İyi Partili Katar'dan Kastamonu için 'Öksüz çocuk' benzetmesi

İyi Parti Kastamonu 1'inci sıra milletvekili adayı Ahmet Katar, aday tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada Kastamonu'yu öksüz çocuğa benzetti 'Memleketi düşük profilli siyasetçilerden kurtarmamız gerekiyor' dedi.

İyi Parti Kastamonu 1'inci sıra milletvekili adayı Ahmet Katar, geçen sene 1 Mart'ta İyi Parti Kastamonu İl Başkanlığı görevine getirilmesiyle birlikte Kastamonu'nun her köyüne, her noktasına ulaştığını dile getirdi.

İyi Parti Kastamonu milletvekili adayı Ahmet Katar konuşmasında; “Aslında ben Kastamonu'nun sorunlarını biliyordum ama bu 10 buçuk aylık dönemde tüm sorunları yerinde gördüm ve çok üzülerek söylüyorum ki Kastamonu halkı adeta bir öksüz çocuk halinde. Bu yolculuğa neden çıktık? dersiniz ki ‘İşin var, gücün var, her şeyin var. Neden bu yollara çıktın?' benim çocukluğum köyde geçti ve köylülerimiz de burada bu akşam zaten. Hepsiyle beraber derelerde, çayırlarda çok hayvan güttük, çobanlık ettik ve köy çocuğu olmam sebebiyle köylünün sorunlarını çözmek için yola çıktım. Kamuda çalıştım, kamu işçisinin sorunlarını bildiğim için yola çıktım ve yirmi üç yıl köy hizmetlerinde çalıştım. Köy hizmetlerinin, kara yollarının, Devlet Su İşleri'nin ne kadar gücü olduğunu köylerimize, halkımıza ne kadar hizmet ettiğini bildiğim için yola çıktım. Bir esnaf olarak sabah iş yerini açıp akşam dükkanını siftahsız kapıdan esnaflar için yola çıktım ve asgari ücretle çalışan bugün 8 bin 500 lira gibi İyi bir rakam olarak telaffuz edilen rakamdan ve kimsenin şu an geçinemediği için yola çıktım. Hatta ben asgari ücrete 8 bin 500 demiyorum, bugün 20 bin lira olsa senede, 240 bin lira yapar. Bu 240 bin lirayla insanların ev alamayacağını, araba alamayacağını bildiğim için bu yola çıktım. Yıllarca burada Sanayici İş Adamları Derneği Başkanlığı yaptım, sivil toplum örgütlerinin sorunlarını biliyorum ve onlara bakıyorum, siyasi logo olmadan hiçbir şey yapılamadığı için yola çıktım. Bir sanayici olarak, sanayicinin ne kadar zor durumda olduğunu ve hangi sorunlar yaşadığını bildiğim için yola çıktım. Gördüğünüz gibi bütün memleketin sorunlarını biliyorum. Her kesimin, her kurumun da temsilcisİyim. Bugün ülkemizin ekonomisi belli, pazara çıkıyoruz, manava gidiyoruz, markete gidiyoruz, alışveriş yapıyoruz. Allah aşkınıza bugün aldığımız bir şeyi yarın fiyatı belli mi? Bu ekonomide köylümüz memnun değil, işçimiz memnun değil, emeklimiz memnun değil, esnafımız memnun değil, Allah aşkınıza bu ekonomiden kim memnun? Memnun olan birisi varsa bana göstersin” dedi.

“MEMLEKETİ ŞU DÜŞÜK PROFİLLİ SİYASETÇİLERDEN KURTARMAMIZ GEREKİYOR”

Kastamonu'nun sağlık sorunlarına işaret eden İyi Parti Kastamonu milletvekili adayı Ahmet Katar; “Hepiniz gibi ben de bu sorunları çok yaşadım. Hastanemizden her gün beni onlarca kişi arıyor, sıra alamadım diyor. Sıra almak da önemli değil, önemli olan bu ilden Ankara'ya, Karabük'e, Çankırı'ya, hastalar sevk oluyor. Biz Kastamonu, kadim bir şehir değil miyiz? Ankara'ya giden hastalarımıza, milletvekili arkadaşlarımız yardımcı oluyorlar. Ben diyorum ki her milletvekilinin Ankara'da işi olan herkese yardım etmeye mecburdur. Ama onları Ankara'ya göndermeyeceğiz biz. Burada doktoru hastanın ayağına getireceğiz. Vatandaşın ayağına getireceğiz. Benim en son başımdan geçen bir olayı anlatayım size. Benim halam yaklaşık bundan iki ay önce rahmetli oldu bakın ateş düştüğü yeri yakar ve benim halamın oğlu sabah 09.00'da alıyor annesini, diyor ki ‘Sağlık ocağına mı getireyim, hastaneye mi getireyim?' ve en sonunda hastaneye getirmeye karar alıyorlar ve dokuzda hastaneye varıyoruz. Saat 16.00'a kadar tetkik... 16.00'da hastanın kalp krizi geçirdiğini görüyorlar ve diyorlar ki ‘Bu hastanın anjiyo olması lazım' Peki yapalım diyor bizim halaoğlu ama diyorlar ki ‘Yoğun bakımda yer yok. Biz bunu sevk edeceğiz. 112 nereyi kabul ederse hasta oraya inecek' elimiz kolumuz bağlı, daha sonra biz Karabük'ü aradık. Karabük'ten de bura arandığı zaman zannediyorum ki siyasi olduğumuzu anlayınca halamı anjiyoya aldılar ve bir gün sonra rahmetli oldu. Bunları ben bile yaşadım. Eğer bizim kadim şehrimizden bugün Çankırı'ya, Karabük'e, Ankara'ya hasta gidiyorsa oturup bu memleketi yöneten siyasilerin düşünmesi gerekiyor. Şimdi önümüzde 14 Mayıs seçimleri var. Bu seçimlerde sandık önümüze gelecek. Allah aşkınıza diyorum size eşinize, dostunuza, hısım akrabanıza, telefon açın. Memleketi şu düşük profilli siyasetçilerden kurtarmamız gerekiyor, hep beraber kurtaralım” diye konuştu.

“KÖY OKULLARINI İYİ PARTİ İKTİDARINDA YENİDEN AÇACAĞIZ”

İyi Parti Kastamonu Milletvekili Adayı Ahmet Katar şöyle sürdürdü: “Dillere destan bir eğitimimiz var. Aslında bu köy okullarını kapatma davası ne biliyor musunuz? Bu aslında bir proje. Köyleri kapatma projesi bu. Sen şimdi köy okullarını kapatıyorsun, köyde bizim insanlarımız var, çocuklarımız var ama okullarımız yok. Doldur minibüse şehre getir. Sen bu çocuğu 6 yaşında köyünden kopartmış oluyorsun ve topraklarından da kopartmış oluyorsunuz. Köy okullarını İYİ Parti iktidarında yeniden açacağız. Yeniden kırsalı canlandıracağız. Her köyümüze bir imam, bir öğretmen atanacak. Hatta ben şunu söylüyorum, köyümüzde cemaat olmasa, insan olmasa bile orada beş vakit ezan okunmak zorunda. O toprakları biz kolay ile almadık ve kolay ile de bırakmayacağız” dedi.

“GÖÇMEN İSTİLASIYLA BAŞ BAŞAYIZ”

İyi Parti Kastamonu Milletvekili adayı Katar: “Dikkat ederseniz bütün kurumlarımızdan TC kaldırıldı, kaldırılma sebebi ne? Türkiye'de şu an bir göçmen istilasıyla baş başayız. Ülkemizi hızlı bir şekilde istilaya uğruyor. Şu an ülkemizde resmi rakamlara göre 8 milyon göçmen var. Gayriresmi rakamlara göre de 13 milyon göçmen var ve 2053 yılında resmi hesaplamalara göre de göçmen sayısı ülkemizde 50 milyon olacak. Dolayısıyla kimlik yapımız bozuluyor. Hepimizin oğlu var, kızı var, üniversiteye yolluyoruz. Üniversitede bir tane Afgan, Suriyeli ile anlaştı. ‘Baba, anne, ben evlenmek istiyorum' paçamız sıkıyor mu evlendirmemek için? Mecburuz vermeye, mecburuz evlendirmeye. Bu ülkeyi biz kolay kurtarmadık. Cumhuriyet Kastamonu'nun sırtında yükseldi. Göçmen istilasıyla beraber esas sorun ne biliyor musunuz? Eskiden Türk devleti derdik buraya. Bakın şimdi bunun adı tek devlet oldu ve Türk bayrağı derdik, tek bayrak oldu. Türk vatanı derdik, tek vatanı oldu. Türk milleti diyorduk, şu an tek millet olduk. Sebebi ne biliyor musunuz? Bu göçmen istilasından dolayı kimlik yapımız bozulduğu için bizim kendi topraklarımızda yabancı haline geliyoruz ve hızlı bir şekilde İYİ Parti olarak da göçmenleri geri göndereceğiz. Bunun programını da yaptık, üç yıl içinde programlı bir şekilde Türkiye'de hiçbir göçmen kalmayacak” dedi.

“BİZİM İÇİN SELAHATTİN DEMİRTAŞ TERÖRİSTTİR, PKK TERÖRİSTTİR”

İyi Parti Kastamonu Milletvekili Adayı Katar: “Ankara'da dediler ki Mansur Yavaş aday ve dediler ki ‘Sizin sayaçlarınızı PKK'lılara koyacağız. Belediyeyi PKK'lılar dolaşacak' Allah aşkına. Şimdi görüyorsunuz. Ankara'daki sayaçları kim okuyor? Tamamını milliyetçiler okuyor. Safsatalara gelmeyelim. Bizim için Selahattin Demirtaş teröristtir, PKK teröristtir. Bizim kırmızı çizgimizdir. Genel Başkanı'mızın dediği gibi ‘Ben teröristin elini tutarsam elimi kessinler' ben de diyorum ki Ahmet Katar olarak ‘Ben teröristin elinden tutarsam Kastamonu Cumhuriyet Meydanı'nda bileğimi kessinler' Kastamonu yıllardan beri sahipsiziz ve şu an öksüzüz, bize bakan yok. Bizim derdimize çare bulan yok. İstiklal Madalyalı İnebolu yolumuz var. Bu yolu normal bir şekilde Ankara'dan isteyen olsa bu yol yüz kere yapılır. Hastanemiz var. Hastanemizde doktor yok. Olmama sebebi ne biliyor musunuz? Kastamonu'nun sosyal alanları yok. Önce bir kere İyi doktor gelmesi için havalimanımızın sabah akşam düzenli uçuşlara geçmesi gerekiyor. Milli Parklar Bölge Müdürlüğü kuruluyor 2011 yılında Kastamonu'ya. Kastamonu'da üç tane milli park var bu Sinop'a kuruluyor ve Sinop'ta hiç milli park yok. Küre Dağları Milli Parkı da bu arada elimizden alınıyor. Bundan da bilginiz yoktur. Bu Küre Milli Parkları da Bartın'a bağlı. Şehrimiz bu kadar sahipsiz. Hastanelerimiz doktorsuz, yollarımız yolsuz ve Ankara'dan biz yeterli hizmet alamıyoruz. Neden alamıyoruz? Bizim Ankara'da güçlü vekillerimiz yok. Ben yıllarca burada sivil toplum örgütü başkanlığı yaptım. Kastamonu sorunlarını orada dile getirdim. ‘Dersiniz ki ne yaptın? Bir arpa boyu alamadın' Neden alamadık? Siyasi lobi olmuyorsa Ankara'da adamın olmuyorsa Kastamonu'ya da hiçbir şey kopartma şansınız yok. İnşallah 14 Mayıs'ta Ahmet Katar olarak bizi Ankara'ya gönderirseniz Kastamonu'yu Kastamonuluları Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde en İyi şekilde temsil edeceğimden kimsenin şüphesi olmasın."

“BU KASTAMONU'NUN SON ŞANSI”

İyi Parti Kastamonu milletvekili adayı Ahmet Katar: “Hısım akrabamız, eşimiz, dostumuzu ikna edeceğiz. Bu Kastamonu'nun son şansı. Örneğin Cide'ye gidiyoruz, Cide diyor ki ‘Kastamonu bize üvey evlat gözüyle görüyor' diyor. İnebolu, Tosya, Taşköprü'ye hepsinde aynı. Şimdi işin enteresan tarafı Kastamonu'daki vatandaşlar ne diyor biliyor musunuz? Onlar da diyor ki ‘Bütün yatırım içeriye gidiyor, Kastamonu merkez üvey evlat' diyor. Aslında tüm Kastamonu üvey evlat burada… Benim ana hedefim öncelikle yol. Bu Tosya yolu, İnebolu yolu bunların kesinlikle yapılması lazım. Ağlı, Şenpazar arasına bir yol yapılmış, yolun tamamı 27 kilometre ve bu yolun da 4 kilometresi asfaltlanmış. Daha sonra 2015 veya 2016 yılında bu yol, yol ağından çıkarılmış. Neden çıkarıldı diye Doğanyurt'taki ilçe başkanımıza, hemşehrilerimize sorduk. Çok ince konular anlattılar bize ve Doğanyurt'tan geldim, sordum. Bir kere daha buradan soruyorum. Doğanyurt ilçemiz unutulmuş mu, cezalandırılıyor mu, yoksa bunun sonunda bir rant mı var? Bu cevabı ben bulamadım halen. Ben burada Kastamonu'nun sorunlarını anlatsam sabaha kadar anlatırım ve bitmez de… Yani o kadar çok sorunumuz var."

"DEMİRTAŞ NE KADAR TERÖRİSTSE..."

İyi Parti Kastamonu milletvekili adayı Ahmet Katar: “Bizim için Selahattin Demirtaş ne kadar teröristse, Sinan Ateş'in katilleri de o kadar teröristtir. Bu akşam burada bizi dilediğiniz için hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum."

Konuşmaların ardından emekli Sağlık Bakanlığı Hukuk Dairesi Başkanı Erol Demirci'ye partiye katıldığı için rozet takıldı.

Bakmadan Geçme