Kastamonulular Şiirle Buluştu

Kastamonu Kültür ve Edebiyat Derneği'nce 1'nci Kastamonu Şiir Akşamları etkinliği İsmail Bey Külliyesi Devehanı'nda yapıldı.

Kastamonu Kültür ve Edebiyat Derneği'nce 1'nci Kastamonu Şiir Akşamları etkinliği İsmail Bey Külliyesi Devehanı'nda yapıldı. Kastamonu Şiir Akşamları etkinliğine çok sayıda şair ve Şiir severler ile davetliler katıldı.

Açılış konuşması yapan sunucu Mustafa Özkan; 'Güven Derneği Kastamonu Şiir Akşamları'nın ilkine hepiniz hoş geldiniz, sefalar getirdiniz, şeref verdiniz. Efendim, bu akşam Kastamonu'da bir yolculuğa çıkıyoruz inşallah. Bu yola da, bu yolculuğa da talibiz. Ve bunu hep birlikte yapmayı umuyoruz. Programa başlarken, henüz ikinci yılını andığımız 6 Şubat depremlerinde hayatlarını kaybeden canlarımızı ve yakın zamanda Bolu Kartalkaya'da yaşamını yitirenleri bir kez daha rahmetle anıyoruz. Birazdan şiir okuyacak şairlerimizi ve okuyucularımızı sırayla davet edeceğim. İnşallah bir ney dinletimiz de olacak, ikramlarımız da sizleri bekliyor. Bu anlamlı geceye katılımınız için tekrar teşekkür ediyorum. Acizane, bu akşam için bir yol hikyesi, bir yol şiiri hazırladım. Tabii burada belki de en aciziniz benimdir, çünkü bu talep benden değil. Hepinize keyifli bir akşam diliyorum' ifadelerini kullandı.

'Ne Yazık Ki Beni En Az Tanıyan Şehir Kastamonu'dur'

Etkinlik hakkında konuşan Şair Ali Emre;'Ben de buralıyım, Kastamonulu'yum. Ancak 17 yaşımdan beri Kastamonu dışında yaşıyorum. Annem, gariban annem, burada. Yazın bir ay, kışın bir ay onunla vakit geçirmeye çalışıyorum. 20'den fazla kitabım var. Bunların birçoğu ödül aldı, iyi ödüller aldı. Bazıları senaryolaştırıldı. Ama ne yazık ki beni en az tanıyan şehir Kastamonu'dur. Biz, ne yazık ki biraz vefasız ve nankörüz. Ve ne yazık ki bu güzel şehrimizi de kendimize benzetmişiz. Kastamonu da vefasız. Kastamonuluların birçok konuda vefalı olduğu söylenemez. Burası 'Güzellerin Yurdu' olarak anılır. İnsan hazineleri barındıran bir şehir. En az Bursa ya da Konya kadar köklü bir geçmişi var. Ancak ne yazık ki biz, bu şehre layık bir şekilde yaşamadık, yaşayamadık. En azından son 50-60 yıldır, belki bir asırdır Kastamonu, tarihteki o görkemli günlerini özleyerek yaşadı' dedi.

'Kastamonu, Kendi İçine Kapanık Bir Şehir Oldu'

Kastamonu'nun içine kapanan bir şehre dönüştüğünü belirten Ali Emre; 'Zenginler, kaba tabirle 'yükünü tutanlar', başını alıp gitti. Bugün İstanbul'da belki 2-3 milyon Kastamonulu var ama şehre faydaları yok. Az çok okumuşu, mürekkep yalayanı, entelektüeli, bilgi birikimi olanı Kastamonu'yu terk etti. Kastamonu, kendi içine kapanık bir şehir oldu. Bu şehirde Cem Sultan yaşamış mesela. Amerika'da yüzlerce dizi çekiliyor, beğenirsiniz ya da beğenmezsiniz ama Cem Sultan gibi bir şehzade burada yaşamış. Hazreti Pir, Anadolu'da Türklüğü ve Müslümanlığı mayalayan büyük bir zat. Şeyh Şaban-ı Veli hakkında 10 tane film çekildi mi? Hayır. 40 bölümlük bir dizi izledik mi? Hayır. Peki, 15 dakikalık, Harvard Üniversitesi rektörünün bile parmak ısırmasına neden olacak nitelikte bir belgesel yapıldı mı? Hayır. Şerife Bacı, Amerika'da, İngiltere'de, Japonya'da olsaydı yüzlerce filmi çekilirdi. Nerede böyle kahraman, yiğit ve bilge bir kadın var? Katip Çelebi, Osmanlı'nın en büyük alimlerinden biridir. Batılılar ona 'Hacı Kalfa' demiş. Binlerce eseri incelemiş, dünyayı dolaşmış, coğrafyadan tarihe birçok alanda eserler vermiş. Bizim İbn-i Haldunumuzdur. O bile Kastamonu için 'Türkmen'in kaidesi burasıdır' diyor. Türkmenler, yani Müslüman Türkler için Kastamonu; düşünsel, edebi ve manevi açıdan bir yükseliş noktasıdır' ifadelerine yer verdi.

'Kastamonu'yu Bilen, Buraya Dair Derdi Olan Bir Valimiz Var'

Açıklamalarına devam eden Şair Ali Emre; 'Çobanoğulları, Candaroğulları gibi beylikler burada hüküm sürdü. Kardeşimiz 'Han Duvarları' şiirini okudu. Benzer bir mekandayız. Bakınız, İsmail Bey gibi bir lider, 'bey' değil, 'sultan'diye anılmış. Aslında bir devlet yönetiyordu. Ama hakkında kaç kitap var? Bir-iki taneyi geçmez. Oysa onlarca eser olmalıydı. Bugün onun yaptırdığı bir külliyede, bir handa bir aradayız. Sevindirici olan şu ki, bu şehir için çalışan, bu şehirde taş üstüne taş koyan güzel insanlar hl var. Örneğin, şiir yazan, edebiyatla ilgilenen, dergilerde şiirleri yayımlanan, Kastamonu'yu bilen, buraya dair derdi olan bir valimiz var. Geldiğinden beri hemen kolları sıvadı. Ben 70'lerde, 80'lerde konuşacak, fikir alışverişi yapacak adam arardım. Bizi geliştirecek insanları bulmak zordu. Yazları çalışır, kazandığım parayla kitap alırdım' dedi.

'Artık Kastamonu İçin Çalışan Birçok Vakıf Ve Dernek Var'

Kastamonu'yu tanıtacak dinamik bir gençliğe ihtiyaç olduğunu söyleyen Ali Emre; 'Şehirler, yollarla, asfaltla, binalarla güzelleşebilir ama bize 'dikey sıçramalar' lazım. Bu şehrin kıymetini bilecek akademisyenler, yazarlar ve şairler lazım. Şehrin sesini yükseltecek, Kastamonu'nun sözünü duyuracak nitelikli, donanımlı gençler, bilge kadınlar, coşkulu ve heyecanlı adamlar lazım. Bu şehrin makûs tarihini değiştirebilmek, Kastamonu'nun değerlerini anlatabilmek, İstanbul başta olmak üzere diğer şehirlerdeki hemşehrilerimizi bir araya getirebilmek ve hatta Gazze'den Brüksel'e kadar yeryüzüne buradaki güzellikleri tanıtabilmek için o nitelikleri taşıyan gençleri, kadınları, erkekleri tanımak, tanıtmak, yetiştirmek gerekiyor. Şükürler olsun, artık Kastamonu için çalışan birçok vakıf ve dernek var. Bu işler için elini taşın altına koyan kıymetli hocalarımız da var' şeklinde konuştu.

'Niyetimiz Bunu Geleneksel Hale Getirmek'

Kastamonu Valisi Meftun Dallı'nın yazdığı bir şiir okuyan, Köşe Taşı isimli Kitap ve yapılan etkinlik hakkında bilgi veren Valilik Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü Hamdi Nalbant;'İnşallah, niyetimiz bunu geleneksel hale getirmek. İnşallah, ileriki programlarda tekrar hep birlikte oluruz. Büyüyerek, gelişerek, daha da güzelleşerek süreci sürdürürüz. Sayın Valimiz de programa katılacaktı. Ali Abi sağ olsun, çok güzel bir konuşma yaptı. Ne söylesek eksik kalır. Onun konuşmasının ardından Sayın Valimiz aradı. Eşi rahatsız olduğu için programa katılamayacağını söyledi. 'Benden başka bakacak kimse yok, başında durmam gerekiyor, bu yüzden gelemiyorum. Kusura bakmayın.' dedi. Bütün dostlara selamlarını ve saygılarını iletmemizi istedi. Ayrıca bir şiir gönderdi. Kendisi şiir yazıyor, eksik olmasın. İsmail Hakkı Altunbezer'in Bu da Geçer Ya Hu eserine bakarken ilham almış ve bu şiiri yazmış' diye konuştu.

Özel Haber

Bakmadan Geçme