Milletvekili Uluay'dan Hizmet Dökümü

AK Parti Kastamonu Milletvekili Halil Uluay, gerçekleştirdiği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunarak Kastamonu'da hayata geçmesi beklenen projeler hakkında bilgilendirme yaptı.

Kastamonu'nun göç veren bir il konumunda olduğunu hatırlatarak sözlerine başlayan AK Parti Milletvekili Halil Uluay, “Bununla ilgili olarak Serap hanım ile birlikte Kastamonu'ya nasıl bir hizmet edebiliriz noktasında çalışmalar gerçekleştirdik. Biz milletvekili seçildikten sonra devam eden devam eden projeleri sahiplendik. Onların yürümesini sağladık. Onun haricinde de kendi çapımızda birkaç tane projeyi Kastamonu kazandırmaya çalıştık. Kamuoyunun da bildiği üzere işte aslında Kastamonu'nun amiral gemisi diyebileceğimiz, çılgın projesi diyebileceğimiz bir proje meselemiz var. Bu Araç-İhsangazi sınırları içerisinde kurulması planlanan Organize Sanayi Bölgesi. Bu bizden önce çalışmaları devam eden bir projeydi. Biz de bu projeyi sahiplendik. Bir takım gerek bakanlığın, gerekse bu işle kafa yoran teknik insanların da telkinleriyle bazı projeye hatlar da sağlamış olduk. Eğer proje hayal ettiğimiz gibi gerçekleşecek olursam en az 4 milyon metrekare belki 10 milyon metrekareye çıkabilecek, Türkiye'de işte 6'ncı teşvik bölgesi imkanlarından faydalanacak bir Organize Sanayi Bölgesi olacak. Bu organize sanayi bölgesine, demiryolu bağlama ihtimalimiz yüksek. Kastamonu'da demiryolu hayal gibi görünüyor olsa bile, bazı şeyler hayal kurmakla başlar. Biz bu hayali kuruyoruz. İnşallah bu çapta bir organize sanayiyi ilimize kazandırır ve burayı da demiryoluna bağlamış oluruz. Gerek deprem nedeniyle gerekse sosyal sıkışmalar nedeniyle büyükşehirlerdeki özellikle sanayi sektörünü Anadolu'ya doğru yayılma politikası var. Devlette işin açıkçası büyük şehirlerdeki sanayi, özellikle Marmara bölgesindeki sanayi Anadolu'ya yayma projesi geliştiriyor. Bunların birçoğu ‘Bir kuşak, bir yol' dediğimiz Çin ile Avrupa arasındaki yol güzergahında ama Kastamonu'da eğer demiryoluyla organize sanayi bağlayabilirse bu güzergahı bir şekilde entegre olmuş olacak. Bu Organize Sanayi Bölgesi'nin Kastamonu'ya katacağı iş gücüne güvenerek işte biz nüfusun en az 350 bin, belki ileride büyükşehir olmaya doğru gideriz, hayalini hedef olarak ortaya koyduk. Bunun ne kadarını gerçekleştirebiliriz, ne kadarını bizden sonraki siyasetçiler gerçekleştirebilir bilmiyoruz ama Kastamonu'nun bu hedefe sahip çıktığını görmekle bizler işin açıkçası mutlu etti. Belki ileride demiryoluyla bağladığımız OSB'yi, İnebolu Limanı'na bağlayabiliriz. İnebolu Limanı'nı daha vasıflı hale getirebiliriz. Bu arada İnebolu Limana kadar ki güzergahta yeni OSB'ler yapılabilir. Kastamonu zor bir coğrafya. Bu manada her istediğimiz yere Organize Sanayi Bölgesi kuramıyoruz. Hem topografik olarak hem orman yapısı olarak bir takım zorluklarla karşılaşıyoruz. Biz bu projeye başladığımızda depolama alanı diye biz sorunla karşılaştık. Yani OSB'de üretilen ürünleri aynı gün ya da aynı anda ihraç edemeyeceklerine ya da müşteriye sunamayacağı tüketiciye sunamayacaklarına göre belli bir üretim yapılıp bu üretiminde depolanması gerekiyor. En az üretim yapılan OSB'ler kadar da depolama alanlarının oluşturulması gerekiyor. Böyle bir sorunla da karşılaştık. Şimdi bununla çalışmalarını gerçekleştiriyoruz. Bu Kastamonu'nun hayali haline geldi. Sadece bizlerin hayali değil. İlla ki her proje önce hayal edilir, sonra gerçekleştirmek için de çalışma sağlanır. Biz sadece yani bu proje hayalimiz ama gerçekleştirmek için de çok ciddi manada yol aldık. Ayakları yere basan bir proje inşallah yakın zamanda bunun somut verilerinde elde etmiş olacağız. Bu proje ilerledikçe yine sizlerle paylaşacağız inşallah” ifadelerini kullandı.

‘Sanayi İle Beraber Öncelikle Göçümüz Duracak'

Gelişecek sanayinin göçü durduracağına vurgu yapan Uluay; “Tabii sanayi ile beraber öncelikle göçümüz duracak. Yani bugün 4 bin civarında lise son sınıf öğrencimiz var. 12'nci sınıf öğrencimiz işte bunun bir kısmı üniversiteye kazanıp gidiyor, bir kısmı daha sonra kazanıyor. Fakat üniversiteyi kazanıp gitse bile onlar bir şekilde geri gelecekler. Üniversiteyi okuduktan sonra geri gelecekler. Kastamonu gencini Kastamonu'da istihdam edebilirsek her yıl 4 bin kişinin iş gücüne katılımı sağlanmış oluyor. Kastamonu nüfusunun 300 binlere-500 binlere çıkması çok da öyle uzak bir hayal değil. Çünkü bir kişinin çalışmasıyla onun yan etkileri ile beraber aşağı yukarı 10 nüfusa denk geliyor. 20 bin-30 bin nüfusun çalıştığı bir organize sanayi yapılabilirse bu yaklaşık 150-200 bin nüfusa geliyor. Yani 4 milyon metrekare bir OSB'de 150-200 arası fabrika kurulup her fabrikada 100 kişi çalıştığını düşünürsek de bu rakamlar çok da böyle afaki uçuk rakamlar değil. Ayağı yere basan rakamlar olduğunu düşünüyoruz” şeklinde konuştu.

‘Bütün Sağlık Sorunlarını İlimizde Çözmeyi Düşünüyoruz'

Şehrin sağlık sorununa da değinen Uluay; “Yine Kastamonu'nun en büyük sorunlardan birisi de sağlık sorunuydu. Sağlık sorunu da biz gerek Sağlık Bakanımıza burada yeri gelmişken ben çok teşekkür etmek istiyorum. Gerçekten Kastamonu sağlık sorununu bizim kadar dertlendi Sayın Bakanımız. Bu konu Cumhurbaşkanına da aksetti inşallah şu an kangren haline gelmiş olan Kastamonu açısından, bölge hastanesi olarak kurulan Hacettepe'den de Kastamonu'ya geçen hastane inşallah büyük bir ihtimalle yıkılıp yeniden yapılmak suretiyle oluşturulacak bir sağlık kompleksi ile büyükşehirlere gitme ihtiyacı doğuran bütün sağlık sorunlarını ilimizde çözmeyi düşünüyoruz. Yani yanık ünitesinden, tüp bebek ünitesine kadar, madendeki zehirlenme birimlerinin tedavisinin yapıldığı alanlara kadar ne varsa tamamının herhangi bir büyükşehir hastanesi aranmadan burada Kastamonu'da çözülmesini planlıyoruz. Bu hayalimiz ne zaman gerçekleşir? Yaklaşık 4-5 yıllık bir süreç. Diş hekimliği fakültesinin binası bittiğinde belki bir takım kısmi iyileştirmeler gerçekleştirilebilir” ifadelerini kullandı.

‘Tarım Lisesi Kastamonu'ya Değil Bölgeye De Hitap Edecektir'

Açıklamalarına devam eden Uluay; “Kırık Barajı sorunumuz var. Bununla ilgili de ciddi bir çalışmalar içerisindeyiz. Ama birçok yatırımda olduğu gibi burada da işte deprem bölgesine giden, devletin o bölgeye vermiş olduğu özel önem nedeniyle bir takım yatırımlarımızı hızlandırmakta sıkıntı yaşıyoruz. Tarım Lisesi projemiz vardı. Bunu da yine biz daha önceden sizlerle paylaştık. Şu anda eski Göl Anadolu Okulu'nun olduğu yer, 260 dönümlük bir alan Tarım Lisesi olarak ayrıldı. Yine işte deprem bölgesindeki milli eğitimin yatırımları nedeniyle ilk etapta burayı bir hayırsever vasıtasıyla inşaatını yaptırmaya çalışıyoruz. İnşallah Bir hayırsever buraya sahiplenip inşaatını yapacağını düşünüyoruz. Olmadığı takdirde yine illaki devlet imkanlarıyla yapılacaktır. Bu Tarım Lisesi dediğimiz konsept içerisinde tüm hayvan yetiştiriciliklerinin, sera yetiştiriciliğinin aklımıza ne gelirse, tarım adına; burada balıkçılık hariç; tarıma dair ne varsa burada eğitiminin yapıldığı vasıflı bir lise düşünüyoruz ki bu sadece Kastamonu'ya değil bölgeye de hitap edecektir” şeklinde konuştu.

‘Havalimanın Çok Verimli Çalışmadığını Düşünüyorum'

Havalimanı ile ilgili de konuşan Uluay; “Havalimanın çok verimli çalışmadığını düşünüyorum. Doğru bir döngüyü sağlayabilirsek, daha verimli çalışacağını düşünüyoruz. Yine özellikle yaz aylarında İzmir, Antalya ve belki Kıbrıs seferlerini de havaalanına gerçekleştirilmesi için şu an çalışmalarımız devam ediyor. Bunların birçoğu veriler üzerine gidiyor. Sadece gidip rica etmekle bu işler olmuyor. Bir takım verileri de takip ediyorlar. Dolayısıyla biz o verileri de sayısal verileri de olabilirlik noktasında güncelleme çabası içerisindeyiz. Hep aynı şeyler söylüyoruz belki ama birçok yatırım maalesef bu deprem bölgesine yapılan harcamalarla noktasında bizde de sıkıntı yaşatıyor. Kastamonu'da yaşanan daha öncesindeki selin de yaraları noktasında çok ciddi sıkıntılarımız var. Ciddi masraflar, ciddi harcamalar yapıldı, yapılmaya da devam ediyor” dedi.

‘Gümrük İllaki Olacak'

İnebolu Limanı'na değinerek sözlerine devam eden Uluay; “İnebolu Limanıyla ilgili özel sektör de orası biliyorsunuz taş ocağı ile ilgili bir takım sıkıntılar vardı. Limanı genişletecekler. Taşocağı sorunu çözülüp İnebolu Limanı genişlediği takdirde o gümrük illaki olacak. Yani gümrük olmadan zaten havaalanında işlemiyor uluslararası manada. Kastamonu sanayisinde ihraç edenler de bu gümrükle ilgili sıkıntılar çok yaşadılar. Çünkü buradan ürünü ihraç edeceği ürünü götürüyorlar gümrüğe, gümrükte tekrar onların işte sayımıydı, dökümüydü derken birçok sıkıntılar oluyor. Gümrükte Kastamonu'da olur buradan mühürlenirse ihracatta rahatlar diye düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.

‘Yıkılıp Yapılmasında Fayda Görüyorum'

Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin yanında bulunan atıl durumda bulunan hastane binalarına tekrardan değinen Uluay; “Şimdi hastanenin karkas dediğimiz binası normal bir hastane binasının yüzde 20'si gibi asıl masraf daha sonraki aşamada yapılıyor. Yani bu bina şu anda gerekse tavan yükseklikleri açısından gerekse bir takım Sağlık Bakanlığı'nın aradığı şartlar açısından bazı yetersizlikler var. Bu haliyle de yapılabilir. Yani depreme dayanıklı hale getirilebilir. Getirilip bu haliyle de devam ettirilebilir. Ama istenilen fayda sağlanamaz. Yıkılıp yapıldığı zamanki faydayla, şu anki haliyle yapılan fayda arasındaki oran kurarsak benim şahsi kanaatim yıkılıp, da vasıflı daha işte gerekse tavan yükseklikleri havalandırması, aydınlatılması daha yani güncel olan daha modern bir bina yapılmasını ben kendi adıma savunuyorum, işin açıkçası. Ama dediğim gibi ben istedim diye öyle olacak değil. Gerekli teknik inceleme neticesinde ortaya çıkacaktır. Bina 25 yıllık terk edilmiş bir bina dolayısıyla, binada çok ciddi deformasyon var. Kastamonu olarak ‘Bunu biz yıkalım, yenisini yapalım' düşüncesini savunmamız lazım. Çünkü diğer türlü bu haliyle onarılabilir ama yeniden yıkılmaya yakın bir rakam tutar. Çünkü hastanenin asıl masrafı karkasında sonraki binalar ve biz şu anda bunu onardığımızda ancak karkası kurtarmış olacağız. O açıdan yıkılıp yapılmasında ben kendi adıma fayda görüyorum” şeklinde konuştu.

‘Eski Devlet Hastanesinin Yerinin İşlevsel Olması Planlarımız İçerisinde'

Eski devlet hastanesinin yeri ile ilgili soruyu cevaplayan Uluay; “Sağlık Bakanlığı'nın dışarıda kalan birimlerinin tamamının orada tanımlanmasını düşünüyoruz. Yani merkezdeki işte KETEM'de dahil olmak üzere tamamının oraya geçmesini düşünüyoruz. Belki bir takım bazı kamu kurumları da oraya gelebilir. Oranın daha vasıflı, işlevsel hale getirilmesi planlarımız içerisinde” dedi.

Uğurlu Hastanesi ile ilgili de konuşan Uluay; “Uğurlu Hastanesi şu anda özel sektörde. Kamu olarak yapılabilecek bir şey varsa, ne gerekiyorsa yaparız. Ama tabii işin içerisinde özel sektör var onlar ne düşünüyorlar, nasıl bir planladılar onu bilemiyoruz” ifadelerini kullandı.

Kırık Barajı kapsamında yapılan viyadük ve tünellerin hızlanması için girişimde bulunduklarını söyleyen Uluay; “Hastane, stat, viyadük ve tünellerle ilgili özel bir çaba içerisine girdik. Stat ve hastane belirli bir noktada hızlandı. Kırık Barajı'nın başlaması diğer tünellerin ve Kadıdağı'na mesafenin bitmesine bağlı birazda” dedi.

‘Benim Asıl Desteğim Kastamonu Tamamını Gönül Desteği İdi'

Milletvekili adaylığındaki İlim Yayma Cemiyeti ile ilgili iddialara da değinen Uluay; “İlim Yayma Cemiyeti veya başka bir dernek veyahut başka bir cemaat ile değnekle olacak işler değil bunlar. Yani biz Kastamonu gözünün önünde milletvekili sürecini yaşadık. Nasıl yaşadık? 2004-2009 yıllarında il genel meclisi üyeliği yaptım. Daha sonra yine bir dönem il başkanlığımız var. Ondan sonra bir ara verdik ve bugün milletvekili olduk. Yani herhangi birisi tutup da ‘Al sana milletvekillisin' demedi. Benim asıl desteğim Kastamonu tamamını gönül desteği idi aslında. Bu manada bize gönül desteği veren tüm Kastamonululara biz teşekkür ediyoruz” ifadelerini kullandı.

‘Çok Fazla Kriter var AK Parti'de'

Tahsin Babaş'ın adaylığı hakkında yöneltilen soruları cevaplayan Uluay, “‘Adaylar belirlenirken AK Parti nasıl bir kriter koydu da Tahsin Babaş'ı seçti?' diye merak ediyorsanız çok fazla kriter var AK Parti'de. Yani bunların içerisinde vekil görüşü kriterlerden birisi teşkilat görüşü kriterlerden birisi işte bizim seçim işleri başkanlığımız, yerel yönetimler başkanlığımız ve teşkilat başkanlığımız bunların üçü de aslında birer genel merkez gibi çalışırlar. Bunların üçü de ayrı ayrı, kendi kriterlerine göre bir takım araştırmalar yapıyorlar ve o araştırmalar neticesinde adaylar belirleniyor. Hatıra gönülle, yani hiç hak etmeyen birisini bir yere getirmediler. Bundan sonra da yapmayacaklar. Çünkü insanlar hani Kastamonu da işte belediye başkanına oy verirken ya da milletvekiline oy verirken ‘Bu milletvekili falanca oluşumun, filancaların adamıymış, hadi gidelim, oy verelim' diye düşünmezler. ‘Kastamonu'ya faydalı olacak mı, olmayacak mı?' diye düşünürler” dedi.

‘Hasan Bey, Kendi Partisi İçerisinde Önemli Bir Yer Tutuyor'

Hasan Baltacı'nın adının adaylık geçmesine değinen Uluay; “Hasan Baltacı tabii ne düşünüyor bilmiyorum. Şu anki bir adaylık söz konusu değil, kendi takdiri biz yani o konuda bir yorum yapmamız şık olmaz diye düşünüyorum. Tabi insanlar onu kendi siyasi partisi içerisinde Kastamonu temsil etmesi için seçtiler. Şunu da kabul etmek lazım, Hasan bey kendi partisi içerisinde önemli bir yer tutuyor. Yani orada daha vasıflı bir görev alabilir. Kastamonu'dan aday da olabilir. kendi takdiri aday olacaksa biz demokratik ortamda yarışırız” ifadelerini kullandı.

Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin otopark sorunun çözüleceğini söyleyen Uluay; “Bin 500 araçlı bir otopark yapılacak. İlçelerdeki sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesi için çalışıyoruz. İlçelerin doktor noktasında güçlendirilmesi için çalışıyoruz” dedi.

Bakmadan Geçme