• Haberler
  • Genel
  • 'Barolar Kadına Yönelik Şiddetle Mücadelenin Kurumsal Kalesidir'

'Barolar Kadına Yönelik Şiddetle Mücadelenin Kurumsal Kalesidir'

Baro Başkanı Av. Özgür Demir, Kastamonu Barosu ve EŞİK (Eşitlik İçin Kadın) Platformu tarafından Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla düzenlenen söyleşide 'Barolar Kadına Yönelik Şiddetle Mücadelenin Kurumsal Kalesidir' dedi.

Kastamonu Barosu ve EŞİK (Eşitlik İçin Kadın) Platformu tarafından Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü münasebetiyle Kastamonu Barosu Hizmet Binası Salonu’nda söyleşi programı düzenlendi.

Düzenlenen söyleşi programına Baro Başkanı Av. Özgür Demir ve yönetimi, söyleşinin moderatörlüğünü yapan Kastamonu Barosu Kadın Hakları Komisyonu Üyesi Av. Seda Çetin, Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK) Temsilcisi Özgül Kaptan ve Avukat Eda Büyükdemirci ve avukatlar katıldı.

‘Kadına Dönük Şiddetin Önlenmesindeki En Donanımlı Araç Barolardır’ 

Ülkemizde kadın hakları mücadelesinin başlangıcı ve hak mücadelesinin gelişimi söyleşinin temasını oluşturdu. Düzenlenen söyleşi programında konuşma yapan Baro Başkanı Özgür Demir, “Kadının hedef gösterilmesi sonrası yaşanan katliama dayanan bir nedenle BM Genel Kurulu tarafından 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü olarak ilan edilmiştir.  Şiddete karşı toplumda farkındalık oluşturmak adına bu mücadele gününün Baromuz tarafından sahiplenilmesi önemli. Barolar ve doğrudan avukatlar, Avukatlık Kanunu ve Havana Kuralları’ndan aldıkları güçle insan haklarının savunulmasında en bağımsız ve etkili kurumlardır. Bilindiği gibi hak arayanların ilk durağı avukatlardır ve Barolar da bu mücadelenin kurumsal kalesidir. Bu bağlamda kadına dönük şiddetin önlenmesindeki en donanımlı araç avukatlar ve Barolardır. Kastamonu Barosu, özellikle son dönemde; kadına yönelik şiddetin önlenmesi ve etkisinin ortadan kaldırılması için bilinçlendirme ve yaptırımları talep etme çalışmaları yürütmektedir. Tabi ki şiddet ortadan kalkana kadar yapılan tüm çalışmalar eksiktir ve geliştirilmeye muhtaçtır. Hukuksal yaptırımların işlerlik kazanmasından daha önemlisi aile içindeki şiddetin izalesidir. Burada kastedilen kadına yönelik şiddetin esasında bir insanlık suçu olduğu olgusunun çocuklarımızın kodlarına işlenmesidir. Bunun için de özellikle çocukların ilk modeli annelerimize donanım kazandırmak zorundayız. Özetle mücadeleye öncelikle ailelerimizde başlamalı, Kadına Yönelik Şiddetle çekirdekte mücadele etmeliyiz. Şiddetle kaynağında mücadele edilmediği takdirde yokuş yukarı koşan çalışmalar dizisi enerjimizi azaltacaktır. Kadına yönelik şiddetle mücadelede adli yardım müessesesi de önemli yer tutmaktadır. Yaklaşık 3 yıldır adli yardım ödenekleri yapılamadığı halde avukatlarımız, kadına yönelik şiddet, nafaka ve sair kadın haklarının müdafaasında fedakarca yer almaktadır. Baromuzca bu hassas konular dışında adli yardım görevlendirmesi yapılamadığını da üzülerek belirtmeliyim. Buradan kadına yönelik şiddetle mücadelenin yorulmaz ve usanmaz unsuru olacağımızı bir kez daha bildirmek istiyorum” dedi. 
Özgür Demir’in konuşmasının ardından da EŞİK Temsilcisi Özgül Kaptan ve Avukat Eda Büyükdemirci ülkemizde kadın hakları mücadelesinin başlangıcı ve hak mücadelesinin gelişimi ile ilgili konuşma ve sunumlarını gerçekleştirdi.
 

Bakmadan Geçme