Vali Çakır: 'Kastamonulular demokrasinin yanında olduklarını gösterdi'
Kastamonu'da 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Beraberlik Günü programı etkinlikleri, Cumhuriyet Meydanı'nda yüzlerce kişinin ellerindeki Türk bayraklarını dalgalandırmasıyla gerçekleştirildi.
Vali Avni Çakır, programda yaptığı konuşmada; “Kurtuluş Savaşı ruhuyla hareket eden aziz milletimizin ve kahraman güvenlik güçlerimizin ihanet şebekesi karşısında gösterdiği onurlu duruşu sonucunda elde edilen bir demokrasi zaferidir bugün. Bu gece kahraman Kastamonu halkı da Cumhuriyetimizin, demokrasimizin ve milli iradenin yanında olduğunu büyük bir gururla göstermiştir” dedi.
Saygı duruşunda bulunup İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan anma programı, Kur'an-ı Kerim tilaveti ve protokol konuşmalarıyla devam etti.
Programa Vali Avni Çakır, AK Parti Milletvekilleri Halil Uluay ve Serap Ekmekci, Belediye Başkanı Rahmi Galip Vidinlioğlu, 15 Temmuz gazisi Onur Örnek, kurum müdürleri, STK temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Belediye Başkanı Rahmi Galip Vidinlioğlu, melun gece sebebiyle bir araya gelindiğini belirterek; “Hafızaları tazelemek adına o melun geceye nasıl geldiğimizin işaret fişekleri vardı. Biliyorsunuz ondan hemen önce bir Rus uçağının vurulması gündeme geldi. O gün stratejik derinlik başbakanımızdı. ‘Vurdumsa ben vurdum' dedi. Akabinde bir sürü zaman geçti. Ülke bir sürü sıkıntıya girdi. En son satır aralarında Türkiye'den ve Rusya'dan karşılıklı heyetlerin birkaç defa birkaç defa geldiği ve gittiğini gördük. O günlerde de demiştim. ‘Bunun mutlaka bir yansıması olacak' diye. O 15 Temmuz gecesinde oldu. O yakınlaşmanın neticesinde Türkiye'ye gözdağı vermek üzere birtakım güçlerin devreye gireceği belliydi. Maşalarını kullandılar ama bir şeyi hesap etmediler. Biz Kastamonu özelinde Şeyh Şaban-ı Veli'nin Mehmet Feyzi Efendi'nin, Şerife Bacıların, Halime çavuşların, Rahime Kaptan'ların İstiklal Harbi'nde ve Çanakkale'de binlerce şehit vermiş bir ilin evlatlarıyız. Türkiye genelinde de bu ülke öyle gazete kuponlarıyla falan kazanılmadı. Ufacık bir tas hoşafa ve kuru ekmeğe günlerce açlığa rağmen kazanıldı. Mevlanaların torunları, hacı bayramların torunları, Alparslanların, Kanunilerin torunları, o gün o milli ruhu ayağa kaldırdılar. Bu milletin mayası sağlamdır. Kendi vatandaşına silahını uzatacak, tankı üzerine sürecek kadar gözü dönmüş, iblisin çocukları bir şeye hesap etmediler. ‘Meşru hükümetin yanındayız ve devletin yanındayız' diyen o gür sesi o gün öğrendiler. Genel merkezin bütün ışıklarına yakın' diyen o gür ses, ilk Türkmen beyinin sesi çıktı. Allah uzun ömürler versin Sayın Genel Başkanımıza. Akabinde yine gür bir ses geldi. Devletin başından, Sayın Cumhurbaşkanı'mızdan. Vatandaşların hepsini meydanlara bekliyorum dedi Öyle kolay bir gece değildi o gece. Ve o gece işte Bugünlerin de müjdecisi oldu. O gece milletin evlatları karar aldılar ve Cumhur İttifakı öyle kuruldu. Bugün kimin kiminle yol yürüdüğüne bakarsanız memleketin öz evlatlarının nerede olduğunu görürsünüz. Biz bu geceyi unutmayacağız. Bu gece şehit olanları unutmayacağız. Mekanları cennet olsun. Unutursak kanımız kurusun. Ama bir daha yeltenirlerse o iblisin çocukları, onlara dünyayı dar etmekte boynumuzun borcu olsun. Her kim ki vatana göz dikti, devlete düşman oldu, milletle ters düştü, hep karşısında durduk ve durmaya da devam edeceğiz. Birbirimizin elinden tuttuğumuz müddetçe bizim üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir problem yok, hepsini hallederiz. Bugün işte görüyoruz. Her geçen gün yeni ivmeler kazanıyoruz. Artık kendi uçağını yapan, kendi arabasını yapan ve geleceğe daha umutla bakan bir Türkiye var. İnanıyoruz ki yeni Türkiye'nin inşasını da bu kadrolar yapacaktır. Dün söylüyorduk, bugün de söylüyoruz ve hep söylemeye devam edeceğiz. Varlığımız Türk varlığına armağan olsun. Ne mutlu Türk'üm diyene” dedi.
“15 TEMMUZ DESTANIMIZ ASLA UNUTULMAYACAK TARİHİ VESİKADIR”
AK Parti Milletvekili Serap Ekmeci, yakın tarihin en kahredici darbe giriminin FETÖ kalkışması olduğunu dile getirerek; “Bu kahredici darbe girişiminin 7'nci yıl dönümü. Aynı zamanda devletimiz ve milletimizin yılmaz bir irade ile omuz omuza ortaya koyduğu şanlı direnişin de asla tarihten silinmeyecek yıl dönümü. Türk milleti tarih boyunca yurduna, bayrağına, bağımsızlığına, iradesine daim sahip çıkarak günümüze geldi. Emperyalist güçler ve yerli maşaları olan FETÖ terör örgütünün kalkışması 15 Temmuz 2016'da Türk milletinin bağrındaki çelik iradeye çarpıp tuzla buz oldu. Milletimizin asil evlatları korkmadan, bir an tereddüt göstermeden, soluğunu düşünmeden, mermilerin, tankların, süngülerin önüne siper oldu. 252 kardeşimiz şehadetle şereflendi. Her birine yüce Allah'tan rahmet, aileleri başta olmak üzere milletimize başsağlığı diliyorum. 15 Temmuz destanımız Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde 85 milyon Türk vatanseverinin altın harflerle yazdığı ve asla unutulmayacak bir tarihi vesikadır. Dünyanın en kıymetli coğrafyalarının üzerinde kurulu ve varlığı ile dünyanın yekün mazlum milletlerine ilham ve dayanak olan Türkiye Cumhuriyeti'mizin elbette içte ve dışta düşmanları asla eksik olmayacaktır. Her ne plan ve güç ile gelirlerse gelsinler büyük ve güçlü Türkiye hedefimizden hiçbir mihrak milletimizi geri çeviremeyecek. Burası ‘Canı, cananı, bütün varımı alsın da hüda, etmesin tek beni vatanımdan dünyada cüda' diyenler vatanı. Burası Türkiye. Önümüzde Türkiye yüzyılı heybetiyle bizi çağırıyor, asla durmayacağız. Çok çalışacağız. Her alanda ülkemizi, dünyanın önde gelen ülkelerinden biri yapacağız. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın ifade ettiği gibi ‘Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız hep birlikte Türkiye olacağız' 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü'müz kutlu olsun. Türkiye Cumhuriyeti ilelebet daim ve baki olsun” diye konuştu.
“O SÜREÇ İÇERİSİNDE BİZİ HEYECANLANDIRAN VE UMUTLANDIRAN ÜÇ GELİŞME OLDU”
AK Parti Milletvekili Halil Uluay ise 15 Temmuz gününde her kişinin bir anısı olduğunun altını çizerek; “15 Temmuz'da Kastamonu AK Parti il başkanıydım. Bu anıları o günkü arkadaşlarımızla beraber yoğun bir şekilde yaşayan ekiplerden birisi de Allah'a şükür ki bizdik. Televizyonlarda hareketliliği gördükten sonra ‘Acaba ne oluyor?' diye genel merkezi aradık vallahi onlar da işi tam çözemediklerini söylemişlerdi. Peki ne yapacağız? ‘Genel merkezin ışıklarını yaktık. Biz genel merkezdeyiz. Sizler de il başkanlığının ışıklarını yakın. Herkesi il başkanlığına davet edin. Partili, partisiz demişlerdi' ilk önce. Biz hemen direkt partiyi açtık, mesajlarımızı attık. Ulaşabildiklerimizden partiye gelmelerini söylemiştik. Kısa bir süre sonra meydanlarda toplanma kararı alındı. O süreç içerisinde bizi heyecanlandıran ve umutlandıran üç tane gelişme oldu. Birincisi ‘Acaba bu darbe girişimi mi, neyin nesi?' diye baktık. Kastamonu'da gerek silahlı kuvvetlerimizde gerek emniyetimizde bu darbe girişimine sahip çıkılmadığını gördüğümüzde birinci rahatlığı orada yaşadık. Bu bizim kahraman ordumuzun, kahraman polisimizin organize bir operasyonu değildi, üç beş tane hainin operasyonuydu ve mutlaka bir şekilde durdurulacaktı. Bunu rahatlığını yaşadık. Yeri gelmişken o gün bu darbe girişimine halkımızla beraber karşı koyan gerek ordumuzun içerisindeki gerek emniyetimiz içerisindeki kahramanlarımızı da yad etmek istiyorum. Onlara da haklarını teslim etmek istiyorum. İkincisi, meydanlarda elinde Türk bayrağı olan insanlarımızı gördüğümüzde çok rahatladık. İşte bayrağın bir bez parçası olmadığını insan orada anlıyor. O bayrağı gördüğünde insanın yaşadığı duyguları anlatmak mümkün değil. Huzur ortamında bayraklara sonsuz şiirler yapılabilir, sonsuz övgüler anlatılabilir ama o tür ortamlarda kendi bayrağını gördüğün zaman insan bayrağın değerini, bayrağın ne demek olduğunu orada daha çok anlıyor. Meydanlarda elinde bayrak olan halkımızı gördüğümüzde ikinci rahatlığımızı yaşadık ve en nihayetinde Sayın Cumhurbaşkanımızın duyduğumuzda o anki heyecanımızı, o anki duygularımızı anlatmak mümkün değil. Demek ki bir memleketin, bir devletin, bir vatanın payidar olabilmesi için liderinin olması lazım. Bayrağının olması lazım ve kahraman ordusunun olması gerekiyor. Allah'a şükür ki biz bunlara sahibiz. Allah'a şükür ki biz bunların sayesinde ve bunların gölgesinde ilelebet yaşamaya devam edeceğiz. Bu memleket her daim kendi bağrından kendi liderini çıkaracaktır, kendi kahraman ordusunu çıkaracaktır, kendi bayrağını da sahip çıkacaktır. Bunun mini bir provasını yapmaya çalışanların nasıl başarısız olduklarını, bundan yedi yıl önce Allah'a şükür ki gördük. 15 Temmuz bizi bundan sonra bu memlekette ilelebet yaşayacağımıza dair çok ciddi manada umutlandırmıştır. Allah'a şükür ki o günkü yaşadığımız umut, o gün yaşadığımız birliktelik partisi, dünya görüşü, dini ne olursa olsun bu memlekete sahip çıkan insanların bir araya geldiğini gördüğümüz ve bundan sonra da o birlikteliğin her vesileyle sağlamlaştırıldığını görmüş olmamız bizleri umutlandırmaktadır. Bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne de bu manada programlar vardı. Yine orada iki hususu gördük. Birincisi bu bombaların düştüğü yerler var. Bu bombaların düştüğü yerlerden bir tanesi Meclis Genel Kurulu'nun yirmi metre yanı. Yirmi metre daha atmış olsalardı o gün meclise toplanan milletvekillerini katletmiş olacaklardı Allah korusun. İkinci gördüğümüz yine az önce söylediğim gibi siyasi görüşü partisi ne olursa olsun bu davaya sahip çıkmak için herkes oradaydı. Bu iki hususta bizi yine umutlandırmıştır. Bu duygularla Şerife Bacı'nın yavrusunun üzerindeki örtüyü alıp mermisinin üzerine örttüğü duygularla yine o melun gece meyhaneden çıkanlarla, camiden çıkanların hep beraber bu memlekete sahip çıkmak için meydanlara koşma ruhuyla memlekete sahip çıktığımız zaman inşallah bizim karşımızda hiçbir beşeri güç duramayacaktır diyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum” ifadelerini kullandı.
“KASTAMONU HALKI DEMOKRASİMİZİN YANINDA OLDUĞUNU GÖSTERMİŞTİR”
Vali Avni Çakır da programa katılanları selamlayarak; “Aziz Türk milletinin bağımsızlığına kast eden, dahili ve harici hiçbir girişime teslim olmayacağını tüm dünyaya gösterdiği kahramanlık destanın yedinci yıl dönümü münasebetiyle bugün yine bir aradayız. Ülkemizin büyük mücadeleler sonucu elde ettiği kazanımlarını ne pahasına olursa olsun koruyacağını içerde ve dışarda tüm düşmanlara gösterdiğimiz gündür bugün. Kurtuluş savaşı ruhuyla hareket eden aziz milletimizin ve kahraman güvenlik güçlerimizin ihanet şebekesi karşısında gösterdiği onurlu duruşu sonucunda elde edilen bir demokrasi zaferidir bugün. Türlü oyunlarla kılık değiştirerek karşısına çıkan hain FETÖ terör örgütüne ve onun dış destekçilerine ders verildiği gündür bugün. Cumhuriyetimizin 100'üncü yıl dönümünü kutlamaya hazırladığımız bu yıl vesilesiyle bu yıl 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Gününü ‘Türkiye Yüzyılının Kahramanları' konsepti ile kutluyoruz. Bu sebeple, O gece; Sayın Cumhurbaşkanımızın çağrısıyla sokaklarda bir olan, beraber olan vatan uğruna destan yazanlara Türkiye Yüzyılının kahramanları diyoruz. Darbeci hainlere karşı göğsünü siper edenlere demokrasinin kahramanları diyoruz. Milli İradeye, demokrasiye gönül verenlere, milli iradenin kahramanları diyoruz. Omuz omuza, gururla, ay yıldızı savunanlara milletin kahramanları diyoruz. Ezelden beridir hür yaşayan ve daima hür yaşayacak olanlara vatanın kahramanları diyoruz. Bu sebeple, o gece sokağa çıkan ve ülkesine duyduğu büyük sevgi sayesinde gözlerini kırpmadan canları pahasına mücadele veren bu halk, şanlı tarihimizin kahramanlar sayfasındaki yerini, tıpkı Malazgirt'te, İstanbul'un fethinde, Çanakkale'de, Sakarya'da, Kıbrıs'ta olduğu gibi almıştır. Yine bu gece Kahraman Kastamonu halkı da Cumhuriyetimizin, demokrasimizin ve milli iradenin yanında olduğunu büyük bir gururla göstermiştir. Bu duygu ve düşüncelerle 15 Temmuz gecesi ülkesi ve milleti için can veren bütün şehitlerimize Allahtan rahmet, tüm gazilerimize sağlık diliyorum. Bu vesileyle de tarihten bugüne vatanı, bayrağı ve ezanı uğruna canını gözünü kırpmadan feda eden tüm şehitlerimizi, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Kurtuluş Savaşı'mızın tüm kahramanlarını rahmet, minnet ve saygıyla anıyor, hayatta olan gazilerimize sağlık ve hayırlı ömürler diliyor, sizleri tekrar en içten sevgi ve saygılarımla selamlıyorum” diyerek sözlerini tamamladı.
Konuşmaların ardından sancak koşusuna katılan sporculara il protokolü tarafından katılım belgesi verildi.
İl Müftülüğü ilahi grubu tarafından ilahi okunması ve kahramanlık türküleri söylenmesiyle beraber devam eden “Demokrasi Nöbeti”, Sabah Namazı'nın eda edilmesiyle birlikte son buldu.