TÜGVA İl Temsilcisi Önen: 'Kastamonu'yu güzel bir gelecek bekliyor'

TÜGVA İl Temsilcisi Selim Önen, birçok birimleri olduğundan bahsederek; “Ortaokul koordinatörlüğü, lise koordinatörlüğü, üniversite koordinatörlüğü, spor koordinatörlüğü, eğitim koordinatörlüğü, çalışan gençlik koordinatörlüğü, kadın ve aile koordinatörlüğü olmak üzere birçok alanda çalışma yapıyoruz. Bunların da her birinin kendi içlerinde tabii dönemsel olarak farklı farklı programları etkinliklere çalışmaları oluyor. Örnek verecek olursak işte ortaokulda çizimlerle 40 hadis yarışmamız var. Çocuklar belirlediğimiz 40 hadisi resme kendi vizyonları çerçevesinde resme döküyorlar. O da Türkiye'nin geneli yaptığımız çalışmalardan bir tanesi ve Kastamonu'da her zaman büyük ilgi gören çalışmalarımızdan bir tanesi. Geçen sene Türkiye dördüncüsü çıkarmıştık. Bunun yanında yaz okullarımız var. Şu anda Kastamonu merkezde 5 okuldayız. Cide, Devrekani Araç ve Daday'da da yaz okullarımız var. İlçeler kendi şartları doğrultusunda yapıyorlar, işte bazı kurumlarla ortak iş birliği yapıp iş birliği içerisinde de yapabiliyorlar. Bunu camide yaptırıp devam ettirenler var. Camide öğleye kadar Kur'an kursu sonrasında işte gençlik spora gidip salonun aktivitelerinden faydalanıp spor yapanlar var. Her yer kendi yereli imkanları dahilinde bu çalışmalarını yapıyorlar. Biz de Kastamonu merkezde 5 okulda yaklaşık 600 öğrencimizle yaz okulumuzu yapıyoruz. Öğrencilerimiz öğleye kadar Kur'an- ı kerim eğitimi ilk 2 saat muhakkak görmek zorundalar. Ondan sonraki süreçte işte peygamber efendimizin hayatı, ilmihal, değerler eğitimi, ahlak bilgisi öğleye kadar, öğleden sonra da el sanatları başta olmak üzere sportif faaliyetler, zeka oyunları, çocukların ilgi alanlarına göre, becerilerine göre eğlenecekleri, tercih ettikleri alanda öğleden sonra da zamanlarını o şekilde geçiriyorlar. TÜGVA olarak birçok proje ve kursla gençlerimizin yanında oluyoruz” diye konuştu.

“GENÇLERİN VİZYONUNU GELİŞTİRECEK PROGRAMLARA İMZA ATIYORUZ”

TÜGVA'nın Türkiye genelinde “Kitap Kurdu” yarışması düzenlendiğini aktaran Önen; “Kitap Kurdu yarışmamızda Türkiye geneli belirlediğimiz 5,6,7,8'nci sınıflar ayrı kategorilerde 5 kitap okuyor ve o okunan kitaplarda belirlenen tarihte sınava giriyorlar. Bizler de bu sınava girip de derece yapan öğrencilerimizi ödüllendiriyoruz. Hem okuma alışkanlığını kazandırmak hem de değerlerimizi çocuklara verebilecek kitapları tercih etmeye çalışıyoruz. Onun dışında lise programlarımız var. Lise programlarımız içerisinde bizim için vazgeçilmez olan doğa kamplarımız. Her sene öğrencilerimize doğa kamplarına göndeririz ve özellikle Gençlik Spor'un her şehirde bulunan kamp alanlarındaki birçok şehre gönderdik. Bununla beraber haftada bir hızlı olan kazansın programımız var. Bununla da öğrencilerimiz bir konu hakkında o konunun uzmanıyla alakalı bir sohbet gerçekleştiriyorlar o programın sonunda da küçük bir eğlenceli yarışma düzenliyorlar. O yarışmanın birincisi bir haftaki sonranın editörü oluyor. Örneğin bir öğrencimiz bir hafta birinci olmuştu onun konuğu Dursun Ali Erzincanlı'ydı. Her hafta liselerde tüm koordinatörlüklerle toplu bir şekilde sabah namazı programlarımız olmazsa olmazımız hem merkezde hem de ilçelerde her cumartesi sabah namaz programlarımız olur. Mümkün olduğunca gençleri camiden de uzak tutmamak, iç içe olmalarını sağlamak, oranın feyzinden nasiplenmesine vesile olmasını sağlıyoruz. Bunların yanı sıra genç Türkiye kongremiz var. En fazla Kastamonu'da ilgi duyulan ve en fazla katılımın olduğu programlardan bir tanesi. Güncel konular hakkında 4- 5 konu belirleyip bir masa etrafında her okuldan sadece bir öğrencinin oturup kalabileceği ve o konu hakkında yorum yapabileceği masalar oluşturuyoruz. Yaklaşık her masada 30-40 öğrenci oluyor ve 30-40 farklı okuldan bir öğrenci olmuş oluyor. Geçen sene yaptığımız programda mesela günümüzde sosyal medya, günümüzde adalet kavramı ya da gelecekte israf konusu hakkında veya başka bir konu hakkında konu belirliyor çocuklar bu konu hakkında görüşlerini beyan edip kendilerini en iyi şekilde ifade edebilen öğrencilerimizi uzmanlar eşliğinde seçip ondan sonra Türkiye finallerine gönderiyoruz. Genellikle bu yarışmaların ödüllerinde yurt dışına gezi düzenliyoruz ve özellikle dil eğitimini destekleyecek güzel bir ödül vermeye çalışıyoruz. Kitap Kurdu yarışmamızın Türkiye geneli ödülü de Balkanlar gezisiydi. Buna çok dikkat ediyoruz çünkü çocukların hem günlük hayatta kendi gelişimleri hem de ülkesine bir şeyler katabilmesi adına vizyonunu geliştirmesi için yapılabilecek tüm programlara imza atıyoruz” dedi.

“ÇALIŞMAMALARI NE KADAR PROFESYONEL YAPARSAK O KADAR ETKİLİ OLUYOR”

Bir çocuğun gelişimine katkı sunan sadece öğretmenleri, okulu ve çevresi olmadığını dile getiren Önen; “Türkiye Gençlik Vakfı olarak bu 3 ayağı en güzel şekilde oluşturmaya çalışıyoruz. Okullarda zaten programlarımızla gençlere ulaşarak bunun ilk ayağını gerçekleştiriyoruz. Sosyal çevresini oluştururken özellikle arkadaş ortamları bu anlamda çok önem arz ediyor. Çocuğun gündelik hayatta istediği şeyler neyse biz onları vermeye çalışıyoruz. Günümüzün sosyal medyasını kaptırmış, teknoloji kurbanı olmayacak şekilde sadece hayatın bir telefonu içerisinden ibaret olmadığını aslında memleket için sorumluluklarımızın olduğunu oluşturabilecek bir çevre de oluşturuyoruz. Sosyal ayağını bu şekilde oluşturuyoruz ve en önemli kısımlardan bir tanesi de veli ayağı. Bizim onları da bilgilendirmemiz gerekiyor. Yaptığımız birçok proje içerisinde veliler, aileler yer alıyor. Şu anda devam eden veli okullarımız var. Mesela 600 öğrencimiz var. 600 öğrencinin velisiyle program düzenliyoruz. Yaptığımız çalışmanın içeriğinde mesela haftalık bir konu hakkında o alanda uzman bir kişiyle velileri bir araya getirip o konu hakkında çalışma yapmaya çalışıyoruz. Konu başlığımız ilk hafta aile içi iletişimdi, ikinci hafta bizim zamanımızda ergenlik mi vardı, üçüncü hafta duyguları yönetmek üzerine, dördüncü hafta akran zorbalığı, beşinci hafta öğrenme güçlükleri ve altıncı hafta da bağımlı mıyız? Bunların birçok alt başlığı da var. Bilgilendirmeyi ise o alanda uzman kişilerle yani Kastamonu'da gerek bundan önceki yaptığımız çalışmalarda üniversiteden profesör hocalarımız geldiler. Mümkün olduğunca o alanla ilgili uzman kişileri seçiyoruz ve sadece bu alanda iyi olması da yetmiyor. Günümüzün en büyük sıkıntılarından bir tanesi, iyi bir iletişim kurabilmektir. O frekansı ayarlayabilmek gerekiyor. O frekansı iyi tutabilen hocaları getirmeye çalışıyoruz. Velileri etkileyebilecek, onlar üzerinde bir etki oluşturabilecek ortam oluşturmaya çalışıyoruz. Ne kadar ciddi yapabilirsek ve profesyonel yapabilirsek o kadar etkili oluyor, bu çalışmalar” diye konuştu.

“TÜRKİYE'DEKİ 43'ÜNCÜ İCAHATHANE TOSYA İLÇEMİZDE OLMUŞ OLACAK”

TÜGVA İl Temsilciği konağında bulunan icathaneden bahseden Önen; “Şu anda Türkiye'de Kastamonu'nun da içinde olduğu 42 tane icathane var. İcathanemizde robotik kodlama, endüstriyel tasarım, yazılım üzerine öğrencilerimize eğitimler veriyoruz. Bugün baktığımız zaman bir tane Selçuk Bayraktar'ın Türkiye'nin kaderini etkilediğini göz önünde bulundurursak, ‘Her ilden neden bir Selçuk Bayraktar çıkmasın?' diye düşünüyoruz ve bunun için burada böyle bir çalışma yaptık. Ortaokul öğrencilerimiz üzerine yapıyoruz ilerleyen zamanlarda lise grubunu da almayı düşünüyoruz ama şu an için ortaokul üzerinden devam edeceğiz. Çocuklar geliyorlar burada kod yazıyorlar, robot üretiyorlar, birtakım şeyler tasarlıyorlar. Tasarladıklarını 3 D yazıcından çıkarıyorlar, kodlarını oluşturuyorlar, burada üretiyorlar. Yani kendi vizyonları kendi düşünceleri ölçüsünde bir şeyler üretmeye çalışıyorlar. Bu alanda da uzman eğitimcilerimiz çocuklara yol gösteriyor, rehberlik ediyor. 12 Ağustos'ta Tosya'da da icahathane açacağız ve Türkiye'deki 43'üncü icahathane Tosya ilçemizde olmuş olacak” dedi.

“KADİM BİR MEDENİYETTEN GELDİĞİMİZİ GENÇLERİMİZİN GÖRMELERİNİ İSTİYORUZ”

Teknik gezi düzenlemeyi çok önemsediklerini vurgulayan Önen; “Bu teknik gezilerin içerisinde çocuklara ‘Biz millet olarak neler yapabiliyoruz?' kavramını çocuklara anlatmak istiyoruz. Bu teknik gezilerin içeriğinde işte TEKNOFEST'ler ve kimya fabrikalarına kadar, kültür geziler de var. Sadece orası da değil aynı zamanda bizim nasıl kadim bir medeniyetten geldiğimizi unutmayıp günümüzde görmelerini istiyoruz. İlim, irfan, bilim yönünden gerekli yerlere ulaşabilmek için bu tür çalışmaları yapmamız gerekiyor. Her yıl yaptığımız TEKNOFEST ziyaretlerinde öğrencilerimize ülke olarak neler yapabildiğimizi gösteririz. Bunun da öğrencilere çok ciddi faydalar sağladığına inanıyoruz. Ankara'ya da geziler düzenliyoruz. Ankara'da öğrenciler akıllarında soru işaretleri olan ‘Acaba?' dediği konular üzerinde gerek külliyeye gerek diğer alanlarda birçok yere öğrencilerimizi götürüyoruz. Orada birebir birçok şeyi yerinde görüp o alanda uzman kişilerden akıllarındaki soruları sorup cevaplarını almalarını sağlıyoruz. Bu da çocukların kararlı adım atmalarında ciddi fayda sağladığını düşünüyoruz” diye konuştu.

“DEPREMLERDE TÜGVA OLARAK ÇOK BÜYÜK BİR AKSİYON ALDIK”

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat'ta yaşanan depremlerde hayatını kaybedenlere rahmet, kalanlara da sabır dileyen Önen; “Çok büyük bir badire atlattık. Ben de Adıyamanlı olarak en yakınlarımı kaybettim ama direkt sahaya koştum. Türkiye genelinde TÜGVA olarak çok büyük bir aksiyon aldık. Deprem bölgesinde başta Kahramanmaraş, Malatya, Adıyaman ve Hatay olmak üzere 11 ilde çalışmalar düzenledik. Kastamonu'dan da 4 ekip Kahramanmaraş, Malatya, Adıyaman ve Hatay'a gitti. Oraya yardım götürmek amacıyla kendim de deprem bölgesinin birçoğunu gezdim. Yaklaşık 35-40 gün kadar bölgede çalışmalarımızı sürdürdük. Her ilde mobil araçlarımız vardı. Araçlarla köy köy, mahalle mahalle, sokak sokak yardım faaliyetlerinde bulunduk. Günlük yaklaşık 20 tura yakın yardım dağıtımımız vardı. Genel merkezimiz bir kriz masası oluşturmuştu, o kriz masası koordinesinde bunu yürüttük. İlk 4 gün yardım faaliyeti için Adıyaman'da bulunmuştum. Ondan sonra Kahramanmaraş'a geçtiğimde yaklaşık 8 günlük de Kahramanmaraş koordinasyon merkezinde başkanlık yaptım. Kastamonu'ya geldikten sonra da deprem bölgesinden gelen ailelere yardım faaliyetleri başlattık. Gerek nakdi gerek gıda yardımları gerekse ev yardımları olmak üzere birçok alanda arkadaşlarla bu çalışmayı yürüttük. Yaklaşık 45-50 daireye yakın Kastamonulu hayırsevere vesile olduğumuz hayırlı bir çalışma gerçekleştirildi. Toplamda 80 aileye yakın aile yerleştirdik. Birçoğu geri döndü. Halen takibini yaptığımız aileler var. İhtiyaçları olduğu zaman onların yanında olmaya çalıştığınız ailelerimiz de var. Bu şekilde çalışmalarımız devam ediyor, bundan sonra da devam edecektir” dedi.

“YETİŞTİRDİĞİMİZ ÇOCUKLAR BİR BİRÇOK KURUMDA SÖZ SAHİBİ OLACAKLAR”

Önen, 3 yıla yakındır TÜGVA İl Temsilciğini yürüttüğünü belirterek; “Kastamonu'da yapmak istediğim birçok hayalimi gerçekleştirdim ama halen birçok yapmak istediğim şey de mevcut. En büyük hayallerimden bir tanesi icathane açmaktı o icathanenin yanına şu anda ikinci icathanemizi açıyoruz. Bununla beraber Kastamonu'nun en büyük teşkilatlanmasını oluşturmaktı. Her ilde her ilçede gençlerimize ulaşabilecek, onların başı boş bırakmayacak, dışarıda bir hayatın olduğunu, bu millet için, bu devlet için de sorumluluklarının olduğunu öğretecek arkadaşlar oluşturmaktı. Onun da birçoğunu gerçekleştirdik. Şu anda 13 ilçe temsilciliğimiz var. Yakın bir zaman içerisinde bu 16 ilçe temsilciliğine çıkacak. 19 ilçemizde de bu tür çalışmalar yapmak istiyorum. Son olarak da Kastamonu'da artık isimlerin önemli olmadığı sistemler üzerinde çalışmalarını yapıldığı, yani ‘Selim Önen buraya değer kattı' değil oranın zaten değerli olduğunu, gelen insanın üzerine bir şeyler ekleyip devam edeceği, sonra onu başka birine emanet edeceği bir sistem oluşturma… Bu sadece TÜGVA için değil, bugün yetiştirdiğimiz çocuklar yarın buraya geldiğinde birçok sivil toplum kuruluşunda, kurumlarda birçok yerde söz sahibi olacaklar. Çünkü gerçekten kendini geliştiren çocuklar bunlar. Artık bu sistem içerisinde gelen insanların isimlere bağlı değil, sisteme bağlı bir şeyler oluşmasını istiyorum. En büyük ve en zor hayalim bu ama olacağına da inanıyorum” şeklinde konuştu.

“TÜM GENÇLERE DOKUNABİLECEK BİR ORTAM OLUŞTURUYORUZ”

Üniversitede de faaliyet yürüttüklerini aktaran Önen; “Üniversitedeki programlarımızı Yeniler Kulübü olarak yürütüyoruz. Üniversitedeki gençlere bir alan sağlanıyor, çok fazla katkı sunuyor. Çünkü herkes bir şeyler yapmanın derdinde. Başı boş gelip 4 yıl okuyup hiçbir şey almadan gitmekten ziyade burada en iyi şekilde kendilerini geliştirebileceği, vizyon kazanabileceği, gittiği zaman memleketime bir şeyler götürebileceği, bununla beraber Kastamonu'da yaşayıp Kastamonu'nun güzelliklerini Kastamonu'nun turizm elçisi olarak kendi memleketlerine anlatacak gençler oluşturmak en büyük arzumuz. Ayrıca Üniversite programlarında seminerler düzenliyoruz, konuşmacılar getiriyoruz, öğrencilerimizle geziler düzenliyoruz. Daha önce yaptığımız etkinlikte Türkiye çapında piarı yüksek konuşmacılar getirdik, çok da ilgi gördü. Kültür gezileri düzenliyoruz. Turizm adına kültür ve turizm adına bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Öğrencilerin gidip görmeleri, bilinçlenmesi adına bu tür çalışmalar yapıyoruz. Kadın ve aile koordinatörlüğümüz var, haftalık sohbetlerinden tutun da bugün konağımız da olan el sanatları kursundan, işaret dili eğitimine kadar bunların hepsi bizim kadın ve aile koordinatörlüğü bünyesinde yapılan çalışmalarımız. Onlar da bu tür eğitimleri destekleyici çalışmalar yapıyorlar. Geçtiğimiz dönem içerisinde işaret dili eğitimi, minyatür, resim katı, taş baskı, tırnak bağı, nakış kabak oymacılığı gibi birçok alanda eğitimler verildi. Spor koordinatörlüğümüz ise okullar arası turnuvalar ve çeşitli sportif faaliyet yürütüyor. Şu anda daha kurmadık ama kurma aşamasında olduğumuz yeni nesil bir spor kulübü kurmak istiyoruz ve çocukların her alanda kendilerini en iyi şekilde geliştirebilmesi için olanak sağlamaya çalışıyoruz. Bununla beraber teşkilat koordinatörlüğü zaten adı üzerinde il ve ilçe teşkilatlarımızın oluşturması, onların çalışma sürecinin takip edilmesi ihtiyaçlarının karşılanması, destek olunması ve sadece Kastamonu yerelde değil tüm ilçelerinde de bu çalışmaların en iyi ve aktif şekilde devam edilmesi için onların organizasyonunu sağlayan koordinatörlüğümüz. Çalışan gençlik koordinatörlüğümüz var bu da bizim en çok kıymet verdiğimiz koordinatörlüğümüzden bir tanesi. Sadece okuyan gençlere yönelik yaptığımız çalışmalar olarak algılanmaması adına her gence ulaşabilmek için, okumuş, okumayı bırakmış veya okumayan ama genç esnaf olan toplum içerisinde herhangi bir görevi bulunan ve tüm gençlere dokunabilecek bir ortam oluşturuyoruz. Kuzeykent Camisi'nin hemen avlusunda bizim ayrıca çadır kafemiz var, kütüphane gibi. Öğrencilerin ücretsiz bir şekilde gelip ders çalışıp kitap okuduğu bir alan. Orada bir kütüphaneden farksız özellikle üniversite öğrencilerine vize ve final dönemlerinde zaman geçirdikleri ve çok yoğun bir katılımın olduğu bir yer. Orayı da belediyeyle iş birliği halinde yürütüyoruz. Oranın sorumluluğunu da bizim üniversiteden öğrencilerimiz tamamen gönüllü bir şekilde yapıyorlar. Hem sorumluluk alıyorlar hem yönetiyorlar, bu anlamda onlara çok şey katıyor. Bununla beraber bir de erkek öğrenci yurdumuz var, TÜGVA Erkek Öğrenci Yurdu'muz oradan da gelen öğrencilerimizin barınmasına katkı da sunuyoruz. Dokunmadığımız zaman kaybedeceğimiz her gencin vebalinin bizim boynumuzda, üzerimizde olduğunu bilmek ve bu sorumlulukla hareket etmek gerektiğine inanıyorum. Bunu tüm sivil toplum kuruluşları adına tüm kurumlar adına Kastamonu'daki orta yaş ve üzerindeki tüm insanların bu düşüncede olmaları gerektiğine inanıyorum. Şu anda yetişen gençler her ne kadar çok eleştirilse de ben onların bizden çok daha iyi olduğunu gerek kendilerini geliştirmeleri gerek kalitesi gerek vizyonları gerek işte sosyal iletişimleri konunda bizde çok iyi oldukların düşünüyorum. Günümüz çerçevesinde çok zor bir dönemde yaşıyoruz ama onlardaki azmin bizdekinden çok daha fazla olduğuna inanıyorum ve bu anlamda da 10-20 yıl sonra Kastamonu'yu çok daha güzel bir geleceğin beklediğine inanıyorum. Şu anda bu gençlerimizin herkesin elinden tutup onlara destek vermesi gerekiyor” diyerek sözlerini tamamladı.