'Veteriner sağlık hizmetleri 1 kuruşluk iş değildir'
İBRAHİM MAŞALACI VE AHMET USTA Veteriner Hekimler Odası İl Başkanı Hacı İbrahim Maşalacı ile Türk Tarım Orman-Sen Şube Başkanı Ahmet Usta ortak basın açıklaması yaparak Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba'nın söylemlerini eleştirdiler. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba'nın veteriner hekimlere yönelik açıklamalarının kendilerini üzdüğünü söyleyen Maşalacı ve Usta 'Her gün...
İBRAHİM MAŞALACI VE AHMET USTA;
Veteriner Hekimler Odası İl Başkanı Hacı İbrahim Maşalacı ile Türk Tarım Orman-Sen Şube Başkanı Ahmet Usta ortak basın açıklaması yaparak; Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba'nın söylemlerini eleştirdiler.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba'nın veteriner hekimlere yönelik açıklamalarının kendilerini üzdüğünü söyleyen Maşalacı ve Usta; 'Her gün ödediği vergilerle inim inim inleyen, birçoğunun kepenk kapatmaya başladığı esnafımızın sorunlarını çözememiş temsilcisi TESK Başkanı Bendevi Palandöken'in dahi söz söyleyebildiği bir konuda biz meslek mensubu temsilcilerinin de iki cümle kurma hakkı olduğunu düşünüyoruz. 5996 Sayılı Kanun'un 14'üncü maddesinde belirlenen usuller çerçevesinde ve Bakanlığın her yıl belirlediği miktarda çiftçilerimizin hayvanlarına yapılan aşılama, kulak küpesi takılması vb. uygulamalar için çalışanlarımız bir ücret talep etmekteydi. Kamuoyuna yansıtıldığı gibi öyle et fiyatlarını artıracak ücretlerde değil üstelik. Aşılamalar için Bakanlığımızın takdir ettiği hayvan başına 0,75 TL ile 1,50 TL ücretlerle et fiyatları artıyorsa ve bizler bu ücreti almadığımızda et fiyatları düşecekse her zaman olduğu gibi fedakarlık yapmaya hazırız' dediler.
'KİMİ HANGİ KÖYE, HANGİ AHIRA GÖNDEREBİLECEKSİNİZ?'
Bakan Fakıbaba'yı kendileri ile birlikte bir gün veterinerlik yapmaya davet eden Maşalacı ve Usta; 'Her gün girdiğiniz ahırda üzerinize sinen ahır ve dışkı kokusu yüzünden siz yanımızdan geçerken burnunuzu tıkayıp yüzünüzü buruşturuyorsunuz. Bu hizmetler 75 kuruşla 1.50 TL ile yapılacak işler değildir. Emeğimizin karşılığı hiç değildir. Veterinerlik hizmeti veren arkadaşlarımız mesleklerini sevdikleri için bu zorluklara katlanırken Bakanlığımızın 1 kuruş gibi sembolik bir rakam açıklaması meslek onurumuza ve çalışanlarımızın gururuna dokunmaktadır. Yarın bir vatandaş yaptığınız iş 1 kuruşluk dediğinde hangi şevkle kimi hangi köye, hangi ahıra gönderebileceksiniz? Evet köyde üreticimizden 75 kuruş istemekten biz de memnun değiliz. Bunun başka bir şekilde halledilmesi gerekmektedir. Ancak böyle popülist açıklamalarla meslektaşlarımız kamuoyunun önüne günah keçisi olarak atılmak suretiyle çözüm üretilemez. Burada yetkili olduğunu söyleyen etkisiz sendikaya da bir çift sözümüz olacak. Sayın Bakan ile fotoğraf çektirmekle, Genel Müdür Beyle çay içmekle bu işler çözülmez. İkna odalarında Türk Tarım Orman-Sen üyelerimize baskı yapmaktan artan zamanınızda buyurun oturalım çözüm yollarını beraber arayalım' ifadelerini kullandılar.
'VETERİNER HEKİMLER ÜCRETSİZ HİZMET VEREMEZLER'
Konuyla ilgili açıklamalarına devam eden Maşalacı ve Usta; 'Olay sadece kamuda çalışan arkadaşlarımızla da bitmemektedir. 5 yıl bu işin eğitimini almış özel sektörde bu işle uğraşan meslektaşlarımız bu hizmetleri karşılığında ücret almadıklarında geçimlerini nasıl sağlayacaklardır. Arkadaşlarımız Veteriner Hekimler Odamızın belirlediği rayiç fiyatlar üzerinden hizmet vermektedir. Varsa odamızın belirlediği fiyattan fahiş ücret alan vatandaşlarımız ihbar ettiği takdirde gereği mutlaka yapılacaktır. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanımız Sayın Ahmet Fakıbaba'nın 19 Aralık'ta TBMM de yaptığı açıklamada 'Bundan sonra Aşıların hepsi bedava, veteriner hekim bakımı bedava. Aile hekimliğini getiriyoruz. Kulak küpesi bedava, aşı bedava' açıklaması henüz düşünce aşamasında ve üzerinde çalışmaları tamamlanmamış bir söylemdir. Bakanımızın bu açıklamasından sonra Kırıkkale'de katıldığı bir programda kendisine bu işlerin nasıl olacağını sormamız üzerine bu tasarıyı, çalışmayı hazırladığımızda sizlerle Türk Veteriner Hekimler Birliği ile paylaşacağız ve görüşlerinizi alacağız demiştir. Aynı durum geçtiğimiz yıllarda Sağlık Bakanlığı'nın uyguladığı Aile Hekimliği sürecinde yaşanmıştır. Burada mahalle ve semtlerdeki sağlık ocakları kaldırılarak Aile Hekimliği sistemine geçilmiş ve sağlık ocağı olmayan yerlerde de hekimler ofisler açmışlardır. Bu hekimlerimize de devletimiz kira, sigorta, elektrik, su vb. destekler sağlamış ayrıca maaşlarında da ciddi oranda artışlarda görülmüştür. Veteriner Hekimlik alanında da buna bir benzer çalışma yapılması düşünülmektedir. Bakanlık bünyesinde çalışan, serbest olarak kendi klinik ve muayenehanelerinde vatandaşa, çiftçiye hizmet veren, belediyelerde hayvan sağlığı alanında çalışan, özel çiftlik ve gıda firmalarında görev yapan veteriner hekimlerimiz zaten şu anda birçok fedakarlıklarda bulunmaktadır' şeklinde konuştular.
'ET FİYATLARI PAHALI DEĞİLDİR'
Et fiyatlarının pahalı olmadığını vurgulayan Maşalacı ve Usta; 'Alınan 75 kuruşluk aşı ücreti ile et fiyatlarının pahalılığı arasında bağ kurmaya çalışanlar dikkatleri başka yöne çevirmek istemektedirler. Evet et fiyatları pahalı değildir. Maalesef alım gücümüz günden güne düşmektedir. 10 TL'ye eti mal edip 50 TL'ye satan bir üretici, bir kasap varsa Türk Ticaret kanunu fahiş kar elde edenlere gerekli cezayı vermek için yeterlidir. Üreticimiz girdilerinin yüksekliğinden eti 40-45 TL'ye mal edebilmektedir. Oysa en başta yem fiyatları olmak üzere tüm girdileri daha ucuza mal etmeliyiz ki et fiyatları düşsün. Eğer samanı Romanya'dan pirinci, pamuğu Sudan'dan ithal ederek çözüm bulmaya devam edersek, sadece et değil yakında yiyeceğimiz ekmeği bile başkasından almak zorunda kalacağız. Ülkemizin et ithalatı, her geçen gün artarak devam etmektedir. Sektör temsilcileri olarak, her dönemde et ve canlı hayvan ithalatına karşı çıktık. Hayvancılığın, tarım politikalarından ayrı bir devlet politikası olarak ele alınmasını, ırk ıslahının da, ülkemiz şartlarına dayanıklı yerli ırklarımızın suni tohumlama yöntemiyle gerçekleştirilmesini savunduk. Ancak, uyarılarımız dikkate alınmamış ve aynı hatalar uygulanmaya devam edilmektedir' ifadelerine yer verdiler.
'BUNUN MÜSEBBİBİ VETERİNER HEKİMLER DEĞİLDİR'
Hayvancılığın en önemli girdisinin yem olduğunu vurgulayan Maşalacı ve Usta; 'Hayvancılığı gelişmiş ülkelerde olduğu gibi, eğer kullanılabilir tarım arazilerinin en az yüzde 40-45'ini hayvancılığa uygun üretim için kullanmazsan, meralarımızı yapılaşmaya açarsan ve elde kalan meraları ıslah etmezsen et ithalatını da, canlı hayvan ithalatını da engelleyemezsin. Bunun müsebbibi veteriner hekimler değildir. Ülkemizde buzağı ölümleri oldukça yüksek seviyelerdedir. Bunun çok çeşitli sebepleri vardır. En önemli sebeplerdin birisi damızlık gebe düve ithalatıdır. Bu hayvanlardan doğan yavrularda, ortamdaki mikrofloraya uygun direnç oluşamamaktadır. Bu nedenle ithal hayvanlardan doğan buzağılarda ölüm oranı çok daha yüksek olmaktadır. Yerli hayvanlardan doğan buzağılarda ise bakım ve besleme şartlarının uygun olmaması ve buzağı septisemisi gibi enfeksiyon hastalıkları nedeni ile ölümler yaşanmaktadır. Bakım ve besleme şartların düzeltilmesi ve yeterli veteriner hekim hizmeti alınması ile bu ölümler önemli ölçüde azaltılabilir' dediler.