Senarist Erdi Işık: 'Filmi 'Emekçi Ve Güçlü' Kadınlara İthaf Ettik'
Film senaristi Erdi Işık, Mukadderat filminin senaryosunu 1 Ocak 2023 tarihinde, Letonya'daki Ventspilss yazarlık kampında yazdı.
Film senaristi Erdi Işık, senaryoyu 1 Ocak 2023 tarihinde, Letonya'daki Ventspilss yazarlık kampında yazdı. Türkiye'den kampa katılan tek senarist olan Işık, üzerinde en çok çalıştığı karakterin sultan karakteri olduğunu ifade etti.
Senarist Erdi Işık, en büyük amaçlarının hikayeyi gerçekçi bir yerden yakalamak ve anlatmak olduğuna dikkat çekti. Senaryoyu yazma aşaması hakkında bilgi veren Senarist Erdi Işık; “Senaryoyu 1 Ocak 2023 tarihinde, Letonya'daki Ventspilss yazarlık kampında yazdım, o yıl içerisinde Türkiye'den kampa dahil edilen tek Türk yazar bendim. Orada kaldığım süre boyunca, 10 gün gibi bir süre içerisinde senaryonun ilk versiyonunu yazdım. Sonrasında tabii ki senaryo üzerine, yönetmenimiz Nadim Güç'le beraber çalışmaya devam ettik ve son halini oluşturduk. Üzerinde en çok çalıştığım kısım, Sultan karakteri yani Nur Sürer'in canlandırdığı rolün gerçekliğiydi, hem o karakterin dünyasını gerçekçi kılmak; hem de olabildiğince doğal bir yerden hikayeyi, derdimizi anlatmak en büyük amacımızdı. Bunu da gerçekleştirdiğimizi düşünüyorum” dedi.
‘Aklımda Olan Tek İsim Nur Sürer'di'
Filmin karakterlerine değinen Işık; “Sultan karakteri için, başından itibaren aklımda olan tek isim Nur Sürer'di. Nur hanım da sağ olsun, hikayeyi duyar duymaz bizimle çalışmak istedi. Nur hanımla anlaştıktan sonra, onun çocuklarını oynayan Aslıhan Gürbüz ve Osman Sonant'la anlaştık. Her ikisi de çok beğendiğim, uzun zamandır beraber çalışmak istediğim oyunculardı. Onlar da hikayemize inandılar ve projemize dahil oldular” ifadelerini kullandı.
‘Bir Kastamonu Hikâyesini Anlatan Filmde, Sultan Evlenmeye Karar Verir'
Filmin konusuna ve ana temaya dikkat çeken Erdi Işık; “Filmimiz Kastamonu, Cide'de geçiyor. Bir aile komedisi. Kocasının ani ölümü sonrası kendisine yeni eş adayı arayan ve kendi işini kuran Sultan'ın hikâyesini anlatıyor. Bir Kastamonu hikâyesini anlatan filmde, eşini kaybeden Sultan yalnız kalma korkusuyla bir an önce evlenmeye karar verir, bu başta çocukları olmak üzere tüm kasaba tarafından şaşkınlıkla karşılanır. Sultan, sonrasında esas aradığı şeyin ‘koca' değil, bir ‘uğraş' olduğunu fark eder ve ticarete atılır. Cide gibi küçük bir şehirde 70 yaşındaki bir kadının, özgürleşmesini, kendi ayakları üzerinde durmasını anlatıyoruz” dedi.
‘Seyirci Filmi İzlerken Ve İzledikten Sonra Türkiye'ye Dair Umudu Yeşerecek'
Seyircinin film sonrasında aklında olmasını istediği düşünce hakkında konuşan Senarist Erdi Işık; “Bir kere her şeyden önce, seyirci filmi izlerken ve izledikten sonra ‘iyi' hissedecek, mutlu olacak ve Türkiye'ye dair umudu yeşerecek. Ülke olarak, zor ve sıkıntılı bir dönemden geçiyoruz ve böyle bir dönemde, bu filmin izleyen herkeste çok güzel bir duygu bırakacağını düşünüyoruz. Özellikle, filmi ailenizle izlemenizi öneririm. Çünkü tam bir aile filmi ‘Mukadderat'” ifadelerine yer verdi.
‘İzleyenler Emekçi Kadınların Gücünü Görmüş Olacak'
Filimde el âlem ne der düşüncesini kırmak istediklerini belirten Işık; “70 yaşındaki bir kadının, Anadolu'da kendi ayakları üzerinde durabileceğini, ‘elalem ne der?' diye düşünmeden kendi işini kurabileceğini, başta Kastamonu olmak üzere Türkiye'deki tüm kadınlara ve ailelere iyi bir örnek olabileceğini düşünüyoruz. Bu sebeple, güzel bir misyonumuz olduğuna inanıyorum. Geçmişte, özellikle Kurtuluş Savaşı zamanında Anadolu'daki kadınların ne denli mücadeleler verdiğini çok iyi biliyoruz, ben benzer bir duygunun bu filmde olduğuna inanıyorum. İzleyenler de Kastamonu ve Türkiye'deki emekçi kadınların gücünü görmüş olacak, bu bizim vermek istediğimiz en değerli mesaj” dedi.
‘İzlediğinizde Benzer Aile Hikâyelerini Görmüş Ya Da Duymuş Olacaksınız'
Filimdeki çarpıcı karakterler hakkında konuşan Senarist Erdi Işık; “Filmdeki tüm karakterler çok gerçek. İzleyen herkesin, kendi çevresinde görmüş oldukları, tanıdıkları karakterler. Eminim, sizler de izlediğinizde benzer aile hikâyelerini görmüş ya da duymuş olacaksınız. Ben kendi çocukluğumu anlattım, haliyle izleyici de bunu hissedecektir. Bunu bir süredir düşünüyoruz, bu konuda çalışmaya devam ediyorum. Belki Cide ya da Taşköprü veya Kastamonu'nun başka bir ilçesinde geçen bir devam filmi olabilir” ifadelerine yer verdi.
‘Tüm Türkiye'de Karşılık Bulacağını Düşünüyorum'
Toplumsal baskıların film ve dizlerle kırılabileceğine inandığını belirten Senarist Erdi Işık; “Ben kırılabileceğini düşünüyorum. Biz filmimizi, ‘emekçi ve güçlü' kadınlara ithaf ettik. Bunu küçük bir ilçede geçen bir filmle yaptık, ben etkisinin tüm Türkiye'de karşılık bulacağını düşünüyorum. Filmi izleyen herkes, eşine- dostuna- annesine- tüm kadınlara gerçekten daha farklı bir gözle bakacaktır. Umarım, toplumsal anlamda güzel bir değişime tanıklık ederiz” şeklinde konuştu.
‘Altın Portakal Film Festivali'nde Yaklaşık 10 Dakika Ayakta Alkışlandık'
Gala da çok güzel tepkiler aldıklarını söyleyen Erdi Işık, “Müthiş tepkiler aldık. Filmi izleyen herkes, övgü dolu cümleler kullandı. Antalya'da Altın Portakal Film Festivali'nde yaklaşık 10 dakika ayakta alkışlandık. Harika bir duyguydu. Hem mutlu olduk, hem de hüzünlendik. Film, izleyen herkese bu duyguları yaşattırdı. 29 Kasım'da vizyona giriyoruz. Başta Kastamonu halkı olmak üzere, tüm Türkiye'den destek bekliyoruz. Umarım sizler de, en az bizim kadar sahip çıkarsınız filmimize” ifadelerine yer verdi.
‘İki Kardeşin Hesaplaşma Sahnesini, Yazarken Çok Etkilendim'
Senaryoda en çok etkilendiği ve zorlandığı sahne ve bölüm hakkında konuşan Erdi Işık; “Reyhan ve Nevzat karakterlerinin, yani Aslıhan Gürbüz ve Osman Sonant'ın finale doğru olan konuşmasını, iki kardeşin hesaplaşma sahnesini, yazarken çok etkilendim. O kadar gerçek duygularla yazdım ki, gerçekten yazarken göz yaşlarımı tutamadım. Hala o sahneyi izlerken ağlıyorum, her seferinde. İzleyenlere de o gerçek duyguların geçtiğini düşünüyorum” dedi.
‘Çocukluğumu Anlattığım Bu Filme Tüm Festivaller Sahip Çıktı'
Bir Kastamonulu olarak, çocukluğumu anlattığım bu filme tüm festivaller sahip çıktı, Antalya Altın Portakal Film Festivali başta olmak üzere pek çok festivalden ‘'En İyi Film'' ödüllerini aldı. Şimdi sırada Kastamonu halkının desteği var, gerçekten bu konuda hemşerilerimden destek bekliyorum. 29 Kasım'da vizyona giriyoruz, bulundukları şehirlerde ya da kendilerine en yakın sinemada izlemelerini hepsinden rica ediyorum. Şimdiden izleyen herkese de çok teşekkür ederim” şeklinde konuştu.