Kovid-19'un Arttırdığı Sorun: Anosmi ve Parosmi
Kovid-19 atlatılmasına rağmen insanlar üzerindeki belirtileri koku bozukluğu olarak devam ediyor. Son zamanlarda ortaya çıkan koku bozukları ve tedavisi hakkında Özel Nefes Hastanesi Op. Dr. KBB Uzmanı Ahmet Güvenç açıklamalarda bulundu.
Anosmi ve Parosmi hakkında bilgi veren Op. Dr. KBB Uzmanı Ahmet Güvenç; “Anosmi ve parosmi bizim koku hastalıkları dediğimiz spektrum bir parçasıdır. Anosmi hiç koku almama amına gelir. Parosmi ise alınan kokunun farklı yorumlanması farklı şekilde hissedilmesi anlamına gelir. Bunlar kokuyla ilgili problemlerin başında gelen hastalıklardır. Çeşitli nedenlerle ortaya çıkabilir. Anosmi ve parosmi birden çok nedene bağlı olabilir. Ama en çok geçmişte yaşadığımız Kovid-19 pandemisiyle sıklığı artan hastalıklardır. Bunlarla alakalı sadece Kovid-19 değil. Bunun yanında diğer viral hastalıklar, grip hastalığı, grip virüsüne bağlı hastalıklar veya diğer virüslere bağlı üst solunum yolu enfeksiyonlarında ortaya çıkıyor olabilir. Bunun yanında kafaya aldığımız travmalar, nörolojik hastalıklar, kanserle alakalı problemler yine bu hastalığa neden olabilmekte. Koku bozukluğu birçok nedene bağlı olabileceği gibi çevresel nedenlere ve vücudumuzun kendi yapısıyla alakalı bazı problemlerde de ortaya çıkabilir. Buna psikolojik veya duygusal, durum da etkili olabiliyor. İlk nedenler bazen sadece travma olabiliyor. Burnunda hastanın tıkayıcı bir problem varsa bir sinüzit ya da nörolojik gibi nedenler varsa kokuyla alakalı problemlere neden olabilir” dedi.
‘Her İnsanın Kokuyla İlgili Durumu Birbirinden Farklıdır'
İnsanların koku algılarının birbirinden farklı olduğunu ifade eden Op. Dr. KBB Uzmanı Ahmet Güvenç; “Her insanın kokuyla ilgili durumu birbirinden farklıdır. Bazı insanlar daha iyi koku alır. Bazı insanlar kokuyla bir problem yaşamazlar. Bazıları ise koku almıyor olabilirler. Bu tamamen koku sisteminin vücuttaki geliştirdiği, yöntemle alakalı bir durum. Bazı insanlar aldığı burnundan aldığı koku sinyallerini beynine daha iyi iletir ve oradaki duygusal veya limbik sistem dediğimiz bölgeyle daha iyi etkileşime sokarak daha güzel bir sonuç alabilir. Bazı insanlarda da bu koku sistemini limbik sistemle olan etkisi bir miktar ilişkisi azdır. Bununla alakalı olarak da aldığı kokuyu daha az şekilde değerlendirebilir. Hastalıklar, problemlerin yanı sıra psikolojik durum, duygusal durum veya anılarla bile depreşebilir. Birini hatırladığımızda geçmişte yaşadığınız bir anını hatırladığımızda burnumuza bir koku gelebilir. Bu tamamen beynin bize bir oyunu olabilir. Veya bir kokuyu aldığınızda geçmişteki anıları canlandırabilir” ifadelerine yer verdi.
‘Anosmin ve Parosmi Koku Hastalıkları Dediğimiz Spektrumun Parçasıdır'
Koku hassasiyetinin tedavi yöntemlerine değinen Op. Dr. KBB Uzmanı Ahmet Güvenç; “Bunların hepsi nörolojik ve psikolojik süreçlerle birbiriyle alakalı olabilir. Öncelikle organik nedenlere bakıyoruz. Herhangi bir burnunda tıkayıcı bir problemim var mı? Bir enfeksiyon problemi var mı? Onun yanında biyolojik bir problemi var mı? Beyinle alakalı bir problemim var mı? Bunları izliyoruz. Bunun yanında psikiyatrik veya duygusal durumuyla ilgili değerlendirmeler yapabiliyoruz. Herhangi bir travma almış mı? Bunları sorguluyoruz. Eğer bunlar yoksa bir idopatik neden varsa buna yönelik olarak elimizden gelen burunla alakalı bir probleme dair bir problem varsa bunu çözmeye çalışıyoruz. Eğer burada herhangi bir problem yoksa. Tamamen koku egzersizlerine yönlendirebiliyor. Modifiye koku egzersizi tedavisi de daha öncesinde Dünya Sağlık Örgütü'nün tanımladığı ve çalışmalar sonucunda bilim insanlarının ortaya koyduğu bazı prosedürlere dayanıyor. Bu koku egzersizi içerisinde bir meyve, bir çiçek, bir aromatik bir koku ve bitkisel bir koku örneğini alıp bunu gün içerisinde defalarca derin bir şekilde koklayıp aynı şekilde hayal etmeye devam eden bir süreç. Koku egzersiz yaptığınızda insanların aldıkları kokuyu beyinlerindeki oluşan imgeye karşılık eşleştirdiğimiz vakit ortaya güzel bir sonuç çıkıyor. Anosmi ve parosmi bizim koku hastalıkları dediğimiz spektrumun parçasıdır. Örneğin gül esansı kokluyoruz veya gül kokluyoruz. Bu demek oluyor ki burnumuzdan aldığımız kokuyu beynimizde birbiriyle eşleştiriyoruz. Bu da parosmi gibi aldığınız kokuyu yanlış yorumlamanıza neden olan problemin düzeltilmesine yönelik bir çözüm oluyor” ifadelerini kullandı.