• Haberler
  • Genel
  • Bakan Yumaklı: 'Ağaç endüstrisi için Kastamonu önemli bir potansiyel'

Bakan Yumaklı: 'Ağaç endüstrisi için Kastamonu önemli bir potansiyel'

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Sürdürülebilir Bioekonomiye Geçiş Sürecinde Ormancılık ve Ormancılığa Dayalı Sanayi Sektörünün Geleceği Diyalog Toplantısı'na katıldı.

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın katılımı ile Orman Genel Müdürlüğü ve Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu, FAO Ormancılık ve Kereste Ortak Birimi işbirliğinde düzenlenen “Sürdürülebilir Bioekonomiye Geçiş Sürecinde Ormancılık ve Ormancılığa Dayalı Sanayi Sektörünün Geleceği Diyalog Toplantısı” Kastamonu Üniversitesi Merkez Kütüphanesi Sezai Karakoç Salonu’nda yapıldı. 

Düzenlenen programa Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey, Kastamonu Valisi Meftun Dallı, Kastamonu Belediye Başkanı Rahmi Galip Vidinlioğlu, AK Parti Kastamonu Milletvekillileri Halil Uluay ve Fatma Serap Ekmekçi, Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal,  AK Parti Kastamonu İl Başkanı Doğan Ünlü başta olmak üzere Kurum ve Kuruluş Müdürleri, STK başkan ve Yöneticileri ile çok sayıda davetli katıldı.

“ODUN DIŞI EMVALİNİN ÜRETİMİ GİDEREK ÖNEM KAZANMAKTA”

Toplantıda açılış konuşmasını gerçekleştiren Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal; “Ormancılık konusunda gerek fiziki potansiyel, gerekse bilgi-birikim ve başarılı uygulamalarıyla akademi ve sektörün odağında yer alan Kastamonu’muzda ve Ormancılık, Tabiat Turizm konusunda ihtisaslaşan üniversitemizde bu önemli toplantının gerçekleşmesinden çok mutluyum. Tüm dünyada kalkınmanın bir geleneği olarak kabul edilen sürdürülebilirliğin esas alındığı ve uygulandığı başlıca alanlardan biri hiç şüphesiz ormancılık sektörü. Orman varlığının etkin ve verimli üretilmesinden, toplumun ihtiyaç ve hizmetinin karşılanmasına kadar sürdürülebilir orman yönetimi anlayışı uzmanlar tarafından pek çok platformda dile getirilmiştir. Dünyada ormana ve orman ürünlerine giderek ihtiyacın artması ve çeşitlenmesi, hiç şüphesiz bu kaynağın sürdürülebilirliğinin sağlanmasını ve taşıdığı önemin sürekli önde tutulmasını bir zaruriyet olarak karşımıza getirmekte. Orman kaynaklarının yönetiminde odun üretimi yanı sıra odun dışı emvalinin de üretimi giderek önem kazanmakta. Dolayısıyla endüstriyel ihtiyaçları karşılamak için değişen iklim şartlarını dikkate alan endüstriyel ağaçlandırmalar ve hızla gelişen ağaç türlerinin değerlendirilmesinin taşıdığı önem hepinizin bildiği gibi önemli bir husus. Yine oduna dayalı endüstriyel sektörde döngüsel bioekonomi uygulaması, fırsatların değerlendirilmesi hususları paydaşların işbirliğiyle önem taşımaktadır. Türkiye İhracat Meclisi’nin 2023 İhracat Strateji Raporu’na göre; orman emvalinin katma değeri yüksek ürünlere dönüştürülerek, gerek iç piyasaya, gerekse dış piyasaya arz edilmesi sürecinde orman sanayinin en büyük sorunu olarak karşımıza hammadde tedariki ve işgücü ihtiyacı çıkmaktadır. Yine bu rapora göre piyasaya arz edilen odun hammaddesinin endüstriyelin ihtiyacını karşılayamadığı ve bir arz açığı olduğu ifade edilmektedir. Benzer durum yerelde Kastamonu’da büyük bir açıklıkla görülmektedir. Kastamonu ormanları sürdürülebilir esaslarına bağlı olarak, odun ihtiyacını karşılayacak potansiyele sahip olmasına rağmen, özellikle işgücü yetersizliği sebebiyle orman endüstri sektöründe ihtiyacı duyulan hammaddenin bir kısmı karşılanmakta ve üretilmekte, bir kısmı ise ithalat yoluyla temin sürecine gidilmektedir. Bu da hiç şüphesiz döviz açısından bir kayba sebebiyet vermektedir. Bu bağlamda sürdürülebilir orman ilkeleri çerçevesinde orman hammadde ihtiyacının karşılanması için mevcut ve gelecek projeksüyonların dünya genelinde olumsuz etkilerini yaygın bir şekilde görmeye başladığımız iklim değişikliği gerçekliği de dikkate alınmak suretiyle bir planlama dahilinde yapılmalı, gerek sektör, gerekse ormanlar anlamında sürdürülebilirlik açısından stratejik öneme sahip olan bu husus hepimizin gündeminde yer almak zorunda. Ülkemizde orman endüstrinin ihtiyaç duyduğu hammaddenin hemen hemen tamamının sağlayıcısı bir kurum olarak Orman Genel Müdürlüğü’nün bu anlamda desteklenmesinin önemli olduğunu düşünüyoruz” dedi.

“AHŞAP ARAŞTIRMA-GELİŞTİRME VE İNAVOSYON MERKEZİMİZ TAMAMLANDI”

Kastamonu Üniversitesi’nin potansiyelini ortaya koyduğunu söyleyen Rektör Topal; Ormancılıkla alakalı olarak eğitim-öğretimden, araştırma-geliştirmeye toplumsal katkıdan sürdürülebilirlik konularına kadar üniversitemiz birçok birimiyle çalışmalarını sürdürmekte ve potansiyelini ortaya koymaktadır. Yapılan birçok çalışmada yer almaktan ve katkı vermekten mutluluk duyuyoruz. Yerelde Kastamonu Orman Bölge Müdürlüğü ve orman endüstri kuruluşlarıyla ormancılık ve orman endüstri sektörü ile ilgili ARGE çalışmaları, nitelikli işgücü eğitimleri, ortak proje çalışmalarını günümüz ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak devam ettirmekteyiz. Bu çerçevede orman endüstrisinin ihtiyaç duyduğu tasarımların yapılabildiği, çok sayıda test ve analiz ihtiyaçlarının karşılanabildiği, ürün geliştirme faaliyetlerinin yapılabildiği Ahşap Araştırma-Geliştirme ve İnavosyon Merkezimiz tamamlandı” diyerek Kastamonu Üniversitesi’nin çalışmaları hakkında bilgilendirmelerde bulundu. 

“7 MİLYAR FİDANI TOPRAKLA BULUŞTURMA HEDEFİMİZE ÇOK AZ KALDI”

Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey ise; “Orman Genel Müdürlüğü 1839 yılından beri ormancılık bilimi temelinde sürdürülebilirlik prensibiyle koruma kullanma dengesini gözeterek ormanların her türlü tehdit ve tehlikeye karşı koruyan rehabilitasyon ve ağaçlandırma faaliyetiyle geliştiren, topluma çok yönlü faydalar sunacak şekilde işletim, orman ekosisteminin ekonomik, ekolojik ve sosyo kültürel unsurlarını göz önünde bulundurarak yöneten yaklaşık 45 bin personeliyle yazın köz üzerinde kışın buz üzerinde çalışan bir kurum bildiğiniz gibi. Özelikle iklim değişikliğinin etkilerinin daha fazla hissedilmeye başlandığı günümüzde orman ekosisteminin sunduğu ürün ve hizmetlerden sadece ahşap hammaddesinin sürdürülebilir yönetimi değil ormanların, temiz havanın, temiz bol suyun kaynağının da olduğu, biyolojik çeşitliliğin ve yaban hayatının merkezi olduğu her geçen gün ortaya çıkıyor. Bu gerçekten hareketle biz Türkiye Ormancıları olarak yaptığımız ağaçlandırma çalışmalarıyla Avrupa’da en çok ağaçlandırma yapan ülke Orman varlığını en çok artıran ülke olduk. 7 milyar fidanı toprakla buluşturma hedefimize çok az kaldı. Bu yılın sonunda bu hedefin daha fazlasını gerçekleştirerek ülkemizin daha yaşanılabilir, gelecek nesillere daha güzel bir ülke olarak kalması yolunda önemli adımları atmış olacağız. Ağaçlandırma çalışmalarından hem meyveli orman ağaçlarını kullanarak ekosistemin tüm unsurlarına destek olduk. Hem de topraklarımıza sahip çıktık. Bir taraftan da endüstriyel odun ağaçlandırmasına yönelik çalışmalara yürüterek doğal ormanlar üzerindeki baskının azaltılması yönünde önemli adımlar atmış olduk. Yaptığımız ormancılık faaliyetleriyle erozyonla kaybettiğimiz toprak miktarını 1970’li yıllarda 500 milyon ton iken günümüzde yılda 113 milyon tona düşürdük. Bu rakamı da düşürmek için Bakanlığımızın desteğiyle çalışmalar devam edecek. 7 buçuk milyon orman köylümüze iş imkanı sunduk. Refah sevilerini artırmak için çalışmalar sunduk, bundan sonra da bu çalışmalar devam edecek. Orman ürünlerini miktar ve çeşitlilik olarak artırarak toplum sağlığına katkılar sunmaya gayret ediyoruz” dedi.

“AHŞABA DAHA FAZLA YER VERMEMİZ GEREKİYOR”

Orman yangınlarına da değinen Karacabey; “Orman yangınlarıyla mücadelede asıl unsur olan gelişmiş insan gücünü, teknolojinin tüm imkanlarıyla destekleyerek dünya ülkeleri arasında örnek gösterilen ülke haline geldi. Ormanların iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini ortadan kaldırmada ki rolünü ve ormanların iklim değişikliğine uyumunu birlikte ele alıp tedbirler değiştirdik. Tüm bu çalışmaları 1917’den beri planlı bir şekilde ve dünyada bu alanda rol almış ülkelerle birlikte gerçekleştiriyoruz. Bundan sonra neler yapmalıyız? Ormanların miras olmaktan ziyade emanet olduğunu unutmadan çalışmalarımızı sürdürmemiz gerekiyor. Ahşap hammaddesi ihtiyacının endüstriyel ağaçlandırmalarla temin etmenin gayreti içinde olup doğal ormanlar üzerindeki baskıyı azaltmanın çalışmaları artırarak devam etmemiz gerekiyor. Ahşap kullanımına önem vererek ülkemizde bunu kullanmamız gerekiyor. Ahşabı en yüksek katma değerli ürüne dönüştürerek kullanmamız gerekiyor. Ahşap işleyen sektörün planlı büyümesini takip ve kontrol etmemiz gerekiyor. Orman köylülerimizin yerinde kalkınması çalışmalarımıza devam etmemiz gerekiyor. Ahşabın en sağlıklı yapı malzemesi olduğu gerçeğiyle yaşam alanlarında ahşaba daha fazla yer vermemiz gerekiyor.  Ağaca sadece ahşap hammaddesi gözüyle bakmamamız gerekiyor” şeklinde konuştu. 

“260 BİN METREKÜP YILLIK ARTIMIMIZLA TÜRKİYE ŞAMPİYONUYUZ”

Vali Meftun Dallı, ormanların kıymetine vurgu yaparak; “Orman kaynağının korunması, geliştirilmesi ve yaşlanan ormanların tabii veya yapay yöntemlerle yenilenmesi orman teşkilatlarımızın Anayasal görevidir. Mülki idare olarak ormanların idaresi, korunması ve geliştirilmesi konusunda orman teşkilatımıza destek veriyoruz. Kastamonu’muz, cennet vatanımızın en güçlü ormanlarına sahip ilidir. 150 milyar metreküp orman servetimiz ve 4 milyon 260 bin metreküp yıllık artımımızla Türkiye Şampiyonuyuz. Yine yıllık orman emvali üretiminde Türkiye’de lider olma durumumuzu sürdürüyoruz. Kastamonu’da 3 milyon 600 bin m3 hammadde talebi olan orman ürünleri Endüstrisine sahibiz. Kastamonu’da yapılan ormancılık faaliyetleriyle bu talebin ancak 2 milyon 50 bin m3’ünü karşılamaktayız. Bir milyon 550 bin m3 hammadde ilimize civar illerden gelmektedir. Özellikle Yonga levha ( Sunta ) ve Lif levha (MDF) üretimi yapan Kastamonu Entegre, Kronospan ve Kolçam fabrikalarımızın yıllık 3 milyon ton hammadde talepleri, civar illerden karşılanabilmektedir. Daha yüksek ekonomik değeri olan Tomruk ve Sanayi odunu kullanan tesislerimizin hammadde talebi, fazlasıyla ormanlarımızda üretilmekte ve civar illerdeki sanayiciler tarafından satın alınmaktadır. Tosya ilçemiz, Türkiye çapında Kapı üretimi yapılan çok önemli bir merkez durumundadır. Kastamonu merkez başta olmak üzere Seydiler, Ağlı, Araç, Azdavay ve Cide ilçelerimiz de tomruk ve sanayi odunu tüketen yörelerinin en önemli sanayi tesisleri durumundadır” dedi.

“ORMANLARI SADECE BİR SANAYİ OLARAK DÜŞÜNMÜYORUZ”

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, geçtiğimiz hafta İzmir Menderes'te hayatını kaybeden orman personellerine rahmet dileyerek; “Bu vesileyle bu yıl içerisinde ve daha önceki zamanlarda sayın genel müdürümüzün söylediği gibi Yeşil vatanı korumak için kendi canımı öne koyan yazın közde kızıl kışında buzluğa mücadele eden bütün kardeşlerime canı gönülden müteşekkir olduğumu belirtmek istiyorum. Hayatını kaybeden ve şehadete denen bütün kardeşlerime de tekraren Cenabıhak'tan rahmet diliyorum. Elbette bu bugünkü bu program çok önemli. Bu toplantı ormancılık konusunu, orman politikaları konusunu gündeme getirecek, masaya yatıracak çok önemli bir toplantı. O yüzden bu toplantının hem ülkemiz için hem de sektörün geleceği için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Elbette böyle bir toplantının Kastamonu'da yapılmış olması tesadüfen değil. Çünkü yüz ölçümünün yaklaşık yüzde 67’sinin ormanlarla kaplı olduğu bir il. Kastamonu en fazla orman servetinin de bulunduğu bir il. Zengin orman varlığıyla, sanayi geçmişiyle, orman ürünleriyle, ithalat ve ihracat tecrübesiyle, kaliteli iş gücü ve teşviklerden dolayı ağaç endüstri sektörü için Kastamonu önemli bir potansiyel. Ormanları sadece bir sanayi olarak düşünmüyoruz. Çünkü sadece bizlere değil, aynı zamanda bildiğimiz, bilmediğimiz binlerce canlıya da ev sahipliği yapmakta. Bir veri var, dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 25’i barınmak, geçinmek ve yiyecek temin etmek için ormana bağlı yaşamak durumunda. Yine dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 40’ı ısınmak ve yemek ihtiyacını gidermek için yakacak olarak ormanları kullanmakta. 60 milyonda fazla insan da orman endüstrisinde istihdam edilerek geçimini sağlamaktadır. Bu örnekleri çoğaltabiliriz. Ama bütün konuşmacılar bahsetti. Sürdürülebilirlik konusu. Sürdürülebilir orman yönetimi bütün dünyada olduğu gibi bizim ülkemiz için de son derece önemli ve kıymetli bir başlıktır Üç gün boyunca da bunu tartışılacak olması son derece önemlidir. Çünkü buradaki bu tartışmaların sonucundan ortaya çıkacak olanlar, bu politikanın yönlenmesi için mutlak surette ışık tutacaktır” diye konuştu.

“İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ARTIK HAYATIMIZIN TAM GÖBEĞİNDE”

İklim değişikliğine de değinen Bakan Yumaklı; “Küresel iklim değişikliği konuşula gelir. İklim değişikliği artık bizler için makalelerin konusu, konferansların, seminerlerin konusu değildir. İklim değişikliği artık hayatımızın tam göbeğinde. Bütün davranış biçimimizi her konuda etkileyecek olan çok önemli bir gerçektir. Günlerdir takip ediyorsunuz orman yangınları var. Ama çok şükür her geçen gün çok daha hızlı müdahale ediyoruz. Orman teşkilatının hem ekipman olarak hem de kabiliyet olarak kendisini geliştirmiş olmasıyla, iyi planlamayla, mücadele edecek güçlerimizin çok iyi koordinasyonu ve konuşlanmasıyla önemli bir başarı elde edildi. Üç safha var bu konuda. Birincisi yangın öncesi safha. İkincisi yangın esnasındaki saha. Üçüncüsü de yangın sonrasındaki sefa. İkinciyi biliyoruz. 7 milyar fidanı toprakla buluşturdu bu ülke. Bunu da aşacak. Eğer biz yangın çıkmamasını sağlarsak başarılıyız. Çıkan yangına işte 10 dakikada müdahale ettik 3 saatte söndürdük. Bilmem ne kadar hektar yandı. İstatistiklere baktık, azalttık. Biz bunu başarı olarak görmüyoruz. Görmememiz de gerekir. Biraz önce söyledim. Bu ekosistemde sadece bizler yaşamıyoruz. Hayatının herhangi bir döneminde herhalde herkes bir orman alanına gitmiştir. O yüzden bundan sonra Orman Genel Müdürlüğü yangın öncesi saptamayla alakalı bütün konsantrasyonu buraya doğru yönlendirecek. Ama her zaman yaptığımız gibi biz buradan da çok kıymetli vatandaşlarımıza bundan önceki yaptığımız çağrıları yineleyelim. Lütfen yangın çıkaracak, yangın çıkma ihtimali olacak, herhangi bir eylemden kaçınalım. Bu konuda duyarlı olalım. Sadece bizi değil, etrafımızdakileri de bu konuda uyaralım. Yine söylüyorum. Başarı yangının çıkmamasını sağlamaktır” şeklinde konuştu.

“YAKLAŞIK 50 TÜRDEKİ ZARARLIYA KARŞI MÜCADELE EDİLMEKTEDİR”

Ağaç zararlıları ve hastalıklarına da değinen Bakan Yumaklı; “Ağaç zararlıları ve hastalıkları ormanlık alanlara, yangınlardan 5 kat daha fazla zarar veriyor. Yani mücadelenin büyüklüğünün anlatması açısından çok önemli. O yüzden Orman Genel Müdürlüğü teşkilatı, Tarım Orman Bakanlığı'nın diğer birimleriyle beraber yaklaşık 50 türdeki zararlıya karşı mücadele etmektedir. Bu mücadele de biyolojik mücadele. Altını çizelim yaklaşık 54 üretim istasyonunda 8 farklı türde 650 bin faydalı organizma üretilerek ormanlarımıza salınmaktadır. Buradan mezun olan bu genç arkadaşlarımıza, iklim değişikliğinin sadece sıcaklık artışı ya da farklı şeylerle gelmeyeceğini, bundan bütün canlıların etkilenebileceğini genç arkadaşlarımıza anlatıp onlara mücadele ruhunu aşılamamız gerekir” dedi.

“AĞAÇLANDIRMA ÇALIŞMALARINDA AVRUPA'DA BİRİNCİYİZ”

Sıfır emisyon konusu da değinen Bakan Yumaklı; “Çok önemli konulardan bir tanesi de Türkiye'mizin taahhüt verdiği sıfır emisyonla alakalı. Ormanların buradaki önemini de ben tekrar etmeyeceğim. 11 Kasım Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından Milli Ağaçlandırma Günü ilan edildi. Bu da bizim kültürümüzün ağaçla alakalı ya da yeşil dünyayla alakalı hassasiyetini gösteren en önemli unsurlardan bir tanesi. 184 yıllık bir teşkilatımız var. Türkiye ağaçlandırma çalışmalarında Avrupa'da birinci, dünyada ise dördüncü sırada. Bundan gurur duymamız gerekir. Dünyadaki bu dördüncü sıramızda üst sıralara çıkarmak ayrıca yeni hedefimiz. Ben bu gururu yaşattığı için çok kıymetli orman teşkilatındaki arkadaşlarıma ve buna ilgi gösteren vatandaşlarımıza canı gönülden teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı. 

“MÜLKİYET PROBLEMLERİ BU KANUNLA BİRLİKTE ÇÖZÜLMÜŞ OLDU”

5 Nisan’da Orman Kanunu’nda değişiklik yapıldığını hatırlatan Bakan Yumaklı; “Orman köylümüzle orman emvalinden elde edilen karın yüzde 10’una kadarını orman teşkilatımız paylaşacak. Orman köylümüzün yakacak odununu ve kereste ihtiyacını maliyetinden yüzde 70 daha düşük karşılamış olacağız. Orman köylümüzün sigortalılığıyla alakalı bir başlık var. Burada da eğer sigortalıysa orman köylümüz hak edişlerine yüzde 5 ilave ödeme daha yapılacak. Mülkiyet problemleri de bu kanunla birlikte çözülmüş oldu. Dolayısıyla bu düzenlemeden faydalanacak olanların da olacağını belirtmek isterim” dedi.

“HEDEFİMİZ 10 DAKİKA”

Açıklamalarına devam eden Bakan Yumaklı; “Küresel iklim değişikliğinin sonuçlarından en çok ormanların etkileneceği konuşuluyor. Şu anda bizim teşkilatımızın elinde rezerv güçlerle beraber 24 uçağımız var. Helikopterimiz ve insansız hava araçlarımız bu mücadelede çok önemli bir yer tutmakta. Yaklaşık 4 bin 500 yakın kara aracımız var. 776 yapay zeka ile çalışan kulemiz var. 25 bin orman işçimiz var. 118’i aşan da gönüllümüz var. Orman yangınlarıyla mücadele bakımından dünyanın önde gelen ülkelerinden birisiyiz. Türkiye Akdeniz ülkeleri olan İspanya, Portekiz, İtalya, Yunanistan ve Fransa ile kıyaslandığındaki aynı türden hemen hemen yangınla mücadeleyi yapıyorlar. 2000 yıllarda 45 dakika olan yangına müdahale bugün itibariyle geçtiğimiz yıl itibariyle 11 dakikaya düştü. Bu yılın ortalamasında, sene sonunda bakacağız. Hedefimiz 10 dakika” ifadelerini kullandı. 

“HAYATIMIZIN HER ALANINDA AHŞAP ÜRÜNLERİ, ORMAN ÜRÜNLERİ VAR”

Bakan Yumaklı son olarak; “Hayatımızın her alanında ahşap ürünleri, orman ürünleri var. Yılda yaklaşık 30 milyon metreküplük Türkiye'de odun hammaddesi üretilmekte. Ülkemizin ihtiyacını ise yaklaşık 35 milyon metreküplük odun olduğu şeklinde. Demek ki biz aradaki farkı endüstriyel ormancılığı da geliştirerek, teşvik ederek tamamlamamız gerekir. Sadece odun sektörü için değil ya da bunu kullanacak olan sektör için değil, aynı zamanda gelir getirici tür ağaçlandırmalarını yapıyor bizim teşkilatımız. Yaklaşık 8 bin 600 orman bölümünde ceviz, badem, kestane gibi yaklaşık 30 milyona yakın fidan toprakla buluşturulmuş vaziyette. Şimdi birçok veri var. Ben bunların hepsini sizlerle paylaşmak istemiyorum. Ancak ülkemizin ormancılık faaliyetlerinin yanı sıra planlı, disiplini ve tecrübeli bir teşkilatla dünyanın gıpta ile baktığı işlere imza atmaktayız. Başarılarımızı devamlı kılmak için dünyadaki gelişmeleri yakından takip etmenin son derece önemli olduğunu biliyoruz” dedi.

Özel Haber

Bakmadan Geçme