Avcılar Derneği'nden kaçak avlanan turistlere tepki
Kastamonu Avcılar ve Atıcılar Derneği Başkanı Adil Ünaldı, tatil dönemlerinde Kastamonu'ya gelerek kaçak avlanan turistlere tepki gösterdi. Tatil dönemlerinde memleketlerine gelen gurbetçilerin Kastamonu'ya geldiklerinde yasal olmayan şekilde avlanma yaptıklarını belirten Adil Ünaldı, henüz av hayvanlarının yavrulama döneminin devam ettiğini hatırlatarak şöyle konuştu: 'Av yasağının olduğu bir dönemde usulsüz, kural tanımadan, avcı olmayanlar ve eli tüfeklilerce,...
Kastamonu Avcılar ve Atıcılar Derneği Başkanı Adil Ünaldı, tatil dönemlerinde Kastamonu’ya gelerek kaçak avlanan turistlere tepki gösterdi. Tatil dönemlerinde memleketlerine gelen gurbetçilerin Kastamonu’ya geldiklerinde yasal olmayan şekilde avlanma yaptıklarını belirten Adil Ünaldı, henüz av hayvanlarının yavrulama döneminin devam ettiğini hatırlatarak şöyle konuştu: “Av yasağının olduğu bir dönemde usulsüz, kural tanımadan, avcı olmayanlar ve eli tüfeklilerce, gerek avı yasak olan hayvanları ve gece araba farı, projektör ile tavşan avı yapıldığı bilgisine ulaştık. Av koruma ekiplerinin araç ve personel yetersizlikleri, il sınırlarının geniş olması nedeniyle yetkililer, ihbarlara yetişemez hale geldi. Bize bu konuda duyarlı vatandaşlar tarafından şikayetler geliyor. Orman ve Su İşleri Bakanlığı 10. Bölge Müdürlüğü Kastamonu Şube Müdürlüğü’nün (0366) 212 51 20 nolu telefonu, 156 jandarma ve görevlilerin telefon numaraları aranarak ihbarda bulunabilirler. Yetkililer ihbar edilen alana yerin uzaklığı nedeniyle doğal olarak geç kalıyor. Yasal olmayan şekilde avlanan şahısların bu arada başka bölgelere gittiklerinden dolayı etkili olunamıyor” dedi. “HER ELİ SİLAHLI AVCI DEĞİLDİR” Her eli silahlının avcı olmadığını vurgulayan Adil Ünaldı sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Gerçek avcı, avına sahip çıkan, koruma ve kollama faaliyetleri yapanlardır. Üreme döneminde avlanılmaması gerektiğini, avın gecesi olmaz savunmasız ve kaçma şansı verilmeyen bir hayvana ışık tutarak öldürmek av değildir. Bunu yapan insanlara da avcı değildir. Bu mevsimde av hayvanlarının yavruları vardır. Bu yüzden vurulmamaları gerekiyor. Gerçek avcı arkadaşlarımız, bir yıl köpek besleyerek av köpekleri ile av yapıyorlar. Avcı olmayan eli tüfekliler kural tanımadan avı yasak olan hayvanları vuruyorlar. Gece far ışığı ile avlanıyorlar. Gurbetçi kardeşlerimizin köylerine geldiklerinde gece traktör ve binek araçlarla av suçu işliyorlar. Bu şekilde av yapanların yakalandıklarında yetkililerce araçlarına ve silahlarına el konulacak. Bu nedenle gurbetçileri ve yasal avcı olmayanları uyarmak istiyoruz. Avcılığı bizden sonraki neslin devam edebilmesinden hepimiz sorumluyuz. ‘Başkaları vuruyor, ben de vurayım’ mantığını artık bitirmeliyiz. Doğamız ve içindeki yaban hayatını nasıl koruyacağımızın hesabını yapmalıyız. Gelecek nesillere bir şeyler bırakmak, vicdan sahibi, düşünerek zamanında ve kafi miktarda avcılık yapan, başkalarının haklarına saygı göstermeliyiz. Çünkü avcılık doğa ile sadece organik bağ kurmak demek değildir. Sevgi ister, şefkat ister.” “AV YOKSA AVCI DA YOKTUR” Avın da doğanın bir meyvesi olduğunun unutulmaması gerektiğini ifade eden Ünaldı; “Bir şeyi daha unutmamak gerekir. Av yoksa avcı da yoktur. O halde o meyveden her zaman faydalanabilmemiz için, o meyveyi vereni yani doğayı korumak, canlı tutmak gerekir. Gerçek avcı, attığını vuran değil, hangi avı ne zaman ne kadar vurmasını bilendir” şeklinde konuştu.