Organ Bağışına Dikkat Çekildi
Kastamonu Üniversitesi Merkez Kütüphanesi Sezai Karakoç Konferans Salonu'nda 'Organ ve Doku Bağışı' ile ilgili sempozyum düzenlendi.
İl Sağlık Müdürlüğü ve Kastamonu Üniversitesi tarafından Kastamonu Üniversitesi Merkez Kütüphanesi Sezai Karakoç Konferans Salonu'nda “Organ ve Doku Bağışı” ile ilgili sempozyum düzenlendi.
Konferansın açılış konuşmasını gerçekleştiren Sağlık Hizmetleri Başkanı Özgür Yılmaz; “Amacımız Türkiye ve dünyada olduğu gibi binlerce organ bekleyen diyaliz hastaları, böbrek yetmezliği hastaları, karaciğer nakli bekleyen hastalarımızın derdini anlatabilmek. Burada tıp fakültesi öğrencilerimiz ve hemşirelik öğrencilerimiz için bu sempozyum bir ders niteliğinde olmakla birlikte bu işin aslında ders kitaplarında yazmayan sizlere elinizde şuan için öğretilmemiş olan sosyal ve dini kısmını anlatabilmek” ifadelerine yer verdi.
‘Türkiye Sağlık Alanında Büyük Bir Devrim Yaptı'
Atatürk'ün yaptığı en büyük devrimin sağlık alnında olduğunu belirten Vali Yardımcısı Hakan Kubalı; “23 Nisan 1921'de Türkiye Büyük Millet Meclisi açıldı. Anadolu işgal altındaydı. Ve bu koşullarda 23 Mayıs 1920 aradan 12 gün geçmiş ve Sağlık Bakanlığı kuruldu. Atatürk'ün yaptığı ilk iş sağlık bakanlığını kurmak olmuş. Daha sonra yurdun dört bir yanında sağlık ocakları, İstanbul Üniversitesine bağlı tıp fakültesi açıldı. Sağlık kanunları çıkarıldı. Türkiye sağlık alanında büyük bir devrim yaptı. Belki Atatürk'ün yaptığı devrimler içerisinde çok yer verilmiyor ama yapmış olduğu en büyük devrimlerin başında Türkiye'de sağlık alanında yaptığı devrimler geliyor. Bugün görürüsünüz illerde, ilçelerde her yerde verem savaş dispanserleri var. Kanserle savaş için kurulmuş kurumlar, Araştırma birimleri var. Bütün bunların önünü Atatürk açtı. 1960'lı yıllara geldiğimizde sağlık hizmetlerinde sosyalleştirilmesi hakkında kanun çıkarıldı. Bu kanunla birlikte Anadolu'nun en ücra köşesine kadar yine sağlık ocakları ve hastaneler açıldı. Sağlık hizmetleri bütün vatandaşlarımıza ücretsiz ve eşit olarak verilmeye başladı” dedi.
‘Anayasada Da Sağlığın Yaşama Hakkı Olarak Geçmektedir'
Sağlık hizmetlerine büyük önem verdiklerini belirten Vali Yardımcısı Hakan Kubalı; “Anayasada da sağlık yaşama hakkı olarak geçmektedir. Türk vatandaşlarına bu hakkın teslim edilmesi gerektiğine bütün anayasalarımızda olduğu gibi yer almaktadır. Sizler bugünün gençleri, yarının sağlık personelisiniz. Vatandaşlarımıza en temel yaşam haklarını sunarak onlara yardımcı olacaksınız. Bu bilinçle görev yapmanızı diliyorum. Kastamonu valiliği sayın valimizin ve İl Sağlık Müdürümüz Çağdaş Derdiyok ve çok değerli yöneticileri, sağlık sektöründe ilimizde çok güzel işler yapıyoruz. Taşrada açılan böbrek hastaları için birimleri, bütün ilçe hastanelerinin iyileştirilmesi, il merkezindeki, Hastane'mizin teknolojik imkânlarının geliştirilmesi alanında çalışmalar yaptık. Sağlık hizmetlerini vatandaşlarımıza en iyi şekilde vermek için kadrolaşma hizmeti ile en iyi şekilde çalışıyoruz” ifadelerine yer verdi.
‘Türkiye'de 1975 Yılında İlk Böbrek Naklini Gerçekleştiriyor'
Organ nakli hakkında konuşan Vali Yardımcısı Hakan Kubalı; “Organ nakli 1902 yılında dünyada ilk organ nakli yapılması özellikle 1'nci Dünya Savaşı ve İkinci Dünya Savaşı'nda yapılmaya başlanmıştır. 2'nci Dünya Savaşı'ndaki askerlerin yaralanmalar karşısında organlarını yitiren askerlerin yerine sağlam olanlara organlarını bağışlamışlar. Dünyada 1952 yılında ilk kalp nakli yapılıyor. Türkiye'de de Prof. Dr. Mehmet Haberal 1975 yılında ilk böbrek naklini gerçekleştiriyor. Yaklaşık 50 yıllık bir tecrübemiz var. Şuan Türkiye'de organ nakli yapan çok uzman sağlık personellerimiz var. Avrupa birliğinde organ nakli vatandaşların yüzde 50-60'ını buluyor. Maalesef Türkiye'de bu oran çok düşük. Yüzde 4-5 civarında. Bu kabul edilebilecek bir oran değil. Oysa Türk milleti ki bütün dünyada insancılığıyla dünya tarihine adını yazdırmış büyük bir millet. Biz organlarımızı bağışlayarak örnek olmalıyız. Organ nakli vatandaşlarımızın birçoğunun bildiği gibi organ nakli yapanların sağlığına zarar veren bir şey değil. Zaten büyük oranda organ nakli beyin ölümü gerçekleşmiş hastaların daha önce verdikleri tanık ve doktor raporu ile gerçekleşen bir süreç. Organ nakli konusunda yapılan çalışmalar tıp etiği ve teorisinin bir gereğidir. Yaşam hakkının gereğidir. Hepimiz birbirimize bağlıyız. Bu konuda millet olarak yeteri kadar bilinçlendirilmiş değiliz. Bu çalışmalarla bu bilinçlendirilmeler aşılanacak. Sizler sağlık alnında hepiniz birer lidersiniz. Özellikle organ nakli konusunda doğruları anlatacak liderlersiniz” şeklinde konuştu.