Uzman Klinik Psikolog Daimselamet: 'Zorbalık Sessiz Bir Problemdir'
Uzman Klinik Psikolog Yiğit Daimselamet, çocuklarda görülen akran zorbalığı ve altında yatan problemler hakkında açıklamalarda bulundu. Daimselamet 'Zorbalık sessiz bir problemdir' dedi.
Günümüzde artan akran zorbalığına dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog Yiğit Daimselamet; “Günümüzde, çocuklarda akran zorbalığının artması, ebeveynler, eğitimciler ve toplumun genel olarak dikkatini çeken önemli bir konudur. Akran zorbalığı, bir çocuğun diğer bir çocuğa fiziksel, duygusal veya sosyal zarar verme niyetiyle yaptığı tekrarlı davranışlar olarak tanımlanır. Akran zorbalığının artmasının ardında yatan pek çok neden bulunmaktadır. Teknolojinin hızla gelişmesi ve sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla birlikte, siber zorbalık gibi yeni türler de ortaya çıkmıştır. Ayrıca, aile içi sorunlar, boşanma, aile içi şiddet gibi faktörler de çocukların zorbalık davranışlarına yatkınlığını artırabilir. Okul ortamındaki rekabetçi atmosfer ve akran baskısı da zorbalık vakalarını tetikleyebilir. Çocukların duygusal sorunları, düşük özsaygı ve empati eksikliği de zorbalık davranışlarının temelinde yatan psikolojik etkenlerdir. Zorbalık yapan çocuklar genellikle kendilerini güçlü gösterme ve kontrol etme arzusuyla hareket ederler. Düşük özgüven, empati eksikliği ve duygusal zorluklar, zorbalık davranışlarının temelinde yatan psikolojik etkenlerdir. Bu çocuklar genellikle ailelerinden veya çevrelerinden gördükleri şiddetin etkisi altında olabilirler. Zorbalık yapma eğiliminde olan çocukların, davranışlarının sonuçlarını düşünmeden hareket ettiği ve başkalarının duygularını önemsemedikleri gözlemlenmiştir” dedi.
‘Sağlıklı İlişkileri Teşvik Etmek Önemli'
Zorbalığa uğrayan çocuklarda bir takım rahatsızlıkların meydana geldiğini belirten Uzman Klinik Psikolog Yiğit Daimselamet; “Zorbalığa uğrayan çocuklar ise genellikle anksiyete, depresyon, düşük özsaygı ve okulda başarısızlık gibi sorunlarla karşı karşıya kalabilirler. Zorbalık, çocuğun ruh sağlığını ve genel iyilik halini ciddi şekilde etkileyebilir. Bu çocuklar sıklıkla okula gitmekten kaçınabilir veya sosyal ilişkilerinde zorluklar yaşayabilirler. Zorbalığa maruz kalan çocukların duygusal ve psikolojik destek alması önemlidir. Akran zorbalığının önlenmesi ve azaltılması için bireysel, ailevi ve toplumsal düzeyde çeşitli önlemler alınabilir. Eğitim programları, okullarda akran ilişkileri konusunda farkındalığı artırabilir ve empati becerilerini geliştirebilir. Aile destek programları, ebeveynlerin çocuk yetiştirme konusunda desteklenmelerini sağlayabilir ve iletişim becerilerini güçlendirebilir. Okul politikaları, zorbalıkla mücadele eden politikaların oluşturulmasını ve uygulanmasını teşvik edebilir. Ayrıca, zorbalığa maruz kalan çocuklara psikolog desteği sunulmalıdır. Aileler, zorbalığa uğrayan veya zorbalık yapan çocuklarına karşı duyarlı ve destekleyici olmalıdır. Zorbalığa uğrayan çocuklarla açık bir iletişim kurmalı, onların duygularını anlamaya çalışmalı ve gerektiğinde profesyonel yardım almalarına destek olmalıdır. Zorbalık yapan çocuklarla da empati kurulmalı, onların davranışlarının nedenlerini anlamaya çalışılmalı ve olumlu davranışları teşvik edilmelidir. Son olarak, zorba davranışı genellikle evde, bu tür saldırganlığı sergileyen ebeveynler veya büyük kardeşler gibi aile üyelerinden öğrenilir. Bu nedenle, toplum olarak bu konuda daha fazla farkındalık geliştirmeli ve kökenlerine dair daha derin bir anlayışla bu sorunu ele almalıyız. Zorbalıkla mücadelede en etkili yol, sorunun kaynağına inerek, toplumsal ve ailevi düzeyde sağlıklı ilişkileri teşvik etmektir” ifadelerini kullandı.