Ziraat Odası Başkanlığı'na Mehmet Butur seçildi
Ziraat Odası 8'inci Olağan Genel Kurulu Grand Moni Altın Salon'da gerçekleştirildi. 2 listenin yarıştığı genel kurulda Mehmet Butur, 97 oy olarak tekrardan Ziraat Odası Başkanlığı'na seçildi. Ziraat Odası 8'inci Olağan Genel Kuruluna AK Parti Milletvekili Metin Çelik, CHP Milletvekili Hasan Baltacı, Belediye Başkanı Tahsin Babaş, CHP İl Başkanı Hikmet Erbilgin, CHP Belediye Başkan Adayı Mustafa...
Ziraat Odası 8'inci Olağan Genel Kurulu Grand Moni Altın Salon'da gerçekleştirildi. 2 listenin yarıştığı genel kurulda Mehmet Butur, 97 oy olarak tekrardan Ziraat Odası Başkanlığı'na seçildi.
Ziraat Odası 8'inci Olağan Genel Kuruluna AK PartiMilletvekili Metin Çelik, CHP Milletvekili Hasan Baltacı, Belediye BaşkanıTahsin Babaş, CHP İl Başkanı Hikmet Erbilgin, CHP Belediye Başkan Adayı MustafaÖztürk, MHP Belediye Başkan Adayı Galip Vidinlioğlu, İYİ Parti İl Başkanı ÖzcanBüyükşen ve çok sayıda davetli katıldı.
Genel kurulun açılış konuşmasını gerçekleştiren Ziraat OdasıBaşkanı Cahit Demir, genel kurulun hayırlı olmasını diledi.
'KAPALIDEVRE SULAMA SİSTEMİNE GEÇMEK LAZIM'
Belediye Başkanı Tahsin Babaş, tarım ve hayvancılığın ilimiziçin önemine değinerek; 'Kastamonu tarımıyla, hayvancılığıyla, ormancılığıylabu bölgede önemlidir. O nedenle bu konuda kurulan hem kurumlar hem odalarımbirlik ve beraberlik içerisinde çalışarak tarımda üretken bir tarımınoluşmasını sağlaması gerekmektedir. Bugüne kadar da böyle olmuştur. Çok genişbir coğrafyaya sahip olan Kastamonu gerçekten tarım ve hayvancılıkta herbölgede kendini göstermelidir. Yani üretim gittikçe arttırılmalıdır. Bu konudada özellikle Ziraat Odalarımıza çok işler düşüyor. Çiftçilerin dertlerini,sorunlarını beraber bir takım kurumsal çalışmaları yapan bir kuruluş halindeZiraat Odamız görevini başarıyla yürütüyor. Bunun yanında yerelde ve merkezihükümette bu konu ile ilgili çalışmalar biz hep bu işin içinde olduk. 2014yılındaki seçimlerden sonra belediye başkanlığımın ilk zamanlarında en çokuğraştığım konu Kırık Barajı'ydı. Şu anda iyi bir şekilde devam eden birprojemiz var. Hem Kastamonu'nun en az 50 yıllık içme suyunu karşılayacak hem de92 dekar alan üzerinde tarımsal sulama yapabilen bir baraj. Şu anda ihalesürecine uygun bir şekilde devam ediyor. Kırık Barajı Kastamonu için çok önemlibir projedir. Hem insanlarımızın memba su içmeleri için hem de tarımsal sulamaiçin. Artık vahşi sulama değil kapalı devre sulamanın hayata geçmesi çiftçimiziçin iyi olacağını düşüyorum. Şu anda Kastamonu bu konuda Türkiye'de 10'uncu sırada.Bunun daha da geliştirilerek her bölgedeki sulama sistemine uygulanması enbüyük çalışmamız olması gerektiğine inanıyorum. Tabii burada Ziraat Odası ileçiftçiler ile Tarım Müdürlükleri ile Devlet Su İşleri ile bir an önce bu vahşisulamaların kesinlikle kapalı devre sulama sistemine geçmek lazım. Onun içinbizlere çok iş düşüyor. Yani hangi sivil toplum kuruluşumuz bizden destek,yardım ve ortaklık ister ise hepsini de beraber olmaya gayret gösterdik. Yanisadece belediyecilik değil yerel misyonuyla da genel çalışmaların içine sokmayada gayret gösterdim. Bölgede de kenevir üretiminin alt yapısı olanbölgelerinden birisiyiz. Onu da iyi bir şekilde değerlendireceğimize inanıyorum'ifadelerini kullandı.
'ŞEKERFABRİKASI'NIN YANINDA SAF TUTMALIYDI'
Ülkenin zor günlerden geçtiğini söyleyen CHP MilletvekiliHasan Baltacı; 'Sebebi ne olursa olsun, bir ekonomik krizin içerisinden çıkmayaçalışıyoruz. Bu ekonomik krizin en fazla vurduğu kesim üretici köylülerdir.Türkiye'de kırsal nüfus yüzde 15-16'lara kadar düşmüşken, Kastamonu'da kırsalnüfus halen yüzde 44 civarındadır. Yani bin köyde insanlarımız çiftçilik,hayvancılık ve ormancılık yapıyor. Yani bu krizden en çok etkilenen illerdenbirisi de Kastamonu… Girdi maliyetleri sürekli yükseliyor, mazot, ilaç vetohumun fiyatları sürekli artıyor. Geçenler de aracımı pompa önüne çektiğim deTürkiye'de ilk defa şunu gördüm. Mazot fiyatının, benzin fiyatını geçtiğinigördüm. Tarlasını sürecek çiftçi için bunun önemi çok büyüktür. Köylümüzüretime küsmüş, motivasyonu düşmüş, ekim alanlarımız gittikçe daralıyor.Önümüzdeki dönem şayet biz bu krizi aşamaz, üreticimize gereken desteği veremezsekçok açık söylüyorum önümüzdeki yıl Türkiye bir gıda kriziyle karşı karşıyagelebiliriz. Hepimiz şapkamızı önümüze koyacağız. İyi olanları alkışlayacağız,ancak nerede zorluk yaşıyorsak onu da bu kürsüden dile getireceğiz. ZiraatOdaları siyaset yapmaz mı evet yapar, siyaset yapmalı mı evet yapmalı. Meselane zaman siyaset yapmalı, Şeker Fabrikası kapatılacağı zaman Ziraat Odasısiyaset yapmalıdır. Herhangi bir siyasi partinin yanında saf tutsun demiyorum,Şeker Fabrikası'nın yanında saf tutmalıydı. Ben o günlerde Kastamonu ZiraatOdası'nı üretici köylünün ve fabrikanın yanında görmedim. Başkan olabilirsiniz,yönetici olabilirsiniz ancak gerçek siyaseti fabrikanın önünde, pancarçiftçisinin yanında yapmalıydınız. Bu odalar görüşleriyle, tavırlarıylasiyaseti besleyecek. Mesela bu yıl Kastamonu'da yaklaşık 6 bin dönüm siyezekildi. Yattık siyez dedik, kalktık siyez dedik. Köylü 6 bin dönüm de siyezekti, çünkü köylü aç. Bütün hayatını tarlasından kazanmış evet ekecek. Siyezlerekildi ve şu anda elde kaldı. Ziraat Odası ne yapmalıydı, siyez ile ilgiligerçekçi bir politika üretip siyasilerin önüne koymalıydı. Ekin demek kolayfakat kaça satacağız, kime satacağız, taban fiyatı ne olacak diye siyasilerisıkıştırmalıydı' ifadelerini kullandı.
'NEYAPARSAK HALK İÇİN YAPMAYA ÇALIŞIYORUZ'
Kendir üretimine de değinen Milletvekili Baltacı; 'Kendirüretiminde Kastamonu merkez olmalıdır dedik. Kendir geçmişte yoğun bir şekildeüretiliyordu ve kendir fabrikamız vardı. Şayet kendir üzerine bir politikageliştirilecek ise Kastamonu'nun hakkı Kastamonu'ya teslim edilmelidir dedik.Biz bunu söylediğimiz de Ziraat Odası da şunu söyleyecek; ister katılırgörüşlerimize ister katılmaz. Kendir'in merkez üssü Cumhurbaşkanımız Vezirköprüdedi orası olsun veya evet doğru söylüyorsunuz birlikte mücadele edelim dediyebilirdi. Bu tür konulardakifikirlerinizi yüksek sesle söylemek zorundasınız. Siyez'de, Sarımsak'ta neolduysa, kendir de bunu yaşamayalım istiyoruz. Bu seçim öncesi bir propagandamalzemesi olmasın istiyoruz. Bazen siyasetçiler yapıyor, mesela seçim geliyor,birden Kastamonu'da Özel Uğurlu Hastanesi açılıyor, seçim geliyor olmayan birdoğalgaz Tekirdağ'dan fışkırıyor mesela. Böyle olmasın istiyoruz. Saftutacaksanız üreticinin yanında saf tutun, kendi partim de dahil olmak üzerehiçbir partinin arka bahçesi olmayın. Bu odalar, mensuplarının örgütlü gücüdür.Türkiye'de bu örgütlü güçler ne kadar sesini yükseltirse demokratikleşmemiz okadar kolay olur, o kadar daha çok yol alırız diyorum. Heyecanımı bağışlayın.Ne yaparsak sizler için, bu halk için yapmaya çalışıyoruz. Siz üretin,ürettiğinizi biz tüketeceğiz, siz üretin, biz de sağlıklı ve ucuz tüketelimdiye uğraşıyoruz. Bu konudaki gayretimiz sonuna kadar devam edecektir. Meselehalk için siyaset yapmak, halkın emeği için siyaset yapmaktır' dedi.
'OBRUCAKBARAJI'NI YILSONUNDA HİZMETE AÇMIŞ OLACAĞIZ'
AK Parti Milletvekili Metin Çelik, tarım için sulamanınönemine değinerek; 'En ucuz maliyetle su alamıyorsanız, yeterli verimi almaimkanınız yok. Kastamonu'daki tarım arazileri belirli bir bölgede toplanmıştır.Tarımsal alanı bizim sulama sistemleri ile köylümüzün hizmetine sunmamızgerekiyor. Son iki yıldır yapılan yatırımlarla Devrekani'deki üretim ciddianlamda artmıştır. Mısırda, şeker pancarında, patateste artış oldu. Ben ObrucakBarajı'nın sürekli yatırım programına alındığını bilirdim. En son 2000 yılındayatırım programından bir TL iz bedelle yatırım programında tutulan barajyatırım programından çıkartıldı. Obrucak Barajı'nın ne kadar önemli olduğunuanlattık. İnşallah bu yılsonunda bu barajı hizmete açmış olacağız. Odamıza vetarımla ilgilenen diğer kurumlara büyük görev düşüyor. İş birliği içerisinde buolayı en iyi şekilde gerçekleştirmeliyiz. Başkanımın bahsettiği Kırık Barajıvar. Merkez'de 90 bin hektar araziyi sulayacak Kırık Barajı'da 2000 yılındayatırım programından çıkartılmıştır. Uzun uğraşlar sonunda 2015 yılında bubarajı da yatırım programına aldırdık. Şuanda çalışmalar devam ediyor. İnşallahbu önemli projeyi de ilimize kazandırmış olacağız' dedi.
'IFADPROJESİ MART AYINDA BAŞLIYOR'
Tarımsal desteklemeler hakkında konuşan Milletvekili Çelik; 'Türkiye'deşu anda 2019 yılı için tarımsal desteklere ayrılan rakam yaklaşık 26 milyarTL'dir. Bu önemli bir rakam. Bu yıl Kastamonumuz da ise çiftçimize 100 milyonTL destek sağladık. Önümüzde ki dönemde bu daha da artacaktır. Genç ÇiftçiProjesi ile Kastamonu'da 3 yılda 807 çiftçimize 25 milyon TL hibe ödemesigerçekleştirildi. Uzun süredir takibini yaptığımız IFAD Projesi inşallah Martayında Ankara'da yapılacak toplantı ile başlıyor. Buda ilk planda 38 milyonEuro devamında yaklaşık 100 milyon Euro, Türkiye'de 6 ilde uygulanacak illereödenecek. Peki burada ne yapmamız lazım? Bu projede en fazla desteği projesi enfazla kabul olan iller alacak. Biz gerekli alt yapıyı, yönlendirmeleri yaptıkbugüne kadar. Bu konuda Ziraat Odamıza ciddi işler düşüyor. Türkiye'de Tarım veKırsal Kalkınmayı Kalkındırma Kurumu var. 6 yılda ilimizde çiftçimize 70 milyonTL destek sağlandı. Yeni başvurular şuanda yapılıyor. Ne kadar fala proje okadar fazla destek. Çiftçilik, hayvancılık ve tarım iyiye mi gitti, yoksakötüye mi gitti? Muhalefet diyor ki çiftçi battı. Biz diyoruz ki çiftçininbatması gibi bir durum söz konusu değil. Türkiye'de tarımsal destekler 8 katınaçıktı. 2002 yılında 7 bin traktör satılıyordu. 2017 yılında 70 bin traktörsatıldı. Hayvancılıkta ciddi işletmeler kuruldu. Köylerimizdeki işletmelerimizgelişti. İlimizden ciddi firmalar süt alıyorlar. Kaliteli süt üretmek çokönemli. Bu konuya bizim eğilmemiz gerekiyor. Ne kadar fazla destek alacağımızbizim yapacağımız çalışmalara bağlı' şeklinde konuştu.
'HÜKÜMETİMİZİNŞEKER FABRİKASINI KAPATMAK GİBİ BİR TASARRUFU YOKTUR'
Şeker Fabrikası'na değinerek sözlerine devam edenMilletvekili Çelik; 'Şeker Fabrikası kapatılacak mı? Hayır. Hükümetimizin şekerfabrikasını kapatmak gibi bir tasarrufu yoktur. Özelleştirmeden dolayıkapatılan bir tane şeker fabrikası gösterin diyorum. Gösterilemiyor. Tabi bazışeker fabrikaları özelleştirme ile gelişti, büyüdü. 10 binlerce kişiye istihdamsağlayan işletmeler haline geldi. Torku ve Kayseri Şeker bunlara örnektir.Bakın burada biz o süreci en iyi şekilde takip ettik. Birileri bunu seçimdönemine denk geldiği için siyasi olarak çıkar elde etmek istediler. Biz olayaşeker fabrikasından çiftçimizin en iyi şekilde yararlanması için çalıştık.Bizim şeker fabrikamızı kapatmak gibi bir amacımız yok. NBŞ kotası yüzde 2buçuğa düşürüldü. 1980'lerden itibaren Türkiye'de serbest piyasa ekonomisiuygulanıyor. Devletimizin şeker gibi kendi fabrikalarına aldığı ürünlerindışındaki ürünlerin fiyatını piyasa koşulları belirliyor. Bizim yapacağımıznedir? Sarımsak çok uzun yıllardır Kastamonu'da üretilir. Dünyanın en iyisarımsağıdır. Bu sarımsağın fiyatının devlet tarafından belirlenmesi mümkündeğildir. Burada yapılması gereken devletin taban fiyatı koyması değildir.Sarımsak fabrikalarımız var. Sarımsak fabrikalarımızda sözleşmeli tarımsistemini hayata geçirebiliriz. Ama buna da benim istişare ettiğimiz çiftçikardeşlerimiz pek yanaşmıyorlar. 1990'lı yıllardın sonuna doğru kendirinhammadde olarak kullanıldığı alanlarda daha ucuz hammaddelerin kullanılması ilekendi bitme noktasına gelmişti. Bu AK Parti döneminde şöyle oldu, böyle oldudenilecek bir mesele değildir. Dünyada bir süreç yaşandı. Bu süreç şuandatersine dönüyor. Çevre bilincinin yeniden gelişmesi ile birlikte sayıncumhurbaşkanımızda özellikle naylondan ve doğal ortamda yok olması çok uzunyıllara ulaşan naylondan kurtulmamız gerektiğini toplumsal yaşamda ne kadar azkullanılırsa o kadar iyi olacağını söyledi. Bunun ardından kendiri hiç bilmeyenarkadaşlar yorum yapmaya başladı. Ben kendiri çok iyi bilirim. BunuKastamonulu'dan, Germeçliden, Taşköprülüden, Hanönülüden iyi kimse bilmez. Bukelimeleri sarf ederek insanların duygularına hitap ederek gerçekten uzakpolitikası yapmak doğru değildir. Bizim reklamla işimiz olmaz. İlimize nekazandırabiliriz onun derdindeyiz. Sanayi Bakanımıza gittik. Bu konuda birdosya hazırladık. Kastamonu'nun kendir ile ilgili alt yapısını hazırladık.Bakanımızda bu konuda bir çalışma yapıp sonucunu bize bildireceğini söyledi'diye konuştu.
'TÜRKİYE'DEKİTOHUMUN TEK BULUNDUĞU YER VEZİRKÖPRÜ'DÜR'
Kendir konusunun Vezirköprü'nün isminin ön plana çıkmasınadeğinen Milletvekili Çelik; 'Hala kendir üretimini devam ettiren bölgeorasıdır. Türkiye'deki tohumun tek bulunduğu yer Vezirköprü'dür. Bunun içinsöyledi. Yoksa orta Karadeniz Bölgesi'nde kendi yoğun bir şekilde üretilirdi.Bu söz sadece kendir üretiminin Vezirköprü'de yapılacağı anlamına gelmiyor.Seçim var diye böyle bir algı oluşturmaya çalışıyorsun değil mi? AK Partihiçbir zaman seçim olduğu için çalışma yapmamıştır. Bunu bize söylemekyapılabilecek herhalde son şey olmalıdır' dedi.
'BİZBURALARDA EMANETÇİYİZ'
Ziraat Odası Başkan Adayı Mehmet Butur ise; hakkındakiiddialara cevap vererek; 'Herkes alın terinden bahseder ama ben her zaman şunusöylerim; esas alın terinin olduğu yerler, tarım alanları ve tarımdaçalışanlarındır. Biz buralarda emanetçiyiz. Bu odanın esas sahipleriçiftçilerimizdir. Odamızın gelişmesinde katkısı olan bütün kurum ve kuruluşlarave 178 köyde 10 bine yakın üyemize teşekkürlerimi sunuyorum' dedi.
Konuşmaların ardından yapılan seçimlerde Mehmet Butur'un veNahit İğdirli'nin listeleri yarıştı. Nahit İğdirli 71 oy alırken, 97 oy alanMehmet Butur seçimleri kazandı.