Uzmanından 'eris' açıklaması

Çin'de 2019 yılında ortaya çıkmasının ardından dünyayı etkisi altına alan korona virüs alt varyantlarıyla varlığını sürdürürken, son günlerde görülen Eris varyantı endişeye neden oldu.

TAKİP ET

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca yaptığı açıklamada, “Eris varyantının virülansı yani hasta etme gücü daha düşük fakat bulaşıcılığı daha fazla. Bu dönemde hasta sayısının arttığını söyleyebiliriz. Fakat hastaneye yatış oranları oldukça düşük. Paniğe gerek yok” derken, uzmanlar da Eris varyantına ilişkin bilgi verdi. Beykent Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Emine Sönmez, Eris sebebiyle herhangi bir kısıtlama beklemediğini ifade ederek, vakalardaki gidişata ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

“SON GÜNLERDE ERİS ÇOK KONUŞULUYOR”

Prof. Dr. Emine Sönmez, “Son günlerde Eris çok konuşuluyor. Eris ile birlikte Kovid-19 tekrar gündeme geldi. Varyantlar, mutasyonlar devam etti, en son Omicron varyantıyla salgın pik yapmıştı. Bu Eris de Omicron'un bir alt varyantı, çok hafif seyirli klinik vakalara neden oluyor. İlk Endonezya'da şubat ayında bir vaka bildirildi. Sonra temmuz ve ağustos ayında Dünya Sağlık Örgütü dikkat çeken varyant diye bildirimde bulundu. ABD, İngiltere, Japonya, 50'ye yakın ülkede şu anda Eris varyantının hızla yayıldığını görüyoruz. Hakikaten çok hızla yayılan bir virüs Eris varyantı fakat çok hafif seyirli. Vaka sayısı fazla, hafif solunum yolu enfeksiyonu, grip nezle gibi seyrediyor, yatan hasta sayısı yok denecek kadar az. Hem sağlıkçıların hem de hasta olan kişilerin başkalarına bulaştırmamak, hastalığın ağır seyrini engellemek adına dikkat etmesi lazım” dedi.

“YAYILIMININ ARTACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM”

Eris varyantını diğer varyantlardan ayıran bir belirti olup olmadığına yönelik soruya yanıt veren Prof. Dr. Emine Sönmez, “Belirtilere bakarak varyantları ayırt edemeyiz. Boğaz ağrısı, ateş, boğazda batma hissi, kas, eklem ağrıları, bazı vakalarda ishal, bazı vakalarda koku, tat almada bozukluk var ama çok hafif seyirli. 1 hafta 10 gün değil de 3-4 gün içinde hasta ayakta atlatıyor, altta yatan hastalığı yoksa çabucak iyileşiyor. Bütün solunum yolu enfeksiyonları genellikle kış aylarında artar. Çünkü kapalı mekanlarda daha kalabalık insanlar var. Kış aylarında Eris varyantının yayılımının artacağını düşünüyorum. Grip, diğer solunum yolları enfeksiyonları gibi hepsi de birlikte solunum yolu enfeksiyonlarında artış düşünüyorum. Eğer yaşlı hastalar, 65 yaş üstü, kronik hastalığı olanlar varsa kanser tedavisi görüyor, bağışıklığı bastıracak ilaçlar alıyor ise mesela onlarda ağır seyredebilir. Onun için dikkat etmemiz lazım. Çocuklarda da aynı şekilde hafif seyrediyor. Çocuklar için kişisel hijyene; el yıkaması, tuvalet temizlikleri, sınıfların havalandırılması, okullarda bu önlemlerin alınması gerekir. Kapalı mekanlar için erişkin ve kronik hastalığı olanlar için maskeyi öneririm. Yeni varyantların ikisi de hızla yayılıyor, yayılmaları çok hızlı ama ağır hastalık tablosu yapmıyor” şeklinde konuştu.

“AŞILARIN YENİ SUŞLARDA (ALT TÜR) ÇOK ETKİLİ OLDUĞU DÜŞÜNÜLMÜYOR”

Aşıların yeni varyantlara karşı etkisi üzerine konuşan Prof. Dr. Sönmez, “Şu ana kadar yapılan aşılar, MRNA aşıları Omicron'a etkiliydi, bu Omicron'un alt suşu (alt tür), aşıların bu alt suşlarda, yeni suşlarda çok etkili olduğu düşünülmüyor. Yeni suşlar için yeni aşılar geliştiriliyor şu anda. Grip aşısını her sonbaharda öneriyoruz. Belki korona virüs için de kronik hastalığı olanlara, risk gruplarına önerebileceğiz diye düşünüyorum. Tamamen kapanma ya da kısıtlama geleceğini düşünmüyorum. Vakalar hafif. Kişiler kendi önlemlerini alsa belki bu yayılmayı da azaltacaklar. Benim önerim; kapalı mekanlarda, soğukta, metro, uçak, metrobüs, otobüsleri düşünün, kalabalık alanlarda maskeyi öneririm. Onun dışında kısıtlamalar gelmez ama mutlaka el hijyeni, hapşırık, öksürürken mendil veya kol içine öksürmek gerekir. Viral enfeksiyonlar hep olacak, değişik virüslerle de enfeksiyonlar olacak. Solunum yolu enfeksiyonlarından kaçamayız, her virüse de aşı geliştirmek zor. Biz immün sistemimizi güçlü tutmak zorundayız. Dengeli beslenme çok önemli, protein tüketmek lazım, D ve C vitamini takviyeleri olabilir. Düzenli uyku, gece uykusu önemli. Spor, stresi yönetebilmek de önemli. Hastalar için de eğer solunum yolu belirtileri varsa, boğazı ağrıyor, hapşırıyor, öksürüyorsa mümkünse evde kalmalı. Diğer insanları korumak adına evde kalıp birkaç gün dinlenmeli. Hastalığı hafif bir şekilde evde atlatıp, sonra toplum içine karışmalı” ifadelerini kullandı.

İhlas Haber Ajansı

Bakmadan Geçme