• Haberler
  • Siyaset
  • Belediye Başkanı Hasan Baltacı: 'Belediye Kastamonulular İçin Çalışacak'

Belediye Başkanı Hasan Baltacı: 'Belediye Kastamonulular İçin Çalışacak'

Kastamonu Belediyesi'nde devir teslim töreni gerçekleştirildi.

Törende konuşan Kastamonu Belediye Başkanı Hasan Baltacı, anlayışlarıyla, icraatlarıyla, hizmetleriyle kendilerine oy vermeyen vatandaşlarında güvenini kazanarak yollarına devam edeceklerini kaydetti.

CHP’den Kastamonu Belediye Başkanlığına seçilen Hasan Baltacı, mazbatasını almasının ardından görevine başladı. Baltacı, Kastamonu Belediyesi binasında gerçekleşen devir teslim töreninde, görevi önceki dönem Belediye Başkanı olan Op. Dr. Rahmi Galip Vidinlioğlu’ndan devraldı. Görevi devralan Baltacı için Kastamonu Belediyesi binası önünde devir teslim töreni düzenlendi.

‘Kastamonu Hepimizin Ortak Paydası’

Belediye Başkanlığı makamında gerçekleşen devir teslim töreninde konuşan Rahmi Galip Vidinlioğlu; “Demokrasilerin olmazsa olmazı seçimler. Seçimlerinde tecellisi neticesinde halkın iradesi neticesinde hareket etme zorunluluğu var. Nasıl 2019'da görev bize tevdi edilmişti. Biz emaneti alıp şehre hizmet etme yolunda çaba sarf etmiştik. Şimdi benzer bir tabloyla 5 yıl sonra biz karşı karşıyayız. Yeni seçilen başkanımızı tebrik ediyorum. Emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. Kastamonu hepimizin ortak paydası. Güzellikleri yaşadığımız, acıları yaşadığımız şehir. Hatıralarımızı biriktirdiğimiz şehir. Çocuklarımızın geleceğe umutla bakmasını sağlamak için her birimizin ayrı ayrı çaba gösterdiği bir şehir. Cumhuriyetimizin olmazsa olmaz şehri, kadim şehir. Devlette devamlılık esas hem Selçuklu için hem Osmanlı için hem de cumhuriyetimiz için olmazsa olmaz bir şehri bugün yeni belediye başkanımıza teslim ediyoruz. Bu 5 yıllık süre zarfında umarım hoş izler bırakmışızdır. Önceliğin şehrin asıl ihtiyacı olan insanlarına hizmet yönündeydi. Bunun için de en başta Kastamonu sürekli genç nüfusunu kaybettiği için çok ciddi sayıda en yaşlı nüfuslardan birine sahiptik. Ve tabii ki küçük yavrularımız onlara daha güzel bir gelecek hazırlama, yaşlılarımızı sağlık ve sıhhat içerisinde hayatlarını devam ettirmek için birçok hizmet yaptık. 31 Mart Seçimleri bir şeyi bize açık ve net ifade etti. Siyaset hizmet yarışı. Bu hizmet yarışında da herkesin yaptığı hizmetlerle anılması, yaptığı hizmetlerin ön planda olması, herkesin de tercihini kullanması yönünde mutlak bir ön seçim şartı oldu. Siyasetin tahterevallisinde yeri geldi, birbirimize söylediğimiz sözler elbette oldu. Ama bu sözleri söylerken de hep memleketin hayrı, memleketin geleceği noktasına şeyler söyledik. Hiç hakarete varmadan birbirimize meramımızı anlatmaya çalıştık. 31 Mart seçimleri bir şey gösterdi ki siyaset sert üslubu, kayıkçı kavgasını çok fazla sevmiyor. Bundan sonrası için de Türkiye ortak paydamız ve içinde yaşadığımız şehir ortak paydamız, cumhuriyetimiz ortak paydamız, Atatürk ortak paydamız. Memleketin geleceği adına da bunların tartışma konusu olmaktan öte olması lazım ki birlikte yol yürüyebilelim” dedi. 

‘Şehir Adına Üzerime Ne Düşerse Ben Yapmaya Her Daim Hazırım’ 

Konuşmanın devamında Rahmi Galip Vidinlioğlu; “Elbette ki birçok şeye imza attık. Yarım kalan bir takım projelerimiz var. Umarım ve dileyelim bizim için öncelik olan sizler için öncelik olur da bir an önce hayata geçer. Kıymetli başkanım yaklaşık kısa vadede belediyemizin 200-220 milyon bandında ödenmesi gereken bir borcu var. Bütçemizde bir milyar sekiz yüz milyon. Yani tabii ki yüzde 15 civarında kısa dönemde ödememiz gereken bir borç yükünü size bıraktık. Elbette ki gönül isterdi ki hiç borçsuz devretmek. Şimdi size hazırda bir kredi bırakıyorum. 5 yıl ödemesiz ve 25 yıl çok düşük bütçeli Avrupa Birliği menşeili, bu yaklaşık 28 tane belediyenin başvuru yaptığı tek krediydi. Onu biz aldık şehrin hizmetine sunma aşamasındayız. İmzalar atıldı, her şeyi tamam. Cumhuriyet Halk Partisi meclis üyelerinin de dile getirdiği asbest borulardan şehri kurtarmak adına atılan bir adımdı. 25 milyon Euro, çok ciddi bir rakam. Şehrin bütün altyapısını tamamıyla hallediyor. O dönem ben bunu çıkardığımda çok fazla önemsenmemişti. Kamuoyunda çok karşılık bulmamıştı ama bu çok ciddi bir kredi, şehrin bütün altyapısı değişiyor. Kabullenmek gerekir ki şehrin ben geldiğimde nüfusu 50 bindi, 170 bine dayanan kayıt dışlılarla birlikte bir nüfusumuz var. Şehir 3 katından fazla büyüdü ama altyapımız aynı altyapıydı. Buna ivedi bir çözüm gerekiyordu. Bu anlamda bu hazır bir kredi. Özellikle yaşadığımız sel felaketinde gördük ki iklim değişikliğinden en çok etkilenen şehirlerden bir tanesiyiz. Bölge olarak da böyleyiz. Sadece bizi değil çevremizdeki illeri de etkiledi. Bununla ilgili 5-6 tane Büyükşehir Belediyesi'nin yaptığı yerel iklim değişikliğine bağlı bir eylem planını hayata geçirmek adına yaptığımız o büyük çaplı panelden sonra Çevre Şehircilik Bakanlığımız tarafından pilot il ilan edildik. Bu 5 taneydi ardından Antalya Büyükşehir Belediye'miz de buna ilave oldu. 6 tane belediyemizin içinde oldu. Bu da 22 milyon Euro bütçeli bir proje. 18 milyonu da hibedir. Belediyemize 3.5- 4 milyon civarında bir bütçe düşüyor. Bunun çalışmaları da başladı. Bununla ilgili de bir kitapçık bastırdık. Kültür Müdürlüğü'nüz de var. Umarım arkadaşlar en kısa sürede size hemen ulaştırırlar bununla ilgili bilgiyi. Demokratik tahammüllerde olgun hareket etmek hepimizin zorunluluğu” şeklinde konuştu.

‘Ruhsatın Satılması Gibi Bir Şey Söz Konusu Asla Değildi’

Uğurlu Hastanesi’ne de değinen Vidinlioğlu; “2,5 yıldır emek verdiğim üzerinde çalıştığım Uğurlu Hastanesi. Bununla ilgili de yaptığım sözleşme metnini Sayın Başkanımıza ve parti meclisi üyemize gösterdim. Çok ciddi belediyenin menfaatlerini kollayan bir sözleşmeydi. Ama ben seçimden hemen on gün önce ruhsatı ancak elime alabildim. Bir yıllık bir hukuki mücadele neticesinde. Ciddi bir uğraş neticesinde aldığımız ruhsat da şu an belediyemizin ukdesinde. Ruhsat, belediyenin, şahsıma ait bir ruhsat değil ki satabileyim. Bunun için bir hukuki sürece ihtiyaç var, bir askı süresi var. Dolayısıyla ruhsatın satılması gibi bir şey söz konusu asla değildi. Asla da olmadı böyle bir şey. Sadece bununla ilgili yatırım yapmak isteyen bir grup vardı. Bununla ilgili Sayın Başkan'ı bilgilendirdim. Bunun da takipçisi olacağım. Yaklaşık bina ve ruhsatta belediyemizin yüzde 20 payı olacaktı. Bu sözleşme gereğince belediyemizin altın hissesi olacaktı. 3 gün sonra sermaye artışı olsa bile belediye hiçbir şekilde hissesinden değer kaybetmeyecekti. Her şartta belediyeyi koruyan kollayan bir sözleşmenin imzalanma aşamasında seçim vukuu buldu. Ve biz de böyle bir şeyin çok hoş olmayacağını, yeni seçilecek başkanın bu konuda karar vermesinden daha doğru olduğunu düşünerek ben imza etmekten imtina ettim. Sözleşmeyi de hem Parti Meclis Üyemize hem sayın başkanımıza gösterdim. Umarım ve dilerim bu konuda bana düşen ne varsa yapmaya hazırım. Şehir bizim şehrimiz. Bundan sonrasında da elbette ki şehir adına ne yapmamız gerekiyorsa birlikte yapacağız. Şehir adına üzerime ne düşerse ben yapmaya her daim hazırım. O gün de ifade etmiştim, bugün de ifade ediyorum. Karnımızı avutacak hiçbir şeyin içerisinde olmadık. 5 defa Sayıştay, 1 defa da mülkiye başmüfettişinin denetiminden geçtik. Onun için bütün evraklarımız şeffaftır, açıktır. Üzerinde dilediğiniz incelemeyi yapabilirsiniz. Odada 1 tane zeytin ağacım var kendi ellerimle diktim. Zeytin barışın sembolüdür. Özellikle almak istemedim burada kalsın istedim. Çünkü ülkede şehirde bizim” ifadelerini kullandı. 

‘Adil Ve Güvenle Bir Kastamonu İçin Çok Çalışacağız’ 

Devir teslim töreni sonrasında vatandaşlarla Belediye önünde yapılan programda konuşan CHP Merkez İlçe Başkanı Serkan Yılmaz; “Bizlere verdiğiniz görevin, sorumluluğun farkındayız. Dün başarmak zorundaydık bugün çalışmak zorundayız. Emekle, gayretle, dayanışmayla dört koldan şehrimize hizmet edeceğiz. Cumhuriyet Halk Partisi’nin liyakatli ve hamiyetli kadroları ile Kastamonu'ya hizmet etmeye hazırız. Tarihine, kültürüne, dokusuna, ruhuna aşık olduğumuz, her köşesinde atalarımızın mirası olan şehrimize hizmet etmeye hazırız. Çocuklarımızın eğitimi ve geleceği için hizmet etmeye hazırız. Mutlu ve huzur içinde yaşamak için hazırız. Güzel memleketimin güzel insanları, sözlerime son verirken, Cumhuriyet Halk Partisi Kastamonu Merkez İlçe Başkanı olarak sizlere söz veriyorum. Huzurlu, bereketli, adil ve güvenli bir Kastamonu için çok çalışacağız. Kastamonu bize emanet” dedi. 

‘Kastamonu’da Ben Bilirim Belediyeciliği Sona Ermiştir’ 

Törende vatandaşa seslenen Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İl Başkanı İlke Karabacak; “Sözlerimin başında sizlere Kastamonu’nun yiğit insanları diye seslenmem ne bir latifeydi, ne de bir güzelleme. Çünkü Kastamonulular tarihin her döneminde, kendisine ne zaman ihtiyaç duyulduysa, kendisine ne zaman görev düştüyse cesaretle, kararlılıkla o görevi yerine getirdi. 31 Mart’ta aynı cesaret, aynı kararlılıkla bu şehrin geleceğine yeni bir yön çizdiniz. Böyle gelmiş, böyle gitsin demediniz. İyilik dediniz, adalet dediniz, vicdan dediniz ve başardınız. Bu şehrin kaderini değiştirdiniz. Yepyeni bir sayfa açtınız. Şan olsun, şan olsun, şan olsun. 31 Mart yerel seçimlerinde milletimiz yalnızca Kastamonu’da değil memleketimizin dört bir yanında değişimden yana iradesini apaçık ortaya koymuştur. Cumhuriyet Halk Partisi’nin milletle kurduğu Türkiye İttifakı tarihi bir başarı elde etmiştir. Milletimiz umudun üzerine çöken tozu tek nefeste üfleyip atmıştır. Geçtiğimiz Pazar gününden itibaren ülke nüfusumuzun yüzde 70’e yakını Cumhuriyet Halk Partili Belediyeler tarafından yönetilmeye başlamıştır. Üzerimizdeki tarihi sorumluluğun da görevin de farkındayız. Bundan böyle Anadolu’nun dört bir yanında milletimiz, halkçı, adil, liyakatli kadrolarla tanışacaktır. Bugün seçim zaferi kutlamak için değil, sizinle kucaklaşmak için buradayız. Özlemlerimizle kucaklaşmak için buradayız. Hasretlerimizle kucaklaşmak için buradayız. Kastamonu’ya hizmet etmek için buradayız. Said Efendi’nin, Ragıp Bey’in, Mustafa Kasım’ın, Ali Köse’nin, Faruk Nuhoğlu’nun, Turhan Topçuoğlu’nun emaneti Kastamonu Belediyesi’ni yeniden tüm Kastamonu’nun belediyesi yapmak için buradayız. Bu emaneti başımızın üzerinde taşıyacağız. 31 Mart’ta hangi partiye oy vermiş olursa olsun hiçbir vatandaşımızın kaybetmiş hissetmesini istemiyoruz. Çünkü Cumhuriyet Halk Partisi’nin başarısı, hiçbir partinin hezimeti değildir, olmayacaktır. Bu seçimin kaybedeni yoktur. Çünkü bizim olduğumuz yerde öteki yoktur. Bu seçiminin kazananı Kastamonu’dur. Bu seçimi 130 bin Kastamonulu kazanmıştır, Kastamonu kazanmıştır. Seçim sonuçları göstermiştir ki; Kastamonulular, Kastamonu’da yeni bir siyasetin kurulmasına karar vermiştir. Milletimiz sadece yerel yöneticilerin kim olacağına karar vermemiş, belediyemizin nasıl yönetilmemesini istiyor bunun mesajını da vermiştir. Millet, Kastamonu’ya ihanet eden, Belediyenin imkânlarını kendileri için kullanan bir avuç azınlığa ders vermiş ve onları siyasetin tozlu tarihine göndermiştir. Cumhuriyet Halk Partimize, Belediye Başkanımız Sayın Hasan Baltacı’ya tüm seçmen gruplarından gelen bu desteğin omuzlarımıza büyük bir sorumluluk yüklediğinin farkındayız. Bu sorumluluk bilinciyle evladınız, kardeşiniz, arkadaşınız Bizim Hasan ve onun liyakatli kadroları sizlerin başını öne eğdirmemek için, size layık olmak için gece, gündüz demeden Kastamonu için arı gibi çalışacaktır. Bundan zerre şüpheniz olmasın. Artık Kastamonu’da israf ve rant dönemi sona ermiştir. Artık Kastamonu’da ben bilirim belediyeciliği sona ermiştir. Artık Kastamonu’da nemelazım belediyeciliği sona ermiştir. Ve bugün Kastamonu’nun dayanışmayı ve halkçı belediyeciliği iliklerine kadar hissedeceği yeni bir dönem başlamıştır. Artık Kastamonu’da tasarruf ve bereket dönemi başlamıştır. Kastamonu’muza hayırlı olsun, uğurlu olsun. Bu şehrin her şeyin en iyisini hak eden güzel çocuklarına hayırlı olsun. Bu şehrin geleceğe birlikte umutla koşacağımız pırlanta gibi gençlerine hayırlı olsun. Bu şehrin cefakâr kadınlarına, bu şehrin fedakâr annelerine, bu şehrin eli nasırlı babalarına hayırlı olsun. Yüreğimizde umut ve inanç, havada bahar. Kastamonu’muzun yolu açık olsun” dedi.

‘Türkiye İttifakı Bütün Renklerini Al Bayrağımızdan Alır’

CHP Parti Meclis Üyesi Hikmet Erbilgin ise; “Bundan tam 99 yıl önce kurucumuz Mustafa Kemal Atatürk Kastamonu ziyaretinde ‘Hakiki devrimciler onlardır ki ilerleme ve modernleşme devrimine serpmek istedikleri insanların ruh ve vicdanlarındaki gerçek eğilime nüfuz etmesini bilirler’ demişti. Bugünden sonra artık yutkunarak Mustafa Kemal Atatürk demeyeceksiniz. Artık yutkunarak Cumhuriyet demeyeceksiniz. Avazınız çıktığı kadar yaşasın Cumhuriyet, yaşasın Mustafa Kemal Atatürk diyeceksiniz. Cumhuriyet Halk Partisi'nin esas düşünce ve dileği vatandaşları her türlü ayrılıktan korumak onları kendileri ve toplumumuz için faydalı kılmaktır. Bugün bu gurur dolu anlarda il sekreterimiz Mehmet Sezer'in de aramızda olmasını çok isterdim. Sami Bozacı'nın da aramızda olmasını çok isterdim. Ebediyete uğurladıklarımıza rahmetle anıyorum. Ne mutlu ki onların aileleri, evlatları aramızda. Onlara saygılarımı sunuyorum. Cumhuriyet Halk Partililer, sizden bir ricam var. Bizi çok sefer yendiler. Alay ettiler, dalga geçtiler, tahrik ettiler. O gün ne yaşadıysak onu yaşatmamak boynumuzun borcudur. Kimseyi üzmeyin. Kimseyi küçük görmeyin. Kimseyle alay etmeyin. Çok rica ediyorum. Seçim kaybetmişlerin yakınlarını düşünün. Çocuklarını düşünün. Başarıyı taşımanın en yüce hali alçak gönüllüktür. Anlayıştır, saygıdır, haddini bilmedir. Bunları sakın sakın unutmayın. Kardeşlerim bu seçimi tek başımıza biz kazanmadık. Bunu partinin bir zaferi atılan her oyu Cumhuriyet Halk Partisi'nin oyu olarak görürsek esas büyük yol yürüyüşümüzde büyük bir gaflete düşeriz. Bir çağrı yaptık meydanlarda açık açık konuştuk. Bu vicdan ve ahlak seçimi dedik. Biz milliyetçi demokratlardan, muhafazakar demokratlardan, Kürt demokratlardan, Türkiye'nin vatanına, milletine bağlı tüm demokratlardan destek istedik. O desteği veren tüm demokratlara teşekkür ediyorum. Seçimi kazanan Türkiye İttifakı'dır. Türkiye İttifakı bütün renklerini al bayrağımızdan alır. Tüm meydanlarda tekrar ettiğimiz gibi, burada da tekrar ediyoruz Milli takım gol atınca kim seviniyorsa, filenin sultanlarının zaferine kim gözyaşı döküyorsa bizimle beraberdir. Yaşasın Kastamonu yaşasın Türkiye. Kastamonu'da 2018 yılında il kongremizde partimizi, şehrimizi, ülkemizi yönetmeye hazırız demiştik. Önce partimizi yönetme yetkisini sonra sizlerden halkımızdan şehrimizi yönetme yetkisini aldık. Eğer verilen göreve layık olursak ülkemizi yönetme yetkisini alacağımızdan eminim. Sonra kararlı adımlarla diyerek çok çalıştık. Yarın için bugünden diyerek bugünlere el birliğiyle hazırlandık. Şimdi artık tam yol ileri diyoruz” diye konuştu.

‘Milletin Değerlerini Savunup Savunmadıklarını Hep Birlikte Göreceğiz’

Seçimlerde verilen mesajın iyi okunması gerektiğini vurgulayan Erbilgin; “31 Mart 2024 seçimlerinde vatandaşlarımızın verdiği mesajın öncelikle iktidar tarafından iyi okunması gerekiyor. Milletimiz tarihi bir irade ortaya koymuştur. Bu iradeden artık geri dönüş yoktur. Geri dönüş başlamışsa artık ondan kimse kaçamaz. Uzun zamandır fazlasıyla gerçek dışı suçlamalarla ve iftiralarla bizi halkın gözünde küçük düşürmeye çalıştılar. Gayret ettiler. Memleketimizi sorgulamaya kalkıştılar. Bizlere iftira atanlara, sahte broşür dağıtanlara kurgu video servis edenlere millet ‘Kibrinizden, kötü dilinizden bıktık’ dedik. 8 bin 420 oy farkıyla bizim Hasan'a, evladınıza, kardeşinize, arkadaşınıza mührü teslim ettiler. Bu arada kurgu video servis edenleri takip edeceğim. O milletvekili aday adayını, o kötü dilli, kötü kalpli kişiyi partilerinden ihraç edip etmeyeceklerini takip edeceğim. Eğer ihraç etmezlerse, İl Başkanlarına, bu şehrin Milletvekilleri Halil Uluay ve Serap Ekmekci'ye bu kötülüğün, bu ahlaksızlığın ortağı sayıp, meydan meydan anlatacağım. Milletin değerlerini savunup savunmadıklarını hep birlikte göreceğiz. Onlar bizimle uğraşırken biz ise gerçek hayata milletin bize yüklediği sorumluluğa yani Kastamonu'nun sorunlarıyla mücadele ettik” ifadelerini kullandı. 

‘Kastamonu Türkiye'ye Güçlü Bir Mesaj Vermiştir’

Konuşmanın devamında Erbilgin; “Pazar günü yapılan seçimde hukuk ve demokrasi dışı yöntemlerle siyaseti dizayn etmeye çalışan kendini milletin üzerinde gören bir anlayışın meşruiyeti de oylandı. Oylamanın sonucu ortadadır. Millet iradesini beğenmeyip kendi istediklerini dayatanların halkın seçimli işlemcilerini yok sayıp engellemeye çalışanların devletin, hukukun, yargının ve demokrasinin ayarlarıyla uymayanların milletin vicdanında yeri olmadığını milletimizin aziz tavrı sandıkta teşkil edilmiştir. 31 Mart'ta Kastamonulular bu şehirde ve bu ülkede hukuk, demokrasi ve sosyal adalet istediklerini açıkça, haykırarak ortaya koymuştur. Bence bu yönüyle tarihe geçecektir. Halkçı, hamiyetli ve erdemli bir siyasete çok açık bir destek vermişlerdir. Başta İstanbul olmak üzere ülkemizin dört bir yanında evlatları olan Kastamonu Türkiye'ye güçlü bir mesaj vermiştir. Sandıktan çıkan mesajı çok doğru anladığımızdan hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Belediye başkanımız ve meclis üyelerimiz vatandaşın iradesi ve kalemi doğrusunda hamiyetli, erdemli bir belediyeciliği ete kemiğe büründürecektir. Kadrolarımız halkçı, kalkınmacı, dayanışmacı, refahı önceleyen, icraatçı bir siyaseti çok daha kararlı bir biçimde insanlarımızın çıkarı doğrultusunda yapmaya devam edecektir. Seçim süreci boyunca evimizde ağırladığımız Bakanlarımızın, Bakan Yardımcılarımızın halkımıza vaatlerini yerine getirmelerini bekliyorum. Bu vaatlerin takipçisi olacağımızın bilinmesini istiyorum. Kastamonu Milletvekilleri Halil Uluay, Serap Ekmekci’nin bu vaatlerin sorumluluğunu üstlendirip üstlendiklerinin farkında olduklarını umuyorum. Kastamonu'nun güzel insanları, arkamızda gördüğünüz bina belediye binası, Hasan Baltacı emanetçidir. Millet ise sahibi. Öyleyse sahibine millete hesap veren bir anlayışı egemen kılacağız. Kastamonu sorunlarını gidereceğiz. Kendimizi kayıtsız şartsız milletin egemenliğine teslim edeceğiz. Herhangi fani bir güç tanımıyoruz. Devletin hakikatli yöneticilerine karşı bürokratlarımıza karşı saygı duymayı bilen milletin hayrına birlikte çalışmayı önemseyen bir tutum esastır. Halka hizmet böyle olmalı. Devletin hakikatli yöneticilerinin bu anlayışta olacağından eminim. El ele verelim, ortak akılla bu kenti, bu kadim şehri, bu cumhuriyet şehrini hep birlikte ihya edelim. Belediye başkanımız ve her partiden meclis üyelerimizle bu şehrin hamiyetli ve erdemli bir anlayışla yönetilmesine üzere düşen sorumluluğun sınırlar içinde katkı vereceğiz. Partimiz sadece bu ülkenin kurucu partisi değil, aynı zamanda bugün itibariyle lider, sorumluluklar olan birinci partisiyiz. Derdimiz ülkenin geleceğidir. Vizyonumuz Mustafa Kemal Atatürk'ün çağdaş uygarlık seviyesidir. İşte o nedenle seçim kampanyamız boyunca kimseye iş sözü vermedik. Yuvamız Kastamonu dedik. Şimdi bizlere düşen dünden daha çok çalışmak, Kastamonu için çalışmak, iyi işleri büyütüp paylaşmak, halk için ter dökmek. Onurlu bir sorumluluk üstlendiğimizi biliyoruz. Bunun yerelden başlayan ulusal bir yürüyüş olduğunu biliyoruz. Buradaki Halkçı Belediyeciliğin 19 İlçemize örnek olacağını kuşatacağını biliyoruz. Yetmez Türkiye'ye Kastamonu'yu gururla anlatan bir öyküye dönüşeceğini biliyoruz. Belediyemizin yaklaşık bin 200 çalışanı, kıymetli kardeşlerim Belediye Başkanımız Hasan Baltacı'yla en çok adaleti hissedeceğinizi, eğer Kastamonu'ya sevdalıysanız, işinize dört elle sarılacağınızı, huzurlu olacağınızı biliyorum. Yeni bir yardımlaşma ve dayanışmayı ellerinizle inşa edeceğinizi biliyorum. Kardeşlerim bu şehrin, bu kadim şehrin güzel insanlığı, vefayı, dayanışmayı, fedakarlığı, alçak gönüllü, topluğu, izanı, merhameti, saygıyı, öz saygıyı, sabrı, haddini bilmeye egemen kılacağımız günler başlıyor. Tüm bu değerleri halkımızın süzülerek gelen tarihinden öğrendik. Hep kendimizi milletimize emanet ettik. Sizleri seviyoruz. Kastamonu'yu seviyoruz. Ülkemizi, Türkiye'yi seviyoruz. Her şey çok güzel olacak” dedi. 

Belediye Başkanı Hasan Baltacı: 'Belediye Kastamonulular İçin Çalışacak'

‘Bu Şehre Hizmet Etmekten Gocunanla Yolumuzu Ayıracağız’

Devir teslim töreni ardından programda konuşan Belediye Başkanı Hasan Baltacı; “Ülkemizde ve Kastamonu’muzda gerçekten önemli bir seçimi geride bıraktık. Demokrasi talebinin hâlâ memleketimizin her köşesinde dipdiri olduğu bir seçim yaşadık. Milletimiz bir yandan ekonomik krize, enflasyona ve hayat pahalılığına tepki gösterdi, bir yandan da ‘Demokrasi, hukuk, adalet, barış, eşitlik ve özgürlük istiyoruz’ dedi. Bu önemli bir sesti. 31 Mart’ta yapılan seçimde, yalnızca bizim 6 yıllık milletvekilliği dönemindeki performansımız ya da Kastamonu için vaat ettiğimiz projelerimiz oylanmadı.  Aynı zamanda, hukuk ve demokrasi dışı yöntemlerle siyaseti dizayn etmeye çalışan, kendini milletin üzerinde gören bir anlayışın meşruiyeti de oylandı. Kastamonu bu seçimde yalana, iftiraya, hakarete, her türlü hukuksuzluğa, kumpaslara, değerlerimizin istismar edilmesine, Kastamonu’yu kendi siyasi zihniyetinin kalesi olarak gören bir anlayışa, satılık kalemlere, vasat ve çapsız tavşan adaylara geçit vermedi. Milletimiz, derin vicdanını ve ferasetini gösterdi. Tüm bunlara karşı ahlaklı, dürüst, şeffaf, hamiyetli, erdemli, denetime açık, hesap vermekten korkmayan, ayrıyı gayrıyı bitirecek, kimseyi geride bırakmayacak bir anlayışı tercih etti. 31 Mart’ta Kastamonulular, bu şehirde hukuk, demokrasi ve sosyal adalet istediklerini açıkça ve haykırarak ortaya koydu. Halkçı, icraatçı ve demokratik siyasete çok güçlü bir destek verdi. Ve bu yönüyle tarihe geçti. Bugüne kadar olduğu gibi biz bundan sonra da yolumuza alçak gönüllü, mütevazi, saygılı, sevgili, vefayı, dayanışmayı unutmadan devam edeceğiz. Ama önceki dönemlerin israflarını, usulsüzlüklerini ve bu şehrin kazanımlarını kendi yandaşları arasında pay edenleri de Kastamonu’ya bir bir açıklayacağız. Vereceğimiz görevi yerine getirenle yola devam edecek, bu şehre hizmet etmekten gocunanla yolumuzu ayıracağız. Biz ne söylediysek odur. Seçim döneminde ne söylediysek onu yapacağız”  şeklinde konuştu. 

‘Bu Şehri Refaha Ve Zenginliğe Kavuşturacak Yol Haritasını Belirleyeceğiz’

Gerçek dışı vaatler vermediklerini söyleyen Başkan Baltacı; “İşte o nedenle, seçim kampanyamız boyunca biz, hiçbir zaman gelişi güzel hazırlanmış projeler, sözde vaatler ya da gerçek dışı, olmayacak işler söylemedik. Bizden bunları duymadınız. Kampanya boyunca, inançla ve kararlılıkla ‘Yuvamız Kastamonu’ dedik. Kastamonu ne istediyse biz de onu istedik. Kastamonu’nun halkçı ve icraatçı bir belediyecilik istediğini biliyorum. Kastamonu’nun adil ve dürüst bir yönetim istediğini biliyorum. ‘Tuz, ekmek hakkını bilmeyen kör olur’ demiş atalarımız. Onun için bilmek yetmez uygulamamız gerekir. Bilmek yetmez yapmak gerekir. Bugünden sonra Kastamonu Belediyesi yalnızca Kastamonulular için çalışacak. Kastamonu Belediyesi, çıkar gruplarına, rantçılara, birkaç aileye, bir avuç mutlu azınlığa hizmet etmeyecek. Kastamonu’da artık yeni bir dönem başladı. Bu yeni dönemde Kastamonu’yu bölgesine liderlik eden bir Türkiye şehri yapma hedefiyle çok çalışacağız. Sandıktan çıkan mesajı çok doğru anladığımızdan hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Seçimi yüzde 49’la kazandık ama anlayışımızla, icraatlarımızla, hizmetlerimizle bize oy vermeyen vatandaşlarımızın da, kalan yüzde 51’inde güvenini kazanarak yolumuza devam edeceğiz. Bizler, vatandaşın iradesi ve talebi doğrultusunda halkçı, icraatçı bir siyaseti, çok daha aktif ve güçlü bir şekilde insanlarımızın çıkarı doğrultusunda sürdüreceğiz. Şehrimizin sorunlarını tek tek çözeceğiz. Âmâ bu şehir için ne yaparsak yapalım kafi gelmeyeceğini de bilerek hareket edeceğiz. Bu şehri refaha ve zenginliğe kavuşturacak yol haritasını belirleyeceğiz. Biz, bu kadim şehrin, adil, yeşil, yaratıcı, kapsayıcı, kucaklayıcı bir şehir olabilmesi için çalışacağız” dedi. 

‘Depreme Hazırlık Konusunda Sistematik Bir Çalışmayı Başlatacağız’ 

Kastamonu için bundan sonra daha çok çalışacaklarını ifade eden Belediye Başkanı Hasan Baltacı; “Kastamonu Belediyesi çalışmalarıyla icraatlarıyla Türkiye’de örmek teşkil edecek, Kastamonu’nun diğer 80 il ile arasında hiç fark kalmayacak. Büyük ve kalıcı yatırımlar yapacak, sosyal hayatını canlandıracak, bu güzel şehri kültüre ve sanata doyuracağız. Yoksullukla mücadele eden, Kastamonu’muzu herkese eşit erişilebilir olanakların sunulduğu, adil bir kent haline getireceğiz ve bunu başaracağız. Kastamonu’yu, tüm Kastamonuluların konforlu ve kaliteli ortamlarda, keyifle yaşayacakları nitelikli bir şehir sürecine kavuşturacağız. Kastamonu, herkesin kendini ifade edebildiği, ortak yaşam kültürüne sahip, özgür bir şehir olacak. Yerel demokrasisi güçlü, birlikte üreten, birbirine saygı duyan, birlikte kendini güçlü hisseden bireylerin şehri olacak. Kastamonu, doğasıyla birlikte yaşayan, doğasını iyileştiren, her alanda doğayla barışık uygulamalar geliştiren bir şehir olacak. Kastamonu, en önemli yatırımın çocuklara ve gençlere yapıldığı, kadınlarının huzur ve güven duyduğu bir şehir olacak. Ve biz onlar için kentin her yerinde kendini geliştirme, birlikte üretme, ortak fikir geliştirme, imkân ve alanları sağlayacağız. Radikal projelerle, depreme hazırlık konusunda adımlar atacak sistematik bir çalışmayı başlatacağız. Bu ülkeye ve yaşadığı şehre karşı sorumluluk sahibi olan hukukun ve adaletin yolundan ayrılmayan bütün bürokratlarımızla, devlet görevlilerimizle etkin ve verimli bir çalışma yürüteceğiz. İş birliği ve koordinasyonumuzu arttıracağız. Cumhuriyetin kurucu şehri Kastamonu’muzda yaşamaktan kimse mağdur olmayacak, gurur duyacak. Cumhuriyetimizin üzerinde yükseldiği temel değerlerden asla vazgeçmeyecek, bu şehri sığ karanlık ideolojilerine hapsetmeye, şekillendirmeye çalışanlara karşı, Mustafa Kemal Atatürk’ün cumhuriyet şehrinin cumhuriyetin değerleri ile yeniden ayağa kalktığını hep birlikte göreceğiz. Değerli hemşerilerim şunu bilmenizi istiyorum; Kastamonu Belediyesi yalnızca Kastamonulularındır” ifadelerini kullandı. 

‘Biz Bu Makamda Sadece Emanetçiyiz’ 

Makamların sadece emanetçisi olduklarını ve sorumluluklarının bilincinde olduklarını ifade eden Belediye Başkanı Hasan Baltacı; “Biz bu makamda sadece emanetçiyiz. Bu emanete görev süremiz boyunca gözümüz gibi bakacağız. Kastamonu’ya layık bir yönetim sergilemek ve Kastamonu için hep daha fazlasını başarmaktan başka gayemiz yok. Sizlere bir gün bile olsa mahcup olmaktan, başınızı öne eğdirmekten başka endişemiz yok. Bu belediyeye itibarını, haysiyetini iade etmekten, hepimizin özlediği kurumsal yapısına kavuşturmaktan başka da bir düşüncemiz yok. Şunu bilmenizi istiyorum. Bu kardeşiniz demokrasiden, haktan, hukuktan, adaletten yana olmaktan asla vazgeçmeyecek. Haksızlıklara karşı sonuna kadar mücadelenin neferi olacağımı kimse unutmasın. Hasan Baltacı’nın işi ‘seçim bitti işim bitti’ değildir. Benim işim yeni başlıyor. Biz daha yeni başlıyoruz. Sakin, telaşsız, sade, samimi, sahici işler yapacağız. Alanında bilgili, etkin, dinamik, liyakatli belediye meclis üyelerimiz ve çalışkan kadrolarımızla bu şehri layıkıyla yöneteceğiz. Devletimizden isteyeceğimiz her şeyi kendimiz için değil milletimiz için isteyeceğiz. Bu şehrin yararına, faydasına olan her işte, her projede istişareye ve birlikte çalışmaya hazır olacağız, gerçekleşmesi için mücadele vereceğiz. Bu büyük iradeyi ortaya koyarken, benim artık ailem olan Kastamonu Belediyesi çalışanlarına güveniyorum. Cumhuriyet Halk Partisi’nin örgütüne, tüm yönetici ve üyelerine güveniyorum. Elbette ki çok saygıdeğer Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel’e, Genel Merkez yönetimine güveniyorum. Cumhuriyete sahip çıkma kararlılıklarını, halkçı, mücadeleci, cesur karakterlerini çok iyi bildiğim yol arkadaşlarıma güveniyorum ve bu sayede geleceğe yüksek umutla bakıyorum. Ben 130 bin hemşerime çok güveniyorum. Memleket meselesini parti çıkarlarının önüne koymayı bilen, yüreği adalet için çarpan binlerce hemşerime güveniyorum” şeklinde konuştu. 
 

Özel Haber

Bakmadan Geçme