Bakan Soylu, Kastamonulularla buluştu

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kastamonulular Dayanışma Derneği’nin (Kas-Der) düzenlediği programda Kastamonulularla bir araya geldi. Beykoz R. Şahin Köktürk Spor Kompleksi’nde gerçekleştirilen programda konuşan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, referandum çalışmaları kapsamından bilgilendirmede bulunarak, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. “ŞAHADETİ SOĞUK SOĞUK İÇERİZ” Programda konuşan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu; “Kastamonu gibi, binlerce evladını Çanakkale’ye gönderip Çanakkale Türküsünü Yorgansız Hakkı’ya öyle yaktırırız. Biz, yükümüzü başkaları gibi taşımayız oğul, Kastamonu’nun dağlarından aşar, Şerife Bacı gibi yorganını Mehmetçiğin cephanesine sarar şahadeti soğuk soğuk içeriz oğul. Yeşilin şehri, mavinin şehri, bu memleket için fedakarlığın, vatan sevdasının şehri Kastamonu’nun güzel insanları hepinizi saygıyla selamlıyorum. Bizleri bu imkanı sunan ve bizleri sizlerle buluşturan Kas-Der’e ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Bu salonda yüreği ay yıldız ile çarpan, yüreği millet ve vatan sevgisiyle çarpan, her zaman bu ülkenin birliğinin ve beraberliğinin çimentosu olan Kastamonulular, önünüzde saygı ve hürmetle eğiliyorum” dedi. “EZANIMIZ İLELEBET OKUNMAYA DEVAM ETSİN” İstiklal Marşı Şairi Mehmet Akif Ersoy’un Kastamonu’da vaaz verdiği bir günde Kastamonularla bir arada olmaktan büyük mutluluk duyduğunu ifade eden Soylu; “12 Mart İstiklal Marşı’mızın kabulünün ve Kastamonu’ya giderek vaaz veren Mehmet Akif Ersoy’u andığımız şu günde Kastamonulularla bir araya gelmekten büyük mutluluk duydum. Milletimizin sadece o gün değil, geleceğine de tercüman olan Mehmet Akif’i anıyorum. Allah ülkemize bir daha o günleri yaşatmasın ve İstiklal Marşı yazdırmasın. Bayrağımız ilelebet bu topraklar üzerinde dalgalansın, ezanımız bu topraklar üzerinde ilelebet okunmaya devam etsin” diye konuştu. “SİYASET KUTUPLAŞIYOR” İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 16 Nisan'daki referandumun Türkiye'nin geleceği açısından önemli olduğuna dikkat çekerek; “Türkiye mevcut sistemle akıntıya karşı kürek çekmektedir. Bu sistemle gidersiniz yine bir 15 Temmuz yersiniz, yine bir Gezi yersiniz, yine bir 28 Şubat yersiniz. Sistem açık çünkü. Siyaset kutuplaşıyor, siyaset kavga üretiyor. Özellikle Türkiye’de bazı yazarçizerler bu konuyu gündeme getiriyor. Siyaset kutuplaşıyor. Peki, AK Parti yüzde 34 ile başladı. Bugün yüzde 51, 17 puan, bu coğrafyada 17 puan getiren bir anlayış nasıl siyaseti kutuplaştırıyor? Oysa iktidarın eritici bir özelliği olduğunu hepimiz biliyoruz. Peki, nasıl böyle bir süreci elde ediyor. Sürekli ellerini böyle tutuyor. Hem sağ hem sola hiçbir bakmadan rasyonel kimse, milli kimse bu ülkenin yarınlarına katkı koyabilecek kimse, bu ülkede değerler çatışması olmayan kimse çatısının altına alıyor” diye konuştu. “ÇATIŞMAYI ENGELLEYECEKSİNİZ” Bakan Soylu; “Eğer toplumun topyekun kalkındırmak istiyorsanız toplumdaki gelir adaletsizliğini ortadan kaldıracaksınız, çatışmayı engelleyeceksiniz. Yönetenler adaletli, hakkaniyetli bir gelir dağılımı ortaya koymaya çalışır, buradaki gayreti gören vatandaş da; ‘evet bizi de düşünen var arkadaş, şükürler olsun’ deyip meselesini ve hayatını devam ettirir. Türkiye bu mücadeleyi ortaya koymaya çalışıyor. Ve bunun için 34’ten 51’ AK Parti geliyor. Ama öteki Cumhuriyet Halk Partisi yüzde 24, 25, 26 yani önerecek bir şey bulamaz mı insan? Ben araba diyorum, sende kalk deki ben uzayda şehir kuracağım. Hadi ben uçak diyorum, siz de deyin ki öyle bir şehit oluşturacağım ki fiber optik kablolar bir birine bağlayacağım, her şey otomatik olacak. Bir öneri getirir insan. Yani iktidardaki siyasi parti ile rekabet edebilecek, onu daha iyi bir noktaya sevk edebilecek, açıklarını iyi yakalayabilecek bir öneri getirir” şeklinde konuştu. “TÜRKİYE’DE HERKESE DELİ GÖMLEĞİ GİYDİRECEKLERDİ” 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin konuşan Bakan Soylu; “Bu ülkede 17- 25 Aralık darbesi oldu. Bir yargı darbesi değil miydi? 15 Temmuz oldu, altında ne yazıyordu. ‘Türkiye’de yeni bir anayasa yapmak için geliyoruz’, 15 Temmuz kendi hukukunu oluşturacaktı, kendi anayasasını oluşturacaktı. Yapacakları belli işte. O meczubu Türkiye getirip ondan bir mehdi çıkarmaya çalışacaklardı. Türkiye’de herkese deli gömleği giydireceklerdi. Bunu da yargı ile yapacaklardı” dedi.