez. AK Parti’nin artık emekliye, asgari ücretliye, bu ülkenin gençlerine, annelerine verebilecek hiçbir şeyi kalmamıştır. Öyle ki bu insanlar pazar artıkları toplamak zorunda kalıyor. Karda kışta sabahın 6’sında bir kilo ucuz et alabilmek için insanlar saatlerce kuyruklarda bekliyor. 93 yaşında pazarda çalışmak zorunda kalan teyzelerimiz, bebeğine mama bez alamayan ailelerimiz var. Ocak ayında şehrimize 75 milyon lira sosyal yardım dağıtılmış, hane başına 5’er bin lira yardım yaptığını düşünürsek, neredeyse 15 bin haneye yardım yapılmış anlamına geliyor. Yalnızca bu veri bile yoksulluğun apaçık bir resmidir. Tam da bu yüzden hayata geçirdiğimiz ‘Süt Kuzusu’ ihtiyaç sahibi ailelere süt dağıtılması, çocuk bakım evi ücretsiz, belediye dershanesi, hasta yakınlarımıza ücretsiz hizmet vereceğimiz Ankara Derman Evimiz çok kıymetli projelerdir. Tüm bunları ağır ekonomik şartlarda yaptık bunlarla birlikte. Büyük bir gururla söylüyorum ki belediyemizde israfın önüne geçtik. Har vurup harman savurmayı, yandaşlarla iş tutmayı sona erdirdik, reklam şirketleri ve spor kulüpleri üzerinden rantı bitirdik. Halkın kaynaklarını yine halk eşit ve adil sunmak için tüm birimlerimizde seferber olduk. Önceki döneme ait esnaf borçlarımızı ödedik. Artık esnafımız, yaptığı işlerin karşılığını ne zaman ve ne şekilde alacağını net bir şekilde biliyor ve belediyemizde çalışmaktan çekinmiyor. Varlıklarımızı verimli kullanıyor, israfın önüne geçiyoruz. Tek bir çözüme bağlı kalmadan alternatif çözümler üreterek bütçemizi dengeliyor ve şehrimize etkin hizmet sunmak için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz” şeklinde konuştu.

‘Kimse Et Kuyruklarında Beklemiyor’

AK Parti Grup Başkanvekili Necati Atak konuya ilişkin cevap olarak şu ifadelere yer verdi:

“Bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de bir kriz var, bunu kimse inkar edemez ama kriz var diyerek kimse et kuyruklarında, su kuyruklarında, ekmek kuyruklarında beklemiyor. Ben göremedim böyle bir kuyruk. Bu kuyrukları geçmişte bizler çok gördük, yaşadık, bütün kuyrukları biliyoruz. Sosyal Yardımlaşma Vakfı, Sosyal Politikalar Müdürüne bağlı olarak çalışan bir vakıftır. Bugün bu memlekette kim ihtiyaç sahibi ve mağdursa onun elinden tutmuştur. Maaşı olmayanlara maaş, yaşlılara, dullara, yetimlere bakmıştır. Hatta evinde bakıma muhtaç insanları birebir bakımını yapan yakınlarına ücret ödeyerek onları mağdur etmemek için elinden gelen her türlü yardımı yapıyor. Bir sürü sivil toplum örgütleri var, bunlar da bu memlekette bir sürü faydalı işler yapıyor. Belediye olarak siz de bir yerden tutup bir şeyler yapıyorsunuz. Bu hepimizin ortak meselesi neticede. Bu memlekette deprem olduysa, 10 tane büyük il yıkıldıysa, bu yıkılan illerin enkazını kaldırmak, geçtiğimiz 99 depreminde bile mümkün olmamıştı. O dönemde oradaydım, günlerce, aylarca insanlara ulaşılmadı, insanlar koktu, kokudan yanaşılmadı, enkazı bile kaldıramamıştı o zamanki hükümet. Şu an da bu enkazlar kalktı, evler yapıldı ve evler teslim ediliyor. Bu sıkıntılar bir gün geçecek ama böyle anlatıldığı gibi yokluk diz boyu, her tarafta kuyruklar var, yok öyle bir şey. Biz de geziyoruz Kastamonu içerisinde ve her tarafı dolaşıyoruz. Dolayısıyla her birimiz dar geçitten geçerken dünya bu dar geçitten geçiyor, sadece Türkiye değil, hep beraber üzerimize düşeni belediye, hükümet, vakıflar olarak, dernekler olarak, Ramazan’ın bu ikliminden istifade ederek bu güzellikleri hep beraber toplumumuzla yaşamamız lazım.”

Detaylar birazdan…