Kekik Ve Yağının Önemi
Anatolion Natural Cure Tıbbi Aromatik Uçucu Yağ ve Hidrosol Üretim İşletme Sahibi Orman Yüksek Mühendisi Şahin İncedemiroğlu Kastamonu ve Türkiye'de büyük öneme sahip olan Kekik üretimi ve içeriğindeki önemli mineraller hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
Anatolion Natural Cure Tıbbi Aromatik Uçucu Yağ ve Hidrosol Üretim İşletme Sahibi Orman Yüksek Mühendisi Şahin İncedemiroğlu Kastamonu ve Türkiye'de büyük öneme sahip olan Kekik üretimi ve içeriğindeki önemli mineraller hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
Kekiğin ülkemizdeki önemine değinen Şahin İncedemiroğlu; 'Ülkemizde 157 bin dekar alanda kültüre edilmektedir. Yıllık 30 bin ton hasat yapılmaktadır. Bin 835 ton doğadan toplanmaktadır. Defne ve Kekik birlikte değerlendirildiğinde 26,2 milyon USD ihracat Ege Bölgesinden yapılmaktadır. Kekik binlerce yıllık geçmişi olan, antikçağlarda, asaletin, cesaretin ve zenginliğin simgesi olan bir bitkidir. Haçlı seferleri zamanına kadar savaşa giden askerlere kekik kokan ve kekik motifli armağanlar vermek (Gezgin, 2007), tapınaklarda, kekik yakarak tütsüleme yapmak hep bu inanıştan kaynaklanmıştır. Romalı askerlerin savaşma güçlerini ve cesaretlerini artırmak için kekikli sularla yıkandıkları bilinmektedir. İlk kullanımı hakkında bilgiler incelendiğinde, Antik Yunan'da güzel kokusu nedeniyle tapınaklarda tütsü, insanlarda asabiyet giderici ve evlerde böcekleri savan bir fumigant olarak, Antik Mısır'da ise mikrop öldürücü ve koruyucu özelliklerinden yararlanılarak mumya yapımında kullanıldığı, Mezopotamya Uygarlığı dönemine ait tabletlerdeki reçetelerde yer aldığı görülmektedir' dedi.
'Sağlık Alanında Kullanımı İse M.S. 1. Yüzyıldan İtibaren Başlamış'
Sağlık alanındaki kullanımına dikkat çeken Şahin İncedemiroğlu; 'Sağlık alanında kullanımı ise M.S. birinci Yüzyıldan itibaren başlamış, kekik yağı ağız hijyeni için gargara suyu ve yaralar için antiseptik, şarapla karışımı çocuklarda öksürük, çay olarak grip ve yaşlılarda zihinsel sağlık, kekikle doldurulmuş yastık melankoli tedavisinde kullanılmıştır. Eski Yunan ve Roma'da alkollü içeceklerin ve peynirin tatlandırılması için kullanılırken, Avrupa'da evlerde tütsüsü yapılarak evin havasının temizlendiği ve bedenlerin bu bitkiyle sıvanarak veba-cüzzam gibi bulaşıcı hastalıklara karşı koruma sağlandığı bilinmektedir. Orta Çağ Avrupası'nda ve İngiltere'sinde sindirim problemlerinden romatizmaya ve menstrual şikyetlere kadar her şeyi iyileştirmek için kullanılırdı. Birinci Dünya Savaşı'na kadar kekik yağı muharebe alanı antiseptiği olarak kullanıldı' ifadelerine yer verdi.
'Kekiğin Başlıca Kullanım Alanları Ve Bronşlar, Bağırsaklar'
Raf ömürlerine ve eczacılıktaki önemine değinen Şahin İncedemiroğlu; 'Baharat ve bitkisel çay olarak, Gıdaların raf ömürlerinin uzatılmasında antimikrobiyal-antioksidan amaçlı kullanımları, Tıp ve Eczacılıktaki Kullanım alanları. Kekiğin başlıca kullanım alanları ve bronşlar, bağırsaklar, sindirim sistemi, mide ve akciğer (verem, astım, bronşit) hastalıklarıdır. Tıpta ve eczacılıkta; idrar arttırıcı, balgam söktürücü, kansızlık, rahatlatıcı, kan devrini düzenleyici, sinir sisteminde, solunum yollarını steril etmede, diş ağrılarında ve nefes kokmasında, iştah açmada, hazım zorluğunda, bağırsaklardaki kokuşma, gazda ve iltihabı gidermede, ishallerde, soğuk algınlığında, romatizmada ve gut hastalığında kullanılmaktadır. Bedeni kuvvetlendirir, kalp çarpıntısını keser, kandaki şeker miktarını azaltır. Kekik banyosu güçsüz, zayıf ve solgun çocukların (özellikle raşitizmde), kekik çayı ergenlik sivilcelerinin, kekik tentürü ise organ titrekliklerinin tedavisinde kullanılmaktadır (İlisulu, 1992). Kekik yağı duyarlı deride yanma hissine neden olurken, açık yaraya sürülmesi durumunda acı duyulmamaktadır. Gargara, öksürük şurupları, pastil ve mantar ilaçlarının bileşiminde yer almaktadır. Ayrıca banyo köpüklerinin yapımında kullanılmaktadır. Kekik çayı ve uygun miktarlarda kullanılan baharatının insan bünyesine hiçbir zararlı etkisi bulunmamakla birlikte kekik yağı tiroid bezini fazla çalıştırmasından dolayı dikkatli ve az kullanılmalıdır. Thymus vulgaris L. Uykusuzluk, migren, anjin, nezle, dolaşım sistemi bozukluğu, sinir sistemi zayıflığı ve baş dönmeleri tedavisinde kullanılmaktadır' dedi.
'Hücre Hasarını Önlemeye Yardımcı Olan Moleküllerdir'
İçeriğindeki bileşenlere dikkat çeken Şahin İncedemiroğlu; 'Kekik Uçucu Yağ ve Hidrosolü.(Thyme Oil). Bronkoantispazmodik, (Akciğerlerde solunum yollarını çevreleyen kas bantlarının gerilmesine bağlı hava yollarının daralmasını önler.) Ekspekteron( Balgam söktürücü). Antibakteriyal (Zararlı bakterilere karşı).Antiseptik (Mikrop öldürücü).Antiviral (Virüs öldürücü)Deri ve mukoz hastalıklarında kullanılır. Antioksidan; Antioksidanların hücrelerimizdeki serbest radikal olarak adlandırılan hasar yapıcı molekülleri 'temizleyerek' hücre hasarını önlemeye yardımcı olan moleküllerdir. Bu moleküllerin baskılanmaması durumunda vücudumuza ciddi zarar verir' ifadelerini kullandı.
'Kas Ağrılarında Ve Artritte Ağrıyı Hafifletmek İçin Kullanılır'
Pek çok günlük kullanımda kullandığımız ürünlerde bulunmasına dikkat çeken Şahin İncedemiroğlu; 'Kekik uçucu yağı diş macunlarında, sabunlarda, deterjanlarda, kremler, losyonlar ve parfümlerde; antiseptik ajan olarak losyon merhem, ağız yıkama sularında ve kulak damlalarında; aynı zamanda yağlı ve hasara uğramış deri için hazırlanan preparatlarda ve göğüs ovmak için hazırlanan preparatlarda; saç dökülmelerinde saç ve saçlı deri için; banyo preparatlarında. Kas ağrılarında ve artritte ağrıyı hafifletmek için kullanılır' dedi.
'Türkiye Florasının Yaklaşık 1 Bölü 3'ü Tıbbi Bitkilerden Meydana Gelmektedir'
Kekik ve uçucu yağların kullanımına değinen Şahin İncedemiroğlu; 'Kullanımı; Buhar Damıtma yoluyla elde edilen Hidrosoller (Bitki distilasyon suyu) Hidrosol Doz: Günde 1/3 çay bardağı sabah ve akşam aç ya da tok içilebilir. Kekik Uçucu Yağı; Su ile 10 kat oranında seyreltilerek kullanılabilir. Cilt kremlerinde 3-5 damla olarak diğer uçucu yağlarla karışıma girebilir. Buhurdanlık kullanılarak buharı ortama verilerek kullanılabilir. Gribal enfeksiyonlarda, İnhalasyon (Ilık su içerisine 3-5 damla konularak buhar soluma) yoluyla kullanılabilir.Türkiye florasının yaklaşık 1 bölü 3'ü tıbbi ve aromatik bitkilerden meydana gelmektedir. (Başer, 1998; Tan, 2010). Bunların içerisinde kekik bitkisinin de dahil olduğu Lamiaceae (Labiatae: Ballıbabagiller) familyası yaklaşık 200 cinse ait 3 bin tür içeren, dünya çapında dağılımı en geniş ve yaygın olan bitki familyalarından biridir (Heywood, 1978). Ülkemizde cins bakımından 45 cinsle tür bakımından 550 türle 3 büyük familyadır. (Dönmez ve ark., 2011). Lamiaceae familyasının bitkileri; tıpta ve parfümeride kullanılan birçok uçucu yağın kaynağı olması ve hem tedavide hem de baharat amaçlı kullanılması bu familyanın önemini göstermektedir. Lamiaceae familyasının en önemli bitkilerinden olan kekik bitkisine ait Türkiye'de Thymus, Origanum, Satureja, Tymbra ve Coridothymus isimli beş cins bulunmaktadır (Başer ve ark., 1994; Davis, 1982). Bu cinslere ait uçucu yağların ana bileşenleri (bazı istisnalar dışında) genellikle karvakrol (carvacrol) veya timol (thymol) ya da her ikisidir. Dünyada Thymus; cinsine dahil tür sayısı 220 kadar olup, Türkiye'de 39 tür (58 takson), Origanum cinsine dahil tür sayısı 43 olup, Türkiye'de 23 tür (27 takson), Satureja cinsinin 30 kadar türü olup, Türkiye'de 13 tür (14 takson), Thymbra cinsinin 12 kadar türü olup, Türkiye'de 2 tür (4 takson), Coridothymus cinsine ait tek tür olup, bu tür Türkiye'de de bulunmaktadır. Türkiye'de Lamiaceae famiyasına dahil türlerin yüzde 44,2'si, Origanum cinsine ait türlerin yüzde 65,2'si ve Thymus cinsine ait türlerin yüzde yüzde 52.6'sı ve Satureja cinsine ait türlerin yüzde 28'i endemiktir. Bu bilgiler, Türkiye'nin bu cinsler bakımından ne kadar zengin ve bu cinslerin gen merkezinin olduğunun göstergesidir (Davis, 1988; Biskup ve Saez, 2002; Kintzios, 2002)' şeklinde konuştu.
'Türk Kekikleri Ve Kekik Yağı Karvakrolce Zengindir'
Yaygın kullanım alanlarını belirten Şahin İncedemiroğlu; 'Bitkinin kurutulmuş çiçek, yaprak gibi kısımlarının distilasyon yöntemiyle yüzde 2 -8 arasında elde edilen uçucu yağı; yara, morluk ve yanık tedavisinde kullanıldığı gibi, baş ağrısı, gut, romatizma ve gut hastalığına karşıda etkilidir. Aynı zamanda, antiseptik, antifungal özelliğinden dolayı o bölgede bakteri ve mantar oluşmasını önler. Dahilen safra arttırıcı, kurt düşürücü olarak kullanılır. Bitkinin uçucu yağı terpineol, linalol, carvacrol, cymol, thymol, p-simen ve borneol gibi bileşenlerden oluşmuştur. Bitkiye kokusunu veren ise thymol (timol) ve carvacrol (karvakrol) maddeleridir. Bu maddeler kekik uçucu yağının ana bileşeni oluşturmaktadır. Karvakrol daha çok Thymbra, Origanum ve Satureja türü kekiklerin, timol ise Thymus türü kekiklerin uçucu yağında daha yüksek oranlarda bulunur. Timol kristalleşebilir özellikte olduğundan ilaç sanayinde kullanımı daha yaygındır ve güçlü bir antimikrobiyaldir. Bazı ülkelerde tek başına gıda aroma katkısı olabilmektedir. Gıda dışında eczacılık, kozmetik ve parfümeride de kullanılmaktadır. Timol cilt tedavisindeki olumlu etkisinden dolayı kozmetik ve parfümeri sanayisinde etkin bir şekilde kullanılmaktadır. Karvakrol kristalleştirilemediğinden ilaç sanayinde kullanımı sınırlıdır (Tanker ve Tanker, 1990). Karvakrolün antikanserojen (özellikle akciğer kanseri) etkiye sahip olduğu inanışı henüz klinik deneylerle kanıtlanmış değildir. Karvakrol sahip olduğu antibakteriyal ve antifungal (özellikle aflatoksin üreten Aspergillus mantarlarına) etki ile gıdaların bozulmasını önleyerek raf ömrünü uzatmaktadır. Karvakrol'ün ispatlanmış diğer faydaları ise; bazı tür böceklere karşı insektisit (böcek öldürücü) etki, antioksidan etki, bitkilerin büyümesini önleyerek ekolojik ot kontrolü etkisi, antihistaminik (kaşıntı ve alerji önleyici) etki (Koparal ve Zeytinoğlu, 2003). Uçucu yağ üretiminde kullanılan kekik türlerinde en az yüzde 2.5 oranında uçucu yağ bulunması istenir. Türkiye'den ihracatı yapılan kekik ve yağı, Origanum türlerinden (özellikle O. Onites L. Ve O. Vulgare L.) elde edilmektedir. Türk kekikleri ve kekik yağı karvakrolce zengindir. Kurak şartlarda kekik tarımında verim düşük, yağ oranı yüksek olurken sulanan şartlarda, yağ oranı düşük verim yüksek gerçekleşmektedir. Bilimsel çalışmalarda laboratuvar koşullarında drog herbada uçucu yağ oranı Clevenger cihazı kullanılarak su buharı distilasyonu yöntemiyle belirlenmektedir. Daha büyük çaplı uçucu yağ üretimleri için imbik kullanılır. Kekik uçucu yağının bileşenlerinin tayininde Gaz Kromatografi/Kütle Spektrometre (GC/MS) cihazı kullanılmaktadır' ifadelerini kullandı.
'300 Bin Gelir Elde Etmeyi Hedefliyoruz'
Kekiği Ilgaz dağları eteklerinde yer alan yaylalardan topladıklarını ifade eden Şahin İncedemiroğlu; 'Anatolian Natural Cure Gıda İşletmesi olarak biz de; Öncelikle doğadan Thymus serpyllum türünü Küre tarafından ve Ilgaz dağları eteklerinde yer alan yaylalardan topladık. Adi kekik türünün topladığımız zamana bağlı olarak Temmuz-Ağustos aylarında çiçeklenme evresinde timol ve karvakrol oranları düşük, limonen değeri yüksek çıktı. Bu nedenle timol ve karvakrol oranları yüksek olan Thymus vulgaris türüne yönlendik. İhsangazi İlçesinde bulunan arazimize 2 dekar alanda 140-150 cm aralık mesafe ile bin 500 adet fide ile dikim yaptık. 2 dekar alandan yılda 2 defa hasat ile 100 kilogram civarında kuru yaprak baharat elde etmeyi ve Kilosunu 3 bin fiyatla pazarlayarak 300 bin gelir elde etmeyi hedefliyoruz. Yılda 2 defa sıra aralarının ot bakımını mekanik olarak kazayağı ile sıra üzerini ve kekik ocaklarının içini elle ot bakımı ve çapasını yaparak hasat masraflarıyla birlikte 10-15 bin TL maliyetle üretim gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Yöremiz yaz aylarında da yağış almaktadır. Su açığı olduğunda yılda 1-2 defa yaz ve sonbahar aylarında sulamak gerekli olabilir. Gelirin yüzde 30'lukkısmını maliyete sayarsak yaklaşık 200 bin gibi net gelir bırakacaktır. Biz marka adımızla ürünü pazara sunacağımızdan birim fiyat belirleyebiliyoruz. Başka bir arazimize 5 dekar İzmir kekiği (origanum onites)- bilyalı kekik dikimi yapacağız. İzmir kekiği ülkemizde bol miktarda yetiştirildiğinden kilosu 150-200 TL gibi fiyatlara alım yapılmaktadır. 5 dekardan 500 kg civarında kuru baharat kekik elde ettiğimizde 100 bin TL gibi gelir hedefliyoruz. Hesaplamalardan anlaşıldığı üzere diğer geleneksel olarak yetiştirilen kuru tarım ürünlerine göre oldukça karlı ve avantajlı yatırımlardır' şeklinde konuştu.