Milli İrade Platformu'ndan İsrail Zulmüne Tepki

Programda İsrail Devletinin Filistin'e yaptığı zulmü kınayan Milli İrade Platformu Dönem Sözcüsü Abdullah Yılmaz; “Kurulduğu günden bu yana Müslümanların başına bela olan, varlığını yağma ve işgal üzerine kuran; ahlaktan ve insanlıktan yoksun şekilde hareket eden Terörist İsrail Devleti, on yıllardan beridir Filistin'de kardeşlerimize zulüm etmekte ve onları öldürmektedir. Özellikle 7 Ekim'den itibaren bir vahşete ve soykırıma dönmüş bu saldırıların üzerinden 5 ay geçti. 5 aydır katil İsrail tarafından tüm dünyanın gözü önünde Gazze'de çoluk çocuk, kadın yaşlı demeden soykırım yapılmaktadır. Gazze, 2,5 milyonu aşkın sivile bir açık hava hapishanesine dönmüş durumdadır. Buna karşın Filistinli kardeşlerimiz Mescid-i Aksa'yı ve kendi topraklarını savunurken İslam ümmetinin izzet ve şerefini de korumaya çalışmaktadırlar. Şu bilinmelidir ki Gazze'de yaşananlar bir savaş değil, İsrail'in işgal ve yağma eylemidir. Gazze'de yaşananlar bir savaş değil, İsrail'in uyguladığı, Amerika'nın desteklediği, korkak devlet idarelerinin kafasını kuma gömdüğü bir soykırımdır. Gazze'de yaşananlar savaş değil insanlığın öldüğü yerdir. Bugüne kadar yaklaşık 35 bin Müslümanı şehit eden katil İsrail devletine ses çıkaramayan devletler de bu soykırıma ortak olmaktan ve tarih kayıtlarına kara bir leke olarak geçmekten kendilerini kurtaramayacaklardır” dedi.

‘Filistin Meselesi Milli Bir Meseledir'

Filistin meselesinin sadece Filistin meselesi olmadığını vurgulayan Abdullah Yılmaz; ”Dün 8 Mart tüm dünyada Kadınlar Günü olarak kutlandı. Çiçekler dağıtıldı. Dağıtılsın da. Ancak bir tarafta kucaklarında çiçek dolu kadınlar bir tarafta da kucaklarında yavrusunun parçalanmış cesedini taşıyan, açlıktan şehit olmuş küçücük yavrusunun toprağa veren kadınlar. Hani 8 Mart Kadınlar günüydü! Gazze'deki kadınların feryadını duymayan gün kutlu bir gün olur mu? Kardeşlerim! Filistin meselesi sadece Müslümanların meselesi değildir. Bu mesele ayrıca milli bir meseledir. Bilmeliyiz ki bugün Filistin'de yapılanlar, Fırat'tan Nil'e kadar yapılmak istenenler için atılan ilk adımdır. Kafirin gayesi büyük... Kafirin gayesi Büyük İsrail'i kurmaktır. Bizim de gayemiz Allah'ın davasına sarılmak, bu davada nefer olmak olmalıdır. Davası olmayanın öfkesi de olmaz. Biz, tüm öfkemizle ‘Kahrolsun İsrail', ‘Kahrolsun Siyonizm' diyoruz. Buradan tüm vatandaşlarımıza yapılan çağrıyı tekrarlamak istiyorum. Kardeşlerim. Boykotlu ürünlerden almayalım. Şu an elimizdeki en güçlü silahımız boykottur. Biz almazsak İsrail kan kaybeder, alırsak Filistin'de kan akar. Aldığımız her boykotlu ürünün İsrail'in silahına mermi, tankına top olduğunu unutmayalım. Filistin'deki kardeşine sıkılan kurşuna destek olma. Mescid-i Aksa'ya necis ayaklarıyla basan İsrail askerinin botuna destek olma. Tüm dünya bilmelidir ki İsrail bir terör devletidir. Ve tüm Dünya bilmeli ki İsrail yok olmaya mahkumdur. Buradan sesleniyoruz, Ey İsrail gün gelecek arkasına saklanacak ağaçlar arayacaksın. O gün bu vahşete sesini çıkarmayanlarla birlikte Allah'ın gazabı üzerine olacak ve yaptıklarının hesabını vereceksin. Lå galibe illallah. Sözlerimi şu dua ile bitirmek istiyorum: Ya Rabbi, Gazze'deki kardeşlerimize güç ve sabır ver, şehitlik mertebelerini makbul eyle. Senin dinini koruyan bu milleti İsrail'e karşı galip kıl. Azameti şânı hürmetine, Habibinin yüzü suyu hürmetine, Ramazanın ayının yüzü suyu hürmetine Filistin'deki ve yeryüzündeki tüm Müslümanlara ferahlık nasip eyle. İlk kıblemiz mübarek Kudüs'ü, Kabe'yi koruduğun gibi koru. Ebrehe'nin ordusunu yok eden Ebabillerini gönderdiğin gibi İsrail'in de üzerine askerlerini gönder” ifadelerini kullandı.