Su Kaynaklarımızın Yüzde 20 Azalması Bekleniyor
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, su sorununun önümüzdeki yıllarda daha kritik bir hal alacağını söyleyerek, 2030 yılında Türkiye'nin kaynaklarında yüzde 20 oranında azalma olacağını belirtti.
Bu anlamda bakanlık olarak yaptıkları çalışmalardan bahseden Yumaklı, herkesi su tasarrufu konusunda bilinçli olmaya davet ederek, seferberlik çağrısında bulundu.
Su kaynakları konusunda dünyanın ve Türkiye'nin önümüzdeki yıllarda önemli bir sorunla karşı karşıya kalacağını belirten Bakan Yumaklı, “Bugün, küresel ölçekte son derece yıkıcı bir iklim kriziyle karşı karşıyayız. Dünyanın dörtte üçü sularla kaplı iken, tatlı su kaynaklarının oranı sadece yüzde 2.5. Bunun da ancak yüzde 1'i kullanılabilir durumda. Dünyada 2.2 milyar insan ise farklı seviyelerde içme suyuna erişimden yoksun. Birleşmiş Milletler tarafından geçtiğimiz 5 yılın son 170 yıldaki en sıcak dönem olduğu vurgulanıyor. Sibirya'da bile 38 dereceyi bulan sıcaklıkları görüyoruz. Artık tüm dünyada kuraklık da deprem ve sel gibi bir afet niteliğinde. Ülkemiz iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşı en kırılgan bölgelerden birisi olan Akdeniz havzasında. Orman yangınları, taşkınlar, seller ve ekosistem kayıplarıyla iklim değişikliğinin etkilerini bütün şiddetiyle hissediyoruz. Ülkemizde son 10 yılda kurak yıllar yaşanırken, kuraklıkların şiddetleri ve süreleri de uzamaya başladı. Önümüzdeki 26 yıl içinde sıcaklıklarda artış, yağışlarda ve toplam kar örtüsünde azalış bekleniyor. Ekim ayında sona eren 2023 su yılında yağışlar uzun yıllar ortalamasına göre yüzde 6 düştü. En fazla azalma yüzde 25 ile Marmara Bölgesi'nde kaydedildi. Yağışlar, Hatay'da yüzde 55'e, Edirne ve Tekirdağ çevrelerinde yüzde 40'a varan azalmalar gösterdi. Aral Gölü son 50 yılda eski büyüklüğüne oranla yüzde 90 küçüldü. Akşehir Gölü yüzeyi alanı, 2000 yılından bu yana üçte iki küçüldü” diyerek yaklaşan tehlikeye dikkat çekti.
‘2030'da Su Kaynaklarımızın Yüzde 20 Azalması Öngörülüyor'
Bakan Yumaklı, önümüzdeki yıllarda su kaynaklarının daha da azalacağını ve artan nüfusla birlikte tablonun çok daha kritik olacağını belirterek, “Ülkemizin su potansiyeli dikkate alınarak yapılan hesaplamalarda, kişi başına düşen yıllık su miktarı bin 313 metreküp. Kullandığımız değil, kullanabileceğimiz kişi başı azami miktardan bahsediyorum. Bu değer, uluslararası göstergelere göre ülkemizin su stresi altında olduğu anlamına geliyor. Bu gidişle 2030 yılında yani sadece 6 yıl sonra bu oran 1000 metreküp altına düşecek ve ülkemiz su kıtlığı çeken ülkeler sınıfına girecek. Yine 6 yıl sonra nüfusumuzun yarısı, sulu tarım alanlarının ise yaklaşık yüzde 80'i su yetersizliği tehlikesiyle karşı karşıya kalacak. Kadim zenginlikleri barındıran eşsiz coğrafyamızda, bugüne kadar bilinenin aksine, artık su kaynaklarımız kısıtlı hale gelmiş durumda. 2030 yılına geldiğimizde ülkemiz nüfusunun yüzde 10 artması, su kaynaklarının ise yüzde 20 azalması öngörülüyor” diye konuştu.
‘Bu Hepimiz İçin Tarihi Bir Sorumluluktur'
Su sorununun toplumsal bir mesele ve tarihi bir sorumluluk olduğunu belirten Bakan Yumaklı, bakanlık olarak bu sorunun çözümüyle ilgili yapılan ve yapılacak olan çalışmalardan bahsetti. Yumaklı, “Geleceğimiz için toplumsal mutabakatla bu tehditleri krize dönüşmeden yönetebiliriz. Bu hepimiz için tarihi bir sorumluluktur. Bu çerçevede 31 Ocak 2023'te Saygıdeğer Emine Erdoğan Hanımefendinin himayelerinde 'su verimliliği seferberliği'ni başlattık. Maalesef 6 gün sonra asrın felaketini yaşadık ve çalışmalarımızı bir müddet ertelemek durumunda kaldık. Bugün su verimliliği seferberliğini yeniden hatırlatarak, 85 milyon paydaşımızla olan iş birliğimizi hızlandırıyoruz. Seferberlik kapsamında kentsel, tarımsal, endüstriyel ve bireysel su kullanımlarına ilişkin ulaşmak istediğimiz hedeflerimiz var. Amacımız el ele vererek su yetersizliğini engellemek. Gelecek 10 yılı kapsayan 'Su Verimliliği Strateji Belgesi ve Eylem Planı'nı yayımladık. Belgede kentsel, tarımsal, endüstriyel ve bireysel kullanımlarla ilgili hedefleri, stratejileri ve eylemleri belirledik. İş birliği yaptığımız kurumlarla koordinasyon içinde çalışmalarımıza devam ediyoruz. Kamu kurumlarımızda su verimliliği birimlerinin kurulması sürecini başlattık. İçme suyu sistemlerinde su kayıp oranlarının azaltılması için Belediye Su Kardeşliği uygulamasına geçtik. Kullanılmış suların yeniden kullanımı için ülkemizdeki toplam potansiyeli belirledik. Sanayide suyun verimli kullanılması için rehber dokümanlar hazırladık. Yeşil OSB uygulamasını destekleyen çalışmalar yürütüyoruz. Çiftçilerimize verimli sulama sistemlerinin kullanımına yönelik yüzde 50 hibe desteği sağlıyoruz. Basınçlı sulama sistemlerimizin oranını yüzde 33 seviyesine ulaştırdık. Yağmur suyu hasadı, gri su uygulamalarına yönelik tip projeler hazırladık ve bütün sektörlerle paylaştık. Baraj, gölet ve yeraltı depolaması gibi tesislerimizi artırıyoruz. Toplumun her kesiminde farkındalık oluşturmak için eğitim çalışmalarına başladık. Tarım Kanunumuzu suyu merkeze alacak şekilde yeniden düzenledik. Su yönetimindeki ilgili bütün tarafları koordine edecek Ulusal Su Kurulunu oluşturduk. Su kaynaklarımızı kalite ve miktar açısından güvence altına alacak, su yönetimini güçlendirecek Su Kanunu çalışmaları sürüyor. Taşkın afetine karşı direncimizi yükseltecek Taşkın Kanunu çalışmalarına devam ediliyor” şeklinde konuştu.
Bakan Yumaklı, Herkesi Seferberliğe Davet Etti
Bakan Yumaklı konuşmasını, “Bu çalışmalar devam ederken diğer yandan belediyelerimizin su kayıplarını azaltmalarını, gri su, yağmur suyu, arıtılmış atık su gibi alternatif su kaynaklarını kullanmalarını, çiftçilerimizin ürünlerini modern sulama sistemleriyle buharlaşmanın az olduğu saatlerde sulamalarını, sanayicilerimizin su verimli teknik ve teknolojilerini kullanmalarını ve vatandaşlarımızın ise günlük su kullanım alışkanlıklarında daha hassas olmalarını bekliyoruz. Artık harekete geçmenin zamanıdır. Risk afete dönüşmeden hep birlikte yönetelim. Bu seferberlikte 'bir damla da sen ol' diyoruz. Herkesi su kaynaklarımız için ortak kaygıda ve katkıda buluşmaya, suyumuz ve geleceğimiz için el ele vermeye davet ediyorum” ifadeleriyle sonlandırdı.