Küre'nin türküsü literatüre kazandırıldı
Kastamonu 10 Aralık Kadın Platformu Derneği tarafından hazırlanan, İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü tarafından desteklenen 'Kastamonu Kültür Mirasına Sahip Çıkıyoruz' adlı projenin kapanış toplantısı gerçekleştirildi.
Kuzeykent Gençlik Merkezi Konferans Salonu'nda yapılan toplantıya Vali Avni Çakır ve eşi Bahar Çakır, Belediye Başkanı Rahmi Galip Vidinlioğlu ve eşi İlknur Vidinlioğlu, Kastamonu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Kaçar, İl Gençlik ve Spor Müdürü Reşat Asrak, İl Kültür ve Turizm Müdürü Fahrettin Şenoğlu ve STK başkanları katıldı.
Program, Saygı duruşunda bulunup İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı.
“KÜLTÜR BİR TOPLUMU MİLLET YAPAN UNSURLARIN BAŞINDA GELİR”
10 Aralık Kadın Platformu Dernek Başkanı Ayten Kızıltan, programda yaptığı konuşmada, “Kastamonu kültür mirasına sahip çıkıyoruz” projesi kapsamında uyguladıkları etkinliklerin sonuna geldiklerini belirterek; “Kültür bir toplumu millet yapan unsurların başında gelir. Bu nedenle bilime ve kültürüne sahip çıkan topluluklar millet olma şuuruna erebilmiş ve bu şuurda hareket ederek varlıklarını devam ettirebilmişlerdir. Geleneksel Türk tiyatrosu içerisinde yer alan Türk halk zekasının ve halkın olayları karikatürize etme gücünün büyük sanatlarından biri olan meddahlık yüzyıllardır yaşamış, tiyatro, sinema ve televizyonun yaygınlaşmasıyla meddahlık sanatı unutulmaya başlamıştır. Bir milletin yaşam tarzını, duygularını, düşüncelerini, değerlerini öğrenmek istiyorsak o milletin türkülerini dinlemeniz yeterlidir. Türküler, acılarımızı, özlemlerimizi, aşklarımızı kısacası her şeyinizi anlatır. Bir türkü bazen bizi bizden alıp başka bir yerlere götürebilir. Onları dinlerken kendimizden geçer, derin hayallere dalarız. Bazen sevdiğimizin hasretiyle yanıp tutuşur. Bazen keyifle göbek atarız. Türküler insanların yansımasıdır. Aslında biz ne isek neyi yaşıyorsak onu anlatır türkülerimiz. Bu güzel değerlerimizin sonsuza dek yaşaması dileğiyle tüm çalışmalarımızda bizlere destek olan sayın valimize, saygıdeğer hanımefendiye, belediye başkanımıza çok değerli eşlerine kamu kurum müdürlerine, sivil toplum kuruluşlarına ve siz misafirlerimize teşekkür eder, saygılar sunarım” dedi.
“KASTAMONU ÇOK KADİM BİR KÜLTÜRÜ BÜNYESİNDE BARINDIRIYOR”
Vali Avni Çakır ise projenin öneminden bahsederek; “Valilik olarak bizim de desteklediğimiz ve desteklemekten de büyük bir keyif aldığımız projelerin başında geliyor. İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Müdürlüğü'nün, STK'ların her türlü, eğitim, sosyal, kültürel, sanatsal üretime dayanan aklınıza ne gelirse birçok alanda destek programları var. Bu anlamda bizler de çok mutluluk duyuyoruz. Yaklaşık üç yıldır çok artan bir ivmeyle Kastamonu'daki bu tür destek ve bu tür oluşumların özellikle de kadınlarımızın oluşturmuş olduğu bu tür oluşumların ve projeleri büyük bir memnuniyetle destekliyoruz ve desteklemeye devam edeceğiz. Bu anlamda çok iyi yere geldik ama eksiklerimiz var. Her sene üzerine koyan bir oranla da bunları devam ettireceğiz. Projemiz çok anlamlı. Niye? Çünkü her zaman söylüyoruz. Kastamonu gerçekten de çok kadim bir şehir, çok kadim bir kültürü bünyesinde barındırıyor. Gelenekleriyle, görenekleriyle, yüzyıllardır bozulmamış. Çok eski asırlardan beri günümüze korunmuş güzel adetleriyle, türküleriyle, nağmeleriyle, oyunlarıyla el sanatlarıyla, aklınıza ne gelirse gelsin... Zaten bu proje sadece kültürel değer değil, bunun içerisi çok geniş. Bu anlamda her türlü bizi biz yapan değerleri aslında bu proje içerisinde bulabilirsiniz. Bir de sevgili Kastamonulular. Sizler Kastamonulusunuz, doğma büyüme buralısınız. Biz eşimle beraber sonradan Kastamonulu olanlardanız ama bizler sizler gibi bu cennet vatanının parçasını müthiş seviyoruz ve buradaki geniş coğrafyayla çok sık da gezdiğimiz için eşimle beraber çok daha iyi görüyoruz. Kastamonu İç Anadolu Bölgesi'nde oldukça mütevazı il sayılabilir. Coğrafi alanına baktığınız zaman 13 bin kilometrekareden fazla bir alanıyla bin 54 köyü, buna diğer yerleriyle beraber dört bin köy diyebilirsiniz. Cide'sinden Tosya'sına, Çatalzeytin'den Pınarbaşı'na kadar. Yani çok geniş bir coğrafya. Sahilde çok farklı bir Kastamonu kültürü var. İç kesimlerde farklı bir Kastamonu kültürü var. Tosya'sında farklı bir Kastamonu kültürü var. Pınarbaşı, Azdavay'da farklı ilişkiler var. Buranın tamamına zaten bir Kastamonulunun vakıf olması zor. Bunların hepsindeki ortaklık hemşehrilik bilinci ve bozulmamış coğrafyası ve kültürüyle bu muhteşem coğrafyada asırlardan beri süregelen kardeşlik hukuku. Bu anlamda Türkiye'deki en homojen illerin de başında geldiğini de rahatlıkla söyleyebilirim. Bu neyi getirmiş? Yüzyıllar öncesinde yapılan yemekleri, oyunları, el sanatları, aklınıza ne gelirse gelsin hiç bozulmadan orijinal haliyle bugünlere getirmiş. İşte hem Ayten Hanım gibi hem biz idareciler gibi hem bu konuda çaba sarf eden diğer kurum ve kuruluşlar gibi insanlarımızın da gayretiyle bunlar tekrar canlandırıldı ve gelecek nesillere de güçlü bir şekilde aktarılmak üzere kayıt altına alınmış. Burada göreceğimiz oyunlar da bunlardan bir tanesi. Bu anlamda bu çalışmaların etkilerinde öyle bir anda çok büyük bir değişimler beklemiyoruz ama bir derleme oldu. Buradaki tespitlerimiz kayıt altına girdi ve bizlerin de hafızasındaki bazı şeyler tekrar bu vesileyle canlanmış oldu. Çok kıymetli başkanımız Ayten Hanım'ı tebrik ediyorum. Gerçekten de güçlü Kastamonu imajını çok güzel bir şekilde temsil ediliyor. Kadını toplumsal hayatta, sosyal hayatta bu şekilde güçlü bir şekilde görmek bizleri de son derece mutlu ediyor. Ben bu vesileyle tekrar teşekkür ediyorum. Çok daha farklı, çok daha güzel projelerle bir arada olmak dileğiyle” diye konuştu.
Konuşmaların ardından “Kastamonu Kültür Mirasına Sahip Çıkıyoruz” projesinin çıktıları hakkında Kastamonu Olgunlaşma Enstitüsü Kurucu Müdürü Dr. Ayten Canaslan sunum yaptı. Kastamonu Üniversitesinde doktora eğitimini sürdüren Rugeş Demir de yok olmaya yüz tutmuş bir geleneği hatırlamak meddah gösterisi yaptı. Gösteri katılımcılar tarafından ilgiyle izlendi.
BİR TÜRKÜ LİTERATÜRE KAZANDIRILDI
Ayrıca Kastamonu türkülerinin yer aldığı konser düzenlendi. Konsere zaman zaman katılımcılar da eşlik etti. Proje kapsamında yapılan araştırmalar sonucunda elde edilen veriler eşliğinde Küre'nin bir türküsü de literatüre kazandırıldı. “Gürnekte Ay Doğdu” isimli türküyü önce bu türkünün bulunmasında, notaya alınmasında katkı sunan Küreli kilim ustası ve öğreticisi Nihal Cengiz seslendirdi.
“KÜRE İLÇEMİZİN ÇOK TÜRKÜSÜ VAR”
Nihal Cengiz yaptığı konuşmasında; “Küre ilçemizin çok türküsü var, bunları bir bir çıkartıp literatüre kazandıracağız. Bunlardan birisi de ‘Küre'nin Bakır Taşı'dır. Bunu da İnşallah kazandıracağız, bunun için de yardımcı olacağım. Beni bugün hediye ile taçlandıran bahar Hanıma, Küre ilçeme ilgi, destek ve katkı veren herkese de bu vesile ile çok teşekkür ediyor, bu konuda güzel çalışmalar yapanları da kutluyorum” dedi.
Program toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi.
Kültür haberlerini okumak için