Mevsimsel Geçişlerde Grip Aşısı
Özel Nefes Hastanesi Uzman Dr. Esen Tiğiz, grip aşılarının önemine dikkat çekerek, özellikle risk grubundaki bireylerin mutlaka aşı yaptırmaları gerektiğini vurguladı.
Dr. Tiğiz, 65 yaş üstü kişiler, hamileler, kronik hastalığı olanlar ve diyabet hastalarının grip aşısını Eylül ve Ekim aylarında 2 doz olarak yaptırmalarının hayati önem taşıdığını belirtti.
Uzman Dr. Esen Tiğiz, grip aşıları hakkında; “Grip aşıları genellikle influenza virüslerine karşı geliştirilen aşılardır. Bir önceki yılın en fazla hastalığa yol açan suçları araştırılarak hazırlanır. Türkiye'de Sağlık Bakanlığı, özellikle 65 yaş üstü, hamile, kronik obstrüktif akciğer hastalığı olan, diyabeti olan ve diğer kronik hastalıklara sahip kişilere bu aşıyı Eylül ve Ekim aylarında en az 2 doz şeklinde öneriyor. Bu aşılar oldukça önemlidir. Kronik hastalığı olan kişiler grip geçirdiğinde, hastalığın ölümcül veya sakat bırakıcı olma ihtimali daha yüksektir. Bunu önlemek için bu kişilere grip aşısı uygulanır. Genelde mevsimsel geçişlerdeki salgınların sorumlusu olan virüsler influenza virüsleridir. İnfluenza virüsleri A, B, C, D olarak sınıflandırılan RNA virüsleridir ve hızlı yayılırlar. Damlacık yoluyla insandan insana bulaşırlar ve ciddi sağlık sorunlarına yol açabilirler, hatta ölümcül olabilirler. Özellikle risk altındaki gruplara bu aşıların yapılması, hastalığı daha hafif geçirmelerini veya hastalığa hiç yakalanmamalarını sağlar” dedi.
'Aşıların Yan Etkileri Oldukça Azdır'
Aşıların yan etkileri hakkında konuşan Özel Nefes Hastanesi Uzman Dr. Esen Tiğiz; “Aşıların koruyuculuğu genelde 6-8 ay sürer, bu nedenle her yıl tekrarlanması gerekir. Aşılar, o yıl dünyada en çok grip ve soğuk algınlığına yol açan virüslerin suçlarına karşı hazırlanır. Aşıların yan etkileri oldukça azdır. Genelde hamileliğin ilk üç ayında veya yumurta sarısına alerjisi olanlarda, daha önce alerjik reaksiyon geçirmiş olan kişilerde aşının yapılması önerilmez. Bunun dışında, özellikle risk grubundaki kişilerin bu aşıyı mutlaka yaptırması gerekir. Grip aşısı, tüm grip benzeri enfeksiyonlara karşı bir kalkan görevi görür. Özellikle diyabet, kronik akciğer hastalığı, kronik bronşit ve yüksek tansiyon gibi kronik rahatsızlıkları olan kişilere grip aşısı yaptırmaları tavsiye edilir. Benim Kastamonu'daki çalışma sürem kısa olsa da, bu bölgedeki obezite gibi bazı hastalıkların yaygın olduğunu gözlemledim. Vatandaşlara ve hastalarıma önerim, mutlaka grip aşılarını yaptırmaları yönündedir. Aşının yan etkileri çok azdır, nadiren grip benzeri semptomlar görülebilir, ancak bu semptomlar hafif seyreder. Kolda ağrı, lokal kızarıklık gibi şikayetlere yol açabilir. Grip ile soğuk algınlığı genellikle karıştırılır. Soğuk algınlığı, boğaz ağrısı ve burun akıntısıyla seyrederken, grip aynı semptomlara ek olarak daha ağır seyreder. Özellikle altta yatan solunum yetmezliği veya ek hastalıkları olan kişilerde grip, zatürre veya menenjit gibi ciddi hastalıklara yol açma riski taşır. Bu nedenle rahat bir kış ve ilkbahar dönemi geçirmek için Eylül, Ekim ve Kasım aylarında aşıyı 2 doz şeklinde yaptırmak önemlidir. Hasta olup da aşı yaptıramayanlar Mart ayına kadar aşıyı yaptırabilirler. Aşılar, bir önceki yılın Dünya Sağlık Örgütü tarafından tespit edilen suçlarına göre geliştirilir. Her suça karşı etkili olmayabilir, ancak aynı suçlarla tekrar enfekte olmayı engeller. Farklı suçlara karşı ise koruyucu değildir. Şu anda bildiğim kadarıyla eczanelerde de mevcut. Risk altındaki yaşlı, çocuk ve yetişkinlere mutlaka bu aşı yapılmalıdır. Özellikle bakım evlerinde kalan kişilerin grip aşısı olmaları çok önemlidir” şeklinde konuştu.