'Meclisin yetkileri kaldırılmamalı'
CHP İL BAŞKANI MUZAFFER BIYIKLI CHP İl Başkanı Muzaffer Bıyıklı, Pazar günü gerçekleştirilecek olan referandum hakkında açıklamalarda bulundu. Halkın onayına sunulacak olan Anayasa değişikliğine değinen Bıyıklı 'Eğer halkımızın onayına sunulan anayasa değişikliği kabul edilirse ülkede bütün kararları bir kişi verecek. Mecliste en çok milletvekiline sahip partinin genel başkanı olarak milletvekillerini (yani meclisi) belirleyecek. HSYK'nın, Anayasa...
CHP İL BAŞKANI MUZAFFER BIYIKLI;
CHP İl Başkanı Muzaffer Bıyıklı, Pazar günü gerçekleştirilecek olan referandum hakkında açıklamalarda bulundu.
Halkın onayına sunulacak olan Anayasa değişikliğine değinen Bıyıklı; 'Eğer halkımızın onayına sunulan anayasa değişikliği kabul edilirse ülkede bütün kararları bir kişi verecek. Mecliste en çok milletvekiline sahip partinin genel başkanı olarak milletvekillerini (yani meclisi) belirleyecek. HSYK'nın, Anayasa Mahkemesi'nin ve diğer Yüksek Yargı Organlarının üyelerinin tamamına yakınını doğrudan ya da meclis çoğunluğunu elinde bulunduran Genel başkanı olduğu partisi aracılığı ile belirleyecek. Valileri, kaymakamları, büyükelçileri, rektörleri, bütün üst düzey bürokratları o kişi seçecek. Bütçeyi yapacak. Bir karar ne kadar çok kişi tarafından istişare edilerek verilirse doğruluğu o oranda artar. Bir kişinin vereceği karar hatalı olabilir. Bir kişinin yanıltılması, aldatılması ve hatta baskıyla karar vermesinin sağlanması mümkündür. O nedenle Atatürk'ün kurduğu meclisin yetkileri kaldırılmamalı, kararları, seçilmiş 550 kişi vermelidir' dedi.
'BU YALAN DÜNYADA HEPİMİZ FANİYİZ'
Seçim sürecinde yapılan propaganda çalışmalarına değinen Bıyıklı; 'Cumhurbaşkanı ve AK Parti, bu anayasa değişikliği kabul edilirse Recep Tayyip Erdoğan yetkili Cumhurbaşkanı olacağı için evet denilmesi için propaganda yapıyor. Bu ülkede Recep Tayyip Erdoğan'ı seven, O'na güvenenler olduğunu biliyor, görüşlerine saygı duyuyoruz. Ancak o kişilere sormak lazım: Bu yetkilerle başka bir kişinin Cumhurbaşkanı olmasını ister misiniz? Bu yalan dünyada hepimiz faniyiz. Asla istemeyiz ama bir hastalık, bir kaza her an hepimizin başına gelebilir. Bir gün mutlaka bu yetkilerle başka birini seçeceğiz. O nedenle benim güvendiğim kişi bu yetkilerle ülkeyi yönetsin ama başka birinin yönetmesine razı olamam diyemeyiz. Doğru olan, ülkenin ortak akılla ve 550 kişilik meclis tarafından yönetilmesidir. Başkanlık sisteminin en iyi biçimde işlediği ABD'de başkan seçilirken başkan yardımcısı olacak kişi de seçilir. Bizde ise başkan yardımcısını seçilecek olan başkan seçecek. Sayısı da belli değil. Bir olabilir, iki olabilir, beş olabilir, yirmi, otuz olabilir. Başkan yurt dışına gittiğinde, hastalandığında veya başkanlık makamı boşaldığında bunlardan birisi vekalet edecek ve başkanın yetkilerini aynen kullanacak. O süre içinde ülkeyi milletin seçmediği bir kişi yönetmiş olacak' ifadelerini kullandı.
'BUNA DA MİLLETİMİZİN GÖNLÜ RAZI OLMAZ'
Suriyelileri vatandaşlığa alma gibi bir hazırlık olduğunu söyleyen Bıyıklı; 'Biz, tarihten beri bize sığınanlara merhamet gösteren, misafirperver bir milletiz. Ancak milyonlarca genç, sağlıklı Suriyeli savaştan kaçarak ülkemize sığınırken, evlatlarımızın Suriye bütünlüğü ve Suriyelilerin geleceği için Suriye topraklarında şehit olmasına asla razı olamayız. Bu anayasa değişikliği kabul edilirse, Suriyelilerin vatandaşlığa alınması bir Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile mümkün olabilecektir. Buna da milletimizin gönlü razı olmaz. Yabancı sermaye, yatırımcı ve yabancı turistler hukukun işlediği demokratik ülkeleri tercih eder. Hangi yabancı yatırımcı yargının ve hukukun bir kişinin denetimine ve isteğine bağlı çalıştığı bir ülkede yatırım yapmak ister ki... Yabancı yatırımcı akşamdan sabaha bir kararname ile malına mülküne el konulamayacağından, kendisi ile ilgili yasaların değiştirilmeyeceğinden emin olmak ister. Yabancı turistler için de aynı şeyler geçerlidir. Turistler, çağdaş hukukun koruyuculuğunda ve güvencesinde özgürce gezmek dolaşmak ister. Yatırımcının ve turistin gelmediği bir ülkede ekonominin de sağlıklı olma şansı yoktur. Cumhurbaşkanı veya yardımcılarından birisinin bir suça karıştığı iddia edildi diyelim. Yargılanmalarını teklif etmek için 600 kişilik mecliste 301 imza gerekiyor. Çoğunluğu Cumhurbaşkanının partisinde olan mecliste diyelim ki bu sayı bulundu. 360 imza ile komisyon kuruluyor. Diyelim ki o da bulundu. 400 milletvekili yargılanmasına karar verebiliyor. Olmaz ama o da oldu. Cumhurbaşkanını yargılayacak mahkeme, 15 üyesinden 12'sini kendisinin atadığı Anayasa Mahkemesidir. Elbette bu süreç devam ederken Cumhurbaşkanının meclisi feshedip süreci durdurma yetkisi de var. Bu kurallar Cumhurbaşkanı ve yardımcıları için görev süreleri ile sınırlı değil. Ömür boyu geçerlidir' ifadelerine yer verdi.