Şerife Bacı'nın torunlarına görkemli karşılama
Kurtuluş Savaşı'nda İnebolu Limanı'na gelen silah ve cephanenin Anadolu'ya sevk edildiği 95 kilometrelik güzergahta düzenlenen 'Atatürk ve İstiklal Yolu Yürüyüşü' düzenlenen törenle tamamlandı.
İnebolu Türk Ocakları önünden 9 Haziran'da başlayan yürüyüşe katılanların güzergahı il merkezimizde sona erdi. Yürüyüşü tamamlayan katılımcılar, Vali Avni Çakır, AK Parti Milletvekilleri Halil Uluay ve Serap Ekmekci, Belediye Başkanı Galip Vidinlioğlu, İl Jandarma Komutanı Albay Zafer Özden, İl Emniyet Müdürü Kayhan Ay tarafından Kışla Parkı'nda karşılandı.
Daha sonra Cumhuriyet Meydanı'na kadar kortej yürüyüşü gerçekleştirildi. Yürüyüşe Kastamonu Polis Meslek Yüksekokulu öğrencileri, Kastamonu İl Jandarma Komutanlığı timleri ve Nevşehir Jandarma At ve Köpek Eğitim Merkezi Komutanlığı (JAKEM) da eşlik etti.
“MUHTAÇ OLDUĞUMUZ KUDRET DAMARLARIMIZDAKİ ASİL KAN DA MEVCUT”
Belediye Başkanı Rahmi Galip Vidinlioğlu, güzel bir programda bir araya gelindiğinden bahsederek; “Üç gün önce başlatmış olduğumuz İstiklal Yolu Yürüyüşü'nü bugün burada nihayetlendirmiş olduk ama istiklal ve istikbal yürüyüşümüz hep devam ediyor. Aldığımız emaneti bizden sonrakilere de devretmek adına, o günün şartlarını yaşamak adına, biz her ne kadar katılamasak da kıymetli katılımcılara, o üç gün boyunca meşakkatli yürüyüşlerinden dolayı teşekkür ediyorum. Önceki gün İnebolu'ya giderken özellikle o günleri yad etmek, en azından aziz hatıralarını yaşatmak, hangi şartlarda nereye geldiğimizi görmek açısından, yolda göce çorbası içtim öyle gittim. Cumhuriyetimiz kolay kurulmadı. Vatan, kolay vatan olmadı. Bu ruhu hem hissetmek hem gelecek gelecek nesillere aktarmak hem de her birimizin fert olarak bu anlayış çerçevesinde hareket etmemiz lazım. Milletler mücadelesi hep devam ediyor. Bu milletler mücadelesi içinde bize düşen; büyük Atatürk'ün de dediği gibi hep çalışmak, çalışmak, çalışmak… Üç gündür de aynı zamanda Türk Dünyası Günleri etkinliğinde de gördük ki Türk, bir ve beraber olduğunda, Türk güçlü olduğunda hem dünya adına hem mazlum milletler adına hem İslam coğrafyası adına çok büyük umutları da yeşertmiş oluyor. Çünkü Türk milleti her gittiği yere adaleti, şefkati, merhameti, barışı, hak ve hakkaniyeti getirmiş. Dolayısıyla biz de bu bilinçle bize bu büyük mirası bırakan ceddimize layık şekilde davranmak mecburiyetindeyiz. Önümüzdeki dönemin Türkiye Yüzyılı olacağına dair inancım tam. İnanıyorum ki biz de bu uğurda üzerimize ne düşerse fert olarak yapmaya hazırız. Ben burada hem genç katılımcılardan hem buradaki yavrularımızdan görüyorum ki o ruha sahipler ve biliyorum ki muhtaç olduğumuz kudret de damarlarımızdaki asil kan da mevcut. Zafer mutlaka inananların olacak ve öyle zannediyorum ki insanlık yaşadığı çıkmazlardan yine Türk milletinin o büyük feraseti, öngörüsü, yardımseverliği, elini uzatmasıyla giderecektir. Çünkü Türk'ün gittiği her yere medeniyet de gelmiştir. Ne mutlu Türk'üm diyene” diye konuştu.
“İSTİKLAL YÜRÜYÜŞÜ'NÜ GELECEK NESİLLERE AKTARMAK, HEPİMİZİN GÖREVİ”
AK Parti Milletvekili Fatma Serap Ekmekci de Türkiye'nin dört bir tarafından yürüyüşe gelen misafirleri selamlayarak; “Kastamonu'muzu bu kutlu yürüyüşte temsil eden kıymetli hemşehrilerime de teşekkürü bir borç biliyorum. Organizasyonu düzenleyen tüm idarecilerime de en kalbi şükranlarımı sunuyorum. Bizlere 102 yıl öncesinin heyecanını yeniden yaşattınız. İstiklal Yolu'nu ve İstiklal Yürüyüşü'nü gelecek nesillere aktarmak, hepimizin görevi. Bunu da en güzel şekilde yapacağımıza inancımız tam. Önümüzdeki yıl sizleri yine aynı coşkuyla karşılamak için şimdiden sabırsızlanıyorum. Yolunuz açık olsun'' dedi.,
“NE İŞ YAPIYORSAK AYNI RUHLA YAPIYOR OLMAMIZ LAZIM”
AK Parti Milletvekili Halil Uluay ise yürüyüşe katılanları tebrik ederek; “Hani derler ya ‘Biz bu memleketi emlakçıdan almadık' diye, bu yürüyüş bize hatırlatıyor ki bundan 102 yıl önce İnebolu'ya gelen cephaneler, cepheye sevk edildi ve bu memleket geri alındı. Peki, İnebolu'ya bu cephaneler nereden geldi? Türki cumhuriyetlerden, soydaşlarımızdan, dindaşlarımızdan toplanan altınların bedeli olarak geldi. Anadolu kurtulsun diye toplanan yardımlar, tellal önden gider; dört kişi bezi tutar, herkes pencereden elinde avucunda ne varsa atardı. Beklemeye vakitleri yok, bir an önce cephane alınıp gönderilmesi lazım. Allah'a şükür bugün geldiğimiz noktada Türkiye vizyonunu başlatarak, bizlere o gün bu yardımları yapan ülkelerin tamamına, vefa borcumuzu da ödüyoruz aslında. Artık biz onlara savunma sanayimizin geldiği nokta itibarıyla yardımlarda bulunuyoruz. Nasıl o gün bize yardım edilmişse, biz de bugün tüm Dünya'daki mazlum ülkelere yardım etmeye çalışıyoruz. Birçoğunun da umudu biziz Elhamdülillah. Anadolu halkı, Türk milleti olarak bize düşen nedir? O gün İnebolu'dan kağnısına cephane yükleyen Şerife bacılarımızın azmi kadar bizde de azim olması lazım. Onların mücadele ruhu kadar bizde de mücadele ruhu olması lazım. Ne iş yapıyorsak aynı ruhla yapıyor olmamız lazım” diye konuştu.
“BU GURUR TÜM KASTAMONULULARIN”
“Türkiye'nin en güzel, en yeşil, en huzurlu şehri Kastamonu Valisi olarak sizleri sevgi ve saygılarımla selamlıyorum” diyerek sözlerine başlayan Vali Avni Çakır; “Ben sadece dünkü aşamasını yürüdüm. Geçen sene de Küre'ye kadar kısmını yürümüştüm. Dün yürüdüm ve kendime gelemedim. Dolayısıyla bu güzergahı yürüyenler müthiş bir saygıyı, övgüyü, onuru hak ediyorlar. Bu ecdadın yolu. Bir memlekette ecdadından torunlarına kalacak en büyük miras... Bu yolu yürümek herkesten önce siz değerli Kastamonululara ve biz idarecilere düşüyor. Bu sene gördük ki geçen senenin 2-3 katına yakın coşku ve kalabalıkla yürüdük. Seneye inşallah, bu kalabalığın iki katından fazla bir kalabalıkla yürüyeceğiz. Ufak tefek eksiklikler olabilir. Zaten yürüyüşçülerin tamamına yakınının çok büyük bir emniyeti vardı. Burada gelen insanlar kusur aramaya gelmiyor. Hem yemek hem sağlık hem güvenlik hem diğer ihtiyaçlar konusunda arkadaşlarımı da bu vesileyle tebrik ediyorum. Çok güzel bir organizasyon oldu. Ecdadın yapmış olduğu bu fedakarlığı, Kurtuluş Savaşı'nın kazanılmasındaki yiğit Kastamonu insanının, İnebolu'sunun Kürelisinin, Seydilerlisinin velhasıl tüm Kastamonuluların sırayla cephane omuzdan omuza bir uç noktaya taşındı. Buradan da Çankırı üzerinden Ankara'ya oradan da cephe hattına gitti. Dolayısıyla bu gurur tüm Kastamonuluların. Bizler de ecdadın izinden her sene çok daha coşkulu yürüyerek, çok daha farklı etkinliklerle onlara olan borcumuzu ödeyerek, aynı zamanda da bu kutsal emaneti, bu gururu gelecek nesillere aktarmak bize bir borç. İnşallah bunu da bu şekilde yapacağız. Gençlerimizi de onlarca, yüzlerce yıl sonra ecdadın izinden hep beraber yürüteceğiz. Eşim Bahar Hanımı da buradan tebrik ediyorum. O da sağ olsun arkadaşlarıyla beraber 95 kilometreyi başlangıç noktasından beri yürüdü. Kastamonuluların ve biz idarecilerin üzerinde borç bu. Eli ayağı tutan, sağlığı yerinde olan her Kastamonulu, evlatlarına güçlü bir miras bırakmak istiyorsa, bu madalyanın onuru çok büyük, tarifsiz. Ben kelimeler bulamıyorum ifade etmek için. Evinize asacağınız o İstiklal Yolu Yürüyüş madalyası bence, evlatlarınıza bırakacağınız en büyük miraslardan bir tanesi. O yüzden her Kastamonulunun evinde bu madalyadan bir tane olması lazım. İnşallah, seneye çok daha büyük bir kalabalık bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından Vali Çakır tarafından yürüyüşe katılan en yaşlı ve en genç yürüyüşçülere belge verildi. Daha sonra Jandarma Genel Komutanlığı Mehteran Birliği gösterisi sundu. Program kahramanlık türküleriyle sona erdi.