Kent Müzesi 2024 Bilim Günleri Düzenlendi

Kastamonu Kent Müzesi 2'nci yılı kapsamında 'Kent Müzesi 2024 Bilim Günleri' etkinlikleri, Mimar Vedat Tek Kültür Merkezi'nde 'Tohum Belgeseli' sunumu ve 'Neolitik Devrim ve Tarımın Başlangıcı' konulu panel ile gerçekleştirildi.

Kastamonu Valilik binasının restorasyonu ile birlikte yeniden projelendirilen, interaktif ve çağdaş müzecilik ilkeleri ile yenilenmiş yüzüyle ziyaretçilere kapılarını açan Kastamonu Kent Müzesi 2'nci yılı kapsamında “Kent Müzesi 2024 Bilim Günleri” etkinlikleri Mimar Vedat Tek Kültür Merkezi'nde “Tohum Belgeseli” sunumu ve “Neolitik Devrim ve Tarımın Başlangıcı” konulu panel ile gerçekleştirildi.

Vedat Tek Kültür ve Sanat Merkezi'nde düzenlenen törene Vali Yardımcısı Çetin Kılıç, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Nida Sinsi, KASMİB Müdürü Tuncay Sönmezışık, Kronaspan Genel Müdür Yardımcısı ve Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Gülamoğlu, Ticaret Borsası Başkanı Serdar İzbeli, Önceki dönem Seydiler Belediye Başkanı Mehmet Şahin, Bazı STK başkan ve Yöneticileri başta olmak üzere panele katılan konuşmacılar ile diğer davetliler katıldı.

‘Tam Anlamıyla Kültürü Konuşacağız'

Programda açılış konuşması yapan Kastamonu Kent Müzesi ve Mimar Vedat Tek Kültür Merkezi Sorumlusu Dr. Murat Karasalihoğlu; “Sözlerimin başında Kastamonu Kent Müzesi Bilim Günleri kapsamında, müzemizin yenilenmiş yüzüyle açılışının da 2'nci yıldönümü etkinlikleri kapsamında ülkemizin çok değerli sanat-kültür ve iletişim dünyasından isimlerini ağılamaktan onur duyduğumu belirterek isterim. İlimizin kültür ve sanat atmosferine taze soluklar katmak, bilim ve akademi dünyası ile kentimiz arasında bir köprü olabilmek için başlattığımız Kent Müzesi Bilim Günleri'nin ilkini hem topraklarımızda hem topraklarımızı kültür yapan tüm uygarlıklarda kutsal olarak bilinen tohum/tahıl yani bir nevi ekmek konusuyla başlatıyor olmak bizim için farklı bir değerdedir. Umarım bu değer asla azalmadan nice bilim günlerini kentimizle buluşturabiliriz. 2017'de İtalya' da kabul edilip 2018'de ilan edilen Avrupa Miras Günleri kapsamında bizler Kastamonu'da özellikle öğrencilere yönelik kültürel miras konulu etkinlikle düzenlerken Avrupa Birliği Türk Delegasyonu da Anadolu'nun dünyaya armağanlarından biri plan ‘tarım ve tohumu' değerli gazeteci ve AB Türk delegasyonu koordinatörü Ümit Sezgin beyin fikirleri doğrultusunda usta yönetmen Sevinç Baloğlu'nun gözünden başta Prof. Dr. Mehmet Özdoğan hocamız olmak üzere bilimsel danışmanların bilgileri ile farklı ve bilimsel bir bakış açısıyla Avrupa'ya ve dünyaya sunmak adına kollarını sıvamıştı. Bugün burada saygıdeğer yönetmenimiz eşliğinde özel bir gösterimle belgeselimiz izlemenin yanında, belgeselin sunduklarına dair yine yönetmenimiz başta olmak üzere Anadolu ve yakın çevre coğrafyası prehistoryasının en önemli bilim insanı ismi olan ve aynı zamanda belgeselimizin de genel danışmanı olan Prof. Mehmet Özdoğan Hocamız, Arkeoloji ve Sanat Yayınları kurucusu Nezih Başgelen Hocamız ve bir başka meslektaşımız ve aynı zamanda üretici olan Mustafa Afacan beyefendi ile Kastamonu'dan siyez buğdayını da yanımıza alarak insanoğlunu Neolitik Döneme getiren koşullar, Neolitik Devrim ve tarım ile birlikte gelen yerleşik yaşama geçişin hikâyesi konuşulacak. Yani aslında tam anlamıyla kültürü konuşacağız. Biliyorsunuz, etimolojik açıdan kültür cultura kelimesinden gelmektedir. Latince'de cultura; sürmek, ekip biçmek, işlemek, inşa etmek anlamında kullanılmıştır. Kültür, insanın var olmasıyla birlikte meydana gelen dünyayı algıma biçimi, onu değiştirmesi, dönüştürmesi, kendi yaşamına mal etmesi, elde etiği anlamı yaşantısına karşılık gelen her şeyi aktarmasıdır. Öğrencilik dönemimizde makaleleri ve çalışmaları ile çok şey öğrendiğimiz ve bizler için bir efsane olan Prof. Dr. Mehmet Özdoğan'ı ağırlamak ve bilgilerinden yararlanmak, Türk Arkeolojisinin gelişmesinde başta Türkçe yayınlar olmak üzere birçok yayını ülkemize kazandıran ve Anadolu arkeolojisini en aktüel şekliyle takip eden Nezih Başgelen'i Türk belgeselciliğinin mihenk taşı Sevinç Baloğlu'nu, Siyez buğdayının yeniden doğumunu sağlayan Mustafa Afacan'ı ve deneyimli gazeteci ve yayıncı aynı zamanda ülkemizi Avrupa'da başarı ile temsil edilmesini sağlayan Ümit Sezgin'i ve yine Avrupa Birliği Türk Delegasyonundan Dilek Tütüncü hanımefendiyi burada ağırlamaktan dolayı sonsuz kıvanç içindeyiz” dedi.

“Kent Müzesi 2024 Bilim Günleri” etkinliklerinde Avrupa Birliği Türk Delegasyonundan koordinatör ve ünlü gazeteci Ümit Sezgin açılış konuşması yaparak “Tohum” belgeselinin çekim süreci ve Anadolu'nun insanlık mirasına armağanı olan tohum ve tarım hakkında bilgiler verdi. Anadolu ve Balkanlar prehistoryasının en önemli ismi olan Arkeolog Profesör Mehmet Özdoğan, belgeselin yönetmeni Sevinç Baloğlu, Arkeoloji ve Sanat Yayınları sahibi Nezih Basgelen, arkeolog ve üretici Mustafa Afacan yine bir arkeolog olan Dr. Murat Karasalihoğlu'nun moderatörlüğünde insanlığın tarıma geçişi, ilk tohumlar ve tarımın dünyaya yayılmasını son bilimsel veriler ışığında panel gerçekleştirildi.

‘Bu Tür Belgesellerin Yapılması Çok Önemliydi'

Tohum Belgeselinin yönetmeni Sevinç Baloğlu; “Bu belgeseli yaparken, yapımcımla beraber ilk önce nasıl bir yol izleyeceğini düşündük. Fakat sonra düşündük ki hayır, biz konuşmayalım hocalar anlatsın. Mezopotamya'dan başlayıp gelen bir yolculuğu bir aks içinde anlatabilmek için hocaların anlattığı her şeyi çok iyi anlayıp söyledikleri her şeyi kağıda geçirip tercüme edip sonra o aksı birbirlerini izleyen bir rotayla bir arada senaryo haline getirmekti. O yüzden çok uzun çalıştık. Bugün izlediğiniz belgeselde bir başarı varsa o bu tarafa ait bana değil. O yüzden hakikaten çok teşekkür ediyorum. Daha doğrusu kazı başkanları olmanın ötesinde onlarda bir şey için çok çırpınıyorlar. Bir sürü şeyi hep zannediyoruz ki batıda, yani çok farkında değiliz coğrafyamızın, atalarımızın, yani neyin, neyin üzerindeyiz ve neyi değerlendirebiliyoruz ya da değerlendiriyoruz. Bütün bunlar için biraz farkında olmamız gerekiyor. Bu farkındalık da bilimsel insanların, bilimsel çalışan insanların yarattıkları hemen her şeyin aslında bugünkü teknolojiyle bugünkü iletişimle arada bizler aracı oluyoruz. O anlamda gerçekten bu tür belgesellerin yapılması çok önemliydi” ifadelerini kullandı.

‘Burada Bir Kültür Devrimi Yaşanıyor'

Arkeolog ve Üretici Mustafa Afacan ise; “Burada bir kültür devrimi yaşanıyor. Tabii bu kültür devriminin buluşmasında bizim Kent Müzemizin çok önemli bir payı var. Yani ülkemizde il bazında kurulan ilk Kent Tarihi Müzesi'nden daha sonra Valilik ve İl Özel İdaremizin gerçekten çok ciddi sahiplenmesiyle bugün çok daha modern bir hale gelen ve modern müzecilik anlamında gerçekten Türkiye'de de örnek olabilecek bir müzemiz. Gerçekten bugün Kastamonu Kent Müzesi ve yine devamında gelen şimdi Vedat Tek Müzesi ile Türkiye'de hem modern müzeciliğe hem de kültürel mirasın korunması anlamında bayraktarlık yapıyor. Kastamonu gibi küçük ölçekli veya tırnak içinde ‘taşra' diyebileceğimiz bir ilde işte böylesi insanları bir araya getirip saatlerce kültür dinlemelerini özümsemelerini sağlıyor” dedi.

‘Türkiye Tohumlarını Kaybediyor'

Türkiye'nin tohumlarını kaybettiğini söyleyen Afacan; “Türkiye tohumlarını kaybediyor, hatta kaybetti. Ben şeker pancarının tohumunun bize dışarıdan hibrit geldiğini öğrendiğimde inanamadım. Yani biz her sene onu hibrit olarak Avrupa'dan alıyoruz, Türkiye'deki fabrikalarımız bunu sadece 25 kiloluk çuvallara bölüyorlar ve sonra bunu çiftçiye dağıtıyorlar. Bu inanılmaz bir şey. Yani bu uluslararası şirketlerin bizim veya devletlerin, tankla topla falan gelmesine hiç gerek yok. Şekeri vermediğin zaman bitti. Bizim Kastamonu'da kültürlü sanatı ilerletecek olan ilk önce üniversitemiz ama baktığınız zaman kendi kaynaklarımızla yapmaya çalışıyoruz. Şurada üniversite hocalarının, öğrencilerinin şurayı tıklım tıklım doldurması lazımdı. Şehirleri korumak için, kültürleri korumak için sizin aslında gastronominizi de, mutfak kültürünüzü de korumamız gerekiyor. O yönde de bir alanı açmanız gerekiyor. Kapanmış işte o alanları yeniden gün yüzüne çıkartmanız gerekiyor ve bunu da çeşitlendirmemiz gerekiyor ki bunun etrafında da bir ekonomi oluşsun” şeklinde konuştu.

‘Topluma Düşünsel Zenginliği Kazandırmak Zorundayız'

Arkeolog Öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Özdoğan da; “Bizim topluma karşı bir sorumluluğumuz vardır. Çıkarttığımız bilgiyi toplumla paylaşmak, topluma düşünsel zenginliği de kazandırmak zorundayız” diyerek bilgilendirmelerde bulundu.

Arkeoloji ve Sanat Yayınları sahibi Arkeolog Nezih Başgelen ise; “Gerçekten Kastamonu Cumhuriyetimizin haricinde, canıyla, kanıyla ve bütün varlığı ile çok önemli bir yeri olan coğrafi bölgemiz. Türkiye hızla kentleşen, kentleşirken de birazcık dengenin ucunu kaçırmış bir konumda” diyerek panel konuşmasını gerçekleştirdi.

Programda konuşmacılara katılımcı protokol tarafından plaket verildi.

Bakmadan Geçme