Pazarda ekmek parası mücadelesi
Sabahın erken saatlerinde kalkıp pazara tezgah kurmaya gelen pazarcılar, soğuğa rağmen rızıklarını bekliyor.
Sabahın erken saatlerinde kalkıp pazara tezgah kurmaya gelen pazarcılar, soğuğa rağmen rızıklarını bekliyor.
Her biri evine ekmek parası getirmek için tezgahın başına geçerek, ellerindeki ürünlere alıcı bulmak için akşama kadar çaba sarf ediyor. Ramazan'da önceki senelerde sofralar büyüdüğü için iş hareketliliğinin arttığını belirten pazarcılar, bu sene umduğunu da bulamadı. Ümitlerini yine de taze tutan pazarcılar, her hallerine şükür ediyor.
“BU FİYATLAR BENİ KURTARMIYOR AMA NE YAPALIM, ‘EKMEK PARASI' DİYORUZ”
Pazarcılardan 70 yaşındaki Rabia Kemik, soğuk sıcak fark etmeksizin her hafta yaptığı ürünleri pazarda satmaya çalıştığını belirterek; “30 senedir pazara gelip süt, tereyağı, yoğurt satıyorum. Son zamanlarda ürünlerim fazla satılmıyor, her şey zamlandığı için vatandaş da alamıyor. Şu anda 5 litre sütü 70 liraya, 5 litre yoğurdu da 75 liraya veriyorum. Marketteki ürünlere kıyasla uygun veriyorum. Normalde bu fiyatlar beni kurtarmıyor bile ama ne yapalım, ‘ekmek parası' diyoruz. Üstelik sattığım ürünleri bizzat kendim yapıyorum, hepsi organik. Sabah 06.00'dan bu yana ayaktayım, havada soğuk ama iftara bir saat kala kadar işimizin başında duruyoruz. Astımım da var ama çocuklarım, torunlarım olduğu için mecburen çalışmak zorundayım” ifadelerini kullandı.
“VATANDAŞLARIN PAZARLARDAN ALIŞVERİŞ YAPMASINI İSTİYORUZ”
Bir başka pazarcı kadın ise 15 yıldır tezgah açtığını dile getirerek; “Sahurdan bu yana ayaktayım. Satacağım ürünleri ayarladım, ekmek parası için ‘soğuk' demeden yola koyuldum. Tezgahımda tereyağını 150 liraya satıyorum. Alanlar çok beğeniyor, zincir marketlerde bile 170 liranın altında yok. Üstelik bu kadar kaliteli de değil. Vatandaşların pazarlardan alışveriş yapmasını istiyoruz. Hem daha uygun hem daha kaliteli ürünler satıyoruz. Pazarcılar olarak Ramazan'da biraz daha işler artar diye ümit ettik ama artmadı. Yine de benim özel müşterilerim var, onlar sayesinde elimiz boş gitmiyoruz. Biraz zorlanıyoruz ama zorlanmadan da bir şey ortaya çıkmıyor. Şükür ediyoruz her halimize” dedi.
“GÜBRE FİYATLARI PAHALI OLDUĞU İÇİN KULLANMIYORUM”
Diğer bir pazarcı Mehmet Akıllı ise 30 yılın üzerinde pazarcılık yaptığını, bu sene Ramazan'da istedikleri iş hareketini bulamadıklarını anlatarak; “Bu aylarda ıspanak, sarımsak satıyorum. Kuşkonmazda da ilk mahsulü aldık, şu anda demetini 10 liradan satıyorum. Kalbe, damara faydalı bir ürün. Ürünlerim çok doğal, gübre fiyatları da zaten pahalı olduğu için kullanmıyorum. Kimyasal madde de olmaz zaten bizde, herhangi bir ürünü bir kere alan müşteri memnun kalır, bir daha gelir” dedi.
“AKŞAMA KADAR EKMEK PARASI İÇİN BEKLİYORUZ”
Ispanağın kilosunu 5 liradan sattığını, iki kiloya ancak bir pide alabildiğinin belirten Akıllı; “Çalışma gücümde eskiye göre zayıfladı, bir yere işe girmek istesem ‘Yaşın müsait değil' diyorlar. EYT için de primimi doldurmaya çalışıyorum, mecburen çalışmak zorundayım ama işler de sıfır. Sattığım ürünleri de maliyetin altında satıyorum zaten, 5 liraya sattığım ıspanağın bu pahalılığa göre 15 lira olması lazım. Sabah 05.00'de gelip akşama kadar ekmek parası için bekliyoruz. Allah hepimize hayırlı işler versin” diye konuştu.