Onlar Yavru Vatan'ın Kahramanları
Kıbrıs gazileri, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) 40 yıl önce kurulmasındaki Barış Harekatı'nın önemini anlatarak, harekatın huzur ve özgürlük getirdiğini kaydetti.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) kuruluşundan bu yana tam 40 yıl geçti. KKTC dün kuruluşunun 40'ncı yılını kutladı. Kıbrıs Harekatı sonrasında 1976'da Kıbrıs Türk Federe Devleti kurulmuş, 15 Kasım 1983'te Kıbrıs Türk Federe Devleti meclisi self-determinasyon hakkını kullanarak oy birliği ile aldığı bir kararla, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni ilan edildi. Açıklamayı ise KKTC'nin kurucusu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş okumuştu.
Bu kapsamda Türkiye Muharip Gaziler Derneği Şubesi Başkanı Hüseyin Mahmutoğlu ve üyeleri Mehmet Kahyaroğlu, Mustafa Demirkılıç ile İlhan Durukoğlu KKTC'nin bağımsızlığıyla ilgili açıklamalarda bulundu.
‘Biz Adaya Barışı Getirdik'
Türkiye Muharip Gaziler Derneği Kastamonu Şubesi Başkanı ve Kıbrıs gazisi Hüseyin Mahmutoğlu, Kıbrıs Barış Harekatı'nda paraşütçü olarak görev aldığını ve Gönyeli Ovası'na paraşütle atladığını anlatarak; “Çok heyecanlıydık giderken. Oradaki soydaşlarımızı Rumların eziyetinden kurtarmak için bölgeye gittik. Bu düşünceyle gittiğimiz için çok mutluydum. Bütün asker arkadaşlarımız bu düşünce hakimdi. Biz zaten bölgeye barış getirmek için gittik. O zamanki hükümet dedi ki ‘Kıbrıs'a barış getirmek için gidiyoruz' Barış Harekatı'mızı, Rum halkı da çok beğendi. Onlar da çok sıkıntılıydı. Yani biz adaya barışı getirdik. Ondan dolayı çok mutluyuz” dedi.
‘O Yıldan Bu Tarafa Herkes Çok Mutlu Yaşıyor'
KKTC'nin kurulmasının üzerinden 40 yıl geçtiğini anımsatan Mahmutoğlu; “Çok gururluyuz. Kimin sayesinde kuruldu? Bizim ve askerlerimizin sayesinde kuruldu. Barış Harekatı olmasaydı, orada Türk değil kimse kalmazdı. Eğer benim de toplu iğne kadar Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyet'i kurulmasında faydam, emeğim varsa ne mutlu, gurur ve şeref duyuyorum. O yıldan bu tarafa da herkes çok mutlu yaşıyor. Hiçbir sıkıntıları yok. Bölgeye gezi olarak birkaç defa gittik, herkes mutlu. Bizim yaşıtlarımızda olan vatandaşlar bizi kucaklayıp ‘Sizin sayenizde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kuruldu' diyorlardı, o da bize yetiyordu. İnsan duygulanıyor, Kıbrıs Barış Harekatı'nın üzerinden 49 sene, KKTC'nin bağımsızlığı üzerinden ise 40 sene geçmiş” diye konuştu.
‘Kastamonu'dan 8 Şehidimiz Var'
KKTC'yi tanımayan ülkelere tepki gösteren Mahmutoğlu; “Türk askeri oraya istilaya gitmedi ki. Yurttaşlarımızı kurtarmaya gittik. 40 yıldır iki taraf da mutlu halde yaşıyor. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni diğer devletler de tanısın. Ben başka bir şey istemiyorum. Biz hala barıştan tarafız. Bunu dünya devletleri de biliyor ama ne hikmetse tanımamakla ısrar ediyorlar. Orada canımızı, kanımızı vermişiz, 498 şehidimiz var orada. Kastamonu'dan 8 şehidimiz var. Biz oraya soydaşlarımızı zulümden kurtarmaya gittik. Türkiye'nin başka amacı da yok. ‘Sağ olsunlar' demeleri lazım, 40 yıldır orada bir huzur var. Tanımaları lazım ama tanımıyorlar. Ben de bunu hayretle karşılıyorum. Kınıyorum. 40 yıldan beri huzur içinde yaşıyor oradaki vatandaşlarımız, bundan sonra da ömür billah yaşayacaklar. 1974'teki gibi bir olayın olması artık mümkün değil, olduğu takdirde biz hazırız. Oradaki vatandaşlarımıza ömür boyu mutluluk diliyoruz” şeklinde konuştu.
‘Kur'an-ı Kerim'de Savaş Ahlakı Neyse Türkler Onu Uygularlar'
Kıbrıs gazisi Mehmet Kahyaroğlu ise Kıbrıs meselesinin Filistin meselesi gibi eski bir geçmişi olduğunu belirterek; “Rumlar, Kıbrıs'ta sürekli katliama devam etti. 1963'de ve 1958'de bir çıkarma denediler ama beceremediler. O zamanki şartlar daha ağırdı tabi. Fakat 1974 yılında eğer bir gün daha geç kalsaydık, 35-40 bin soydaşımız orada şehit olacaktı. Ondan sonra bir sürü daha katliam yapılacaktı. Nasıl Bosna Hersek'te Srebrenitsa Katliamı'nda 8 bin tane Müslümanı katlettiler, bugün de Filistin'i görüyorsunuz yani onlar da aynı durumdalar. 18 Temmuz'da biz Mersin'deydik. Kıbrıs'a hareket etmeden önce komutanlarımız bize tembih ettiler. Yani Kur'an-ı Kerim'de savaş ahlakı neyse Türkler onu uygularlar. Zaten bu uyguladıkları için ‘Yenilmez Türkler' olarak kabul edilir. Komutanımız ‘Sakın yaşlılara, çocuklara, hamilelere dokunmayın. Size teslim olan asker de olsa kesinlikle esir alın, dokunmayın' dediler. Bugün görüyorsunuz gözümüzün önünde Filistin'de küçük küçük çocukları öldürüyorlar. Bunları kim yapar? Yahudiler yapıyor. Rumlar, Ermeniler, Yahudiler maalesef çok acımasız insanlar” diye konuştu.
‘Şimdi Uçakla Bombalama Yapıyorlar Taş Üstüne Taş Bırakmıyorlar'
Mersin'den hareket ettiklerinde çok heyecanlandığını aktaran Kahyaroğlu; “Denizin ortasına gelince bir cesaret geldi. Manevi bir güç geldi. Kıbrıs'a geldiğimizde o korkak insanları gördük. Çocukları, kadınları öldürüyorlardı. Mesela orada savaş sonrası yaptığımız kazılarda toplu cesetler çıkarttık. Hep çocuk ve kadınlardı. Ateşkes ilan edildi, ateşkes 5 saat sürdü. Rumlar ateşkese uymadılar. Harekat daha sonra devam etti ve 14 Ağustos'a tekrardan ateşkes ilan edildi. Ondan sonra Rumlar daha çok katliam yapmaya başladılar. Bütün köylere bastılar. Bir tek, Türk bırakmadılar. Aynı Filistin'deki gibi, görüyorsunuz biz savaşırken çocuklara, yaşlılara, sivillere saldırmıyorduk. Şimdi özellikle Filistin'de uçakla bombalama yapıyorlar taş üstüne taş bırakmıyorlar” dedi.
‘49 Yıldır Kimsenin Burnu Kanamadı'
Kıbrıs'ta 16 ay kaldığını belirten Kahyaroğlu; “Bütün cephelere gittim, cephane götürdüm. Şimdiki dünya şartlarında insanlar daha da acımasız. Silahlar o yıllar ki silahlar değil, füzeler çıktı. Bir düğmeyle ülkeyi yok edilebiliyor. Birkaç kere Kıbrıs'a tekrar gitme fırsatım oldu. Oradaki halkın mutlu olduğunu görünce ben mutlu oldum. 49 yıldır kimsenin burnu kanamadı hem Rumlara hem de Türklere barış getirdik. İnşallah böyle devam eder. KKTC ömür boyu bağımsız kalır inşallah. Zaten Türkiye garantörlüğünde KKTC'ye hiçbir şey olmaz. Şimdi bir şey olsa orada tekrar gitmeye hazırız. Benim 10 yaşındaki torunum bile gider. Türk'ün gücü farklıdır. Örneğin Napolyon hayatında üç defa yenilmiş ve Napolyon şöyle demiş; ‘Türkleri öldürebilirsiniz ama yenemezsiniz' yani Türkleri kimse yenemez. Türkiye olduğu sürece Kıbrıs'ın da sırtı yere gelmez” şeklinde konuştu.
‘Orası Bizim Yavru Vatanımız'
Diğer bir Kıbrıs gazisi İlhan Durukoğlu da adadaki Türkleri kurtarmak için Kıbrıs Harekatı düzenlendiğini belirterek; “Bu adanın bağımsız olması için elimizden geleni yaptık. Artık bütün devletlerin burayı tanınmasını istiyorum. Biz ömrümüzün sonuna kadar, kanımızın son damlasına kadar orada her an savaşmaya hazırız. Burası öyle bir ada ki Osmanlı Devleti zamanında da bizdeymiş, şimdi de bizde olmaya devam ediyor. Orası bizim yavru vatanımız, o vatan bizim. Bu yüzden buranın tüm ülkelerin tanıması çok önemli. KKTC'nin bağımsız olmasında emeğim varsa, ne mutlu bana. Allah orayı ilelebet bağımsız kılsın” dedi.
‘Nasibimizde Şehit Olmak Değil De Gazi Olmak Varmış'
Kıbrıs gazisi Mustafa Demirkılıç ise askerliğe başladıktan 9 ay sonra Kıbrıs Barış Harekatı'nın ikinci harekatına katıldığını ifade ederek; “Rumların 1960 yılından başlayıp 1974 yılına kadar devam eden oradaki katliam ve Türklere yapmış oldukları zulümleri engellemek için gittik. Askeri birliklerimiz köylere vardıkça, oradaki vatandaşlar diyorlardı ki ‘Türk Mehmetçi'yi geldi, artık zulümden, katliamdan kurtulduk' diye ağlamaları hala hafızamdan silinmeyen anılardan bir tanesi. Barış Harekatı'nın ilk gününde Paşaköy semtinde bizlere açılan Beşparmak Dağları'ndan havan mermilerinden korunurken beş tane arkadaşımız, yedi tane de mücahit arkadaşımız şehit oldu ve ben de kendimi korurken, hayatın bittiğini düşündüm. Tekrar memleketime dönemeyeceğimi ve orada salavat getirmeye başladım. ‘Şehit olalım olsun' dedim. Nasibimizde şehit olmak değil de gazi olmak varmış. Allah'ın izniyle memleketimize döndük. Hayırlısıyla hayatımıza devam ediyoruz. Oradaki soydaşlarımızın acılarını paylaşmak ve onları kurtardığımız için aradan geçen bunca yıl bizleri çok etkiledi” diye konuştu.
‘Aradan Geçen Bu 40 Yılı Dün Gibi Hatırlıyoruz'
Demirkılıç, son olarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin Rauf Denktaş tarafından 15 Kasım 1983 yılında kurulduğunu hatırlatarak; “O gün bizler çok çok mutlu olduk. Umarım yıllarca devam eder bu bağımsızlık. Bizler de memleketimize döndük Gazi unvanı alarak, bu da bizim için ayrı bir gurur oldu. Rabbim bizlere bunu nasip ettiği için de çok mutluyuz. Hayatımızdan şu anda memnunuz. Şükürler olsun aradan geçen bu 40 yılı dün gibi hatırlıyoruz ve bu bize mutluluk ve huzur veriyor. Neden mutluyuz çünkü biz de orada Türk vatandaşlarımızı, Türk soydaşlarımızı kurtardığımız için, onların acılarına son verdiğimiz için, Türk askeri Mehmetçik zaten gittiği her yerde barışı, huzuru sağlamak için gidiyor ve burada da huzuru, barışı düzgün bir şekilde sağlayıp döndüğümüz için çok mutluyuz ve onun gururunu 40 yıldır yaşıyoruz. Umarım KKTC ilelebet bağımsız kalır ve daha nice seneleri kutlanır” ifadelerini kullandı.