Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Yaşar'dan sahte bal uyarısı!
Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Cem Başar, sahte bala ilişkin uyarılarda bulunarak açıklamalarda bulundu.
Sıcak havaların yerini soğuk havalar bırakırken, bal tüketiminde gerek hastalıklardan korunmak gerekse de “şifa” bulmak için artış yaşanıyor. Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Cem Başar da sahte bala dikkat edilmesi gerektiğini, “şifa” ararken daha çok hastalanmamak adına uyarıda bulundu. Birliğin yeni yerinin İnönü Mahallesi Alparslan Türkeş Bulvarı 100’üncü Yıl Blokları altı olduğunu dile getiren Başar; “Daha önceki yerimizde bir sene kadar kaldık ama binanın depreme dayanıksız olmasından ötürü mecburiyetten bir değişiklik yaptık. Bu yeni yerimiz önceki yerimize göre daha iyi ve daha geniş. Gerek üreticilerimiz gerek müşterilerimiz için otopark imkanı da kolay. Vatandaşlara burada daha iyi bir hizmet vereceğiz” dedi.
“TÜRKİYE’DE SAHTECİLİĞİ YAPILAN ÜRÜNLERİN BAŞINDA BAL GELİYOR”
Havaların soğumasıyla birlikte bal tüketiminin arttığını dile getiren Başar; “Tüketiciler balı çoğunlukla şifa için kullanıyor. Kış aylarının gelmeye başlamasıyla beraber de işte malum griptir, soğuk algınlığıdır, bunlara sıklıkça karşılıyoruz. İnsanlara her zaman bu uyarıyı yapıyoruz, yine de yenilemek de fayda var. Özellikle şifa bulmak için aldıkları ballarda sahtelere dikkat etsinler. Biz hatta sahte ürünleri bal olarak da onları değerlendirmiyoruz. Bu yüzden tağşiş olan ürünlere dikkat edilsin. Balı her zaman bildikleri, tanıdıkları üreticilerden alsınlar. Özellikle birliğimize kayıtta hizmet veren bin 500 üreticimiz var. Bu üreticilerden bu balları temin edebilirler. Aynı zamanda birliğimizin direkt satış ofisinde de üyelerimizden aldığımız Kastamonu Üniversitesi’nde analizleri yapılmış ballarımız da var. Piyasadan alırken çok dikkat etmek gerekir. Çünkü Türkiye’de en çok sahteciliği yapılan ürünlerin başında bal geliyor. Bu yüzden şifa bulmak için, çoluk çocuğuna ‘Şifa bulsun, hasta olmasın’ diye yedireceği ürünlerden daha çok hasta olabilirler. Buna dikkat etsinler” diye konuştu.
“BALI ARACIDAN DEĞİL, ARICIDAN ALMALARINI ÖNERİYORUZ”
Bal alırken fiyatı ve kalitesine dikkat edilmesi gerektiğine vurgu yapan Başar; “Yeri geliyor bir kilogram reçelin bile altında fiyatlara bal satılmakta. Çeşitli büyük marketlerde bunları görebiliyoruz. Bazen indirimleri giriyor 50-60 liralara bal satılıyor. Emin olun onlar ambalaj ve kavanoz maliyetini bile karşılamıyor. Bal şifa kaynağıdır. İnsanların hasta olmaması için tükettikleri bir üründür. O yüzden balı her zaman aracıdan değil, arıcıdan almalarını öneriyoruz” dedi.
“KESTANE BALI İSTEYENLER ACELE ETSİNLER”
Kestane balına ilişkin de konuşan Başar; “Kestane balında bu sene çok düşük bir seviyede üretimimiz oldu. Özellikle ormanlarımızda gal arısı (kestane ağaçlarına zarar veren tür) yoğun miktarda vardı ve küresel iklim değişikliğiyle beraber iklim koşullarındaki değişiklik bal üretimimizin seviyelerini düşürdü. Şu anda kestane balımız üreticimizin elinde de bitmek üzere. Kış gelmeden temin etmek isteyenler için de kaliteli kestane balını bir an önce temin etsinler. Çünkü 1-2 ay sonra piyasada kestane balı bulmak gerçekten çok zor olacak. O yüzden müşteriler kestane balı temin etmek istiyorlarsa bir an önce bunu temin etsinler. Şu an bizde birliğe bal bulma konusunda sıkıntı yaşıyoruz. Aracılıkta rakamları çok tespit etmek zor ama tahminen piyasada 100-150 ton civarında kestane balımız oldu. Kestane balımız TÜRKPATENT tarafından geçen yıl ağustos ayında tescillenmiş, çok kaliteli bir bal. Civar illerde de kestane balı üretimi yapanlarda üretimin düşük olmasından dolayı kestane balı yoğun şekilde talep gördüğünden ürettiğimiz ürün yetmemekte. İnsanların elinde de normal yıllarda ürettiğinin çok çok düşük seviyede bal olduğu için birçok üreticimiz aslında bal tükendi. Bu yüzden piyasada çok sınırlı ürün kaldı. Bunu temin etmek isteyenler bir an önce kestane balını temin etsinler. Çünkü kış aylarında büyük ihtimal bulamayacaklar” şeklinde konuştu.
“GÜZEL BİR AÇILIŞLA KASTAMONULU ARICILARIMIZIN HİZMETİNE SUNACAĞIZ”
Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı (KUZKA) ile ortak yürüttükleri projenin sonuna geldiklerini aktaran Başar; “Kastamonu’da olmayan ürünlerimiz, makinelerimiz şu anda geldi. Çok yakın zamanda kurulumu gerçekleşip inşallah güzel bir açılışla da Kastamonulu arıcılarımızın bunun hizmetine sunacağız. Gerçekten şu anda arıcılar çok zor durumdalar. Yani artan maliyetler ve bizim maliyetlerimiz belli. Bu maliyetlerin sürekli artması piyasada arıcılığı biraz daha yapılamaz bir hale getirdi. En azından bu ürettiğimiz materyallerle arıcıların girdilerini en uygun şekilde sağlamaya çalışacağız ve onların kullanımına sunacağız. Fondan şeker üretim makinesi ve mum petek makinesi gelecek. Bunları dışarıdan alıyoruz. Kastamonu’da ve birçok civar illerde de yok. Genelde uzak illerden geliyor ve malum mazot fiyatlarının yüksek olmasından dolayı çok yüksek nakliye bedelleri ortaya çıkmakta. Bunu Kastamonu’da ürettiğimiz zaman üreticimiz çok uygun fiyata bu ham maddeleri kolay bir şekilde temin edebilecekler. Tüm ürünlerde olduğu gibi bu ürünlerde de belli bir kalite skalası var. Kaliteli en iyi ürünü en uygun fiyata arıcılarımızın hizmetine sunacağız inşallah. Üreticilerimize sunduktan sonra artan bir üretim miktarımız olursa çevre illerdeki arıcıların da bundan faydalanmasını sağlayacağız ama temelinde ilk başta hizmet noktamız kendi üyelerimiz daha sonra Kastamonu’da amatör olarak bu arıcılığı yapan insanlara bu ürünleri sağlayacağız” dedi.
“SAHTECİLİK ÇOK UÇ NOKTALARDA”
Sahte bal ile gerçek bal arasındaki farkı anlamanın çok zor olduğunu vurgulayan Başar; “Televizyonlarda ya da internetlerde görüyoruz. Kaşık yardımıyla balı yukarıya doğru kaldırıyorlar, damladıktan sonra tekrar kaşığa toplanmasını bekliyorlar. Bunlar aslında tamamı yanlış olan şeyler. Ülkemizde sahtecilik o kadar çok uç noktaya ulaştı ki bunların hepsini yapabilirler. Bunu tadarak da anlayamazsınız. Bunların en iyi yöntemleri üniversitelerde analiz ettirmektir. Biz de birliğimizde üreticilerimizin üretmiş olduğu, üniversitede analizleri yapılmış ballarımızı satıyoruz. Buradan da birliğimiz üzerinden bu balları temin edebilirsiniz. Kargoyla il dışına da bal yolluyoruz. Özellikle gurbette yaşayan vatandaşlarımız Kastamonu’da böyle bir birliğin varlığından haberdar olduğu zaman kargoyla gönderim de yapıyoruz. Gönül rahatlığıyla da ballarını tüketebiliyorlar. Çünkü üniversitede analizlerimiz var. Analizlerin sonuçlarını isteyen kişilerle de paylaşabiliyoruz. Yani kişiler ne yediğini biliyor. Çocuklarına, eşine, dostuna hasta olduğu zaman ne tükettirdiğini biliyor. Belki piyasada satılan balların yüzde 90’ı sahte. Fiyat oranına da bakmak lazım. Günün şartlarında iyi bir çiçek balını kimse 400-500 liradan aşağı alamaması lazım. Yani markete gittiğiniz zaman 50 liraya 100 liraya bal alacağını düşünüyorsanız alamazsınız. En basitinden bugün iyi marka bir reçel bile 200 liralarda. Baktığınız zaman 200 liraya reçel olan bir yerde 100 liraya bal satılması çok mantıklı değil. İyi bir çiçek balı 400-500 lira bandında, kestane balımız bin-bin 500 liralarda. Bundan şifa bulmak istiyorsanız buna verdiğiniz parayı acımamanız lazım. Atasözünde denildiği gibi ‘Ucuz etin yahnisi yavan olur’ bu da o şekilde olur” diye konuştu.