Ballıdağ'ın Geleceği Mart'ta Netleşecek
Daday ilçesinde âtıl vaziyette bekleyen Ballıdağ Hastanesi binası 14 Aralık 2020 tarihinde Orman İşletme Müdürlüğü tarafından ihaleye çıkarılmıştı.
Daday ilçesinde âtıl vaziyette bekleyen Ballıdağ Hastanesi binası 14 Aralık 2020 tarihinde Orman İşletme Müdürlüğü tarafından ihaleye çıkarılmıştı. Kapalı zarf usulü yapılan ihaleyi GMG Kastamonuspor Kulüp Başkanı Cengiz Aygün’ün oğlu Tez Madencilik sahibi Ali Aygün verdiği teklifle Ballıdağ’ın 20 yıllık yeni sahibi olmuştu.
Cengiz Aygün, katıldığı İrfan Salcı ve Gözde Mınık’ın sunduğu Gündem Özel programında vatandaşların merak ettiği konulara açıklık getirdi. Aygün, Tarım ve Orman Bakanlığı ile yapılan kontratla ihaleyi aldıklarını, ancak 6 ay izin çıkmadığını dile getirdi. Sayfalar dolusu kontratı okumadan imzaladıklarını ifade eden Aygün, “Üç yıldır buranın kirasını ödüyoruz. Bölgenin etrafında tadilat yaptık. Depolarımızı yeniledik. Hastane bölümünde tadilat ruhsatı almak için depreme dayanıklı raporu gerekiyordu. Maalesef depreme dayanıksız raporu çıktı. Raporu alamadık. Orman Bölge Müdürlüğü’ne dedik ki, ‘Burası depreme dayanıksız bir yer. Ne yapacağız?’ Onlar da ‘yıkın’ dedi. Biz de ‘yıkalım, yenisini yapalım’ dedik. 4 yıl öncesinin parası 150 milyon lira. Yaklaşık 10 milyon lira para harcadık. Proje çizildi. Yaklaşık 6 ay proje sürdü. Projemiz bitti. Temel atmaya başlayacağız, Sayın Valimiz Avni Bey ‘temel atma yapamayız’ dedi. Bu iş öyle kolay bir iş değil. Bura benim şahsımın malı olsa projemi çizerim, yapımına başlarım. Ama ormanın malı olunca bunları yapabilmem için projenin her bir adımında bürokrasiden onay almam gerekiyor” dedi.
‘Ballıdağ’ı Soranlar Ballıdağ’ın Hikayesini Bilmeli’
Ballıdağ’ı soran vatandaşların Ballıdağ’ın hikayesini bilmesi gerektiğini söyleyen Aygün, Vatandaşlar Ballıdağ’ın hikayesini bilmeli ki sormalı. 6 ay sadece bakanlıktan onay bekledik. Her şey hazır, teslim etmediler bize. Sayın Doğan Ünlü ve Sayın Hakkı Köylü o zaman çok uğraştı. Sayın Cumhurbaşkanına İstanbul basınından arkadaşlar soruyor. Basın mensupları da Kastamonulu. Diyorlar ki, ‘Aygün ailesi Ballıdağ’ı almış ama hala izinleri çıkmamış’. Sayın Cumhurbaşkanımız, ‘Ballıdağ Aygün ailesine ve Kastamonu’ya hayırlı olsun’ diyor. O cümleden bir gün sonra, o günkü Tarım ve Orman Bakanı hemen imzaladı. İhaleyi aldıktan 3 gün sonra onanması gereken bakanlık izni 6 ayda onandı. Ondan sonra bize geçti, yer tespiti yapıldı. Çalışmaya başladık ve proje başladı. Yıkım aşamasında da Ballıdağ’ı bize yıktıran Tarım ve Orman Bakanlığı bize yaptığı sözleşmede kiralanan yer hasarlı bina. Evet, hasarlı binayı kiraladık biz. Niçin? Burayı tadile ederek düzelteceksin ve buraya işletme açacaksın. İyi. Bina yok. Kontratı okumaya başladık. Baktık ki bizim buraya bina yapma yetkimiz yok. Bize kiralanan bir mal var ve biz ancak burayı tadile edebiliriz. Yıkım aşamasından sonra ise bizim kiracılığımız otomatikman düşmüştür. Biz yok hükmündeyiz. Çünkü bina yok. Biz de memleket adına pes etmeyeceğiz dedik. Ne yapacağız? Bu işi yapacağız. 18 yere yazı yazdık. Vali Bey ile her ay toplantı yaptık. Aradan üç buçuk yıl geçtikten sonra ruhsat çıktı” ifadelerini kullandı.
‘Ballıdağ’ın Geleceği 2025’in Mart Ayına Kadar Bir Çözüme Kavuşur’
Ruhsatın 3 buçuk yıl sonra çıkmasının ardından maliyetlerin de arttığını dile getiren Aygün, “Ruhsat Çıktı ama maliyetimiz 150 milyon liradan 650-700 milyona çıktı. Dört yılında kira süresi bitti. Dedik ki şu anda bana yeni bir bina kiralamayın. Bana bunu arsa olarak kiralayın ve bunun da üzerine binanın yapılması için de gerekli izinleri verdiğine dair yeni bir kontrat yapalım. Kontrat sürem 20 yıl. 20 yılda 150 milyon lirayı çöpe atmak mümkün ama 600-700 milyon lirayı çöpe atmak mümkün değil. Bu süreyi uzatın dedik. Şimdiki vekillerimize konuyu anlattık. Elimizden geleni yapalım dediler. Sayın Milletvekili Halil Uluay, Doğan Ünlü, AK Parti Kastamonu İl Başkanı Ahmet Sevgilioğlu ile oturduk bu konuyu konuştuk. Sayın Valimize de çıktım bu konu hakkında. Sayın Valimiz de elimden geleni yapayım dedi. Fakat burada bürokrasi tıkandı. Bürokratik olarak Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın da birebir yapabileceği bir şey yok. Anladığım kadarıyla mevzuat nedeniyle. Bu sürenin uzatılma işi bakanlığın yetkisini aşıyor. Ancak diğer konularda ortak bir noktaya varılabilir. Bu noktada da yıl sonu olması ve bütçe nedeniyle Sayın Bakanımız, Milletvekillerimiz ile görüşmüşler. Sayın Bakanımız da 2025 yılında bu konuyu çözelim demişler. Ballıdağ’ın geleceği 2025’in mart ayına kadar bir çözüme kavuşur. Mart ayını bekleyeceğiz. Bir bakalım, Bakanımızla görüşelim. Gerekirse Cumhurbaşkanımızla konuşmaya çalışalım ve Ballıdağ’ın geleceğini belirleyelim. Ben vazgeçmedim, sözümdeyim” diye konuştu.
Savunma Sanayi Yatırımı Kastamonu’ya Kazandırıldı
Ridos Grup’un savunma sanayisindeki büyük projesi hakkında konuşan GMG Kastamonuspor Başkanı Cengiz Aygün, RIDOS Savunma Sanayi ve Havacılık Şirketi sahipleri Sinan ve İnan Sönmez kardeşler savunma sanayinde büyük bir proje yaptıklarını söyledi. Proje hakkında kısa bilgilendirme yapan Aygün, Gazi Stadyumu’nda maçtan sonra AK Parti Milletvekili Halil Uluay ile Sinan Sönmez’i bir araya getirdiğini belirtti.
Cengiz Aygün, Ridos’un Zafer S41 Mobil Tarama Cihazının üretim fabrikasını Kastamonu’ya taşımak için yer aramaya başladıklarını, şu anda da fabrika için bir yerin belirlendiğini açıkladı. Sinan ve İnan Sönmez kardeşlerin ve kendisinin de için de olacağı bu büyük projenin Kastamonu’da ciddi bir yatırıma dönüştüğünü ifade eden Aygün büyük bir istihdam katkısı da sağlayacağına dikkat çekti.
Canlı yayına bağlanan Ridos Grup Genel Başkanı Sinan Sönmez yaptığı konuşmada: “Biz bir adam tanıdık. Kastamonu aşığıydı. Biz onunla beraber Kastamonu’yu da sevdik. Kastamonu’da var olmak için adım atalım istedik. Maçtan sonra birkaç yer alternatifi vardı oraları inceledik. Tabi bu yüksek teknoloji bir ürün olduğunu için doğru karar ve doğru hedef almamız lazım. Barış kardeşimizin de bu güzel fikrini hayata geçirmek istiyoruz. Zafer S41 Mobil Tarama Cihazının bundan sonraki seri üretimleri inşallah Kastamonu’da olacak. Biz savunmacı olduğumuz için Şerife Bacı’yı da yad etmek isteriz. Biz inşallah oradaki tesislerimizde de Şerife Bacı’nın ismini yaşatmak istiyoruz. Vatan savunmamız için gerekli adımları hep beraber atmak istiyoruz” dedi.
‘Kastamonulu Liderler Etrafında Birleşilmeli’
GMG Kastamonuspor Başkanı ve TABA-AmCham Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Cengiz Aygün’ün konuk olduğu TV366’da İrfan Salcı ile Gündem Özel programında yayına telefonla bağlanan TABA-AmCham (Türk-Amerikan İş adamları Derneği) Genel Başkanı Süleyman Ecevit Sanlı, derneğin kuruluş amacını, bugüne kadar yapılan çalışmaları ve Kastamonu için gerçekleştirilmesi planlanan projeleri detaylı bir şekilde anlattı.
‘Sadece Bir Dernekten İbaret Değil’
Programda öncelikle dernek hakkında detaylı bilgi veren Süleyman Başkan; “TABA, Türk Amerikan İş adamları Derneği, 1987 yılında rahmetli Turgut Özal’ın girişimleriyle kurulmuş bir dernek. Kuruluşumuzun ardından bakanlar kurulu kararıyla ‘kamu yararına dernek’ statüsü kazandık. Bu, bizim ayrıcalıklı bir konumda olduğumuzu gösteriyor, çünkü bu statüye sahip başka bir dernek bulunmuyor. Derneğimizin amacı, 1989 ve 90’lı yıllarda Sovyetler Birliği’nin dağılma sürecinde, Türk Cumhuriyetleri ile ilişkileri güçlendirmek, Amerikan yatırımlarını Türkiye’ye çekmek ve Türk-Amerikan ticari iş birliğini artırmaktı” ifadelerini kullandı.
TABA-AmCham’ın sadece bir dernekten ibaret olmadığını belirten Sanlı; “1991 yılından itibaren Amerikan Ticaret Odası’nın Türkiye temsilciliği görevini üstlenmiş bulunuyoruz. Bu, Türkiye ile Amerika arasında ticari iş birliğini artırmak adına çok önemli bir sorumluluk. Öyle ki, Amerikan Ticaret Odası’nın desteğiyle, Türkiye’nin ihracat firmalarının Amerika pazarına eyalet bazlı girişlerini sağlamak için çalışmalar yürütüyoruz. Şu anda Amerika Birleşik Devletleri’nde New York, New Jersey, Georgia Atlanta, Florida Miami, Texas Houston, Texas Austin ve Washington D.C. gibi stratejik eyaletlerde temsilciliklerimiz bulunuyor” dedi.
‘30-35 Milyar Dolarlık İhracat-İthalat Potansiyelimiz Var’
Sanlı, derneğin ticaret hacmine olan katkısını detaylandırarak; “Şu anda yaklaşık 600 üyemiz var. Türkiye’de üç farklı şubemiz bulunuyor. Karşılıklı olarak Türkiye ile ABD arasında 30-35 milyar dolarlık ihracat-ithalat potansiyelimiz var. Bu ticaretin büyük bir kısmını TABA-AmCham üyeleri gerçekleştiriyor. Türkiye’ye gelen Amerikan yatırımlarında da dernek olarak önemli bir rol oynuyoruz. Ayrıca, ticari lobi faaliyetleriyle Amerika’da Türkiye’nin ticaretine destek sağlıyoruz. Örneğin, Google gibi firmalara uygulanacak dijital vergi konusunda lobi faaliyetleri yaptık. Türkiye’nin en önemli sektörlerine yönelik vergi yaptırımları gündeme geldiğinde, bu süreci Amerikan Ticaret Odası aracılığıyla senatörlerle görüşerek yürüttük.”
Sanlı, tüm bu çalışmaların Türkiye’nin ilgili bakanlıklarıyla eş güdümlü yürütüldüğünü belirtti: “Bu faaliyetlerin tamamını Ticaret Bakanlığımız ve Dışişleri Bakanlığımız ile koordineli olarak gerçekleştiriyoruz. Yönetim kurulumuzda ve yüksek istişare kurulumuzda Türkiye’nin önde gelen iş insanları bulunuyor. Bu kişiler, Türkiye ticaretine yön veren önemli figürler.”
‘Kastamonu’nun Doğu Karadeniz Şehirleri Kadar Tanınmıyor Olması Üzücü’
Süleyman Başkan, Kastamonu’ya olan ilgisini ve şehri tanıma hikayesini şu sözlerle anlattı: “Kastamonu’yu daha önce tanımıyordum. Ancak Cengiz Abi sayesinde birkaç kez seyahat etme şansım oldu ve şehri çok sevdim. O zamandan beri, Kastamonu’daki tüm gelişmeleri adeta algıda seçicilik gibi takip ediyorum. Hatta Kastamonuspor’un maçlarını ben ve kızlarım dahi izliyoruz. Kastamonu gerçekten harika bir şehir, Batı Karadeniz’in incisi. Ancak Trabzon ve Rize gibi Doğu Karadeniz şehirleri kadar tanınmıyor olması üzücü.”
Şehrin doğal güzelliklerinden etkilendiğini belirten Sanlı, özellikle Valla Kanyonu’na dikkat çekerek; “Kastamonu’yu gezdiğimde Valla Kanyonu gibi eşsiz bir yeriniz var. Neden trekking ve oryantiring federasyonlarıyla bir çalışma yapıp burayı dünya çapında bir destinasyon haline getirmiyorsunuz? diye sormuştum. Dünya çapında oryantiring takımları genelde askerlerden oluşuyor. NATO üyesi ülkelerin oryantiring takımları Kastamonu’ya davet edilse, bu muhteşem bir organizasyon olur” ifadelerini kullandı.
Bu öneri üzerine Cengiz Aygün de konuyu not aldıklarını ve Kastamonu Valiliği ile iş birliği yapacaklarını söyleyerek şu sözleri sarf etti: “Mart ayından itibaren oryantiring federasyonu ile Valla Kanyonu’nda çalışmalar başlatacağız. Sayın Valimizle bu konuda istişare edeceğiz ve böyle bir projeyi Kastamonu’ya kazandırmak için elimizden geleni yapacağız.”
‘Cengiz Aygün Gibi Kastamonulu Liderler Etrafında Birleşilmeli’
Sanlı, İstanbul’da yaşayan Kastamonuluların şehrin tanıtımı için daha fazla birlik olmaları gerektiğini ifade etti: “İstanbul’da bu kadar çok Kastamonulu olduğunu duyduğumda şaşırdım. Ancak bu potansiyel, şehrin tanıtımı ve kalkınması için daha iyi değerlendirilmeli. Cengiz Aygün gibi Kastamonulu liderler etrafında birleşerek çok önemli işlere imza atabilirsiniz.”
Programda, Kastamonu’nun doğal ve kültürel değerlerinin ulusal ve uluslararası düzeyde tanıtılması gerektiği vurgulandı.