İlke Karabacak'tan Eleştiri Yağmuru

Kadının siyasetteki yeri ve öneminden, AK Parti eski il başkanı Doğan Ünlü'ye, Milletvekili Serap Ekmekci'den Cumhur İttifakı'nın belediye başkan adayları Tahsin Babaş ve Yüksel Aydın'a kadar birçok konu ve isimle ilgili açıklamalarda bulunan CHP İl Başkanı İlke Karabacak 31 Mart'ta Kastamonu'da önemli bir başarı elde edeceklerini kaydetti.

‘Halkın Parasını Nasıl İç Etmişler Tek Tek Çıkaracağız'

Seçimi kazandıklarında Kastamonu'yu adaletle ve vicdanla yöneteceklerini söyleyen İlke Karabacak, “31 Mart'a az bir süre kala Kastamonu'da iki farklı seçim kampanyası yürüyor. Bir tarafta Hasan Baltacı'nın seçimi kazanmasını isteyenler var, Hasan Baltacı seçimi kazansın diye kampanya yürütüyorlar. Kim bunlar? Bu şehir adaletle, vicdanla, liyakatle yönetilsin isteyen esnaflar, işçiler, emekliler, memurlar, kadınlar, gençler, anneler, babalar. Diğer tarafta ise Hasan Baltacı seçilmesin diye kampanya yürüten bir avuç haramzade var. Dikkatinizi çekmek istiyorum, herhangi bir aday seçilsin diye kampanya yürütmüyorlar. Hasan Baltacı seçilmesin diye kampanya yürütüyorlar. Kim bunlar? Belediyeden ballı ihale alan, haksız kazanç elde eden, kendi eş dost akraba ve çocuklarının geleceğinden başka hiç kimseyi düşünmeyen bir avuç haramzadeden bahsediyorum. Hasan Baltacı kazanmasın istiyorlar çünkü gelecek planlarının zarar görmesinden endişe duyuyorlar. Korksunlar, çünkü biz bu halkın parasını nasıl iç etmişler tek tek çıkaracağız, Kastamonu'ya açıklayacağız” dedi.

‘Kadının Siyasette Erkeklere Göre Yol Alması Elbette Kolay Değil'

Kadınların siyasete katılımı konusunda da açıklama yapan İlke Karabacak, “Şu gerçeği ifade ederek başlamakta yarar var. Kadının siyasette erkeklere göre yol alması elbette kolay değil. Ama bu durumla ilgili en son eleştirilecek parti Cumhuriyet Halk Partisi'dir. Niçin böyle söylüyorum? Kastamonu'da kadın il başkanıyım. Bizim yönetici kadrolarımızda onlarca kadın arkadaşımız var. 31 Mart'ta seçimlere gidiyoruz. Kastamonu'da partimizin adaylarından 6'sı kadın arkadaşlarımız. Bu noktada çok mutluyum, gururluyum. Merkez İlçe Gençlik Kolları Başkanımız genç bir kız kardeşimiz. Şu an ilçe başkanlarımızdan 4'ü kadın. İnebolu, Araç, Cide ve Daday adaylarımız. Bu sayı 6 idi ama iki kadın ilçe başkanımız belediye başkanı adayı oldu. Biz yönetim olarak siyasette kadın arkadaşlarımızın sayısının artması gerektiğine inanıyor ve bu doğrultuda tavır alıyoruz. Diğer partilerde, Kastamonu özelinde kadınların bu imkânı bulabildiğini düşünmüyorum” dedi.

‘Serap Hanım Bir Türkiye Yüzyılı Tutturmuş Gidiyor'

Kastamonu'yu Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde temsil eden milletvekilleri arasında bir kadın milletvekili olmasını kıymetli bulduğunu ancak Fatma Serap Ekmekci'yi Kastamonulu kadınların yaşadıkları sorunların çözümü için üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmekte ilgisiz ve yetersiz gördüğünü ifade eden İlke Karabacak, “Elbette Kastamonu'nun milletvekillerinden birinin kadın olması bu şehirdeki tüm kadınları gururlandırır. Ama ben kendisinden beklerim ki bu şehrin kadınlarının yaşadıkları sorunlardan haberdar olsun, çözümü için üzerine düşen sorumluluğu yerine getirsin, ilgi göstersin. Ama ben bunu göremiyorum. Serap Hanım bir Türkiye Yüzyılı tutturmuş gidiyor. Buradan soruyorum kendisine; Hangi Türkiye Yüzyılı? Bilmiyorsa öğrensin. Bu memlekette bebeğine mama bıraktırmaya çalışan anneler var. Çünkü alamıyor. Mama yerine şekerli su, pirinç lapası veriyor anneler. Hiç aklımdan çıkmaz. Düşündükçe nefesim daralır halen. Merkez ilçe başkanlığım döneminde bir kadın beni aradı, bir kız kardeşimiz. Milletvekilimiz Hasan Baltacı'nın hastane konusunda herkese yardım elini uzattığını öğrenmiş benim numarama ulaşmış kendisi. Çocuğuna zatürre başlangıcı denilmiş, hastaneye yatırılmış, tedavi görmüş iyileşmiş yavrumuz. Doktoru hemşirelere yarın taburcu edelim demiş. Ama ana yüreği telaşlı telaşlı beni aradı. Bana telefonda aynen şu cümleyi kurdu: ‘Başkanım kömürüm bitti. 10 torba kömür gelecek ama 3 gün sonra gelecek. Evde iki gece soba yanmayacak. Çocuğum hastaneden çıkacak ama ev soğuk olacağı için tekrar hastalanır. Konuşuverseniz de 2 gün daha hastanede kalsak bizi taburcu etmeseler' dedi. Boğazım düğümlendi. Bu şehirde iktidarın görmediği, görmezden geldiği tek göz odalı evlere girdim. Hijyenik ped alamayan o kadar çok kadın gördüm ki… Hiç biri derdini anlatamıyor. Saray'ın, AK Parti'nin, Serap Ekmekci'nin Kastamonu'ya vaat ettiği Türkiye Yüzyılı bu. Bu yüzyılda birileri pahalı mamalarla besledikleri süs köpekleri için sosyal medya hesaplarından isim belirleme paylaşımları yaparken, birileri alamadığı için çocuklarına mama bıraktırmaya çalışıyor. Birileri babalarının çiftliğine çevirdiği belediyelerde yeğenlerine, oğullarına iş, müdürlük dağıtırken, 35 yaşına gelmiş kardeşlerimiz emekli anasından babasından harçlık almak zorunda kalıyor. Serap Ekmekci'nin vaat ettiği Türkiye Yüzyılı'nda ne var biliyor musunuz? Kaynakçıyken kültür müdürü olmak var. Lüks araç ticareti yapmak, o lüks araçlarda pudra şekeri çekmek var. Bırakın ceza almayı, nezarette yatmayı, Alaçatı'da gününü gün ederken çekindikleri fotoğrafları paylaşıp Kastamonu'yla alay etmek var. Bu arsızları besleyip, büyütenlerin utanmadan karşımıza çıkıp, geçmişten ders çıkarttıklarını söyleyebilecek yüzleri var. Milletvekilliğini bir kenara bırakın, bunlara ses çıkartmayan bir kadın olmamalı” ifadelerini kullandı.

‘Doğan Ünlü'nün Artık Siyasi Bir Mevta Olduğunu Düşünüyorum'

AK Parti'den İGM Adayı olan eski il başkanı Doğan Ünlü ile ilgili de konuşan İlke Karabacak, “Doğan Ünlü bir göreve talip oldu, aday olabildi. İGM üyesi olabilecek mi yaşayacak ve göreceğiz. Milletvekili olmak istedi olamadı, belediye başkanı olmak istedi olamadı. Kısmetinin İGM olduğuna karar verdi. Ama onu da sorgulamak gerekir. Çünkü Doğan Bey'in adaylığı meşru değildir. Siyasette ilkesizlik tamda budur. Doğan Ünlü bana cevap verdiğinde il başkanıydı. Ama yasa gereği o cevabı il başkanı olarak değil, il başkanlığından istifa eden Doğan Ünlü olarak vermeliydi. Doğan Ünlü'nün artık siyasi bir mevta olduğunu düşünüyorum. Mevtanın arkasından da konuşulmaz” İfadelerini kullandı.

‘Bu Şehrin Kadınlarına Kimse Edep Dersi Veremez'

Tahsin Babaş'ın katıldığı televizyon programında kendisine “edep yahu” cevabına da sert cümlelerle tepki gösteren CHP İl Başkanı İlke Karabacak; “Arsıza söz pişkine yüz dayanmazmış. Evet programı izledim, ‘edep yahu' demiş. Şunu iyi bilinsin ki ne bana, ne bu şehrin kadınlarına kimse edep dersi veremez. Veririz diyen varsa cevabını misliyle alır. Edep dersi verecek son kişi de Tahsin Babaş'ın ta kendisidir. Ha sondan ikincisini merak eden olursa da uzun zamandır yürekleri öfke dolu olan Taşköprülü kadınlara sorsun onlar kim olduğunu söyler. Kendi her haltı karıştırıp, kadını hedef göstererek ahlak bekçiliğine soyunmak insani değildir. Bu çiğ yiyip karnı ağrıyanın işidir. Çok şey söylemek istiyorum ama “Bizi edepsizler değil, edebimiz susturur” diyelim ve bu konuda daha fazla konuşmayalım. Kadın konusunda hassasım, damarıma basmamaları kendileri için faydalı olur diye düşünüyorum” dedi.

‘Yüksel Aydın'da Tipik Mizojini Belirtileri Var'

MHP Kastamonu Belediye Başkan Adayı Yüksel Aydın'ın kendisi için ‘boyundan büyük işlere kalkışmasın' cümlelerine de cevap veren Karabacak, “Psikolojide mizojini kavramı vardır. Bu da kadın nefretidir. Kastamonu siyasetine girdiği ilk günden buyana Yüksel Aydın'da tipik mizojini belirtileri gösteriyor. Bu erkek tipi toplumsal hayatta kadının başarılı olmasını içine sindirmeyi bırakın, varlığına bile tahammül edemez. Yüksel Aydın bana ‘boyundan büyük işlere kalkışma' derken bilinçaltında tamda bu var. ‘Kızcağız' derken bilinçaltında tamda bu var. Yani ‘sen kadınsın siyaset sana göre değil, sözünün değeri olmaz demeye' getiriyor. Yani sen kadınsın o nedenle güçsüzsün demek istiyor. Bunu diyemediği için kendini böyle ifade ediyor. Her adam erkektir ama her erkek adam değildir. Çünkü bu cinsiyet meselesi değil, şahsiyet meselesidir” ifadelerini kullandı.

‘Bu Şehirdeki Annelerimize ve Kız Kardeşlerime Sesleniyorum'

Kastamonulu kadınlara seslenen ve 31 Mart'ta çocuklarının geleceğini düşünerek karar vermeleri çağrısında bulunan İlke Karabacak; “Kastamonululara, özellikle de bu şehirdeki annelerime ve kız kardeşlerime seslenmek istiyorum. Bu şehrin kadınları yastığa başını koyduğunda lütfen düşünsünler; bu şehre kimi belediye başkanı seçersek seçtiğimiz başkan evlatlarımızı; haptan, uyuşturucudan, pudra şekerinden koruyabilir ona karar versinler. Kimi belediye başkanı seçersek, bu şehrin karanlığa terk edilmiş sokakları aydınlatılır, ışıl ışıl olur da kızlarımız, evlatlarımız akşam olduğunda evlerine endişe duymadan dönebilir ona karar versinler. Kimi belediye başkanı seçersek, 70-80 bin lira veremediğimiz için dershaneye gönderemediğimiz kızımız, oğlumuz belediyenin ücretsiz etüt merkezlerinde lise ve üniversitelere geçiş sınavlarına hazırlanabilir, okuyup iş sahibi olur ona karar versinler. Kimi seçersek, ulaşım sorununa el atılır, şehrin caddelerinde belediyeye ait sarı otobüsleri görürüz, duraklarda 15-20 dakika otobüs beklemek zorunda kalmayız, mesafeye göre ücret öderiz ona göre karar versinler. Kimi başkan seçersek bu şehrin çocuklarının sütünü belediye verir, bu şehirde çocuklarımızı güvenle gönderecekleri kreşler olur bunu düşünsünler ona göre karar versinler. Bu şehrin kadınları Kırkçeşme'de Seher Yardımcı'nın başına gelenleri hatırlasınlar. Seher'e kim sahip çıkmıştı, kimler susmuştu, Kastamonu'yu Türkiye'yi kim ayağa kaldırmıştı onu hatırlasınlar. Bir daha asla yaşansın istemem ama Seher'in başına gelen bir gün benim başıma gelirse bana kim sahip çıkar, Kastamonu'yu, Türkiye'yi kim ayağa kaldırır ellerini vicdanlarına koyup düşünsünler, ona göre karar versinler. Bu şehrin kadınları yeri geldiğinde kardeşi, yeri geldiğinde arkadaşı, yeri geldiğinde evladı gibi kendisine bakan ve yaklaşan Hasan Baltacı'yı belediye başkanı seçsinler. Seçsinler ki birileri yıllardır bu şehrin kaynaklarını nasıl sömürmüş haberdar olsunlar. Seçsinler ki çeyrek altın bozdurur gibi daire satıp, seçim kampanyaları yürütenlerden bu derenin suyu nereden geliyor hesap sorulsun. Seçsinler ki belediyenin kaynaklarını milliyetçilik şemsiyesi altında seçim bütçesi olarak kullanan gardırop milliyetçilerinin iplikleri pazara çıkarılsın” şeklinde konuştu.