KÖY-KOOP ortaklarının sorunları anlatıldı

S.S. Kastamonu Köy Kalkınma ve Diğer Tarımsal Amaçlı Kooperatifler Birliği (KÖY-KOOP), 2017 Faaliyet Yılı Olağan Genel Kurulu’nu gerçekleştirdi. Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü Güray Koçak Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen genel kurula Orman Bölge Müdür Yardımcısı Hasan Er, KÖY-KOOP Merkez Birliği Genel Başkan Yardımcısı Mahmut Barış Aydın, KÖY-KOOP Merkez Birliği Genel Müdürü Turgay Solmaz, OR-KOOP Merkez...

S.S. Kastamonu Köy Kalkınma ve Diğer Tarımsal Amaçlı Kooperatifler Birliği (KÖY-KOOP), 2017 Faaliyet Yılı Olağan Genel Kurulu'nu gerçekleştirdi. Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü Güray Koçak Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen genel kurula; Orman Bölge Müdür Yardımcısı Hasan Er, KÖY-KOOP Merkez Birliği Genel Başkan Yardımcısı Mahmut Barış Aydın, KÖY-KOOP Merkez Birliği Genel Müdürü Turgay Solmaz, OR-KOOP Merkez Birliği Genel Müdürü Erdem Kaplan, Denizli HAY-KOOP Birlik Başkanı Mehmet Varol, DGRV Türkiye Temsilciği Proje Koordinatörü İfakat Gürkan, Tarım İl Müdür Yardımcısı Murat Türkmen, Ticaret Borsası Başkanı Sedat İşeri, TKDK İl Koordinatörü Ahmet Kuyulu ve CHP Milletvekili Aday Adayı Hasan Baltacı katıldı. KÖY-KOOP Başkanı Erol Akar genel kurulda yaptığı konuşmada orman köylüsü başta olmak üzere hayvancılık ve sütçülükle geçimini sağlayan kooperatif ortaklarının sorunlarına değindi. 'DİKİLİ SATIŞ, ORMAN KÖYLÜSÜNÜ MAĞDUR ETMEKTEDİR' Uygulamaların orman köylüsüne ve kooperatiflerine tanınan anayasal hakların ihlali niteliğinde olduğunu belirten Akar; 'Birliğimize bağlı orman üretimi yapan kooperatifler, ilimizdeki orman üretiminin çok önemli bir kısmını gerçekleştirmektedir. Diğer taraftan orman ürünleri sanayisinin hammadde ihtiyacı yine kooperatiflerimiz tarafından karşılanmaktadır. Orman ve Su İşleri Bakanlığı'nca son yıllarda uygulanan ormancılık politikalarının Orman köylüsü ve kooperatiflerimize olumsuz yansımaları olmuş, verilen üretim fiyatları, dikili satış uygulamaları ve yapılan bazı yasal düzenlemeler tümüyle orman köylüsünün ve kooperatiflerinin aleyhine gelişmiştir. Dikili satış, orman köylüsünün mağdur edilmesinin yanında yerel ekonomilere de ciddi zarar vermektedir. Yaklaşık 300 milyon TL tutarındaki üretim bedelinin çok önemli bir kısmının il ekonomisine girmeyecek olması yerel ekonominin ciddi zafiyete uğramasına neden olacaktır. Ayrıca orman köylüsünün örgütlü yapısına,  ekolojik değerlerin zarara uğramasına, kaçak kesimlere neden olunacak ve sosyal barışı zedeleyecek bir yaklaşım olacaktır. Dikili satışların önemli kısmının yasal takibe uğraması bu konuda önemli sorunların oluştuğunun da bir göstergesidir. Başka hiçbir geliri olmayan orman köylüsü maalesef düşük fiyatlarla üretmek zorundadır. Üstelik 80 ila 90 TL'ye orman depolarına teslim edilen tomruk Orman İşletme Müdürlüklerince 300 ila 400 TL'ye kadar satılabilmekte, işletmeler kar yarışına sokulmaktadır. 4 Ekim 2016 tarih ve 29847 sayılı resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 'Orman Ürünlerinin Satış Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik' ile orman köylülerinin ve kooperatiflerinin mağduriyetine neden olacak uygulamalara zemin hazırlanmıştır. Çünkü getirilen uygulama ile ormanların üretim hakkının çok yıllık satışı ile işletme hakkının özel sektöre devri mümkün olabilecektir. Bununla ilgili OR-KOOP Merkez Birliği tarafından Danıştay'a yapılan itiraz neticesinde yürütmeyi durdurma kararı verilmiştir. Ancak meclise sunulan yasa tasarısı, TBMM genel kurulunca kabul edilmiş ve 'Yıllara Sari Satış' ifadesi ile çok yıllık satışların önü açılmış durumdadır. Orman köylüsüne ve kooperatiflerine tanınan anayasal hakların ihlali niteliğindeki bu uygulamanın ülkemiz ve ilimiz bakımından yaratacağı sorunlar bütün açıklığı ile ilgililere, yetkililere ve kamuoyunun bilgisine aktarılmıştır. OR-KOPP Merkez Birliği ile Mesleki Yeterlilik Kurumu arasında yürütülen çalışmalar sonucunda orman üretim işçiliği meslek olarak kabul edilmiş ve belgelendirme sürecine girilmiştir. Birlik olarak, 2017 yılı içerisinde Orman Bölge Müdürlüğü'nün de katkıları ile 54 kooperatif ortağımız orman üretim işçiliği belgelendirme sınavına tabi tutulmuş ve sınava katılan bütün ortaklarımız belge almaya hak kazanmışlardır. Hak kazanan 54 ortağımıza belgeleri, yapılan törenle takdim edilmiştir. 2018 yılı içerisinde de ortaklarımızın ve orman köylülerimizin Uluslararası geçerliliği olan bu belgeyi almalarını sağlamak amacıyla çalışmalara önümüzdeki yıllarda da devam edilecektir 'ifadelerini kullandı. 'SÜT ÜRETİMİNDE CİDDİ ARTIŞ OLMUŞTUR' Soğuk zincirin oluşturulması sonucu ulusal pazarların devreye girdiğini, kalite artışının sağlanarak süt üretiminde ciddi artış yakalandığının altını çizen Akar; 'Birlik olarak ilk önemli faaliyetimiz, sütün pazarlanmasında sağlıklı ve güvenli bir pazar oluşturulmasına, üreticinin emeğinin en iyi şekilde değerlendirilmesine yönelik olmuştur. Süt pazarlama faaliyetlerine ilk başladığımız günlerden bu tarafa daha gelişmiş bölgelerde ve ülkelerde olduğu gibi kooperatifleşmenin sağlanması ve soğuk zincirin oluşturulması yönünde çalışmalar sürdürülmüş, bu gün için 110 kooperatife ulaşılmıştır. Birliğimizce kooperatif köylü işbirliği ile ve değişik kuruluşlardan sağlanan desteklerle kurulan süt toplama merkezleri ile ilimizde 34 faal bölgede 150 tonu aşkın kapasiteye ulaşan bir süt soğutma zinciri ile çok önemli bir alt yapı oluşturulmuştur. 2017 yılında Halaçlı ve Elmayakası Köyü süt toplama merkezleri faaliyete geçirilmiş, böyle bir alt yapının oluşturulması sayesinde, ulusal ölçekte firmalara süt verilebilmiş, sütte olması gereken standartlar sağlanabilmiştir. Bu çalışmalar esnasında kooperatif yöneticilerimizin ve üreticimizin gösterdiği çabaya ve desteğe huzurunuzda teşekkür ediyorum. Süt toplama merkezlerinin standartlarının yükseltilmesi için önemli çalışmalar yapılmış, alım düzeninin sağlıklı yürütülebilmesi ve hijyenin sağlanması adına kooperatiflerimizle müşterek çalışma yürütülmüş, mevzuatın gerektirdiği tüm koşullar sağlanmıştır. On bölgede bilgisayarlı otomasyon sistemi oluşturularak kısa sürede daha güvenli daha kaliteli süt alımı sağlanmaya çalışılmıştır. Birliğimizce tüm STM'ler için gerekli işlemler yapılmış tüm bölgelerin onayı alınmış, STM'lerin süt analiz cihazı eksikleri büyük çapta giderilmiş, çalışan personelin hizmet içi eğitimleri ve iş güvenliği eğitimleri yapılarak belgelendirilmiştir. Hayvancılığın gelişmesinde en önemli unsur, sütün değerince pazarlanması olup hayvancılığın sürdürülebilirliği adına da son derece önemlidir. Kooperatifleşme ile birlikte soğuk zincirin oluşturulması sonucu ulusal pazarlar devreye girmiş kalite artışı sağlanmış süt üretiminde ciddi artış olmuştur' diye konuştu. '2017 YILI SÜT DESTEKLEMELERİ SİSTEM GİRİŞLERİ YAPILMIŞTIR' Desteklemelerle ilgilide genel kurulda birlik ortaklarını bilgilendiren Erol Akar; 'Hayvancılığın ve sütçülüğün geliştirilmesinde örgütlü yapıların gerekliliği kaçınılmazdır. Birliğimizce,  anaç sığır desteklemesinin ilk yürürlüğe girdiği tarihten bu tarafa uygulaması başlatılmış kooperatif ortaklarının destekleme hizmetlerinden azami ölçüde yararlanabilmesi için birlik olarak tüm alt yapı çalışmaları tamamlanmıştır. Birliğimizce yapılan çalışmalar sonucu üreticiye ödenen desteklemeler konusunda hem kooperatif ortaklarımıza hem de ilimiz ekonomisine önemli katkı sağladığımızı düşünüyoruz. 2016 yılından itibaren anaç sığır desteği kaldırılmış yerine sadece buzağı desteklemesi getirilmiştir. Buzağı desteklemelerinden yararlanmak için 2017 yılında örgütlü üreticinin örgütleri aracılığı ile başvurması şartı getirilmiştir. Bu kapsamda birliğimizce yapılan çalışmalar sonucu 257 kooperatifin 5 bin 274 ortağının 23 bin 175 buzağısı için 12 milyon 746 bin 700 TL buzağı destekleme ödemesi doğrudan kooperatif ortaklarımızın kişisel hesaplarına yapılacaktır. Süt desteklemesinde örgüt zorunluluğu devam etmektedir. 2017 yılı süt desteklemeleri sistem girişleri yapılmıştır. Bu kapsamda 107 kooperatifin ortağı 3 bin 972 kişinin toplam 26 milyon 973 bin 903 litre süt karşılığı 1 milyon 410 bin 12 TL bakanlıkça desteklemesi gerçekleşmiş olacaktır' dedi. '2017 YILI FAALİYET DÖNEMİ 822 BİN 88 TL KARLA KAPATILMIŞTIR' 2017 yılı faaliyet dönemini 822 bin 88 TL karla kapattıklarını açıklayan Erol Akar, birliğin bilançosu hakkında da ise; 'Bilançomuz incelendiğinde öz kaynaklarımızda önemli bir artış sağlandığı görülecektir. Faaliyet dönemi içerisinde, yönetim kurulumuzca ve çalışanlarımızca gerçekten özverili bir çalışma sergilenmiş, birliğimizin güçlenmesi ve hizmet kapasitesinin geliştirilmesi için hiçbir fedakrlıktan kaçınılmamıştır. 2017 yılı faaliyet dönemi 822 bin 88 TL karla kapatılmıştır. 2018 yılında özellikle gelir kalemlerinde bazı değişikliklerin olması beklenmektedir. Mevcut uygulamada süt ve buzağı desteklemelerinden belli miktarda gelir elde edilebileceği, 2018 yılı sonu itibariyle orman üretimi yapan kooperatiflerin üretim bedelinden kesilen yüzde 1 tutarındaki kesintinin yapılmayacağı dikkate alınarak, mevcut kaynakların daha iyi kullanılması ve ek gelir kaynaklarının yaratılması yönünde çalışılmaların yapılması gerekecektir' ifadelerini kullandı.

Bakmadan Geçme