Başarısını Kastamonu'ya Atfetti
Kastamonu doğumlu genç araştırmacı Ahmet Buğra Ortaakarsu, tüm dünyada saygın bir geçmişe sahip Bilimsel Araştırma Onur Topluluğu Sigma Xi tarafından aldığı davetle üyeliğe kabul edildi.
Kastamonu doğumlu genç araştırmacı Ahmet Buğra Ortaakarsu, tüm dünyada saygın bir geçmişe sahip Bilimsel Araştırma Onur Topluluğu Sigma Xi tarafından aldığı davetle üyeliğe kabul edildi.
1886 yılında Cornell Üniversitesi’nde kurulan Sigma Xi, 130 yıldan fazla bir süredir bilimsel araştırmaları destekleyen prestijli bir kuruluş. Bu topluluğun en dikkat çekici yanlarından biri, 200’den fazla Nobel Ödüllü bilim insanını üye olarak barındırması ve yeni üyelerin yalnızca davet yoluyla kabul edilmesidir. Dünyanın dört bir yanından sınırlı sayıda seçkin araştırmacının dahil olduğu bu yapıya, daha yolun başındaki bir yüksek lisans öğrencisinin üye olarak davet edilmesi olağanüstü bir başarı olarak görülüyor. Ortaakarsu'nun Sigma Xi üyeliğine henüz yüksek lisans aşamasındayken kabul edilmesi, hem kendi kariyeri için büyük bir adım hem de Türkiye ve Kastamonu için gurur verici bir gelişme olarak nitelendiriliyor.
Ortaakarsu, bu başarısıyla ilgili sorularımızı yanıtlarken mütevazı ve içten üslubuyla dikkat çekti. Sigma Xi üyeliğinin kendisi için muazzam bir onur olduğunu belirtti ve bu başarının ardında ailesinden ve akademik mentorlarından aldığı desteğin büyük payı olduğunu vurguladı.
Kastamonu Kökleri Ve Ailesinin Etkisi
Ahmet Buğra Ortaakarsu, Kastamonu Merkez’de doğup ilkokul çağına kadar burada yaşamış. Küçük yaşlarda edindiği değerler, memleketinin kültürel mirasına sıkı sıkıya bağlı olmasını sağlamış. Ailesi de bilim ve sanat alanlarındaki başarılarıyla Ortaakarsu’ya örnek teşkil etmiş. Dedesi Ahmet Ortaakarsu, T.C. Kültür Bakanlığı tarafından “Devlet Sanatçısı” unvanına layık görülmüş; hatta yaşamı süresince eserleri müzelere kabul edilen ender isimlerden biri olmuş. Babası Yavuz Ortaakarsu ise Kastamonu’nun ilk paleoantropoloğu olarak bilimsel çalışmalarıyla kente öncülük etmiştir. Böylesine köklü ve özgün bir ailenin içinde büyüyen Ahmet Buğra Ortaakarsu, hem kültür-sanat hem de bilim sevgisini küçük yaşta benimsediğini söylüyor. Ortaakarsu, ilk ve orta öğrenimini Ankara’da tamamladıktan sonra Gazi Üniversitesi Fen Fakültesi Kimya Bölümü’nde lisans eğitimine başladı. Daha lisans öğrencisi iken, Prof. Dr. Nurcan Karacan’ın rehberliğiyle ilk uluslararası akademik yayınını yapmayı başardı. Bu olağan dışı adım, ona araştırma dünyasının kapılarını erken yaşta açtı. Lisans derecesini tamamladıktan sonra aynı üniversitede Organik Kimya alanında yüksek lisans çalışmalarına başladı ve burada da akademik çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Şu an Gazi Üniversitesi Kimya Bölümü Organik Kimya Anabilim Dalı’nda, Prof. Dr. Aliye Alaylı Altundaş’ın danışmanlığında yüksek lisans tezini yürütüyor.
Akademik Başarılar Ve İşbirlikleri
Daha şimdiden pek çok akademik başarıya imza atan Ortaakarsu’nun, uluslararası hakemli dergilerde yayımlanmış 19 bilimsel makalesi bulunuyor. Bu çalışmaları 121 atıf aldı ve araştırmacının h-indeksi 7’ye ulaştı (h-indeksi, en az 7 yayınının her birinin en az 7’şer kez atıf aldığını gösteren bir performans ölçütü olarak değerlendirilir). Bu rakamlar, bir yüksek lisans öğrencisi için olağanüstü bir akademik performansa işaret ediyor. Dahası, Ortaakarsu’nun çalışmalarının çoğu uluslararası saygın (yüksek etki faktörlü) bilimsel dergilerde yer alma başarısı gösterdi. Genç araştırmacı, farklı disiplinlerden bilim insanlarıyla ortak çalışmalara imza atarak geniş bir akademik ağ kurdu.
Doç. Dr. Hatice Kızıltaş ile yürüttüğü, doğal bileşiklerin çeşitli hastalıklar üzerindeki etkilerine dair çalışmalar bu bağlantılardan biri. Yine uluslararası bir araştırmacı olan dünyada fiyokimyanın öncü isimlerinden Doç. Dr. Mansour Sobeh ile kurduğu işbirliği sayesinde, bitki bazlı moleküllerin sağlık üzerindeki potansiyel faydalarını araştırdıkları güçlü projelere ortak oldu. Ayrıca, Türkiye’nin önde gelen biyokimyacılarından Ağrı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İlhami Gülçin ile birlikte önemli biyokimya çalışmaları yayımladı. Çalışmaları arasında en dikkat çekeni ise Doç. Dr. Hilal Medetalibeyoğlu ile birlikte geliştirdiği Alzheimer ve nörodejeneratif hastalıklar üzerinde etkili olması beklenen ilaç bileşiğinin ekti mekanizmasını moleküler modelleme yöntemleri ile aydınlattığı çalışması. Ortaakarsu, tüm bu işbirliklerinin kendisine çok şey kattığını ve her birinden farklı deneyimler öğrendiğini belirtiyor.
Sigma Xi Üyeliğinin Getirdikleri
Ortaakarsu’nun kısa sürede ulaştığı bu başarılar, Türkiye’nin ve özellikle memleketi Kastamonu’nun uluslararası bilim camiasındaki tanınırlığını artırması açısından önem taşıyor. Sigma Xi üyeliği sayesinde Ortaakarsu’nun yürüttüğü çalışmalar küresel ölçekte daha geniş bir görünürlük kazanacak. Bu da hem onun kariyeri için yeni ufuklar açacak hem de Türkiye’deki diğer araştırmacılar için uluslararası işbirliği olanaklarının artmasına katkı sağlayacak. Ortaakarsu, bu üyeliğin ona dünyanın dört bir yanındaki bilim insanlarıyla iletişim ve ortak projelerde yer alma fırsatları sunacağı için heyecan verici olduğunu dile getiriyor.
‘Çok Büyük Bir Mutluluk Ve Gurur Yaşadım’
Sigma Xi gibi prestijli bir topluluğa davet edilmesi ile ilgili olarak Ahmet Buğra Ortaakarsu; “Doğrusu, bir yüksek lisans öğrencisi olarak Sigma Xi üyeliğine davet edilmeyi hiç beklemiyordum. Bu davet e-postasını aldığımda çok büyük bir mutluluk ve gurur yaşadım. Sigma Xi, dünyanın önde gelen bilim insanlarını bir araya getiren çok köklü bir topluluk. Düşünsenize, üye portföylerinde Albert Einstein'dan Richard Feynman’a kadar birçok Nobel Ödüllü bilim insanı yer almış. Böylesine bir toplulukta yer almak benim için muazzam bir onur. Bu başarı, aynı zamanda ülkemizin bilim insanlarının da dünya çapında tanınabildiğinin bir kanıtı diye düşünüyorum” dedi.
‘Çok Çalışmak, Merak Duygusunu Hiç Kaybetmemek’
Başarısının sırrına değinen Ortaakarsu; “Aslında ortada bir sır olduğunu düşünmüyorum. Çok çalışmak, merak duygusunu hiç kaybetmemek ve iyi bir ekip çalışması diyebilirim. Ben öğrenciliğim sırasında çok şanslıydım; çünkü hem ailem hem de akademik danışmanlarım bana hep destek oldu. Örneğin, daha lisans bitmeden Prof. Dr. Nurcan Karacan hocam ile bir yayın çıkarttık. Bu bana inanılmaz bir motivasyon verdi ve bilimsel yayın süreçlerini erken deneyimleme şansı tanıdı. Ayrıca bir merak ettiğim konu olduğunda peşinden gitmekten çekinmedim. Doğru insanlar ve doğru ekiplerle bir araya gelince de başarı kendiliğinden geliyor diyebilirim” ifadelerini kullandı.
‘Daima Köklerime Sahip Çıkmaya Çalıştım’
Açıklamalarına devam eden Ortaakarsu; “Benim için Kastamonu, köklerimin ve değerlerimin oluştuğu yer. Çocukluğum orada geçti ve ailem bana hem kültüre hem de bilime değer vermeyi öğretti. Dedem ve babam, birisi sanat diğeri bilim alanında olsalar da, her ikisi de tutkuların peşinden gitmenin ve çalışmanın önemini bana aşıladı. Bu yüzden ben de Kastamonu’dan çıkmış biri olarak daima köklerime sahip çıkmaya çalıştım. Uluslararası başarı elde etmek elbette çok gurur verici, ama ben bunu sadece kendim için değil, memleketim ve ülkeme de atfediyorum. Şu an adımın bırakıldığı her başarı haberinde Kastamonu'nun adını duyurmak benim için ayrı bir mutluluk” şeklinde konuştu.
‘İlaç Tasarımına Yönelik Çalışmalarımı Sürdürüyorum’
Çalışmalarına değinen Ortaakarsu; “Lisans yıllarımdan itibaren farklı alanlarda çalışma fırsatım oldu. Örneğin, Doç. Dr. Hatice Kızıltaş ile doğadan elde edilen bileşiklerin sağlık üzerindeki etkileri üzerine çalıştık. Bu çalışmalar, doğal bileşiklerin etkileri konusunda bana çok şey öğretti. Ayrıca yurt dışından Doç. Dr. Mansour Sobeh ile tanışma ve ortak projeler yürütme imkânım oldu; birlikte çeşitli bitkisel moleküllerin antioksidan ve diğer biyolojik aktivitelerini inceledik. Prof. Dr. İlhami Gülçin hocam ile ise enzim inhibitörleri ve antioksidanlar üzerine önemli birkaç çalışmayı yayınladık. Şu ana kadarki en önemli çalışmam ise yakın dostum Doç. Dr. Hilal Medetalibeyoğlu ile gerçekleştirdiğim ve Alzheimer hastalığına karşı umut olacak bir ilaç bileşiğinin potansiyel etki mekanizmasını aydınlattığım çalışmam oldu. Bu ilaç bileşiğini Hilal ile birlikte geliştirdik. Tüm bu çalışmalarla birçok farklı bakış açısı kazandım ve hepsinden de ayrı ayrı ilham aldım diyebilirim. Şu anda ise Gazi Üniversitesi’ndeki yüksek lisans çalışmamda, organik kimya alanında sentez ve ilaç tasarımına yönelik çalışmalarımı sürdürüyorum. Danışman hocam Prof. Dr. Aliye Alaylı Altundaş önderliğinde, dünyada organik kimya için gelecek vadeden önemli bir ismin olan Bölüm Başkan Yardımcılarımızdan Dr. Güler Yağız Erdemir’in de yer aldığı ekibimizle daha önce keşfedilmemiş bileşikler sentezliyoruz” dedi.
‘Kendi Çalışmalarımı Daha Geniş Bir Platformda Duyurma İmkânım Olacak’
Sigma Xi üyeliğine değinen Ortaakarsu; “Sigma Xi üyesi olmak, küresel bir ağın parçası haline gelmek demek. Bu sayede kendi çalışmalarımı daha geniş bir platformda duyurma imkânım olacak. Ayrıca Sigma Xi etkinlikleri ve projeleri sayesinde dünyanın farklı köşelerinden bilim insanlarıyla tanışabileceğim, ortak çalışma fırsatları yakalayabileceğim. Bu sadece benim için değil, Türkiye’deki diğer araştırmacılar için de yeni kapılar açabilir. Bir Türk araştırmacı olarak Sigma Xi içinde bulunmamız, uluslararası bilim topluluğundaki görünürlüğümüzü artıracak ve belki başka genç arkadaşlarımızın da dikkatini çekecek. Yani kısacası, bu üyeliğimin hem kendi kariyerime hem de ülkeme olumlu yansımaları olmasını umuyorum. Kendi web sitem olan https://www.ortaakarsu.net adresinde, yürüttüğüm çalışmalar, yayınlar ve güncel atıf sayılarım gibi istatistikler yer alıyor. İlgilenen herkes oradan yaptığım işlerle ilgili ayrıntılı bilgilere ulaşabilir” ifadelerini kullandı.