Kastamonu'da 15 Temmuz'a Anlamlı Vefa
15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü anma etkinlikleri kapsamında Atatürk ve Şehit Şerife Bacı anıtı önünde anma töreni devam etti.
Düzenlenen programa Vali Meftun Dallı, kurum amirleri, siyasi parti temsilcileri, vatandaşlar, katıldı. İstiklal Marşının okunmasıyla başlanan programın devamında ise Kuran-ı Kerim okundu.
Gecenin önemine değinen Vali Meftun Dallı; “15 Temmuz 2016 gecesi demokratik yapımız, anayasal düzenimiz, millî irademiz, milli bütünlüğümüz, iç barışımız FETÖ/PDY terör örgütünün alçakça, ahlaksızca ve vicdansızca saldırısına maruz kalmıştır. 15 Temmuz gecesi milletimizi istedikleri zaman istedikleri şekilde hizaya sokacağına inanan hainler, amaçlarına ulaşmak için fiili saldırılarından birisini daha gerçekleştirdiler. Hain ve alçak saldırıların ilk saatlerinden itibaren sokaklara inerek demokrasisine sahip çıkan milletimiz, bütün dünyaya, demokrasiye olan inancını bir kez daha ilan etmiş, kendisi üzerinde oynanacak oyunları yine kendi azim ve kararlılığıyla yok edeceğini göstermiştir” dedi.
15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü anma etkinlikleri kapsamında Atatürk ve Şehit Şerife Bacı anıtı önünde anma töreni devam etti.
Düzenlenen programa Vali Meftun Dallı, kurum amirleri, siyasi parti temsilcileri, vatandaşlar, katıldı. İstiklal Marşının okunmasıyla başlanan programın devamında ise Kuran-ı Kerim okundu.
Gecenin önemine değinen Vali Meftun Dallı; “Sizleri, bu güzel Kastamonu akşamında, 15 Temmuz hain darbe girişiminin ve bu ihanete karşı milletçe verdiğimiz destani cevabın sekizinci yıl dönümünde, en kalbî hürmet ve muhabbetlerimle selamlıyor, o akşam olduğu gibi bu akşam da bu meydanı doldurduğunuz için sizlere şükranlarımı arz ediyorum. Değerli kardeşlerim,15 Temmuz 2016 gecesi demokratik yapımız, anayasal düzenimiz, millî irademiz, milli bütünlüğümüz, iç barışımız FETÖ/PDY terör örgütünün alçakça, ahlaksızca ve vicdansızca saldırısına maruz kalmıştır. 15 Temmuz gecesi milletimizi istedikleri zaman istedikleri şekilde hizaya sokacağına inanan hainler, amaçlarına ulaşmak için fiili saldırılarından birisini daha gerçekleştirdiler. Hain ve alçak saldırıların ilk saatlerinden itibaren sokaklara inerek demokrasisine sahip çıkan milletimiz, bütün dünyaya, demokrasiye olan inancını bir kez daha ilan etmiş, kendisi üzerinde oynanacak oyunları yine kendi azim ve kararlılığıyla yok edeceğini göstermiştir. 15 Temmuz, devletin en önemli kurumlarına sızmış, kendisine emanet edilen milletin silahlarını, millete karşı kullanmaktan çekinmeyen, vatanımızı parçalamak ve millî irademizi yok etmek isteyen, devlet başkanımızın canına kast eden hainlere karşı, yüce milletimizin, kökü nerede olursa olsun, hangi güç odaklarına dayanırsa dayansın, iradesini kime teslim ederse etsin, bu millete ve bu ülkeye ait olmayanlara karşı tarihi bir meydan okumasıdır” dedi.
'Türk Tarihinin Sayfalarına Altın Harflerle ‘Milletin Zaferi' Olarak Yazılacaktır'
Konuşmasına devam eden Vali Meftun Dallı ;“Bu darbe girişimi, milletimize, meclisimize, demokrasimize, Cumhuriyetimize, Sayın Cumhurbaşkanımıza ve aydınlık yarınlarımıza karşı yapıldı. Aziz milletimiz, 15 Temmuz'da, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, bu coğrafyayı ilelebet vatan olarak sahiplenme konusundaki sarsılmaz kararlılığını ortaya koymuştur. Türkiye'yi parçalayacaklarını, devleti teslim alabileceklerini sanarak, 15 Temmuz gecesi harekete geçen hainler, ertesi gün akşam olmadan milletimiz tarafından hüsrana uğratılmışlardır.15 Temmuz'da, meydanlarda, tıpkı Çanakkale'de, İstiklal Savaşımızda olduğu gibi, kalbi vatan ve mukaddesatı için çarpan tüm fertleriyle tek yürek olmuş, iradesini bir avuç darbeciye çiğnetmeyen büyük Türkiye vardı, büyük Türk milleti vardı. Üzerine âdeta yağmur gibi yağan kurşunlara ve bombalara karşı göğsünü siper eden, yurdun her köşesinde bu direnişe büyük bir kahramanlık ve cesaret örneğiyle sahip çıkan milletimiz; birliğimizin, beraberliğimizin daima güçlü kalacağını, topraklarımızda huzurun ve inancın asla tükenmeyeceğini tüm dünyaya bir kez daha ilan etmiştir. Şehitler ve velîler diyarı Kastamonu'muz da bu darbeye karşı durmuş, hainlere geçit vermemiş, günlerce bu Cumhuriyet Meydanı'nı terk etmeyerek, bu topraklardaki vatan hassasiyetinin, Çanakkale'deki, İstiklal Savaşı'ndaki diriliğiyle devam ettiğini herkese göstermiştir. Milletçe ortaya koyduğumuz bu şanlı duruş, Türk tarihinin sayfalarına altın harflerle ‘Milletin Zaferi' olarak yazılacaktır. Değerli hemşerilerim,15 Temmuz ihanetini asla unutmayacak ve unutturmayacağız. Bu ihaneti çocuklarımıza ve gençlerimize iyi anlatacağız ve onların aidiyetlerini sağlam inşa edeceğiz. Edeceğiz ki böyle ihanetlerle karşılaştığımızda, milletçe, her zamankinden daha güçlü bir şekilde, hainlere karşı durabilelim. Bu duygu ve düşüncelerle 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü'nün sekizinci yıl dönümünde, vatanı, milleti, devleti ve tüm mukaddesatı uğruna canlarını feda eden 15 Harekatı'na, terörle mücadeleden 15 Temmuz gecesine kadar vatanını, milletini, bayrağını, devletini, imanını korumak ve yüceltmek için mücadele ederken, ilahî müjdeye mazhar olan bütün şehitlerimizi ve merhum gazilerimizi rahmetle anıyorum. 15 Temmuz 2016'da, hain darbe girişimine karşı bu destansı mücadeleyi veren gazilerimize sağlıklı, hayırlı uzun ömürler diliyor, onlara ve bu mücadeleye destek veren sivil, asker, polis tüm vatandaşlarımıza minnet ve şükranlarımızı arz ediyorum. Allah, vatanımızı ve milletimizi her türlü hıyanetten, tuzaktan, düşman galebesinden korusun ve ilelebet payidar eylesin. Milletçe birlik ve dirliğimizi daim kılsın.15 Temmuz Demokrasi ve Birlik Günümüz kutlu olsun. Allaha emanet olun ”ifadelerini kullandı.
'FETÖ'cü Hainler İçin Bu Görevlere Dört Elle Sarılmak Zor Olmamıştır'
FETÖ terör örgütünün milli ve manevi duyguları kullandığını söyleyen Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Atalan ;“Aziz milletimizin ve kahraman güvenlik güçlerimizin hain darbe girişimi karşısında gösterdiği onurlu duruşun, hainlerin yenilgiye uğratılmasının ve demokrasi zaferinin sekizinci yıl dönümü sebebiyle şehitlerimizi yâd etmek, gazilerimize minnet ve şükranlarımızı sunmak, milletimizin demokrasiye olan inancı ve bağlılığını gelecek nesillere aktarmak üzere toplanmış bulunmaktayız. İslam, inanç ve ahlak konusunda aklı kullanmayı önermiş ve sorunların çözümünde vahyin sona ermesiyle birlikte aklı hakem kılmıştır. Allah-u Teâla, iyi ile kötüyü, faydalı ile zararlıyı, güzel ile çirkini ayırabilmesi için insanı akıl sahibi bir varlık olarak yarattı. İnsan, aklı kullanmak suretiyle inanır, Allah'ın yaratma amacına uygun olarak varoluş bilinciyle ve yaptıklarının bir gün hesabını vereceği şuuruyla güzel, kaliteli ve sağlam iş (takva) yapar; kendi hayatını ve diğer insanların hayatını kolaylaştırır ve iyi, güzel hal, tutum ve davranışlar geliştirir ve hayırlı işler (salih amel) yapar. Akıl aynı zamanda sorumluluk ve hayata değer katan ahlaklı elmanın kaynağıdır. Kur'an-ı Kerim, inanç konusunda, ataların inancımı ve uygulamalarını araştırmadan körü körüne benimseyenleri eleştirmiş; başka birisinin aklıyla hareket etmeyi ya da aklım başkasına teslim etmeyi doğru bulmamıştır. FETÖ terör örgütünün ele başısı Fethullah Gülen, biat usulüyle beyinlerini yıkadığı militanlarını rüyalarla amel etme kültürüne kolaylıkla alıştırmış ve onları rüya metaforu üzerinden maneviyat yüklediği misyonlara yönlendirmiştir. Hain FETÖ'nün olağanüstü özelliklere ve kerametlere sahip olduğu inancıyla yetiştirilen Fetö'cü hainler için bu görevlere dört elle sarılmak hiç de zor olmamıştır. Öyle ki hain militanları tarafından ona atfedilen olağanüstü halleri Hz. Peygamber'in hayatında bile görmek mümkün değildir. Bazı batılı düşünürlerin kitle psikolojisi hakkında dikkat çektiği hususları yansıtır bir şekilde, biatlı militanların gerçeklikten uzaklaştırılarak, uygulanan tekniklerle Fetö'ye kayıtsız şartsız itaate tabi tutulması ve kesin inançlı hale getirilmesi için rüya simülasyonu ve rüya metaforu tekniği sıkça kullanılmıştır. Bu şekilde hain militanlar, bir taraftan kendi bireyselliğini teslim ettiği kitleyi yönlendiren Fetö'nün hipnozu altına kolayca girebilmekte, diğer taraftan da ona atfedilen olağanüstü hallere rahatça inanmaktadır. Dolayısıyla Fetö'nün yanılmazlığı algısıyla merkezi bir tedrisata tabi tutulan bu Fetö'cü hainler, kendi varlıklarının müsebbibi olarak biat ettiği Fetö'yü hayatlarının vazgeçilmez dogması haline getirmişlerdir. FETÖ'nün dini söylemlerinde, İslâm'ın temel bilgi kaynaklarından çok, rüyalar, gizemli hikâyeler revaç bulmuş, bunlar aracılığıyla masum kitleler aldatılıp efsunlanmış, hastalıklı bir zihniyet oluşturulmuştur. Bu amaçla özellikle medya kullanılarak sohbet, vaaz ve konferanslar yoluyla dinin tahrifine tevessül edilmiştir. Bu vaaz ve sohbetlere Hz. Peygamberin katıldığı iddia edilmiş, mensuplarına verilen emir ve talimatlar rüya yoluyla Peygambere dayandırılmaya çalışılmıştır. Bu şekilde insanları kandırarak kendi otoritesini tahkim etmeyi bir yöntem olarak kabul eden bu hain terörist yapının dinden cevaz alması mümkün değildir”dedi.
'Darbeye Karşı Direnen Savunmasız 250 Masum İnsan Şehit Edilmiş'
15 Temmuz' da düzenlenen darbeye değinen Rektör Yardımcısı Prof. Dr.Mehmet Atalan;“ Türkiye'de 15 Temmuz 2016 tarihinde Türk Silahlı Kuvvetleri ve Devlet kurumlarının içerisine sızmış FETÖ'cü hainler tarafından gerçekleştirilen kanlı darbe girişimi Türk tarihinde unutulmamak üzere yerini almıştır. 15 Temmuz gecesi, ülkemizi, milletimizi, demokrasimizi, Cumhuriyetimizi ve aydınlık geleceğimizi yok etmek isteyen Fetö'cü vatan hainleri harekete geçmiş, milletin silahlarını yine bu aziz ve fedakar millete doğrultarak kanlı bir darbe girişiminde bulunmuşlardı. Ancak, milletimiz, bu darbe girişimini, sokakları ve meydanları doldurarak, ölümü göze alarak başarısızlığa uğratmıştır. Ülkesine ve demokrasiye sahip çıkmak amacıyla meydanlara inen ve darbeye karşı direnen savunmasız 250 masum insan şehit edilmiş, 2.193 vatandaşımız da ağır şekilde yaralanmıştır. Milletimiz 15 Temmuz gecesi sokaklarda, meydanlarda, tıpkı Çanakkale Savaşında, İstiklal Harbinde olduğu gibi, tüm fertleriyle tek yürek, tek bilek olmuş, iradesini bir avuç darbeciye çiğnetmeyen büyük Türkiye vardı, büyük Türk milleti vardı. Bu darbe girişiminde, milletimiz, tıpkı bin yıl önce Malazgirt'te olduğu gibi, bu coğrafyayı vatan olarak sahiplenme konusundaki kararlılığını ortaya koymuştur. 15 Temmuz gecesi Sayın Cumhurbaşkanımızın, Meydanlara Çıkın emri ile bu vatan evlatları, o şehadet sevdalıları, Çanakkale ruhunu yaşatan bu milletin insanları, meydanları doldurmuştur. O zalim ve malum küresel güçlerin ve bunların işbirlikçileri olan Fetö'cü hainler bertaraf edilmiştir. Bu yüce vatanımıza ve aziz milletimize karşı girişilen bu menfur saldırıya karşı Cumhurbaşkanımız feraseti ve dirayeti ile dik durmuştur. Bu hain saldırı milletimizin ve kahraman şehitlerimizin cansiperane fedakârlıkları sayesinde akim kalmış, durdurulmuştur. Sayın Cumhurbaşkanımızın ifadesiyle, 15 Temmuz ruhu bu topraklarda diri olduğu müddetçe, terör örgütlerini maşa olarak kullanan hiçbir vesayet odağı ülkemizi teslim alamayacaktır. Ülkemizi kutlu yürüyüşünden alıkoymak isteyen hiçbir güç, bugüne kadar başarılı olamamıştır ve olamayacaktır. Bu ülkenin en büyük sermayesi; karakteri sağlam, özgür düşünebilen, tarih ve kimlik bilinci yüksek, öz güven sahibi gençlerdir. 15 Temmuz hain darbe girişimi, Allah'ın inayeti, Cumhurbaşkanımızın dirayeti ve aziz milletimizin cesaretiyle bertaraf edilirken, tüm dünya din istismarının karanlık çehresiyle yüzleşmiştir. Fetö terör örgütü, din kisvesi altında yalan ve hileyle yayılan, İslam'ı maddi-manevî her anlamda çıkarlarına alet eden bir sömürü sistemidir. Devletimizin bekasını hedef alan, milletimizin inanç ve değer dünyasını hiçe sayan, dış mihrakların emelleri uğruna kendi halkı üzerine ateş açmaktan çekinmeyen hain Fethullahçı Terör Örgütü, insanımızı Allah'ın dini ile aldatmıştır”ifadelerini kullandı.
'15 Temmuz Cesaretleriyle, Kararlı ve Dik Duruşlarıyla Tarih Yazdılar'
Konuşmalarının devamında ise Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Atalan;“ Ecdadımızın tarihte gösterdiği şanlı mücadele, milletimizin 15 Temmuz gecesi tüm farklılıklarını geride bırakarak tek millet, tek bayrak, tek vatan ve tek devlet ilkeleri etrafında birleşerek yaptığı kahramanlıklar yaşadığımız badireleri atlatmamızda ve istikbale yürüyüşümüzde bizlere ilham kaynağı olmaya devam edecektir. Şehitlerimiz ve gazilerimiz, 15 Temmuz gecesi, cesaretleriyle, dirayetleriyle, kararlı ve dik duruşlarıyla tarih yazdılar. Hiç şüphesiz ki, şehitlerimiz, kalplerimizdeki mümtaz yerlerini daima muhafaza edeceklerdir. 15 Temmuz, demokrasi mücadelesini destekleyen tüm vatandaşlarımızın, hukuk devletinin, hak ve özgürlüklerin zaferidir. O gece aziz milletimiz ülkemizin geleceğine ve kendi karar verme yetkisine sahip çıkmıştır. 15 Temmuz'da, ülkemizin yaşadığı büyük felakette canlarını feda eden şehitlerimizi, bin yıldır bu toprakları vatan yapmak için canlarını feda eden tüm şehitlerimizi rahmetle ve minnetle anıyoruz. Yine bu yolda gazi olan vatan evlatlarına şükranlarımızı sunuyoruz. Şehitlerimizin aziz hatıralarına ve kanlarıyla müşerref kıldıkları bu topraklara sahip çıkmaya devam edeceğiz. 15 Temmuz'u unutmayacağız, unutturmayacağız. 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü'nde En büyük gücümüzün milletimizin birliği, beraberliği ve kardeşliği olduğunun bilinciyle hepinizi saygı ve muhabbetle selamlıyor, saygılar sunuyorum” dedi.